Şanlıurfa Topçu Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, son operasyonlarla çözüm sürecinin hedef alındığını söyledi.

Erdoğan şu mesajları verdi:
OSLO'DAN 17 ARALIK'A HEDEF ÇÖZÜM: Biz kanı durdurmak, annelerin gözyaşını dindirmek için samimi mücadele verirken, önce Oslo sürecini sabote ettiler. Arkasından MİT Müsteşarımızı tutuklamak, onu devre dışı bırakmak istediler. Arkasından Paris'te bir takım suikast yaptılar. Süreci bozmak istediler, işte en son 17-25 Aralık darbe girişimiyle birçok hedefin yanında çözüm sürecine saldırdılar.
DİYARBAKIR TABLOSUNA DERSHANE GÖLGESİ: 16 Kasım'da Diyarbakır'da tarihi bir buluşmayı gerçekleştirdik. Tüm Türkiye bu tablodan etkilendi. Türkiye'nin tamamında barış umudu, çözüm umudu, kalıcı bahar umudu çoğaldı. Peki ne yaptılar? Bir dershane meselesi çıkardılar. Bu muhteşem buluşmayı gölgelemek istediler.
PENSİLVANYA RAHATSIZ OLDU: Arkasından 17 Aralık darbe girişimi başlattılar. Çözüm sürecini tümden baltalamak istediler. Kim yaptı bunu? Pensilvanya'daki bir zat. Onun buradaki maşaları, yandaşları. Tabii bunlar, yargının içinde de örgütlenmişler. Maalesef emniyet güçlerimizin içinde, devletin diğer kurumları içinde de örgütlenmişler. Doğu ve Güneydoğu'daki bahar havasından rahatsız oldular. Gençlerin ölmeyecek olmasından, bölgedeki gelişmelerden, kalkınmadan rahatsız oldular. En başta kardeşlikten, Şanlurfa ile Trabzon, Diyarbakır ile İstanbul, Van'la İzmir'in kucaklaşmasından rahatsız oldular.
BEDİÜZZAMAN'A ZULMEDEN CHP İLE KOL KOLALAR: Hayatı boyunca, Said Nursi'yi sürgünlere mahkum eden CHP zihniyeti, maalesef öldüğünde de onu rahat bırakmadı. Dirisine zulmedenler, ölüsüne bile tahammül edemediler. İşte bu CHP zihniyetiyle güya onun izinde olduğunu iddia eden Pensilvanya el ele kol kola dolaşıyor. Merhum Said Nursi'nin ruhu bunların CHP ile ittifakından dolayı muazzep oluyor.
KÜRT OLDUĞU İÇİN SAİD NURSİ'DEN UZAK KALDI: Bir dizi gösteriyorlar TV'lerde. Sevgili Peygamberimizi Miraç'tan indiriyorlar, kamyonete bindiriyorlar. Ve bu senaryoyu kim onaylıyor biliyor musunuz, Pensilvanya'daki zat. O dizide sadece sevgili peygamberimize hakaret edilmiyor. Benim Kürt kardeşime, sürecine, kardeşliğimize hakaret ediliyor. Pensilvanya'daki zat, Kürt olduğu için Said Nursi'den uzak kaldığını bizzat kendisi ifade etmiştir. İşte bu ırkçılık, bu düşmanlık, bugün de aynen devam ediyor. Son zamanlarda Bediüzzaman adını da ağzına almaz, Piri Mugan diyor.
İHANET DERECESİNDE HÜCUMLAR YAPIYOR: Şu anda da bu Pensilvanya'daki zat terör meselesinin çözümünü engellemek, kardeşliğin, huzurun önüne geçmek için ihanet derecesinde hücumlar yapıyor. Bunu da tek başına değil, CHP ve MHP'yi, kullanarak yapıyor. Oslo sürecinde başarılı olamayan, 7 Şubat'ta başarılı olamayan, çözüm sürecini engelleyemeyen bu ittifak, 17 Aralık darbe girişiminde de başarılı olacağını zannetti.
ÜÇ ŞAŞKIN ÖRDEK: Pensilvanya, bu CHPyi, MHP'yi çok kötü aldattı, çok kötü bir tuzağa düşürdü. '17 Aralık'ta bu hükümeti düşüreceğiz, elimizde çok önemli dosyalar var, emniyet, yargı bizim elimizde, ses kayıtları var, onlar işe yaramazsa montajlar, dublajlar var' dedi. CHP'nin, MHP'nin genel başkanları buna inandılar, darbe girişiminde payanda olarak yer aldılar. Ama hesaplar tutmadı, tuzak bozuldu millet bunların tuzaklarına itibar etmedi. Ortalıkta kalakaldılar. Ne yapacaklarını şaşırdılar. 3 kafadar, 3 şaşkın ördeğe dündüler.
AMAÇ SİYASETİ ESİR ALMAK: Pensilvanya'daki son numaralarını, son montajlarını piyasaya sürmeye başladı. Sürekli şunu söylüyorlar. 30 Mart'ta, 15 Mart'ta, 25 Mart'ta şu çıkacak. Amaçları siyaseti esir almak, neyiniz varsa dökün ortaya. Benim milletim size inanmıyor.
HOCANIZ SABAH BAŞKA AKŞAM BAŞKA: Şimdi açık açık bir şeyler söylüyorlar. Denizli'de filan dolaşmışlar, 'Artık AK Parti'den başka kime oy verirseniz verin, yeter ki AK Parti'ye vermeyin.' Yahu sizin imamınız, 10 sene önce ne diyordu, 'AK Parti'ye oy verin' mi diyordu? Eğer o zaman AK Parti'ye oy verin diyorsa ya o zaman yanlış yaptı ya şimdi yanlış yapıyor. AK parti aynı yerde duruyor. Demek ki sizin hocanız akşam bir başka, sabah bir başka, aynen CHP gibi, Bahçeli gibi.
İKNA ODALARI KURMUŞLAR: Bunlar, yalanı, tehdidi, şantajı meslek haline getirmiş. Anlaşılan korku dağları sardı. Sandığın rengi belli oldu, bu paraleller korkmaya başladı. İşyerlerinde işçilerini AK Parti'ye oy vermeyin diye ikna etmeye çalışıyorlar. Adeta 28 Şubat'taki gibi ikna odaları kurdular. İkna olmazlarla atıyorlar. Üniversiteli gençlerimize, yurtlarında, evlerinde kalanlara sesleniyorum, bütün Kredi Yurtlar Kurumu'nun yurtlarında boşluklar tespit edildi. Sizleri oraya alabiliriz.

POLİSE İZDİHAM UYARISI
Miting sırasında çok sayıda insan baygınlık geçirdi. Erdoğan, sık sık kalabalığa dalgalanmalar ve izdiham konusunda uyarılarda bulunurken, bir kadının baygınlığı esnasında olaya müdahale etmeyen polislere ve emniyet müdürüne çıkıştı. Erdoğan, "Siz polis arkadaşlar, Allah aşkına siz ne yapıyorsunuz? Açın şu arayı. Emniyet müdürüm sen ne iş yapıyorsun? Yardımcı olsanıza, oradan seyrediyorsun ya" diyerek polisleri fırçaladı..(sabah)