Başbakan Davutoğlu konuştu
Başbakan Ahmet Davutoğlu, TBMM AK Parti Grup Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Terörün herhangi bir şekilde İslam'la veya herhangi bir dinle yan yana anılmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Dünyada böyle bir insanlık suçu işleyen ve en fazla da İslam'a zarar veren böyle bir terör eyleminin 'İslam terörü' diye adlandırılmasına hiçbir yerde müsaade etmeyeceğiz" dedi.
Davutoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, geçen haftanın en önemli olayının Paris'te yaşanan terör olayı olduğunu belirterek, Pazar günü Paris'te teröre karşı Fransız halkıyla dayanışma mitingine, yürüyüşüne katıldıklarını anımsattı.
Bunun bir çok açıdan önemli olduğunu ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi:
"Avrupa'dan ve dünyadan çok sayıda liderle birlikte teröre karşı sesimizi yükselttik. Türkiye'nin Başbakan düzeyinde katılımının 3 açıdan önemli olduğu kanaatindeyim. Verdiğimiz küresel mesaj, Avrupa kıtasına verdiğimiz mesaj, Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımıza ve bütün Müslümanlara verdiğimiz mesaj. Küresel mesajımız şuydu; terör nerede olursa olsun kim tarafından yapılmış olursa olsun bizim için bir insanlık suçudur ve teröre karşı her yerde her zaman sesimizi yükseltmeye, dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz. Terörün herhangi bir şekilde İslam'la veya herhangi bir dinle yan yana anılmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Dün Almanya'da Sayın Merkel ile yaptığımız basın toplantısında da söylediğim gibi nasıl Norveç'te terör olduğunda ve genç bir kızımız hayatını kaybettiğinde biz buna 'Hrıstiyan terörü, Avrupa terörü, Norveç terörü' demedik. Nasıl neonaziler 9 vatandaşımızı ırkçı bir saikle katlettiğinde buna 'Katolik terörü, Alman terörü' demedik. Dünyada böyle bir insanlık suçu işleyen ve en fazlada İslam'a zarar veren böyle bir terör eyleminin 'İslam terörü' diye adlandırılmasına hiçbir yerde müsaade etmeyeceğiz."
"Her türlü teröre, zulme karşı çıkmaya devam edeceğiz"
Teröre, zorbalığa, tiranlığa, diktatörlüğe dünyanın neresinde olursa olsun karşı çıktıklarını ve karşı çıkmaya devam edeceklerini vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Oradaki mevcudiyetimiz, o liderler arasında en kalabalık nüfusla katılan Müslüman ülkenin Başbakanı olarak mevcudiyetimiz küresel olarak verdiğimiz bu mesajla ilgilidir. Kim olursa olsun, nerede yapılmış olursa olsun, kimi hedef alırsa alsın her türlü teröre her türlü barbarlığa, zorbalığa, zulme karşı çıkmaya devam edeceğiz. Aynı şekilde devlet terörü uygulayan kişilere ve devletlere karşı da sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Gazze'de İsrail'in yaptığı zulme 'devlet terörü' demeye devam edeceğiz. Hama'da, Humus'ta, Halep'te scud füzeleriyle, kimyasal silahlarla halkını katleden Beşşar Esed'in yaptığına 'devlet terörü' demeye devam edeceğiz. Katılan o liderler ve ülkeler arasında böylesine ilkesel tutum takınan tek ülke Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir.
Bazıları eğer terör İsrail tarafından devlet terörü şeklinde yapılıyorsa sessiz kalıyorlar, bazıları Suriye'deki rejime destek veriyor ve onların yaptığı devlet terörüne 300 bin kardeşimizin katledilmesine sessiz kalıyor, sükut ediyor. Bazıları DEAŞ'ın ya da diğerlerinin terörüne sükut ediyor. Bütün bu zalimlikler, barbarlıklar karşısında susmayan tek ülke Türkiye Cumhuriyeti Devleti oldu, susmayan tek hareket AK Parti hareketi oldu.
Dün yabancı basınla yaptığımız bir mülakatta da söylediğim gibi dünyaya barış ne zaman gelir? Şöyle bir günde gelir, nasıl Fransa'daki bu terör karşısında bu dünya liderleri omuz omuza yürüdüler. Bir gün Gazzeli çocuklar için Kudüs Mescid-i Aksa'da şehit edilenler için dünya liderleri biraraya gelip, dünyanın herhangi bir yerinde omuz omuza yürürlerse işte o zaman dünyaya barış gelir. Eğer bir gün Pakistan'da terörde öldürülen çocuk yaştakiler için İslamabad'da bu liderler biraraya gelirse işte o gün dünyaya barış gelir. Eğer Somali'de o açlık karşısında bu dünya liderleri bizim yaptığımız gibi bir sabah bir uçakla Mogadişu'ya inerse işte o zaman dünyaya barış gelir. Eğer Suriye'deki zulme karşı DEAŞ'a olduğu gibi rejimi de eleştirmek üzere P5, diğer ülkeleri bırakın BM'nin 5 daimi üyesi yan yana gelme erdemi gösterirlerse işte o zaman dünyaya barış gelir. Ama eğer katledilen Müslümansa, katledilen Afrikalıysa, katledilen doğuluysa ve sessiz kalınıyorsa işte o zaman tek taraflı, tek boyutlu bir mücadele söz konusu olur. Biz her yerde adaletin, vicdanın sesi olmaya, Avrupa'da da Asya'da da, Afrika'da da, Paris'te de, İstanbul'da da, Şam'da da, Saraybosna'da da tek yürekle konuşmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim yüreğimiz insanlık vicdanının yüreğidir. Çünkü bizim yüreğimiz bütün insanlığı alacak kadar engin ve bütün çocukları kucaklayacak kadar müşfiktir.
Bir gün, o gün gelecek ve inşallah bugün ağırladığımız Sayın Mahmud Abbas ile orada da (Paris) kucaklaştım. Bir gün özgür bir Filistin'in başkentinde bu dünya liderleri yürüdüğünde işte dünyaya barış o zaman gelecek. Başkenti Kudüs olan özgür Filistin kurulduğunda ve o başkent Kudüs'te Mescid-i Aksa'ya doğru bu liderler yürüdüğünde işte dünyaya barış o zaman gelecek. Bazıları bugün sabah Sayın Bahçeli'nin yaptığı gibi bizim İsrail Başbakanı ile niye orada bulunduğumuzu sorguluyorlar. Biz meydanı onlara bırakmayız. İnsanlık neredeyse biz orada olacağız. Bizim orada olmamız ne kadar doğalsa ne kadar samimiyse İsrail Başbakanı'nın orada olması o kadar anormal o kadar gayrisamimidir. Bunu da dünyanın yüzüne haykırdık, haykırmaya devam edeceğiz."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.