-Sayın Arınç dershanelerle ilgili Ocak 2014'ten itibaren okullaşmaya başlayacağını Ocak ayında konunun Meclis'e geleceğini ve ek 2 yıl süre verileceğini açıkladı. Bu formül tartışmanın taraflarını ikna edici bir formül mü? Bakışınız nedir?

Akdoğan: "Bu konu gündeme geldiğinden beri çok içiçe geçmiş birçok konu gündeme karıştı yani sapla saman birbirine karıştı. Mesela bağlamından saptırılarak başka bir zemine çekilerek tartışıldığı için tabii çok gerekli olmayan polemikler meselenin siyasallaşması işi başka bir noktaya getirdi. Oysa bu bir eğitim meselesidir. Yıllardır çok önceden gündeme getirilmiş konudur kendi bağlamında kalarak değerlendirilmesi gerekirdi. Bu çekişmeden dolayı bir güvensizlik iklimi oluştu. Özellikle bu ilgili kuruluşlar STK'lar vs. Bugün gelinen noktada bunun biraz daha aşıldığını görüyoruz. Kendi bağlamına konunun çekilmesi önemli bir durumdur. Hemen Ocak'tan itibaren uygulamaya geçilse bir takım sıkıntılar yaşanabilirdi. Sanırım bu fiili durumu rahatlatmak için bir geçiş süreci öngörüldü ve 2015 Eylül'üne kadar bie süre tanınmış oldu. Bu süreç içerisinde dershaneler bir dönüşüm geçirecekler bununla ilgili bir teşvik düzenlemeleri var. Yani öğrenciler mağdur olmasın oradaki çalışanlar mağdur olmasın, vatandaşımız sıkıntı çekmesin diye böyle bir adım atıldığını görüyoruz ve biraz daha meselenin yatıştığını normalleştiğini görüyoruz. Dolayısıyla bu memnuniyet verici bir durum."

"KAVGANIN DA BİR AHLAKI VAR"

Elbette isteyen demokratik tepkisini dile getirebilir. Farklı düşüncesini ortaya koyabilir bir hak arayışı içerisinde olabilir ama bunun bir yolu uslubu var. Burada özellikle internet üzerinden çok kötü bir üslub, bir kavga bir çatışma üslubu kullanılmaya başlandı. Biz bunu eleştiriyoruz. Yoksa kimse kimseyi susturamaz. Elbette herkes bir hak mücadelesi içerisine girebilir.

- Bu sefer tartışmanın tarafında Gülen hareketinin yer alması pek çok insan için sürpriz oldu. O nedenle size de sürpriz oldumu diye sordum. Hatta Batı basınında bile AK Parti ile Gülen hareketi arasında akıl kualisyonu çöktü yönünde ifadeler kullanıldı. Bu değelendirmeler sizin kulağınıza nasıl geliyor?

Akdoğan: Şimdi bu bir kualisyon ilişkisi falan değildir. Yani hükümet bütün ülkenin hükümetidir. Bütün toplum kesimleriyle ilişkisi vardır. Biz bir siyasi partiyiz yani burada her hangi bşr kualisyon ilişkisine girmiyoruz, her hangi bir toplum kesimiyle... Bunların hepsi bizim toplumumuzun parçları bütün gruplar cemaatler kim varsa. Bizim bunlarla işbirliğimiz ilişkimiz yani bugün AK Parti'ye oy vermeyen de var. Toplum kesimleri, cemaatler, tarikatler olabilir. Yani AK PArti bunlara farklı bir kem gözle bakabilir mi? Onların da özgürleşmesi için mücadele eder onların da gelişmesi için elinden geleni yapar. Yani AK Parti oy hesabı üzerinden bu tür angajmanlara gelecek bir hareket değil. Özellikle bir kavga çatışma görüntüsü verdirmek bunu da doğru bulmuyorum. Bunlar içiçe geçmiş insanlar, birbirinin yüzüne bakan ve bunlar veballi bir iştir. Onun için biz sürekli itidal çağrısı yapıyoruz. Bu bile birilerinin hoşuna gitmiyor.(sabah)