Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde PKK adına haraç isteyenlere olumsuz yanıt verdiği için Kaleşnikof tüfekle işyerinde taranarak öldürülen Bilal ve Deyah Çelikten kardeşlerin ağabeyi Kamil Çelikten, Başbakanlık tarafından olayın faillerinin bulunması için görevlendirilen ekibe minnettar olduklarını da vurgulayarak, " Allah ekibin başı Ertuğrul Güler ve 4 arkadaşından razı olsun. 1,5 yıl geceli gündüzlü çalışarak olayı karanlıkta ve faili meçhul bırakmadılar. İnşallah bu coğrafyada devletin desteği ile hiçbir olay faili meçhul ve cezasız kalmaz.’’ diye konuştu.

Suruç'ta Çelikten ailesine ait petrol istasyonunu 9 Ağustos 2011 günü haraç için basan PKK terör örgütü üyeleri, haracı alamayınca Kaleşnikof tüfeklerle Bilal, Deyah ve Kamil Çelikten kardeşlerin üzerine ateş açmıştı. Çıkan silahlı çatışmada Bilal ve Deyah Çelikten kardeşler hayatını kaybetmişti. Olay ilçede büyük infiale neden olurken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aile üyeleriyle görüştükten sonra, olayın faillerinin ortaya çıkması için özel bir ekibin görevlendirilmesi talimatını vermişti. Saldırının faillerinin ortaya çıkması için 1 buçuk yıldır çalışan ekip, olayı şu anda Suriye'de olan 4 teröristin gerçekleştirdiğini, 5 kişinin de yardım ve yataklık yaptığını ortaya çıkarmıştı. Çelikten kardeşlerin öldürülmesi ile bağlantılı olarak pazartesi günü Şanlıurfa Terörle Mücadele Şubesi ve Özel Harekat Şubesi ortaklaşa 7 ayrı eve sabah saatlerinde eş zamanlı olarak operasyon yaparken, 5 kişi de gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan şahısların Şanlıurfa Terörle Mücadele Şubesi'ndeki sorguları sürüyor.

Cihan Haber Ajansı'na(Cihan) konuşan Kamil Çelikten, teröristler tarafından katledilen kardeşlerinin faillerinin bulunması için Başbakanlık tarafından özel olarak görevlendirilen Kayseri ve Konya çocuk cinayetlerini çözen ‘Cinayet Büro Amirligi ekibine sonsuz teşekkürlerini ilettiklerini belirterek, "Allah ekibin başı Ertuğrul Güler ve 4 arkadaşından razı olsun. 1,5 yıl geceli gündüzlü çalışarak olayı karanlıkta ve faili meçhul bırakmadılar. İnşallah bu coğrafyada devletin desteği ile hiçbir olay faili meçhul ve cezasız kalmaz.’’ diye konuştu.

2 yıl önce kendilerinden haraç istemek için gelen teröristlere; devlete güvenerek, devlete sığınarak fidye vermediklerini, teröristleri devletin adli ve kolluk kuvvetlerine dilekçeyle şikayet ettiklerini anlatan Çelikten, "Ama buna rağmen kardeşlerim Bilal ve Deyah Çelikten teröristlerce petrol istasyonuna yapılan baskın sonucu şehit edildi. Olayda ihmali bulunan güvenlik güçlerinin de ayrıca soruşturulmasını talep ediyorum. Teröristler köye elini kolunu sallayarak geldi, cinayeti işledikten sonra da elini kolunu sallayarak çekip Suriye’ye gitti.’’ diye konuştu.

Bu menfur saldırıdan sonra 2 kadının dul, 5 çocuğunda yetim kaldığını anlatan Çelikten, "Düne kadar yıllık 6,5 milyon TL cirosu olan şirketimizin cirosu neredeyse sıfıra düştü. Artık iş ve ticaret yapamaz olduk. Perişan durumdayız.’’ dedi.

Petrol istasyonu saldırısından yaklaşık bir ay önce Suruç İlçe Emniyet Müdürlüğü lojmanlarının silahla tarandığını, lojman saldırısından 10 gün sonra da AK Parti Suruç İlçe Başkan Yardımcısı E.Y.'nin evinin uzun namlulu silahlarla tarandığını anlatan Çelikten, "Bu olaydan 5 gün sonra ise bizim petrol istasyonuna saldırıldı. Bu 3 olayın hiçbiri birbirinden bağımsız olarak düşünülemez. Bu olay öncesinde Suruç'ta kepenk kapatma eylemleri çok destek bulmazdı. Bu olayla halk sindirildi. Kenar mahallelerde dahi halk kepenk kapatır hale geldi." şeklinde konuştu.

BİZ KÜRT DEĞİLMİYDİK, KİMSENİN AHI KİMSEYE KALMAZ

Üniversite de uluslararası işletme okuyan ailenin en küçük bireyi Murat Çelikten ise ağabeyleri öldürüldükten sonra Kıbrıs’ta okuduğu üniversiteyi yarıda bırakmak zorunda kaldığını belirterek şöyle konuştu:’’ Devletimizden fazla bir şey istemiyoruz. Sadece 2 ağabeyimi şehit eden faillerin yargılanmasını istiyorum.’’

Bu dünyada gerçek adalet tecelli etmese bile elbet diğer taraf da adaletin tecelli edeceğinden endişesi olmadığın belirten Çelikten şu bilgileri verdi: "Biz Kürt değil miydik? Kürt hakları savunuculuğu üzerinden Kürtlere yapılan her türlü zulüm ve baskının hakkı, kıyamet günü boynuzlu koçtan boynuzsuz koçun alacağı hak gibi kesin ve vaat edilmiştir. Kimsenin ahı kimseye kalmaz.’’

Ağabeylerinin öldürülmesi sonrasında, bazı art niyetli kişilerin olayı karanlıkta bırakmak için cinayet sebebini; JİTEM, tefecilik ve kaçakçılık propagandasına dönüştürüldüğünü ifade eden Çelikten şöyle konuştu: "Olay sonrası ne tefeciliğimiz kaldı ne de kaçakçılığımız. Her türlü kirli kara propagandayı cinayet sebebi olarak bize mal ettiler. Çok şükür bölgede hala alnımız ak ve dik olarak işimiz yapıyor, ekmeğimizi alın teri ile kazanıyoruz.’’

CİHAN