AVA GİDERKEN AV OLANLAR

ÖNCE KANUN / SONRA OPERASYON

ÖZEL EKİBE TOSLAYAN KAÇAKÇILAR

Es geçmeyelim, unutmayalım ve de unutturmayalım...

Kısa süre önce akaryakıt kaçakçılığı ile ilgili çok önemli seri operasyonlar gerçekleştirildi. Yılların kanayan yarası olan, kaçakçının uyuşturucudan sonra en çok rağbet ettiği bu suça ve suçu yaratanlara ağır darbe indirildi. Bana gelen bilgiler ışığında da soruşturmanın hem bakanlık hem de ilgili savcılıklarca sürdürüldüğü yönünde. 300 milyon litreyi bulan vurgunda 17 akaryakıt dağıtım şirketini kapsayan soruşturmada 20 ilin savcısı halen dosyalar üzerinde harıl, harıl çalışmakta..

Peki, bu operasyon hikâyesi nedir? Cumhuriyet tarihinin önemli soruşturmalarından olan bu olaya nasıl başlanış daha sonra nasıl start verilmiştir?

TEMEL ATILDI!

Ticaret Bakanı Sayın Mehmet Muş henüz bakanlık görevine getirilmeden önce yani AK Parti Grup Başkan Vekilliği görevini sürdürürken beraberindeki milletvekili arkadaşlarıyla çok önemli akaryakıt vurgunun önlenebilmesi için çok önemli bir çalışma gerçekleştirdi. Bakan Muş ve beraberindeki milletvekilleri 7318 sayılı kanunla, Vergi Usul Kanunu ve Petrol Yasası Kanunu üzerinde önemli düzenlemeler ve yaptırımlar getirdi. Kanun Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından ivedilikle onaylanıp yürürlüğe girdi. Böylece yukarıda belirttiği operasyonla bundan sonra gerçekleştirilecek operasyonların temeli atılmış oldu.

‘KANUN NELER KAPSIYOR?' DERSENİZ..

Devletin en yüksek makamının onayladığı kanunun içerisinde neler var, bu kanun neleri kapsıyor derseniz fikir sahibi olmanızda önem var.

30.04.2021 tarih ve 31470 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7318 sayılı kanunla, başta 213 sayılı Vergi Usul Kanunu, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu, 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petro Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu yasalaştırılmadan önce polis, jandarma ve gümrük muhafaza çok sayıda akaryakıt kaçakçılığı operasyonu gerçekleştirdiler. Ancak akaryakıt kaçakçılığı soruşturmalarında ilgili kanunların yeterli olmayışı karşısında devletin ilgili birimleri zorlandı. Soruşturmalar uzun zamana yayıldı. Ama söz konusu kanunlar üzerinde yapılan değişikliklerle adli kolluğun hem önü açıldı hem de operasyonu yapanlar soruşturmanın sonuna kadar gidebildi.

20 ili kapsayan ve Mehmet Muş'tan önceki bakan zamanında başlatılan bu soruşturma yukarıda saydığım kanunların bir nevi sağlamlaştırılması, zamana uygun hale getirilmesi vs. sonucu hızla devam etti.

17 akaryakıt dağıtım şirketi ile 20 ilde faaliyet gösteren 98 akaryakıt istasyonuna yapılan soruşturmada söz konusu şirket ve bayilerinin usulsüz şekilde piyasaya 300 milyon litre akaryakıt sürdükleri, riskli dağıtım şirketlerinin piyasaya 10 milyar liranın üzerinde fatura düzenledikleri, tüm bu uygulamaları evrak ve belgelerinde yasalmış gibi gösterdikleri ve devleti KDV ve gelirler ve kurumlar vergisi yönünden 4 milyar liranın üzerinde zarara uğrattıkları anlaşıldı.

Tabi bu bilgileri sizlerle paylaşırken sormadan da yapamayacağım. 10 kilo değil, 20 kilo değil, 1 milyon değil, 100 milyon değil tam 300 milyon litre akaryakıt piyasaya nasıl sürüldü buda çok önemli bir konu... Bu ayrıntıyı da açacak olursak, 17 akaryakıt dağıtım şirketinin ve 20 farklı ilde faaliyet gösteren 98 akaryakıt istasyonuna 300 milyon litre akaryakıt sevk ettikleri, sev edilen akaryakıtları yasal olarak piyasaya arz edildiğinde kar edilemeyecek fiyatlardan rayiç bedelin çok altında sürdükleri soruşturmacılar tarafından tespit edildi.

FATURASIZ İŞLEMLER

Soruşturmanın devamında dağıtım şirketlerinin bayileri, dağıtıcılardan alınan akaryakıtın faturalarının karşılığı ödeyecekleri vergileri düşük göstermek için fatura temin etmek isteyen firmalar adına düzenlediği, akaryakıtların ise bazı dağıtım şirketlerine veya bunların bağlantısı akaryakıt bayilerine faturasız olarak satıldığı ortaya çıkarıldı. Söz konusu akaryakıtı faturasız alan dağıtıcılar ile aynı organizasyonun içerisinde olan bayilerin sahte fatura düzenlemek amacıyla kurulan paravan şirketlerden aldıkları faturalarla faturasız akaryakıtın sevk ve satışını yasalmış gibi göstererek (tekrar yazalım) tam 300 milyon litre akaryakıtı piyasaya sürüp ceplerini doldurdukları üzerinde yaşadıkları toprağın sahibi devleti ise dolandırdıkları anlaşıldı.

DEVEKUŞU MİSALİ

Ancak devleti tokatladığını sanan haramzadelerin bitarafları aynı başını kuma gömen ama bitarafı açık kalan devekuşu misali açık kalmıştı. Karşılarında bu işin alt yapısını daha bakan olmadan hazırlayan Mehmet Muş beraberinde milletvekili arkadaşları ve evlerine helal lokma götürmekten başka gayeleri olmayan kolluk görevlileri vardı. Çetrefilli işlerini gizlediklerini sananlar bakanlığın özel akaryakıt ekibine tosladılar.

Şöyle de diyebiliriz 'AVA GİDERKEN AV' oldular.

OPERASYONDA EMEĞİ GEÇEN TÜM PERSONELİ BURADAN KUTLAR. SAYIN BAKAN MUŞ'UN AYAĞI UĞURLU GELDİ, ÖNCE TONLARCA KOKAİN SONRA DA AKARYAKIT OPERASYONLARI BU ÜLKE İÇİN GECESİNİ GÜNDÜZE KATANLARA SELAM OLSUN ALLAH YOLLARINI AÇIK ETSİN…

- FLAŞ.. FLAŞ..YAZARDAN SON DAKİKA NOT -

Birini yazarken, bir diğeri düşüveriyor önümüze.

Ne Mersin Gümrüğü’ymüş arkadaş! Gözlüğü daha paylaşmadan oto yedek parçaları skandalı patlayıverdi..

Mersin Gümrüğü'nden oto yedek parçası yüklü tır tam yurtdışı edilecekken, Dilucu Gümrüğü'nde aramaya tabi tutulur. Tırın içerisinden oto yedek parçası değil hurda çıkar. Oto yedek parçaları anlayacağınız gideceği yere çoktaaann varmıştır bile.

Ne Mersin Gümrüğü’ymüş arkadaş! Biri bitmeden biri patlıyor...

- YAZAR NOTU -

Mersin’de Kaybolan Tırın Hikayesi de Çok Yakında Bu Sütunda!..