ÇAY İDDİANAMESİ–2
TIR ŞOFÖRÜNÜN AĞLATAN KAÇAKÇILIK İFADESİ
‘TIR ŞOFÖRÜNÜN KAHREDEN PİŞMANLIĞI’
KAÇAK ÇAY İDDİANAMESİ’NDE SIR KADIN CARMEN
İŞTE ÇAY KAÇAKÇILIĞIYLA SUÇLANAN KİŞİLERİN İFADELERİ
Değerli okuyucularım; sizlere geçen yazımda artık akaryakıt kaçakçılığının bile önüne geçen ve yurdumuzda son yıllarda sıkça başvurulan çay kaçakçılığıyla ilgili olarak Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı müthiş iddianamenin ilk bölümünü yazmıştım. Yazım sizinde haber portalımızdan görebileceğiniz gibi, oldukça ilgi gördü. 4 bini aşkın kişinin okuduğu yazı için sağ olsun sizlerden, meslektaşlarımdan ve meslek büyüklerimden teşekkür ile kutlama telefonları aldım.
Sevgili okurlarım; şimdi ise izninizle 38 sanık hakkında, Cumhuriyet Savcısı Sayın Cengiz Özülkü'nün hazırladığı iddianamenin diğer çarpıcı noktalarını aktarmak istiyorum.
Yazımda istemeden bu çarkın içerisine çekilmiş bir tır şoförünün ifadesiyle, Çay Kaçakçılığının Romanya boyutunda adı iddianamede sıkça geçen o meşhur operadan adını alan Carmen adlı bayanın gizemini anlatacağım.
“Beni Nasıl Kullandıklarını Anladım”
Adı İbrahim K. İşi tır şoförlüğü. İbrahim K. 10.07.2009 tarihinde Edirne Cumhuriyet Savcısı Cengiz Özülkü'ye ifade veriyor.. 100 gündür cezaevinde olduğunu belirten İbrahim K. gözleri dolarak verdiği ifadede, çay kaçakçılığının organizasyonuyla ilgili olarak önemli ipuçlarını ve içine düştüğü kötü durumu şöyle anlatıyor:
“Beni kullandılar!”
" 07.07.2009 günü tutuklu bulunduğum Edirne Kapalı Cezaevi'nden tahliye oldum. Cezaevinde bulunduğum sürede, mantıklı düşünerek beni nasıl kullandıklarını anladım. Ben olaydan yaklaşık 1,5 yıl önce Ö. Nakliyat Firmasına Uluslararası Nakliyat Şoförü olarak işe başlamıştım. Tutuklandığım tarihe kadar da, son bir kaç ay içerisinde toplam 8–9 defa Romanya'dan kalsiyum karbonat getirdim. Getirdiğim bu yüklerden bazıları gerçekten kalsiyum karbonattı!. Diğer dört seferde ise, getirdiğim yükü Hamzabeyli Sınır Kapısı yakınındaki K. adlı petrolde bıraktım. Orada firma yetkilileri bana dolu dorse verdi. Getirdiğim yükün dorsesini ise orada bıraktım. Romanya'da bulunduğum dönemde yüklenecek yükle ilgili konuları Carmen isimli bir bayanla temas ederek biliyordum.”
“Ne avukat, ne de şirket beni aradı”
“Ama bu bayanı ben hiç görmedim. Kendisi ya mesaj atardı; ya da telefon ederdi. Ben sorguya sevk edildiğimde, İstanbul'dan firmanın gönderdiği bir avukat beni savunmuştu. Ancak tutuklandıktan sonra ne nakliye firmasının yetkilileri, ne de o avukat bir daha yanıma bile uğramadılar. Biz normalde Romanya'dan Türkiye'ye, bin 800- 2 bin 500 Dolar karşılığında yük getiririz. Ancak firma yetkilileri, 4 bin–5 bin dolara bize bu yükleri taşıtmış. Biz Romanya'dan çıkarken, Romanya gümrük yetkilileri içinde üç volet bulunan bir tır karnesi teslim ederlerdi. Bu voletlerden ilkini Bulgar Lesova Gümrüğü'ne, ikincisini Hamzabeyli Sınır Kapısına, üçüncüsünü ise iç gümrüğe teslim ederdik. Benim hatam ise, bana verilen tır karnesini kontrol etmemekten ibarettir. Ben getirdiğim yükleri hatırladığım kadarıyla Hadımköy'de bulunan Ö. Nakliyatın antreposuna ve İkitelli'de bulunan E.. adlı antrepoya bırakırdım"
HEM ŞOFÖR HEM ŞİRKET ORTAĞI
Tıpkı İbrahim K. gibi zanlılar arasında bulunan bir tır şoförü de Hüseyin Y. Hüseyin Y'nin ancak diğer tır şoförlerine göre ayrı bir özelliği var!. Hüseyin Ö. çay kaçakçılığı soruşturmasında tır şoförlüğü yaptığı gibi, aynı zamanda patronları tarafından şirket ortağı da gösterilmiş. Yani görünüşe göre unvan verilerek ödüllendirilmiş ama ne yazık ki çok kötü bir olay için kullanılmış.
Sevgili etkihaber okuyucuları; görüyorsunuz ki kaçakçı devletin kasasını soymak için zavallı insanları hiç çekinmeden kullanabiliyor. Onları kullandıktan sonra da, bir kâğıt parçası gibi buruşturup çöpe atıyor. Zanlılar arasında yer alan tır şoförü İbrahim K.nin ifadesinde belirttiği gibi yakalandıktan sonra ne arıyor; ne de soruyor.
PEKİ KİM BU CARMEN?
Bir de şu esrarengiz Carmen Hanım var. Tır şoförleri ve adları çay kaçakçılığında geçen zanlıların hemen hepsi, adını şu meşhur operadan alan Carmen adlı bayanla iletişim kuruyor. Bu Bayan Romanya'da verilecek yükü hazırlayıp, işleri organize ediyor.. Carmen işini yaparken de, oldukça ilginç bir ayrıntıya özen gösteriyor. Bu gizemli bayan ne yüzünü gösteriyor; ne de kendisiyle ilgili başkaca bir ipucu veriyor. Yalnız ama yalnız iletişimi telefonla ve özellikle kısa mesajlarla sağlıyor. İddianamede ve zanlı ifadelerinde adı sıkça geçen Carmen Hanıma ulaşmak için başta savcılık ve emniyet, uluslararası girişimde bulundu. Yani yakında Carmen'in şifresi çözülecek!!. Bakın aklıma bir şeytanlık geldi şimdi.. Sakın bu Carmen Türk olmasın.. Hadi hayırlısı bakalım.
Sevgili okuyucularım; Çay İddianamesiyle ilgili olarak elimde birçok doküman var. Bu iddianamedeki önemli bilgileri sizlere ayrıntılarıyla aktarmaya devam edeceğim. Ancak bu aralar mail adresime ( [email protected]) birçok ihbarlar ve mailler geliyor.. Eğer bu iddianameye biraz ara verirsem sakın bana kızmayın!!İlerleyen günlerde bu yazı dizime çok çarpıcı ve sarsıcı bilgi ve belgelerle devam edeceğim bilginize..
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.