1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. ‘Başarılı oyuncular çocuk kadar fütursuz olanlar’
‘Başarılı oyuncular çocuk kadar fütursuz olanlar’

‘Başarılı oyuncular çocuk kadar fütursuz olanlar’

Müjgan Ferhan Şensoy, Ece Saruhan'a konuştu...

A+A-

BİRÇOKLARI gibi ben de yıllar önce ailesiyle birlikte rol aldığı "Ferhanlar ve Deryalar hazırlarlar mı?" cümlesiyle hafızalara kazınan reklam filmiyle tanıdım Müjgan Ferhan Şensoy'u. O zamanların dünya tatlısı çocuğu, bugün 24 yaşında bir genç kız. İlk tiyatro deneyimini de çocukkken yaşayan Ferhan, geçtiğimiz sezondan beri adını babasıyla birlikte rol aldığı 'Masal Müfettişi' adlı oyunda yeniden tiyatro sahnesinde. Bir yandan da Kristiyan Valez karakterini canlandırdığı ilk dizisi 'Çalıkuşu' ile ekranda boy gösteriyor. Amerika'da sinema-televizyon okumuş, Atöyle Craft'ta ise oyunculuk eğitimi alıyor. Babası Ferhan Şensoy'dan kendine dürüst olmayı ve ideallerinin peşinden gitmeyi annesi Derya Baykal'dan ise disiplinli olmayı öğrendiğini belirten Ferhan'ın pırıl pırıl bir enerjisi var. Gözleri sürekli ışıl ışıl... Yakın vadedeki planları arasında kız kardeşi Derya Şensoy ile aynı oyunda yer almak var. Uzun vadede ise uluslararası arenada, özellikle de Avrupa'da adını duyurmak istiyor. Yolunun da gözleri kadar ışıklı olmasını diliyor ve sözü Ferhan'a bırakıyorum.

HT MAGAZİN / E.SARUHAN

Baban Ferhan Şensoy benim için bu ülkenin sanattaki duruşuyla da hayattakiyle de 'iyi ki var'larından. Twitter hesabına 'Babasının kızı' yazmışsın. Onu kız olmak üstelik de adını taşımak nasıl hissettiriyor sana?

Twitter'a öyle yazmamın sebebi babam olmadığımı anlatmaktı., beni babam sanıp twit atanlar oluyor. Ferhan Şensoy'un kızı olmak başka bir şey, ismini taşımak başka bir şey. İkisi birleşince çok büyük bir sorumluluk. Onun kızı olmak kelimelerle tarif edemeyeceğim kadar gurur verici ama bir o yandan da zor. Annem de babam da insanların çok sevdiği ve saydığı insanlar. Ben ve kardeşlerimin her zaman onların gurur duyacağı şekilde davranmak, onları seven insanları hayal kırıklığına uğratmamak gibi sorumluluklarımız var.

Bu baskı oluşturuyor mu üzerinizde?

Evet. Herkesin saygı duyduğu insanların çocukları olmak kolay değil. Biz bir de aynı mesleği yapmaya karar verdik. Bunu onların çocuğu olduğumuz için istedik ama onların çocuğu olarak bu işe soyunmak bizi korkuttu da. Bu yüzden Türkiye'de konservatuvara gitmedim. Yurtdışında sinema televizyon okudum. Bir okulun konservatuvar sınavına girip kazansaydım "Zaten Ferhan ile Derya'nın kızı" diyebilirlerdi. Kazanmasaydım da ben "Annemle babamı sevmedikleri için beni kabul etmediler" diye düşünebilirdim. Eğitimin çok önemli. Konservatuvara gitmedim ama bir süredir Craft Oyunculuk Atölyesi'nde eğitim alıyorum.

'ÇOCUKKEN TİYATROYU KISKANIRDIK'

Baban ve annen ömürlerini tiyatroya adamış insanlar. Çocukluğunda onları tiyatroyla paylaşmak sana zor geliyor muydu? Tiyatroyu kıskandığın zamanlar oldu mu?

Ona hiç söylemedim ama "Acaba babam oyunları kadar beni de seviyor mudur?" diye düşünüyordum. İster istemez tiyatroyu kıskanıyorduk. Babam hep tiyatrodaydı. Anneme "Gelince bizi öpecek mi?" derdik. Oyundan döndüklerinde biz 23:00'ten sonra onlarla ikinci kez akşam yemeği yerdik. Biz okula giderken babam yazdıklarını yeni bitirmiş ve uyumuş olurdu. Aynı evin içinde denk gelemezdik. Tiyatronun ne kadar ulvi bir şey olduğunu kavramaya başladığımız andan itibaren kıskançlık yerini "İnşallah ben de onlar gibi olurum" hissine bıraktı. Derya'nın da benim de küçükken kendimizi yazmaya verdiğimiz oldu. Babam bize yazarak sarılırdı biz de ona o şekilde sarıldık. Kendi aramızda sanatsal bir dil oluşturduk.

Geçtiğimiz sezonden beri 'Masal Müfettişi' adlı oyunda babanla aynı sahnedesin. Ne hissettiriyor bir zamanlar çok kıskandığın tiyatro sahnesinde olmak sana?

Uzun süredir istiyor ama korkuyordum. Babam beni cesaretlendirdi. Geçen sene sahneye çıkmadan önce çok geriliyordum. Bana göre başarılı oyuncular sahnede çocuk kadar fütursuz olanlar. O aşamaya gelebilmek için geçen sene büyük sınav verdim. Ömrüm boyunca tiyatro yapmak istiyorum.

'TERS KÖŞE BİR EKOL'

'Çalıkuşu' ile dizi maceran da başladı. Ekranı sevdin mi?

Çok. Başka işler için audition'a girmiştim. Bazıalrı olmadı, bazıları da benim içime sinmedi. 'Çalıkuşu'nun audition'ı açıldığında, ilkokul 5'te okuduğum kitabımı buldum. İlk sayfasıjnda ilkokul öğretmenimin notu vardı. O sene hepimize kitap hediye etmiş, bana 'Çalıkuşu' denk gelmişti. Böyle işaretlere inanırım, audition'a girmeden 'Bu kez olacak' dedim. 'Çalıkuşu'nun Feride'nin idealistliği etrafında şekillenen hikayesi beni her zaman çok etkilemiştir. İyi ki bu projenin içindeyim. İlk dizimde Çağan Irmak ve Doğan Ümit Karaca ile çalışmak benim için büyük şans. Ekibimiz çok iyi, Fahriye'nin (Evcen) enerjisi çok sıcak, çok disiplinli. Burak (Özçivit) zaten arkadaşımdı. İş disiplinine de hayran kaldım.

Canlandırdığın Kristiyan Valez karakteri Feride ile sürekli kavga halinde. Güçlü bir dostluk doğar mı dersin aralarındaki çekişmeden?

Feride ve ben de dahil herkes bunu merak ediyor. Kitapta Kristiyan Velez, Feride'nin Anadolu'da karşılaştığı okul arkadaşı. Diziye sivri bir karakter olarak uyarlandı. Gerçek hayatta içimdeki küstah tarafı ortaya çıkaramam, bazı şeyleri kibarlığımdan söyleyemem. Kristiyan'ın bu anlamdaki rahatlığı bana iyi geliyor. Ters köşe bir rol, bu açıdan oynaması çok keyifli.

Annen ve babandan nasıl tepkiler geliyor dizideki performansına?

Annemle diziyi durdura durdura izliyoruz. Duruşumdan diksiyonuma kadar her konuda yorum yapıyor. Babam önce, "Jenerikte Ferhan Şensoy mu yazacak? olmaz! Müjgan Ferhan Şensoy yazsın" dedi. İkisi de gğzel şeyler söylüyor. En önemli danışmanım ise ağabeyşm. Hem jenerasyon olarak bana daha yakın hem de dizi sektörüyle daha fazla haşır neşir olan biri.

'Derya'yı üzenin canını yakarım'

Kız kardeşin Derya da bu sezon 'Doksanlar' dizisiyle ekranda. Tatlı bir rekabet oluyor mu aranızda?

Tatlı atışmalarımız oluyor. Birbirimize "Benim dizim daha çok reyting aldı" diye takılıyoruz.

Benim de bir kız kardeşim var ve o benim bu hayattaki nefesim, en büyük şansım. Sizin Derya ile aranızda nasıl bir ilişki var?

Derya benim hayattaki en büyük destekçim. Küçükken birbirimizi kıskanırmışız, bu yüzden annem bizi hep bir örnek giydirirmiş. Ama artık birbirimizin en iyi arkadaşıyız. ABD'de 4 yıl birlikte okuduk, kader ortağı olduk. Gün içerisinde beraber olmadığımız her an mesajlaşırız. Derya beni en iyi anlayan insan. Oyunculuk egzersizleri yaparken içimizdeki kötüyü ortaya çıkarmamız istendiğinde hep birinin Derya'ya kötülük yaptığı hissinden yola çıkıyorum. Normalde kimsenin canını yakamam ama Derya'nın canını yakan karşısında beni bulur, ben de onun canını yakarım.

   images.20131230130318.jpg 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.