Bravo Sayın Yazıcı’ya..

-Bakan Yazıcı Gürbulak yolcusu-

Yazıcı, Gürbulak'ı denetleyecek!!

Değerli okurlarım; bir önceki yazım olan İran sınırımızdaki Gürbulak Gümrüğü’nün iç sızlatan halinin üzerinden mürekkebi bile kurumadan Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Hayati Yazıcı’dan beklenen hamle geldi. Bana ulaşan bilgilere göre; Sayın Yazıcı’nın cumartesi günü Ağrı programı kapsamında Gürbulak Sınır Kapısı’na gideceği öğrenildi. Gümrük Müsteşarlığı'nın üst düzey bürokratlarının da katılacağı belirtilen gezide, Bakan Yazıcı’nın Gümrük Başkontrolörü İlter Kuşoğlu’nun raporunda yer alan iddiaları soracağı belirtildi.

Sakın yanlış anlaşılmasın!! Sayın Bakanın, ilk gümrük kapısı denetimi değil bu! Örneğin Habur Gümrüğü’nü daha yeni denetledi. Burada önemli olan, Gürbulak Sınır Kapısı’ndaki iddiaların ortaya çıkmasının ardından ivedilikle bu gümrüğümüze gidip iddiaları yerinde denetlemesi.. Ne diyelim! İnşallah sayın bakanın bu duyarlılığını, sıcacık koltuklarında kafalarını devekuşu misali kuma gömen bazı bürokratlarımız da gösterir. Onlar kim mi? Saymaya gerek var mı sevgili okurlarım.. Bakın arşivime hepsinin adı benim yazılarımda en az bir kere geçmiştir.

Gümrükçü Eşinin İsyanı

Sevgili okurlarım, çok değerli yol arkadaşlarım. Sizlere zaman zaman yazılarımda gümrüklerdeki yolsuzluk ve rüşvet iddialarının yanı sıra gümrük çalışanlarının da sorunlarını yazacağıma dair söz vermiştim. Hatta birkaç yazımı da gümrükçünün, gümrük camiasının sorunlarına ayırmıştım. Şimdi de önümde gümrükçülerin sorunlarıyla ilgili bir mail duruyor. Mail halen aktif olarak görev yapan gümrük görevlisinin eşine ait. Yazı adeta isyan edercesine yazılmış!. Her satırı, birbirinden ilginç detay ve bilgilerle dolu mail önce merhaba ile başlıyor ve ardından şöyle devam ediyor:

“Eşim halen çalışan bir gümrük görevlisidir. Bizde kendinizi tanımladığınız gümrükçü sınıfından olup, teşkilattaki haksızlıklara ve pisliklere karşı kendimizce mücadele vere vere bugünlere kadar geldik. Ben ülkesini çok seven bir yurttaş olarak yazılarınızın daimi takipçisiyim. Evet, size birtakım ihbarlarda bulunuyorlar ve sizde bunları yazıyorsunuz ve oradaki görevlilere sesleniyorsunuz; ancak ara sıra -sizde bu teşkilattan emekli olmuş bir kişi olarak- bu kurumun git gide çalışma prensipleri ile ilgili olarak çıkartılan kararlarla nasıl ucubeye döndürüldüğünü, neredeyse kaçakçılığa zemin hazırlayacak herşeyin yasalarla hazır hale getirildiğini de yazarsanız bu çürük elmaların nasıl her olaydan sonra gene görevlerine döndüğünü de millet anlamış olur. Teşkilat içindeki siyasi iradeden torpillilerin her davadan yırtmalarının sebebi hikmetini herkes öğrensin de, asıl bir numaralı suçlunun adı konsun!! Asıl bunlar tartışılmadıkça, rüşvetçi gümrükçüler daima piyon olarak aslanların önüne atılacak. Örneğin, antrepolar nasıl açılıyor? Buralar nasıl denetleniyor? Buralardan kaçakçılık kolay yapılsın diye kaçakçılık yasasında yapılan değişikler ve her büyük kaçakçılık olayının arkasında siyasetçi, işadamı ve bürokrat olduğunu bu camianın içindeki herkes biliyor. Ne oldu? Başmüdürler bire indirilince, üstelikte gümrük kökenli olunca muhafaza iyice pasifize edildi. Gümrüğün rahatsız olduğu muhafaza müdürleri görevlerinden alındı; Kaçak istihbarat narkotik savcıdan ziyade Başmüdürlere bağımlı çalıştırılarak amaç dışına çıkartıldı; size yapıldığı gibi dürüst çalışanlara müfettiş raporları ile suç isnat edildi ve hatta belirsiz ihbar mektupları ile yedi sülalesi ve serveti araştırıldı ( ki biz bunlardan biriyiz ve çok şükür bütün komplolardan alnımızın akı ile çıktık ve mücadeleye de devam diyoruz) Bakın Sayın Hayati Yazıcı, İzmir’e geldi ve teşkilat içinden sorunlara vakıf müsteşar atamaya söz verdi. Ankara’ya gitti unuttu. Bu teşkilatın içinde kendisine anlatılanlarla karar verecek yerde, bilerek kendi kararı ve inisiyatifi ile alacağı kararlarla teşkilatı ve çalışanları tanıyarak görev yapacak hiç mi dürüst adam yokta sürekli dışarıdan müsteşar veya genel müdür atanıyor?.. Bunun faydalı olduğuna siz inanıyor musunuz? Son olaylar üzerine başmüdür olmak için siyasetçi ayarlamaya çalışan şahısları mı, yoksa gerçekten dosyalara geçmiş başarılarına bakarak mı başmüdür seçecekler göreceğiz!! Bakın ben evlendiğim 1978 yılında, bu ülkede yapılıyor diye şikâyet edilen ve o zamanlarda gümrükçülere isnat edilen suçlamalar bu kadar siyasi ayaklı değildi. Dürüst çalışan memurlar, çürük elmaları korkutabiliyordu. Ama artık kaçakçılık çok başka yerlerden organize edildiği için maalesef dürüstlerin güvenebileceği hiç bir dayanak kalmadı. Bakın son çıkardıkları atama yönetmeliğindeki puanlama sistemine zamanında torpillerle para kazanmak için sınır kapılarına tayin yaptırıp yıllarca o tarafta gezenler şimdide bu şekilde puanları yükseltip "iyi memur" statüsü ile gene ayrıcalıklı tayin yapılıyor. Sorsanıza niye habire atama sistemini değiştirirler ve bu kimlerin işine yarar.. Evet Aykut Bey madem ki Gümrüklerdeki pisliklerle uğraşmayı kendinize misyon edindiniz; o zaman lütfen geniş kapsamlı olsun bunları da yazın da bu gizli ayak oyunları da artık ortaya çıksın!”

Tarafıma gelen bu maili, hiç değiştirmeden birebir sizlere aktardım okurlarım. İnanıyorum ki, Gürbulak Gümrük Kapısı’ndaki iddialarla ilgili olarak duyarlılık gösteren Sayın Yazıcı, bu tür kurum içi sorunlara da derman olacaktır. Kurumda çalışanların sorunlarını dinleyecek, gün geçtikçe kanayan yara haline gelen müsteşarlık sorunlarına en kısa sürede el uzatacaktır!!