'Ab Yolunda Bizim İçin Önemli Olan Vatandaşın Yaşam Kalitesinin Artması'
Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Fatih Hasdemir, Avrupa Birliği yolundaki Türkiye için önemli olanın vatandaşın yaşam kalitesini ve refahını artırmak olduğunu, tam üyeliğin ise memnuniyeti artıracağını belirtti.
Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Fatih Hasdemir, Avrupa Birliği yolundaki Türkiye için önemli olanın vatandaşın yaşam kalitesini ve refahını artırmak olduğunu, tam üyeliğin ise memnuniyeti artıracağını belirtti.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi'nde gerçekleştirilen ‘Avrupa Birliği ile İlişkiler’ konulu konferansta konuşan Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Fatih Hasdemir, Türkiye’nin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinin uzun bir zaman dilimine dayandığını, böyle giderse 60 yıl daha zaman alacağını belirterek, “Gün doğmadan neler doğar? Bekleyip görmek lazım” dedi.
Dostluk ve arkadaşlığın olmadığı, menfaat üzerine kurulu olan uluslararası ilişkilerde haklı olmanın yetmediğini, aynı zamanda güçlü olmanın da gerekli olduğunu vurgulayan Dr. Hasdemir, “Tüm sunumlarda problemlerin çözümü için ‘3 E’ formülünü anlatıyorum. Diyeceksiniz ki bu 3E nedir? Bu 3 E iyi olursa, o memleket de iyi, kötü olursa her şey kötü olur. Bu 3 E’den bir tanesi enerji. Ülkede enerji varsa iyi olur ama yoksa hakikatten sıkıntı. İkinci E, ekonomi. Ekonomi iyiyse her şey iyi olur. Ekonomi kötü ise her şey kötü olur. Ama üçüncüsü var ki o hepsinden daha önemli. O olmaz ise hiç bir şey olmaz, o olur ise de her şey çok güzel olur. O da dedi, Ehlak dedi. Ehlak, iyi olursa eğitim de güzel olur. Şimdi gerçekten uluslararası ilişkilerde bunu yabancılara anlatıyorum. Ahde vefa denilen şey maalesef yok. Maalesef verilen sözlerin tutulması yok. Avrupa Birliği’nin genişlemesi konusuna gelince, 2004 yılında özellikle eski Doğu Bloku ülkelerinin Avrupa Birliği’ne katıldığını görüyoruz. Biz 1959’dan bu yana uğraşıyoruz. Dolayısıyla gelmek istediğim nokta şurası. Avrupa Birliği’ne üyelik zor ve zahmetli bir süreç. Siyasi ve ekonomik kriterler var ama bunların üzerinde bir kriter var ki. O her şeyin üstünde. Bu da siyasi irade. Bir Avrupa Birliği tam üyesi ülkenin Başbakanı bundan kısa bir süre önce özel görüşmede bize şunu söyledi. Avrupa Birliği’ne bir ülkeyi üye yapmak istedik mi bir gecede oturur karar verir ertesi gün alırız. Ama almak istemedik mi o ülkede üretilen salatanın boyunu ve ebadını bahane eder, yine de almayız. Yani bütün mesele, siyasi irade meselesidir. Onun için bizde diyoruz ki haklı olmak yetmiyor. Güçlendikçe, onlar bize daha fazla ihtiyaç duydukça, bizim onlara olan ihtiyacımız daha da azalır, iki talebin kesiştiği noktada Türkiye birlik potasına girebilir. O zaman bunun iyi bir fikir olup olmadığına Türkiye’deki ve Avrupa’dakiler karar verebilecek” diye konuştu.
CİHAN
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.