CİNAYETTEN ŞÜPHELENİYORUZ!
Savcılık Kozakçıoğlu’nun ölümünde intihar kanaatine vararak takipsizlik kararı verdi. Kozakçıoğlu ailesi ise, kendilerine olaya ilişkin bilgi ve belge verilmemesinin şüphelerini artırdığını söyledi.
Savcılık Kozakçıoğlu’nun ölümünde intihar kanaatine vararak takipsizlik kararı verdi. Kozakçıoğlu ailesi ise, kendilerine olaya ilişkin bilgi ve belge verilmemesinin şüphelerini artırdığını söyledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, eski OHAL Valisi Hayri Kozakçıoğlu’nun ölümünün intihar olduğunu belirterek takipsizlik kararı vermesine Kozakçıoğlu’nun ailesinden tepki geldi. Kozakçıoğlu’nun kızı Faika Kozakçıoğlu, şimdiye kadar kendilerine hiçbir resmi evrak ya da otopsi kaydının verilmemesinin şüpheleri artırdığını vurgulayarak, “İntihara inanmıyoruz. Cinayet şüphemiz var” dedi.
Hayri Kozakçıoğlu, terörle mücadelenin en hareketli olduğu, bununla birlikte insan hakları ihlallerinin sıkça gündeme geldiği bir dönemde OHAL Valiliği yapmıştı. Adı, 4,5 yıl kaldığı OHAL Valiliği’nde bölgede yapılan operasyonlar, köy boşaltmalar ve faili meçhullerle ilgili tartışmalarda sıkça gündeme gelmişti. 1991’de İstanbul Valisi olarak atanan Hayri Kozakçıoğlu, Tansu Çiller döneminde Doğru Yol Partisi milletvekili seçilmiş ve iki dönem milletvekilliği yapmıştı.
Milletvekilliği görevinin ardından inzivaya çekilen Kozakçıoğlu, 23 Mayıs 2013’te İstanbul Sarıyer’deki evinde ölü bulunmuştu. İlk bulgulara göre Kozakçıoğlu’nun kendi ruhsatlı silahı ile kalbine tek kurşun sıkıp intihar ettiği değerlendirilmişti. Kozakçıoğlu’nun kanser hastalığına yakalanarak bunalıma girdiği, bunu ailesinden gizlediği de iddia edilmiş, kızı Meral Kozakçıoğlu ise yaptığı açıklamada “Biz de anlamadık. En mutlu, en huzurlu günlerini yaşıyordu” demişti. Savcılık da, Kozakçıoğlu’nun alacak verecek ilişkileri de dahil olmak üzere geniş kapsamlı bir inceleme yaparak bazı yakınlarının da ifadesini almıştı.
Terör örgütlerinin ölüm listesinde olması, ailesinin herhangi bir bunalım ya da sorununun olmadığını belirtmesi, Kozakçıoğlu’nun ölümünde cinayet şüphesini de gündeme getirmişti. Polis Kriminal Laboratuvarı, Kozakçıoğlu’nun vücudunda bulunan kurşunun, “yanındaki silaha ait olduğu”nu bildirmişti.
Adli Tıp Kurumu ise raporunda, Kozakçıoğlu’nun, “bitişik atışa bağlı ateşli silah yaralanması” sonucu hayatını kaybettiğini belirlemişti. Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı İsa Dalgıç, önceki gün olaydan sonra alınan olay yeri inceleme, adli tıp, ekspertiz ve kriminal raporlardan oluşan delillere göre, ölümün intihardan kaynaklandığının belirlendiği gerekçesiyle soruşturma hakkında takipsizlik kararı verdi.
‘Derin kuşkularımız var’
Kozakçıoğlu ailesi ise yaptığı yazılı açıklamada “Basından, Sayın Hayri Kozakçıoğlu’nun vefatı ile ilgili savcılık açıklamasını öğrenmiş bulunuyoruz. Ölüm nedeni olarak verilen intihar kararı, tüm yaşamını ülkesine hizmet etmeye adamış ve hiçbir korkusu olmayan değerli bir devlet adamı olan Sayın Hayri Kozakçıoğlu’nun kimliğine ve ölümüne kadar sergilediği kararlı ve güçlü davranış tarzına uymamaktadır. Ailemizin ölüm ile ilgili derin kuşkuları bulunmakta olup, konunun çok daha ayrıntılı olarak araştırılmasına karar verilerek, avukat Metin Çetinbaş’a başvurulmuş ve kendisine konuyu araştırma, dava açma yetkisi verilmiştir.”
‘Bilgi-belge verilmedi’
Milliyet’in haberine göre; yazılı açıklamada ailenin ayrıntısına girmediği “derin kuşku”yu Hayri Kozakçıoğlu’nun kızı Faika Kozakçıoğlu, anlattı. Ölüm şeklinin intihar olduğuna inanmadıklarını vurgulayan Kozakçıoğlu, şunları söyledi:
“Biz babamın intihar ettiğine inanmıyoruz. Cinayet şüphesi duyuyoruz. Çünkü, bize resmi hiçbir belge verilmedi. İntihar olduğuna dair otopsi raporu ya da tutanak yok elimizde. Hatta telefon kayıtlarını istedik, alamadık. Babamla ortak sağlık ve güvenlik şirketi kurmuştuk. Babam Levent’te tuttuğumuz kendi ofisini beğendi. Hatta ölümünden iki gün sonra Fransa’ya gitmek için aldığı uçak biletleri vardı. Resmi belgelere ulaşmaya çalışacağız, ama inanıyoruz ki babamız intihar etmedi.”
Sevil Atasoy: İntiharı tetikleyen nedir?
Adli bilimler uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy ise Kozakçıoğlu’nun ölümünü şöyle değerlendirdi: “Elbette ilk olarak aydınlatılması gereken bunun bir cinayet mi, kaza mı ya da intihar mı olduğuydu. Ancak basında yer alan şekliyle intihar olduğu kesinleşmiş durumda. Neden intihar ettiğinin de aydınlatılması gerekir. Kozakçıoğlu ailesini de tanıyorum. Ailenin intiharın nedenini bilmeye ihtiyacı var. Onlar için intiharın bir izahı yoktu. Bir haber mi aldı, biriyle mi görüştü, bir tehdit mi var, nedir, bunu bilmiyorlar.“ Milliyet
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.