15 Temmuz'da Ankara Özel Harekat Daire Başkanlığında yaralanan polis Atilla Tetik: Vatana sahip çıkmak en büyük amacımız
Ankara Özel Harekat Daire Başkanlığına yapılan saldırıda yaralanan polis memuru Atilla Tetik, "Vatana sahip çıkmak en büyük amacımız, emelimiz. Bayrak için hizmet yapmak, bayrağı göklerde tutmak bizim için çok önemli." dedi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Ankara Özel Harekat Daire Başkanlığına yapılan saldırıda yaralanan polis memuru Atilla Tetik, "O gece şunu çok iyi biliyorduk, evlatlarımız babasız yaşarlar, büyürler ama vatan olmadan asla büyüyemezler ve yaşayamazlar. Bugüne kadar da o gece de onu bilerek görev yaptık." dedi.
Meslek hayatına başladığı 1994'ten beri Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Kuzey Irak gibi kilit noktalarda görev yapan özel hareket polisi Atilla Tetik, 15 Temmuz hain darbe girişiminin olduğu gece de teröristlere karşı amansız mücadele verdi.
O dönemde Niğde'de eğitim koordinatörü olarak çalışan ve Ankara'ya görevli gelen Tetik, bir hareketlilik olduğunu fark eder etmez Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığına gitti.
Depodan silahını alıp, teçhizatını kuşanan Tetik, darbeci askerlerin hava saldırısı sonucunda ağır yaralanarak gazi oldu. Tetik, uzun bir tedavi sürecinin ardından sevdiklerine kavuşsa da sol bacağını ve bazı iç organlarını vatan için feda etti.
"3 gün yoğun bakımda kaldım"
O gece neler yaşadığını AA muhabirine anlatan Tetik, TÜRKSAT'a helikopter saldırısı olduğu haberini aldığını ve oraya gitmek için hazırlık yaptığını söyledi.
Bu sırada bir uçak sesi duyduğunu dile getiren Tetik, şöyle konuştu:
"Sonrasını hatırlamıyorum. Biz meslekten biliriz. Bombanın sesini duymayınca bir şey olmuştur. Ya ölmüşsündür ya da ağır yaralanmışsındır. Daha sonrasını pek hatırlamıyorum ama arkadaşlarımın anlattığına göre, zırhlı aracınla beton bir bariyerin arasına sıkışıp kalmışım. Çok kan kaybetmişim. Beni oradan çıkarıyorlar ve hastaneye götürüyorlar."
Tetik, gittiği Gölbaşı Devlet Hastanesinde kendisinden nabız alınamadığını, daha sonra Doç. Dr. Nedim Aytekin'in müdahaleleri sonucunda hayata döndüğünü anlattı.
Toparlandıktan sonra Atatürk Hastanesine götürüldüğünü, 3 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra yeniden gözlerini açtığını belirten Tetik, o günlerde şehit olduğunun düşünüldüğünü söyledi.
"Teşkilatımıza eğitim faaliyetlerinde bulunarak faydalı olmaya çalışıyorum"
Tetik, sözlerine şöyle devam etti:
"Bacağım ve karın bölgem yaralanmıştı. Şu anda sol bacağımı normal şekilde kullanamıyorum ve bağırsağım bir torbaya bağlı. Maalesef hayatıma o şekilde devam etmek durumundayım. Doktor raporumda yüzde 60 engelli olduğum biliniyor ama çok şükür bir şekilde ayaktayım, yılmadım. Bir toparlanma sürecinden sonra tekrar çalışmak istedim, müracaat ettim. Yöneticilerimiz de sağ olsunlar kabul ettiler. Teşkilatımıza, aramıza yeni katılan gençlerimize tecrübemizi aktararak, eğitim faaliyetlerinde bulunarak faydalı olmaya çalışıyorum."
FETÖ mensuplarının son günlerde layık oldukları cezalara çarptırıldığını ancak bunun yüreklerini soğutmadığını ifade eden Tetik, "Orada 51 arkadaşımızı kaybettik. Kimisi benimle aynı yaştaydı, kimisi benden büyüktü. Orada daire başkanlarımız, anne olan personellerimiz, aramıza yeni katılan kardeşlerimiz vardı. Bu insanlar, oturduğum, yiyip içtiğim, birlikte operasyon yaptığımız, ailecek tanıştığımız arkadaşlarımızdı. Onların hepsinin çocuklarını tanıyorum, hepsinin çocuğu şu an babasız. Yani yüreğimiz soğumuyor." diye konuştu.
Tetik, o günkü karışıklığı gördüğünde evde oturmasının mümkün olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"O gece şunu çok iyi biliyorduk, evlatlarımız babasız yaşarlar, büyürler ama vatan olmadan asla büyüyemezler ve yaşayamazlar. Bugüne kadar da o gece de onu bilerek görev yaptık. Vatana sahip çıkmak bizim en büyük amacımız, emelimiz. Bayrak için hizmet yapmak, bayrağı göklerde tutmak çok önemli. Bayrağımız çok fazla şey ifade ediyor."
AA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.