Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Taksim Gezi Parkı’nda devam eden eylemin küresel bir oyun olduğunu söyledi. Türkiye’de son 10 yılın en büyük oyunun oynandığını dile getiren Bakan Şahin, “Taksim'de taşlar yavaş yavaş yerine oturuyor. Toz bulutu kalktığı zaman, 'Bu işi kimler planladı, bu işin oyuncuları kim ve burada ne yapmamız gerekiyor?' dediğimiz bir süreci yaşadık. Olaylar tam bir turnusol kağıdı oldu. Bu noktadan sonra kimin derdinin ağaç, kimin derdinin çevre kimin derdinin başka olduğu ortaya çıktı.” diye konuştu.

    Bazı açılışlara katılmak üzere geldiği Bursa’nın İnegöl ilçesinde belediye başkanlığını ziyaret eden Bakan Şahin, Kaymakam Aziz İnci, Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Emniyet Müdürü Murat Sevinç, AK Parti İlçe Başkanı Bülent Temelli tarafından karşılandı.

    Fatman Şahin, ziyarette son günlerde Türkiye’nin birinci gündemi olan Gezi Parkı eylemini değerlendirdi. Türkiye’nin küresel bir oyunla karşı karşıya kaldığını savunan Bakan Fatma Şahin şöyle konuştu: “10 yıldan beri alanlardayım. Çok kördüğümler gördük, 367'ler gördük. Büyük bir milli irade arkamızda olmasına rağmen, parti kapatma kararının çıktığı bir Türkiye gördük. 27 Nisan gördük. Çünkü Türkiye büyük bir vesayet rejiminden geliyordu. Biz 'Hem ekonomimizi güçlendireceğiz hem de beraberinde insan hakları, demokrasi ve özgürlüğe yatırım yapacağız' dedik. 10 yılda ikisini de at başı götürecek şekilde bu süreci yönettik. Gezi Parkı'nda işin bir görünen yüzü var, masum, çevreci, insan hakları ve demokrasiyi özümsemiş, apolitik gençler gözüküyor. Aylar önce tsunami geçtiği zaman, taşlar yerine oturmaya başladığı zaman çok net bir şekilde görüyoruz ki, büyük bir küresel oyunla milletimiz karşı karşıya kaldı ve bu işin arkasında, bu oyunu yazanların, senaristlerin çok güçlü bir şekilde bu oyunu yazdığını gördük. Son 10 yılda gördüğümüz en büyük oyunla karşı karşıya kaldık. Yine her zaman olduğu gibi hem Sayın Başbakanımızın güçlü liderliğinde hem de bu milletin feraseti ve sağduyusu sayesinde şu anda çok daha iyi bir noktaya geldik.”

    CNN International'ın savaş muhabirlerini Taksim’e gönderip gönderip gaz maskeleri ile 9 saat boyunca canlı yayın yaptığını hatırlatan Bakan Şahin, Taksim Meydanı’nı Tahrir Meydanı’na benzetilmesinin manidar olduğunu ifade etti. Bakan Şahin şöyle devam etti: “Tahrir Meydanı'nı Taksim Meydanı gibi göstermesi, geçen yıl maraton yürüyüşündeki görüntüleri kullanıp Boğaz Köprüsü'nde insanlar yürüyor, ayaklanıyor demesi, geçen yıl İngiltere'de bir tankın altında kalan bir kişinin görüntüsünü Taksim'de yeni oldu gibi pazarlanmasını bu millet gördü. Gerçekten büyük bir oyunla karşı karşıya kaldık ama artık yavaş yavaş taşlar yerine oturuyor. Toz bulutu kalktığı zaman bu işi kimler planladı, bu işin oyuncuları kim ve biz burada ne yapmamız gerekiyor dediğimiz bir süreci yaşadık."

    Şahin, "Sayın Başbakanımız zaten gerekli görüşmelerin sonunda özellikle, 'Demokrasi sandık değildir' diyenlere karşı, 'O zaman gelin hep beraber çözelim, yargı kararından sonra İstanbul halkı ne diyorsa onu yapalım" dediği noktaya geldi. Bu noktadan sonra kimin derdinin ağaç olduğu, kimin derdinin çevre olduğu, kimin derdinin başka olduğu ortaya çıktı. Başbakanımız bunu dediği zaman, ana muhalefet liderinin, 'O da olmaz, bu da olmaz' dediği bir süreç yaşıyoruz. Bizim daha ne söylesek olmaz deyip orta yolu bulmaya çalışmamıza karşı Sayın Başbakanımızın söylediği önemli bir şey var. 'Aslında bu olur da sizde olmaz' derdi. Bakıyorsunuz hakikaten zihinsel bir sorun var. Biz olurlarımızı çoğaltıp bu ülkenin geleceğine, gençlerine, çocuklarına, kadınlarına, 76 milyon dahil tek vücut bu süreci götürmesi gerekiyor. Bunlar aslında demokratik derinleşme zemini. Senin gibi düşünmeyenleri ve senin gibi yaşamayanları özümseme süreci yaşadı.” şeklinde konuştu.

    Dünyanın başörtülü kadına yapılan zulmü görmezden geldiğini hatırlatan Bakan Fatma Şahin, “İşte başörtüsü ile ilgili yaşadığımız örnek de çok önemli bir örnektir. Genelde uluslararası medya çok farklı görüntüleri dünyaya pazarladı ama bir gerçek görüntü var. O da, bir çocuğun ve genç bir kadının nasıl tartaklandığını, nasıl yok edilmeye çalışıldığını ve kendine geldiği zaman üzerinde idrar kokusunun olduğunu gördü. Geriye kalan sembol budur. Gezi Parkı'ndaki arkadaşlarımız bu oyunu görebilirse ve buna da sahip çıkabilirse onun da hakkını, hukukunu koruma idaresi gösterebilirse buradan çok daha güçlenerek çıkabileceğimize inanıyorum.” diye konuştu.

    İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise ilçe ile ilgili bilgi verdiği Bakan Fatma Şahin'e İnegöl'ün tarihi camilerinden İshakpaşa Camisi'nin tablosunu hediye etti. CİHAN