Ataköy Zirvesi'nin Gizemli Konukları
ATAKÖY ZİRVESİ'NİN GİZEMLİ KONUKLARI
ATAKÖY'DE PERDE ARALANDI, KEL GÖRÜNDÜ!
İŞTE O HAYALİ İHRACATTAKİ SORULARIM
Sevgili okurlarım, çok değerli Etki Haber dostları. Yazımın başlıklarından da anlayacağınız üzere, yeni haftanın bu yeni yazısında yine çok önemli gelişmeler ve iddialar ile karşınızdayım. Yeni haftanın sizlere hayırlar getirmesi temennisiyle hemen yazımın öncelikli konularına geçmek istiyorum.
ATAKÖY'ÜN GİZEMLİ BÜROKRATLARI
İstanbul’un herkesçe malum kaçak, köçek, alavere, dalavere işlerini asıl işinden fazla yapan o gümrük müşavirlik firmasının emekli gümrük müdürleriyle, Ataköy’de bazı çakallarla yapılan zirveyi bir önceki yazımda sizlere detaylarıyla anlatmıştım. Yazım, Etki Haber'de yayınlandıktan sonra inanın okuma rekoru kırdı! Gizemli Ataköy Zirvesi'nin bu kadar okunacağı, bu kadar yorum yapılacağı ya da konuyla ilgili tarafıma bu kadar istihbarat geleceğini bende tahmin etmemiştim. Meğerse o yazıyı yazmakla adeta arı kovanına çomak sokmuşum da farkında değilmişim. Şimdi sizlere o buluşmayla ilgili bana gelen çok önemli, düşündüren ve acilen o kişilerin kulağının çekilmesini gerektiren o müthiş detayı da sizlere satır satır paylaşayım.
NE İŞİNİZ VAR BEYLER O TOPLANTIDA?
İhbar ya da iddiaya göre, meğerse o gizemli Ataköy toplantılarının katılımcıları yalnız geçen yazımda yazdığım kişiler değilmiş! Zirvenin diğer konukları -orada ne işleri varsa artık- şu anda İstanbul’da pek aktif olmayan gümrüklerinde çalışan bir kaç müdürde katılmış! Yine iddiaya göre, sır toplantıya katılan o kişiler (müdürler) Tevfik Usta döneminin çok önemli gümrüklerinde görev yapan, şimdilerde ise o gümrüklere dönmek isteyip, işlerine kaldıkları yerden devam etmek isteyen tosuncuklarmış. Bizim haramiler uzun uzun konuşmuşlar tabii o toplantıda. Ne yapacaklarını, izleyecekleri stratejiyi belirlemişler. Zirve sonrası da çok önemli bir karar almışlar.
Bakın o düşündüren, o çok dikkat edilmesi gereken karar neymiş; AMBARLI'DA, HALKALI'DA, ATATÜRK HAVALİMANI KARGO MÜDÜRLÜĞÜ'NDE ayaklarına takılan alavere, dalaverelerinin önüne set çeken gümrük personelini yerinden etmek!
Ey Ataköy zirvecileri, eğer bu iddia doğruysa ve bu çirkin kararı uygulayacak olursanız ya da en ufak bir hamlede bulunursanız ensenizdeyim bilmiş olun. Ve şunu unutmayın ki, sizin gibilere asla ama asla dürüst, namuslu, şerefli, alın teriyle evlatlarına ekmek götüren hiç bir çalışanı ezdirmeyeceğim. Sakın ama sakın bunu unutmayın!
Bakın Bu Noktaya Nasıl Gelindi:
Şimdi diyeceksiniz ki; ‘Aykut bey, peki işler bu noktaya nasıl geldi?’ Hemen açıklayayım sevgili Etki Haber dostları...
İddialar aynen şöyle: Malum müşavirlik firmasının yakın dostu Antalya’da otelleri de olan N. adlı kişi, yukarıda söz ettiğim gümrüklerdeki bazı yetkililerle görüşerek, gümrüklerde bazı işlerini halletmek istediğini söyler. Şimdi ayaklarınızı yere sağlam basın daha gümrüklerde iş yapmadan önce de 500.000 dolar, aylık olarak da 150.000 dolar teklif eder. Ammaaa gelin görün ki, Abraham Lincoln'lü teklif düzgün, namuslu, çalışkan gümrükçüler tarafından reddedilir. Durum böyle olunca da o meşhur Ataköy Zirvesi'nin yapılması da kaçınılmaz olur. Önceki toplantının ardından kirli işlere engel olan, daha doğrusu ayak bağı olan gümrükçülerin yerleri Ankara’daki siyasilerden ve bazı bürokratlardan alınan desteklerle yerleri değiştirilir.
Ve filmin ilk yarısına da böylelikle geçilir. Tosuncuklar oynayacakları oyunu sahneye koyarlar. Ha! Unutmadan bu süreçte, bu firmanın İstanbul’un bir gümrüğünde markalı bir işi de takılır. Ancak kırk haramiler hemen devreye girerek, kendilerinin tetikçisi olduğu iddia edilen müfettişle işlerinin görülmesi için ilgili müdürlüğe telefon açtırırlar. Nasıl çete ama...
Bakın tosuncuklar inanın sizi yakın takibe aldım. Sizin attığınız adımdan, aldığınız soluktan dahi haberim var. Yine söylüyorum sakın ha sakın kucağıma düşmeyin. Yazmadan geçemeyeceğim; birde kaçak şubede çalışan bunların bürolarından ve fabrikalarından çıkmayanları ben biliyorum. Ya Ankara biliyor mu? Hayır, bilmiyorsa ben haftaya yazıvereyim dedim ondan sordum... Var mı bilmek isteyen?
İstanbul Merkezli Hayali İhracat
Basından takip ettiğiniz üzere Tevfik Usta’nın bölge müdürü olduğu 2013 yılında yapılan dâhilde işleme kapsamındaki yolsuzluklarla ilgili gümrük müfettişlerinin hazırladığı rapor kapsamında, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube ekipleri tarafından İstanbul merkezli 90 adrese düzenlenen operasyonlarla ellinin üzerinde kişi gözaltına alındı. Çin’den sıfır gümrükle getirilen kumaşların iç piyasaya sürerek kargo malı tabir edilen eşyaların yurt dışına gönderildiği, devlete ödenmesi gereken yüzde 120 vergiyi bu yaptıkları ihracatla ödemedikleri ve devletin bu işlemlerden dolayı 900 milyon zarar ettiği söylenildi. Operasyon sonrası da, bu işlere yardım ettikleri müfettiş raporlarında adları geçenlerle ile ilgili idari ve adli işlemlerin başlatıldığı yetkililerce ifade edildi. Peki! O ifadeleri alınan kişilere şu sorular soruldu mu? Ya da şöyle yazayım aşağıdaki sorularıma, tespitlerime cevap verecek birileri var mı?
-BU İŞLERİ BİR KAÇ MEMUR MU YAPMIŞTIR? TABİİKİ KOCAMAN BİR HAYIR!
-O DÖNEMDE GÖREV YAPAN MÜDÜR VE YARDIMCILARININ HİÇ Mİ SORUMLULUĞU YOK?
Ne dersiniz....!
-YAZARDAN ÖNEMLİ SON DAKİKA NOTUDUR-
İŞTE O ARABANIN AKIBETİ
Sizlere feryat figan ederek duyurmuştum. 'Gitti devletin caaanımmm arabası' demiştim. Haklıymışım, ne yazık ki haklıymışım sevgili okurlar. Gerçekten de devletin makam aracını başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Bakın sizlerde okuyun da, bana nasıl hak vereceksiniz bir görün. Efendimmmm... Önce o makam aracının plakası, modeli kısacası kimliği başlayalım isterseniz işe. İddia odur ki, kaza yapan kamuya ait otomobilin plakası: 06 DG 2790, modeli ise Audi 4 / Siyah renk bir araç
İŞTE O ARACIN SAHİBİ
Diyeceksiniz ki, ‘sadede gel Aykut bey araç kime verilmiş bir araç?’ Sevgili okurlar onu da yazalım hemen. Yine iddia odur ki, araç Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız’a makam aracı olarak tahsis edilmiş. Yani aracın sahibi Müsteşar Atunyaldız. Peki! Aracın kaza ile sonuçlanan duruma nasıl geldiğini merak ediyor musunuz? Buyurun okuyun o zaman.
Sayın Altunyaldız da Konya’dan milletvekili aday adayı olacağı için 10.02.2015 günü mesai bitiminde müsteşarlık görevinden istifa eder. Plakasını belirttiğim makam aracı ile 11.02.2015 günü Konya’ya gittiği sırada kaza geçirir. Otomobilde ciddi bir hasar oluşur. Bahse konu otomobil çekici ile Ankara Şaşmaz girişinde Aydoğanlar Otomotiv'e getirilir. Fakat tamir masraflarını kimin karşılayacağı ise sıkıntı doğurur. Bunun üzerine bakanlık yetkilileri kendisine “siz kamu görevlisi değilsiniz onun için ödemeyi bizzat sizin yapmanız gerekmektedir” der. Otomobilin kaskosu bu durumda iptal edilir. Konu ile ilgili gümrük müfettişleri görevlendirilir. Otomobil ise yaklaşık 1 ay 16 gün tamirhanede rehin kalır. Ödemeyi kim yapmıştır peki? İnanın o konuda bilgim yok. Olsa zaten yazardım. Ama araştırıyorum bütün bu iddiaları bunu da bilmenizi isterim. Unutmadan şunun da altını çizmek isterim. Söz konusu olayla ilgili olarak gelecek tüm açıklamaları yine köşemde taşıyacağımı önemle belirtmek isterim.
CAN ALICI NOKTA ŞU:
Şimdi gelelim can alıcı noktaya ya da cevap bekleyen şu soruya. Şimdi herkese soruyorum. 10.02.2015 günü kamu görevinden istifa eden bir kişi, nasıl oluyor da bakanlık arabasıyla 11.02.2015 günü Konya’ya gidebiliyor? Efendimmm, ses gelmiyor. Yakında yine bendeniz Aykut Onur Kalaycı'nın köşesinde. Lütfen az sabır... Bekleyin!
- YAZARIN NOTU -
1-) Bakanlık müsteşar muavini Neşet Akkoç, HALKALI Gümrüğü'nü denetlemeye gidiyormuş! Acaba polisin yaptığı son hayali ihracat operasyonu ile ilgili mi gidiyor?
2-) İddia odur ki; emekli kısım amiri Cihangir’de otel açmış; otelin de daimi müşterisi Ankaralı yakın bir dostu imiş!
Bekleyin!..
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.