Çukurova'nın sanayi kenti Adana, geleceğini turizm master planı projesi ile şekillendirecek. Kentin mevcut doğal güzelliklerin akılcı kullanımı, ekonomiye kazandırılması ve henüz keşfedilmemiş yerlerin araştırılması konularını içeren plan, ildeki ekoturizme de katkı sağlayacak.

Sanayi ve tarımda bölgenin yükselen yıldızı olan Adana’da, doğa turizminin geliştirilmesi için Orman ve Su İşleri Bakanlığı 12. Bölge Müdürlüğü tarafından bir master planı hazırlandı. Kentin ekonomik, sosyal ve kültürel değerlerini barındıran planla bölgedeki çevresel kaynaklar detaylıca araştırılacak. Yöreye özgü doğal turizm alanlarının belirleneceği projeyle, turizm alanlarını canlandırmak için yapılabilecek aktiviteler belirlenecek. Seyhan, Yüreğir, Kozan, Feke, Saimbeyli, Tufanbeyli, Ceyhan ve Pozantı ilçelerindeki tarihi yapıların duyurulmasına katkı sunacak master planı, Adana’daki yaban hayatı potansiyelini de inceleyecek.

Çukurova’nın doğal turizm kaynakları açısından zengin olduğuna dikkat çeken Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, bu konuda planlı programlı bir şekilde çalışarak önlerine koydukları hedefleri gerçekleştirmek istediklerini söyledi. Turizm endüstrisinin sürekli büyüdüğünü anlatan Vali Coş, “Deniz, kum, güneş turizmi artık ‘olgunlaşmış pazar’ olarak görülmektedir. Analistler, eko konaklama tesislerinde ve otellerde büyüme olduğu takdirde doğa turizminde patlama olacağını, sektörde erken dönüşüm yapanların pazarı elde edeceğini öngörmektedir. Bu bakımdan ilimizde doğa turizmine konu olabilecek seçkin özellikli sahalarda, hangi aktivitelerin yapılabileceği konusunda turizm destinasyonunun uzun dönemde sürdürülebilir, geniş kapsamlı, dikkatli, katılımcı ve paylaşımcı olarak planlanması; sürecin etkin yönetimi ve izlenmesi bilincinden hareketle büyük gayret ve özveri göstererek ilin ‘Doğa Turizmi Master Planı’ hazırlandı.” dedi.

Turizm çalışmalarının uzun süreli olması gerektiğinin altını çizen Vali Hüseyin Avni Coş, “Daha önce yapılan ilin planı dâhilinde öngörülen yerlerdeki aktivitelerin, yatırım ve eylemlerin kurum ve kuruluşlarca sorumluluk bilinciyle son şeklinin verilmesi lazım. Master planının interaktif olması için kendin dinamiklerince sahiplenilmesi gerekiyor. Paylaşımcı bir yaklaşımla sürecin etkin yönetimi ve izlenmesi de gerekmektedir. Aksi takdirde, bu faaliyetlerin geri dönüşümü mümkün olmayan olumsuz etkileri ortaya çıkacak ve turizm destinasyonu bu alanları tahrip eden bir faktör haline gelecektir.” ifadelerini kullandı.
CİHAN