Başbakan Erdoğan'dan çarpıcı açıklama
'Düğmeye dışarıdan basıldı, içerdeki taşaronlar kullanıldı ve devlet içindeki örgüt suikast girişiminde bulundu.'
Başbakan Erdoğan, 2013 yılının değerlendirmesini de yaparken, Gezi olayları ve 17 Aralık operasyonundan "2 büyük saldırı" diye sözetti. Yılın son "Millete Hizmet Yolunda" konuşmasını yapan Erdoğan şunları söyledi:
2 BÜYÜK KOMPLO: Mayıs ve Haziran ayında yapılan sokak gösterileri ile 17 Aralık'ta kurulan komplo, Türkiye'nin en parlak, en başarılı yılını doğrudan hedef aldı. Tek başına hükümetimizi, partimizi hedef alan değil; doğrudan doğruya milletimizi, yani sizleri, ülkemizi, vatanımızı, istikbalimizi hedef alan saldırılardı.
DÜĞMEYE DIŞARIDAN BASILDI: Gerek Gezi eylemlerinde, gerek 17 Aralık komplosunda, Türkiye içindeki aktörler, ajanlar, maşa ve taşeronlar kullanıldı; ama bu tuzaklar yurtdışında kuruldu ve düğmeye de Türkiye dışından, Türkiye aleyhtarı çevreler tarafından basıldı.
PİYON KULLANDILAR: Türkiye'nin istikrarla büyümesinden, kararlı reformlar yapmasından, küresel bir güç haline dönüşmesinden, ekonomisini büyütmesinden, terörü sona erdirerek kardeşliğini yüceltmesinden rahatsız olan çevreler, içerdeki piyonlarını kullanmak suretiyle kutlu yürüyüşümüze kastettiler. Biz, bu süreci sabırla ve suhuletle aştık.
YOLSUZLUK AMBALAJINDA SUİKAST: 17 Aralık komplosu, yolsuzluk ambalajına gizlenmiş bir suikast girişimidir, milletin hükümetini, milli iradeyi, demokrasiyi, sandığı hedef almıştır. Bu komplo, Türkiye'nin ekonomisini, Türkiye'nin uluslararası ölçekte başarılı bir bankası olan Halkbank'ı, Türkiye'nin enerji yatırım ve anlaşmalarını, Türkiye'nin aktif, onurlu dış politikasını hedef almıştır. Bu komplo, hangi partiye oy verirseniz verin, hangi partinin gönüldaşı olursanız olun, ayrım yapmaksızın sizleri, sizin sofranızdaki ekmeği, sizin cebinizdeki parayı, sizin alın terinizi hedef almıştır. En önemlisi de bu komplo, Diyarbakır'da oluşan kardeşlik tablosunu, 1 yıldır susan silahları, çözüm sürecini, kardeşliğimizi, artık güç kazanan siyaseti hedef almıştır.
TALİMATI DIŞARIDAN ALAN ÖRGÜT: Yargı ve Emniyet başta olmak üzere, devlet kurumları içine yerleşmiş bir örgüt, dışarıdan aldığı talimatlarla, Türkiye'nin istikrarına, güven ortamına, büyüyen ekonomisine ve kardeşliğine suikast girişiminde bulunmuştur. Ne yazık ki, bu ihanete, büyüyen Türkiye'den çıkarları zedelenen malum bazı medya kuruluşları, bazı sermaye çevreleri, bazı siyasi partiler de, fırsatçılık saikiyle destek vermişlerdir. Yargı içinde, örgütlü olarak hareket eden bazıları, egemenliği milletten alıp yargıya devretmek için bu kirli tuzakta piyon olmuş, adeta bir yargı darbesi gerçekleştirmek için sorumsuzca ve militanca hareket etmişlerdir. Millet egemenliğinin ve demokrasinin bir gereği olarak, siz bize "Git" dediğinizde, biz, bir an bile tereddüt etmez ve emaneti teslim ederiz. Ama siz bize "Kal" dediğiniz müddetçe, yetkiyi bize verdiğiniz müddetçe, Allah'tan başka hiçbir gücün bizden bu emaneti almasına müsaade etmeyiz. Yargı, egemenlik hakkını milletten alamaz. Medya, geçmişte yaptığı gibi, millete istikamet çizemez. Sermaye, geçmişte yaptığı gibi, hükümet kurup yıkamaz. Uluslararası şer odakları, geçmişte sıkça yaptıkları gibi, içerdeki hain örgütleri kullanarak benim ülkemi karıştıramaz, kaos oluşturamaz, benim bu güzel ülkemde ameliyat yapmaya yeltenemez.(sabah)
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.