BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Gezi Parkı eylemleri ile ilgili, "İçerisinde farklı bir takım çağrışımları uyandıracak, başlangıçtaki demokratik tepkileri, ekolojik kaygıları, özgürlükçü anlayışları gölgeleyecek bir rejim kavgasını dönüşmesine, darbeci-statükocu 90 yıllık bir rejim ile son 10 yıllık AKP rejiminin rövanş karşılaşması olarak algılanmasının doğru olmadığını düşünüyoruz." dedi.

BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Gezi Parkı eylemlerini değerlendirdi. Protesto gösterilerinin şekil değiştirerek, cinsiyetçi, ırkçı, tekçi, militarist söylemlerin merkezi haline geldiğini kaydeden Baluken, "Dönüşen bu eylemlilikler ekolojik yıkıma karşı olmak, daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük talep etmek, karar süreçlerinde halkın katılımcı yaklaşımını göz önünde bulundurmak yerine toplumu esaret altında tutan güç odaklarının rövanşist yaklaşımlarına doğru evrilmektedir.” diye konuştu. Emniyet güçlerinin müdahalesinin de şiddeti teşvik eder bir nitelikte olduğunu kaydeden Baluken, “BDP olarak hiçbir sebep ve durumda biz bu ırkçı, ulusalcı, cinsiyetçi, tekçi, militarist kesimlerle yan yana durmayacağımızı ifade etmek istiyoruz. AKP hükümetinin baskıcı politikaları ile her zaman mücadele edeceğimizi de ifade etmek istiyoruz. Eski statükonun da kurulmak istenen yeni statükonun da karşısında olduğumuzu halkların ve kimliklerin kendi özgürlükleri içerisinde bir arada yaşamasını öncüleyen bir anlayış ile hareket ediyoruz." diye konuştu.

Tüm kamuoyunu duyarlı olmaya davet eden Baluken, "Otoriterliğin ve yasakçı zihniyetin kendisi ile aynı anlayışta bir yaklaşım ile temizlenemez." ifadesini kullandı.

"AKP HALKTAN ÖZÜR DİLEMELİ"

Buleken, AKP ‘nin ortaya çıkan tablodan dolayı tüm halktan özür dilemesi ve gözaltındakilerin serbest bırakılması gerektiğini kaydetti. Bununla birlikte vatandaşların militarist, ırkçı, cinsiyetçi çevrelere zemin vermemesi ve provokasyonlardan uzak durulması gerektiği çağrısında bulundu.

"REJİM KAVGASINA DÖNÜŞMESİNİ DOĞRU BULMUYORUZ"

Baluken, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Eylemlerle ilgili özellikle yabancı basında yer alan Türk Baharı benzetmelerinin hatırlatılması üzerine Baluken, "Gezi Parkı direnişi etrafında geliştirilmiş olan bütün demokratik eylemsellikleri, demokratik tepkileri, özgürlükçü talepleri önemsiyoruz ve bunların mutlaka güç verilmesi gereken talepler olarak görüyoruz. Ancak bahsettiğim çerçeve içerisinde farklı bir takım çağrışımları uyandıracak, başlangıçtaki demokratik tepkileri, ekolojik kaygıları, özgürlükçü anlayışları gölgeleyecek bir rejim kavgasını dönüşmesine, darbeci-statükocu 90 yıllık bir rejim ile son 10 yıllık AKP rejiminin rövanş karşılaşması olarak algılanmasının doğru olmadığını düşünüyoruz." cevabını verdi.

"ÜLKEDE 90 YILDIR HERKESİ TEKLEŞTİRMEYE ÇALIŞAN BİR ZİHNİYETİN AKP ZİHNİYETİ İLE RÖVANŞ DURUMUNA GEÇMESİNE KARŞIYIZ"

Bir gazetecinin, "Sırrı Süreyya Önder, ilk günler Gezi Parkı’nda idi. O süreç evrilmeden önceki BDP’nin duruşu muydu?” sorusu üzerine Baluken, "Şüphesiz ki evet. BDP şu anda bu süreç içinde demokratik olan meşru taleplerini dile getiriyor. Bizim karşı çıktığımız nokta bugüne kadar 90 yıldır bu ülkede herkesi tekleştirmeye çalışan bir anlayışın, AKP hükümeti ile AKP zihniyeti ile bir rövanş durumuna geçmesidir.” ifadesini kullandı. Şiddet ortamını hiçbir şekilde tasvip etmediklerini aktardı.

Baluken bir soru üzerine Başbakan’ın İstanbul’daki kültür merkezleri, parklar hakkında tek belirleyen olmasının sorunun ana kaynağı olduğunu kaydetti. Taksim’de bir parkın yapılıp yapılmayacağı ya da AKM’nin yıkılıp yıkılmayacağı ile ilgili sürecin Başbakan değil İstanbul halkı tarafından belirlenmesi gerektiğini belirtti. Baluken, “Anlaşılan bu tepkilerden hala bir ders çıkartılmamıştır. Bu büyük bir talihsizliktir. Ankara’dan Başbakan ya da Bakanlar Kurulu tüm Türkiye hakkında karar aldığı anlayış terk edilmelidir. Bu İstanbul için de böyledir, Hakkari için de böyledir. Bunu aşmadığımız sürece, önümüzdeki günlerde buna benzer bir çok sıkıntı yaşanacaktır.” ifadesini kullandı.

Seçim sandığında yüzde 50 oy almanın kayıtsız şartsız her şeyin yapılabileceği anlamına gelmediğini kaydeden Baluken, "Başbakan açısından Gezi Parkı direnişinden bir sonuç çıkartılması gerekiyorsa bence en önemli çıkarılması gereken sonuç budur. Cumhurbaşkanı da böylesi bir duyarlılık nedeni ile böyle bir açıklama yapmıştır. Katılıyorum." dedi.

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI

"Başbakan dün katıldığı bir televizyon programında 'BDP ile Anayasa yapmayacağız.' dedi. Yorumunuz nedir?"
sorusuna karşılık Baluken, "Başbakan’ın yapmış olduğu açıklamadan çok halkın talebi, ülkemizin özgürlükçü bir Anayasa talebi bizim için önemlidir. Biz zaten Anayasa Uzlaşma Komisyonu sürdürürken bu konuda herhangi bir açıklamanın siyasi etiğe uygun olmadığını defalarca iletmiştik. Şu anda da Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun biten bir çalışması yok. Masanın devrilmesi, tükenmiş bir çalışma yok. Dolayısı ile bu konu ile ilgili farklı bir görüş açıklamak doğru olmayacaktır…Önümüzdeki günlerde Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmaları tamamen biterse yani masa devrilirse o zemin tamamen tükenirse ondan sonraki tavrı partimizin yetkili organları bir araya gelirler. Ona göre partimizin ortak tavrı ortaya konulur." diye konuştu.
CİHAN