'ByLock tespitinin perde arkası'
FETÖ bağlantısını ortaya koyan en önemli delillerden ByLock’la ilgili tuzak kurulduğu vurgulanırken, bazı telefonlarda ByLock görüşme içeriğinin olmadığı anlaşıldı.
MİLLİYET'TEN TOLGA ŞARDAN ÖZEL HABERİ..
Ankara Cumhuriyet Başsav-cılığı’nın ByLock konusunda yaptığı açıklama, kimi çevrelerde farklı değerlendir-melere neden oldu.
Başsavcı Yüksel Kocaman’ın açıklamasına göre, FETÖ’yle bağlantıyı ortaya koyan en önemli delillerden olan Bylock’la ilgili tuzak oluşturuldu.
TÜBİTAK çalışanı firari Kemalettin Cengiz Erbakırcı tarafından hazırlanan yazılım sayesinde ByLock kullanıcısı olmayanlar, internetten indirdikleri farklı cep telefonu uygulamalarıyla farkında olmadan Bylock’a yönlendirildi.
Bilişim uzmanı Koray Peksayar’ın avukatı Ali Aktaş’ın geçen Ekim’de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na bu yönde kanıtları ulaştırmasıyla savcılığın başlattığı çalışma bu tabloyu ortaya çıkardı.
Başsavcı Kocaman, Ankara’da yaklaşık bin 400, İstanbul’da ise 3 bin 800 kişinin, tuzak program aracılığıyla ByLock’a yönlendirildiğini bildirdi.
Mercek altında!
Uzmanlarla, bu konuda görüşmeler yaptım. Elde ettiğim bilgileri şöyle açıklayabilirim:
- Peksayar’ın raporu sonrasında savcılık, MİT ve BTK’ya “sorunlu görünen” telefon numaraları üzerinde inceleme yapılması talimatını verdi. Her iki kurum, ByLock listelerinde yer alan telefon numaralarını mercek altına aldı.
- Bazı telefonlarda ByLock görüşme içeriklerinin olmadığı, ByLock’ta kullanılan IP numarası ile çakışma bulunmadığı, user ID kodlarının da olmadığı anlaşıldı. Bu kişilerin Mor Beyin adı verilen firmanın ürettiği yazılım nedeniyle farklı uygulamaları indirmek isterken ByLock’a yönlendirildikleri belirlendi.
- Söz konusu dört kriterin oluşmaması nedeniyle bu telefon kullanıcılarının gerçek Bylock’cu olmadığı tespiti yapıldı. 11 bin 341 numara sahibi kullanıcıyla ilgili yeni bir değerlendirme yapılması gereği doğdu.
- Tespitlere göre, bir kişinin ByLock kullanıcısı olarak tanımlanabilmesi için, akıllı cep telefonuna ait IMEI numarası ile telefon numarasının örtüşmesi ve MİT ile BTK’dan savcılığa gelen listelerde Bylock çıkışlarının yer alması şart. Bu kişilerde bu tespitler bulunmayınca, soruşturma dışına çıkartılmaları kararlaştırıldı.
- Bir kişinin üzerine kayıtlı olan cep telefonu ve numarasına başkalarının kullandığı sırada ByLock yüklenip mesajlaşma yapıldığı saptanırsa hem telefonun sahibinin hem telefonu kullananın kayıtları inceleniyor. Bu yönde bilgi elde edilirse, telefon ve hattın ilk sahibi şüpheli konumundan kurtuluyor. Görüştüğüm yetkililer, bu kriterlere göre, Bylock üzerinden mesajlaşma yapanların, User ID’si bulunanların ve IP çakışması olanların hiçbir şekilde soruşturma dışında kalamayacağına dikkat çekiyor.
ADSL hatları
- 11 bin kişilik listeyle ilgili bir bilgi de soruşturma dışı bırakılmasına karar verilen telefon numaralarından 150’ye yakınının ADSL kullanıcısı numaralar olması. Savcılık kaynakları, 3 bin dolayındaki telefon numarası sahibinin 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi öncesinde kamuda görevli olduğunu, 3 bin 500 dolayındaki abonenin ise özel sektörde çalışan kişiler olduğunu kaydetti. Yaklaşık 4 bin 500 abonenin ise kamu ya da özel sektörde herhangi bir kaydı yok.
600 emniyetçi
- Görüştüğüm kaynaklar, saptamalara göre, 30 dolayında hakim ve savcı ile 600 dolayında emniyet görevlisi hakkında soruşturma yapılmayacağını vurguladı. Aynı kaynaklar, bin 400 dolayında telefon numarası abonesinin ise ByLock dışında başka suçlardan halen tutuklu olduğunu açıkladı.
Tek koşul değil!
Görüştüğüm kaynaklara, kamuoyunda “kimler kurtarılıyor?” algısının da olduğunu anımsattım. Yetkililer, “Öncelikle şunu söyleyelim; ‘ByLock olmayan kişi FETÖ üyesi olmayacak’ şeklinde bir değerlendirme doğru değil. Diğer FETÖ kriterlerine bakılıyor. Ayrıca, isimler üzerinden değil, telefon numaraları üzerinden inceleme yapıldı. ‘Bylock sulandırılıyor mu?’ yorumlarının önüne geçecek bir süreç ortaya çıktı” değerlendirmesini yaptı.
Yetkililer, hatalı işlemlerin düzeltilebileceğini belirtirken, “ByLock kullanıcı sonuçları daha netleşiyor. Bundan sonra ByLock’un delil olarak tartışılması süreci yaşanmayacak” dedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın MİT ve BTK ile birlikte yürüttüğü bu uygulama, devletin daha sağlıklı ve somut adım atmasına katkı yapacak.
ByLock’un sulandırılması ya da delil olmaktan çıkarılmasının önüne geçilmiş olacak..
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.