15 günlük inceleme süresinin son gününde kabul edilen 28 Şubat iddianamesinin ardından gözler savcılara çevrildi. Dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, eski Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir ve Balyoz davası sanığı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da bulunduğu 103 sanık hakkında ağırlaştırılmış hapis cezasının istendiği iddianamenin ardından sıranın darbenin sivil ayağına geldiği öğrenildi.

 

 

Batı Çalışma Grubu (BÇG)'nun mutfağını deşifre eden savcıların, darbenin medya, yargı, üniversite ve sendika ayağını da soruşturacağı ve ciddi belge ve bulgulara ulaşıldığı öğrenildi. Cuntaya psikolojik harp yöntemleriyle habercilik, lobi ve finans desteği sağlayan yapılar hakkında ciddi bilgi ve belgelere ulaşan savcıların ifadeye çağrılacak kişilerin listesini hazırlamaya başladığı da adliye kulislerine yansıdı.

 

 

Dünya Demokrasi Hareketi (DDH) ve Özgür Eğitim-Sen tarafından yapılan suç duyurularını inceleyen savcıların soruşturma aşamasına geçtiği öğrenildi. Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi, 28 Şubat soruşturmasında dönemin gazete manşetlerini toparlayarak savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Tanrıverdi, Medya ile karargâh arasındaki ilişkiyi deşifre eden belgeleri de savcılığa sunmuştu. Dünya Demokrasi Hareketi (DDH) ise, bazı medya patronları ve köşe yazarları hakkında, "28 Şubat döneminde yaptıkları haberler ve köşe yazılarıyla darbeye zemin hazırladıkları" gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu.

 

 

Gerekli bilgi, belge ve manşetleri inceledikten sonra harekete geçen savcıların ifade listelerini hazırladığı buna göre medya ayağında ilk olarak çağrılacakların arasında, o dönemde hükümeti yıpratmaya yönelik, yalan, çarpıtılmış, özel hayatın gizliliğini çiğneyen tarzda yayın yapan gazete ve televizyonların patronları, üst düzey yöneticilerinin isimleri yer alıyor. Bazı komutanlarla gizlice görüşüp korku ve dehşet oluşturacak manşetlerin atılmasına aracılık eden gazetecilerin isimleri de dikkat çekiyor. Bir kısmı şu anda aktif olarak mesleği sürdüren kişiler.

 

 

Süreçte gazetecilere güvence veren isimlerin de listesine ulaşan savcılığın özellikle BÇG’yi finans eden ve o dönemde “beşli çete” olarak bilinen sendika başkanlarını organize eden iş dünyasının peşine düştüğü bildirildi.

 

Darbenin ekonomik boyutunu inceleyen savcıların, oda başkanları, sendika temsilcileri, gazeteciler ve cuntanın içinde yer alan paşaların mal varlıklarını incelediği, hesaplarındaki artışları bir bir tespit ettiği de gelen bilgiler arasında. Büyük Kulüp, Nakkaştepe buluşmalarının yanısıra Ankara’daki birkaç mekanda yapılan toplantıların da savcıların dosyasında yer aldığı belirtiliyor.

 

 

İş dünyası konusunda soruşturmayı derinleştirmek için savcıların, başta Koç, Eczacıbaşı ve Doğan holding olmak üzere iş çevrelerinden de birçok ismin ifadesine başvuracağı da alınan bilgiler arasında. Mahşerin beş atlısı ya da beşli çete diye tanımlanan sendika yöneticileri de soruşturma dosyasında haklarında bilgi toplanan kişiler arasında...

 

 

28 Şubat sürecinde BÇG talimatıyla Genelkurmay Karargahı'nda verilen brifinglere katılanların isimlerinin de savcılık tarafından tespit edildiği, bazı Yüksek Yargı başkanları, daire başkanları ve savcıların da ifadeye çağrılması bekleniyor. Kendileri hakkında suç duyuruları yapılmış yargı mensuplarının dosyaları incelemeye alındı.

 KAYNAK: HABER10.COM