İçişleri Bakanı Muammer Güler, kimsenin kargaşa ortamından siyasi rant çıkartma hesabı yapmaması gerektiğini belirterek, “Bu hesap tutmaz, bunu yapanlar da bu hesabın altında kalırlar. Türkiye’ye lazım olan demokratik meşru zeminin korunması ve bu zeminde de faaliyetin, her türlü rekabet ortamında sürdürülmesidir.” dedi.

Bakan Güler, Adana'daki Gezi Parkı gösterileri sırasında ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede şehit olan komiser Mustafa Sarı'nın Düziçi’ndeki cenaze törenine katıldıktan sonra Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah’ı ziyaret etti.

Bakan Güler ziyaret sırasında gazetecilere son günlerde ülkemizde yaşanan Taksim’deki Gezi Parkı eylemleri ile ilgili açıklamada bulundu.
Güler, “Malumunuz Taksim Gezi Parkı’nda başlayan, 28 Mayıs tarihinden bugüne kadar değişik boyutlar içerisinde devam eden protesto eylemleri, yurdun birçok yerinde yapıldı. Bu eylemlerin bir kısmı hak arama özgürlüğü çerçevesinde ve hiçbir müdahaleye gerek kalmaksızın icra edildi. Çok sayıda da vatandaşımızın günün çeşitli saatlerinde hem basın açıklaması, hem oturma eylemi, hem protesto eylemi şeklindeki toplantılarla gerçekleşti. Tekrar ifade ediyorum, polisimizin herhangi bir müdahalesi olmadı. Ancak, birçok yerde, toplanılması izne tabi olan veya genel hayatı etkileyecek, kamu düzenini bozacak nitelikteki yerlerde ve günün değişik saatlerinde, polisin bütün ikazlarına rağmen dağılmama, polisin bedeni kuvvet veya tazyikli su kullanmasına binaen bu direnişin sürdürülmesi, polise taşlı, sopalı, molotof kokteylli, sapanlı ve çelik bilyeli saldırıların yapılması neticesinde bazı yerlerde müdahaleler de oldu. Bunlardan biri de Adana ilimizde gerçekleştirilen eylemdi. Adana’da bir grubun kanunsuz eylemi ve polise mukavemeti karşısında; kamu düzenini temin etmek ve bu kanunsuz eylemi gidermek üzere yapılan çalışmalar sırasında bir komiserimiz, bir evladımız olan Mustafa Sarı maalesef düşme neticesinde, elim bir kaza sonucu hayatını kaybetti. Ancak bu tür kanunsuz eylemlerin sonuçlarının böyle üzücü hadiselere yol açması da maalesef yaşanıyor. Sadece komiserimiz değil, daha önce de 2 vatandaşımız bu gösteriler sırasındaki değişik eylemler sırasında hayatın kaybetti. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum. Tabi çok sayıda yaralı da var. Bunlar hastanelerde tedavi ediliyor. Hatta bazılarının hayati tehlikesi de var. Söylemek istediğim şudur; emniyet teşkilatımız, güvenlik güçlerimiz bütün hak arama hürriyetini saygıyla karşılayan bir teşkilattır. Ancak meşru sınırlar aşıldığı zaman yapılacak şey, yine kanunlarla ön görülen kuvvet kullanma, güç kullanmadır ki, yine bu da polis vazife ve selahiyet kanununda kaynağını anayasadan alarak ve toplantı ve yürüyüş kanunlarında açıkça belirtilen hallerde kullanılan bir yetkidir.” diye konuştu.

Bakan Güler, geçtiğimiz günlerde Edirne’de yakalanan canlı bomba ile ilgili bir soruya ise “31 Mayıs günü Edirne ili Karaağaç ilçesinde şüpheli bir şahsın sorgulanması sonucunda, kimliğinin de bulunmaması neticesinde araştırma yapıldı. Bu şahsın DHKP-C terör örgütü üyesi Bulut Yayla isimli bir şahıs olduğu, örgütün gençlik yapılanmasında eğitim gördüğü, yine terör örgütünün üst düzey sorumluları ile irtibat halinde bulunduğu, daha önce 2012 yılında DHKP-C terör örgütü ile ilgili olarak yapılan geniş bir operasyonda firari olarak aranmakta olduğu, Avrupa’da silah ve özellikle bomba eğitimi aldığı, yurdumuza kaçak yolla girerek, muhtemelen kolluk güçlerine veya yabancı temsilciliklere bombalı bir saldırı yapma ihtimali olduğu belli olmuştur. Bütün bunlar tahkikat konusu yapılarak, 3 Haziran tarihinde adli merciler tarafından tutuklanmıştır.” dedi.

Ziyarette Vali Cerrah, Bakan Güler’e Osmaniye ziyaretinin anısına seramik tabak hediye etti. CİHAN