ÇÖZÜM süreciyle birlikte Mardin ve bölgeye yatırım talebinde çok ciddi artışlar yaşanmaya başlandı. İçişleri Bakanı Muammer Güler, Mardin’de 181 yeni yatırımcının Organize Sanayi Bölgesi’nde yer talebinde bulunduğunu açıkladı. Mardin’de düzenlenen MÜSİAD 83’üncü Genel İdare Kurulu’na katılan Güler, Mardin’in 11 yılda 75 kat artışla 2013 kamu yatırımları gerçekleşme oranında ülke genelinde üçüncü sıraya yükseldiğini söyledi. Bakan Güler Mardin’deki kamu yatırımlarının 2002’deki 9 milyon 400 bin liradan bu yıl 1 milyar 458 milyon liraya ulaştığını belirtirken, “Çözüm süreci ve kentsel dönüşüm projeleriyle yılda 5 milyon turisti şehre çekmeyi hedefliyoruz” dedi.

700 ÜYEYLE DEV ÇIKARMA

Çözüm sürecine verdiği desteği göstermek amacıyla 700 kişilik rekor katılımla Mardin’e çıkarma yapan MÜSİAD, üyelerini yatırıma davet etti. Başbakan Erdoğan’ın çözüm sürecine destek vermediği gerekçesiyle iş dünyasını eleştirmesi hakkında konuşan MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, “Anadolu’da ‘Yarası olan gocunur’ diye bir laf vardır. Bizim yaramız yok. Biz zaten yıllardır Anadolu’dayız. Biz çözüm sürecini açık açık destekliyoruz. İş adamının yatırım için ihtiyaç duyduğu en önemli 3 şey olan huzur, güven ve istikrarı çözüm süreciyle kazanacağız” diye konuştu.Yapılan yatırımların artması için yatırımcının en çok ihtiyaç duyduğu şeyin sermayeye ulaşmak olduğunu kaydeden Olpak, bu konuda bankalara eleştiride bulundu.

BANKALARA ÇAĞRI YAPTI

Bankaların yatırımcıyı desteklemek yerine sadece teminata kredi verdiğini bildiren Olpak, “Bankalar genel finansmanı sağlarken ciddi sıkıntılar yaratıyor. Adeta posta memurluğu yapıyorlar. Bu durum Doğu ve Güneydoğu bölgesi için çok daha ağır yaptırımlarla karşımıza çıkıyor” dedi.

TARAFLAR ORTAK ÇÖZÜMÜ BULMALI!

KIDEM tazminatı konusuna da değinen  Nail Olpak, işçi ve işverenlerin ortak bir noktada buluşması gerektiğine işaret etti. Olpak, şunları söyledi: 

SİSTEM ŞART

“Bizce kimsenin müdahale edemediği bir Kıdem Tazminatı Fonu kurulmalı. Şuanda sistem yok, bir yerlerde yazıda kalan kurallar var. Bir sistem getirilmesi şart. Taraflar bir çözüm için masaya otururlarsa ortak nokta bulunur. Firmalar iflas ettiğinde birçok işçi bu kıdem tazminatı alamamıştı. Amaç üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi diye karar verilmeli.” (AKŞAM)