Bakan Güler, bir gazetecinin "DHKP/C örgütü elemanlarının 6 ilde eylem yapacağı yönünde duyumlar alındığını öğrendik. Bu konuda ne diyorsunuz" sorusu üzerine, şunları kaydetti:

"Değişik terör örgütlerinin Türkiye'de her zaman fırsat buldukları takdirde eylem yapmak için her türlü melaneti gerçekleştirdiklerini ve bunun için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini biliyoruz. Bunların birçoğu bizim tarafımızdan önceki eylemleri itibarıyla yurt dışına gittikleri ve eğitim gördükleri yerler itibarıyla ve faaliyetleri itibarıyla gerek istihbari bilgi, gerek fiziki takip olarak mutlaka gereği yapılmakta olan işlerdir. Geçtiğimiz günlerde takiple ilgili Mardin'de bir şey söyledim bazıları bunu değişik yansıttılar. 'Biliyorsanız niye almadınız' diye takip demek eğer bir terör örgütü militanının yerini biliyorsanız elbette gidip alırsınız. Onun eylem yapmasını beklemek gibi mantık dışı bir düşünce olamaz. Emniyet teşkilatının, güvenlik teşkilatının böyle bir lüksü olabilir mi? Ancak yerini bilmediğiniz, yurt dışından kırmızı bültenle aranan veya eylem yapma ihtimali olan kişilerle adli süreç başlatılarak elbette ki takipleri yapılır. Bu anlamda şu anda bizim de takibinde olduğumuz yurt dışında eğitim görerek veya illegal yollardan Türkiye'ye gelerek yasadışı eylemleri gerçekleştirmek için gayret gösterenlerle ilgili elbette takiplerimiz vardır."

Son 6-7 günde gerçekleşen 2 üzücü olay sonrasında hem emniyet hem de jandarma güçlerinin önemli bir performans gösterdiğini vurgulayan Güler, şöyle devam etti:

"Gerçekten Emniyet Genel Müdürlüğü'müze ve sosyal tesise yapılan roketli saldırı ile Bingöl Cezaevi'nden kaçan teröristlerle ilgili elbette bunlar üzücü olaylardır ama bunların üzücü olduğu yanı kadar polisimizin ve jandarmamızın hemen olayların akabinde kaçan teröristleri yakalaması ve roketli saldırıya karışanlardan bir tanesinin ölü, birinin yaralı olarak ele geçirilmesi ve bunların da bir tanesinin daha önce AK Parti'ye lav saldırısında bulunan kişi olması, diğerinin de yine yurt dışında eğitim alarak eylem yapmak için gelen biri olduğu anlaşıldı. 2012 haziranından itibaren DHKP/C'nin 12 ayrı eylemi ile ilgili bütün failleri, bir kısmı canlı bomba eylemi olarak, bir kısmı çatışmada, bir kısmı da sağ ve yaralı olarak ele geçirilmiş adalet mekanizmasına teslim edilmiştir."

Terör örgütlerinin gazına gelmemesi lazım

Eroğlu da Mardin'e yapılan yatırımlara değinerek, şunları kaydetti:

"Başbakanımız Mardin'e her türlü desteği veriyor. Bu müjdelerden 12'si DSİ'ye ait, 4'ü Orman Genel Müdürlüğü ve 2'si de Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün. DSİ olarak Türkiye'de en büyük yatırım Mardin'e yapılıyor, Mardinlilerin bunu bilmesi lazım. Mardin ana sulama kanalının debisi bir Kızılırmak'ın mart ayındaki debisini geçiyor. Bunu da 31 Aralık 2013 saat 23.59'a kadar bitireceğiz. Böyle bir kanal dünyada yoktur. Vatandaşlarımızın bu ülkeye düşmanlık eden ülkelerin veya grupların, terör örgütlerinin gazına gelmemesi lazım. Birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi muhafaza edeceğiz. Aynı takımı tutmayabiliriz ama en azından birbirimize saygı göstereceğiz" 

Güler'den taziye ziyareti

Öte yandan, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Mardin'deki temasları çerçevesinde taziye ziyaretlerinde bulundu. 

Mardin'de düzenlenen 1. Dünya Sulama Forumu'nun açılış törenin ardından beraberinde Vali Ahmet Cengiz, AK Parti Mardin milletvekilleri Gönül Beki Şahkulubey ve Abdurrahim Akdağ ile Midyat ilçesine geçen Bakan Güler, ağabeyi vefat eden Midyat AK Parti ilçe Başkanı Başkanı Hüseyin Çelebi'yi ziyaret ederek, başsağlığı dileğinde bulundu.

Buradan Derik'e bağlı Gündoğdu köyüne geçen Güler, önceki gün vefat eden  bağımsız Mardin Milletvekili Ahmet Türk'ün ağabeyi Hacı Demo Türk için köyde kurulan taziye çadırını ziyaret etti.

Taziye ziyareti sırasında Ahmet Türk ve vatandaşlarla bir süre sohbet eden Güler, daha sonra Mardin'e döndü.