Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, AK Parti Sivas İl Başkanlığı'nda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı..
Bir gazetecinin bedelli askerliğin gündemlerinde olup olmadığını sorması üzerine Yılmaz, "Hayır, kesinlikle yok, bunu çok net olarak ifade ediyorum. Çünkü, bedelli, yaş düşürme veya askerliğin kısaltılması dile getirildiği sürece zaten 500-600 bin arasında bir bakayamız, yoklama kaçağımız var. Bunlar zaten askere gelmiyor. Askere gelmeyi düşünen de 'ya askerliğin bedeli düşecek, ya da yaşı düşecek, ben biraz daha gitmeyeyim' diyor" diye konuştu. 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un bedelli askerlikle ilgili açıklamalar yaptığını hatırlatan Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sosyal bir yaraya, sosyal bir probleme parmak basıyor. Burada 500-600 bin kişilik bir yığılma var. Bu yığılmanın bir şekilde giderilmesi lazım. Bu, bir siyaset adamının yapması gereken öneri. Biz de diyoruz ki, 'eli taşın altında olanlar için, tamam buna karar vereceğiz ama Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyacını dikkate almamız lazım. Genel Kurmay Başkanlığımızın görüşünü almak lazım.' Bu görüşü iktidar veya siyaset olarak değerlendiririz ve meclise getiririz. Zaten biz bunu düşündüğümüz için 460 bin yoklama kaçağı, bakaya varken bu bedelliyi çıkardık. 70 bin kişi başvurdu. Bir bedelli çıkmış olsa dahi 100-200 bin kişinin başvuracağını düşünmeyin. Sesi çok çıkan, 10-15 bin bin kişi. Bu sorunu kökünden nasıl çözeriz? Ayrı bir çalışma yapmak gerekir diye düşünüyorum."

Milli Savunma Bakanlığının, Türk Silahlı Kuvetlerinin ve Hükümetin askerliğin süresinin kısaltılması yönünde bir çalışma yapmadığını da ifade eden Yılmaz,  "Zaten 15 aydan 12 aya indirdik. Bunun dışında ne askerliğin kısaltılması ne de bedellinin çıkartılması gibi bir şey vardır" dedi. 

Bir basın mensubunun "Bir gazetede MGK'nın bazı kurumları fişlediğiyle ilgili iddialar yer aldı. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?" şeklindeki sorusu üzerine Yılmaz, "Türkiye, kadük kararlar, kanunlar, yönetmelikler mezarlığıdır desek yeridir" diye konuştu.  

Birçok kanun çıktığını uygulamasının olmadığını dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti:

"Örnek vereyim, şapka giymek mecburidir, bütün devlet memurlarına. Şu anda şapka giyen devlet memuru var mı? Kanun çıkmıştır fakat uygulaması yoktur. Bir başka 'bey', 'paşa' demek yasaktır, 'hacı' demek de öyle. Şu anda 'bey' demeden konuşabilmek mümkün mü? Biz askerlerimize 'paşa' demeden hitap ediyor muyuz? Dolayısıyla kanun çıkmıştır ama uygulaması yoktur. 2004 yılında Milli Güvenlik Kurulunda alınmış olan karar da uygulaması olmayan kadük olmuş bir karardır. Dolayısıyla bunlara itibar etmemek lazım. O karardan dolayı bir uygulama söz konusu değildir ancak birileri, 'şu uygulamalar var' diyor. Bu uygulamalar o kararın neticesi değil, 28 Şubat'ta alınmış olan Başbakanlık Uygulama ve Takip Koordinasyon Kurulunun 2006 yılından itibaren belirlemiş olduğu formatlara göre rutin olarak yapılan işlemlerdir. Yoksa MGK?dan alınan karar üzerine kararlaştırılmış veya adım atılmış bir durum yoktur."