Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kabine revizyonu açıklaması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine revizyonu ile ilgili, "Böyle bir şey yapılması gerekiyorsa biz yaparız. Siparişle bu işler olmaz." dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
Konuşmasının başında geçen pazar günü yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yenileme seçiminin şehre ve ülkeye hayırlar getirmesini dileyen Erdoğan, gayrıresmi sonuçlara göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine seçilen CHP adayı Ekrem İmamoğlu'nu bir kez daha tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul halkının kararının başımızın üzerinde yeri vardır." dedi.
31 Mart seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimiyle ilgili olarak hem birleştirme tutanaklarında hem de sandık kurullarında sonucu etkileyecek ölçüde sorunlar tespit edildiğini belirten Erdoğan, bunun üzerine Yüksek Seçim Kurulunun seçimin yenilenmesine karar verdiğini anımsattı. Erdoğan, seçimde Büyükşehir Belediye Meclisinde AK Parti'nin kahir ekseriyetle kazandığını, bunun ardından yapılan komisyon seçimlerini de tamamıyla AK Parti'nin aldığını, başkanvekilliklerinde AK Parti'li isimlerin göreve geldiğini hatırlattı.
Şu ana kadar yaşanan sürecin tamamen hukuki olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Elbette biz Cumhur İttifakı adayı Binali Bey'in seçimi kazanmasını arzu ettik. Kendisine gayreti ve mücadelesi için buradan teşekkür ediyorum. Binali Bey İstanbul'da bürokrat olarak başladığı milletine hizmet yolculuğunu milletvekili, bakan, başbakan, Meclis Başkanı olarak bugüne kadar sürdürmüştür. Kendisi bunca yıllık bilgisini, birikimini, tecrübesini, projelerini hayata geçirmek için Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olmuştu ama İstanbul halkının takdiri bu şekilde gerçekleşti. Altını çizerek tekrar ediyorum, bizim için asıl önemli olan milli iradenin en sağlıklı, en güvenli, en şaibesiz şekilde tecelli etmesidir. Son seçim kimin kazandığının ötesinde milli iradenin tecellisiyle ilgili tereddütleri ortadan kaldırmış olması bakımından başlı başına değerlidir, kıymetlidir."
Türkiye genelindeki asıl seçim olan 31 Mart'ın galibinin ise tartışmasız şekilde Cumhur İttifakı olduğunu vurgulayan Erdoğan, milletin 31 Mart seçimlerinde ülke genelinde kendilerine il genel meclisinde yaklaşık yüzde 60'lık, büyükşehir belediye başkanlıklarında yüzde 52'lik, il belediye başkanlıklarında yüzde 55'lik bir oranla destek verdiğini kaydetti. Erdoğan, İstanbul'da da Cumhur İttifakı olarak 39 ilçenin 25'ini, 312 belediye meclis üyeliğinin de 180'ini kazanarak yine tartışmasız bir zafere imza attıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Büyükşehir seçimlerinde İstanbul'da, burası özellikle çok çok önemli, yani 2004'ten itibaren yerel seçimlerde nereden nereye geldiğimiz bakımından önemli. 2004'te yüzde 45,3, 2009'da yüzde 44,7 oranında, 2014'te de yüzde 47,9 oranında oy almıştık. Geçtiğimiz pazar günü de oy oranımız yüzde 45 olarak gerçekleşti, fakat bu oran kazanmamıza yetmedi. 2024 seçimlerine kadar AK Parti ve MHP olarak İstanbul'da sahip olduğumuz 25 ilçe belediyesi ve 180 büyükşehir belediye meclis üyesi ile halkımıza en güzel hizmetleri vermenin gayreti içerisinde olacağız. Aynı şekilde Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kurumlar olarak da İstanbul ile ilgili projelerimizi, yatırımlarımızı, hedeflerimizi hayata geçirmeye devam edeceğiz. Derin bir aşkla bağlı olduğumuz bu şehre hizmet etmeyi en büyük paye görerek son nefesimize kadar inşallah bu yolda yürüyeceğiz."
Bundan sonra Cumhurbaşkanlığı ve Meclis için 4 yıllık, belediyeler için 5 yıllık kesintisiz icraat dönemi bulunduğunu aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bundan sonra tüm mesaimizi ve gücümüzü önümüzdeki gündeme teksif ederek çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bizim siyaset anlayışımızda millete küsmek, millete darılmak, hele hele milleti suçlamak asla ve asla yoktur. Tam tersine gerek 31 Mart'ta gerek 23 Haziran'da milletimize kendimizi niçin anlatamadığımızın muhasebesini yapacağız. Her alanda nerelerde eksiklik, kopukluk, yanlışlık olduğunu tespit ederek bunları gidermenin yollarını arayacağız. Bu değerlendirmenin sonucuna göre de atmamız gereken adımları kararlılıkla hayata geçireceğiz ama dışarıdan birilerinin yaptığı tanımlara göre değil biz tanımlamamızı kendi içimizde hep birlikte yapma kudretine sahibiz. Milletimizin verdiği mesajları görmezden gelerek kulağımızın üzerine yatma lüksüne sahip değiliz. Bu bakımdan hem Cumhur İttifakı'na hem partimize hem de şahsımıza gönül veren tüm kardeşlerimizin müsterih olmasını istiyorum."
Yunus Emre'nin "Biz sevdik aşık olduk, sevildik, maşuk olduk, her dem yeni doğarız, bizden kim usanır." sözlerini paylaşan Erdoğan, "Milletimizin sevgisine ve itimadına layık olmak için Allah ömür ve güç verdiği müddetçe çalışmayı sürdüreceğiz." dedi.
"Türkiye'nin istikrar ve güven ortamı sürüyor"
Erdoğan, AK Parti'nin kurulduğu günden beri, milli iradenin üstünlüğünü, milletin gösterdiği yolda yürümeyi, ortak hedefler için çalışmayı esas alan bir parti olduğunu söyledi.
Bu sayede 17 yıldır girdikleri her mücadelede milletin desteğini yanlarında bulduklarını vurgulayan Erdoğan, "Vesayet güçleri üzerimize geldiğinde, hatta Cumhurbaşkanı seçmemizi engellemeye çalıştıklarında, çareyi milletimize sığınmakta aradık. Kalkınma hamlelerimiz sabote edilmeye çalışıldığında, mücadeleye devam edecek gücü hep milletimizden aldık. Uluslararası alanda bizi tecrit etmek için üzerimize saldırdıklarında milletimizle birlikte 'one minute' dedik. Gezi olaylarında sokakları karıştırarak birliğimize ve beraberliğimize göz diktiklerinde milletimizle beraber bu oyunu bozduk." değerlendirmesini yaptı.
FETÖ ihanet çetesinin emniyet ve yargı içindeki uzantıları vasıtasıyla darbe girişiminde bulunduğunda alçakların karşısına yine milletle birlikte çıktıklarını ifade eden Erdoğan, "PKK'sıyla, DEAŞ'ıyla, terör örgütlerini üzerimize salıp, ülkemizin şehirlerini kana ve ateşe boğmaya çalıştıklarında, teröristlerin başlarını milletimizle birlikte ezdik. Yine terör örgütleri kullanılarak sınırlarımız kuşatılmaya kalkışıldığında güneyimize çekilen zincirleri milletimizle birlikte parçaladık. Aynı şekilde 15 Temmuz'da tanklarıyla, toplarıyla, uçaklarıyla, helikopterleriyle, silahlarıyla ülkemizi işgal etmeye kalktıklarında, darbeyi yine milletimizle birlikte önledik." diye konuştu.
Ekonomide tüm hadiselere paralel şekilde süren, ancak geçen ağustos ayında açık bir saldırı halini alan tuzakları da yine milletle birlikte göğüslediklerini belirten Erdoğan, Türkiye'nin bir türlü çökertemedikleri istikrar, güven ortamına yönelik saldırıların dün de eksik olmadığını bugün de sürdüğünü yarın da devam edeceğini kaydetti.
"Gece gündüz çalışıyoruz"
"Kim ne yaparsa yapsın, biz milletimiz ile birlikte kendi hedeflerimiz doğrultusunda kararlılıkla ilerlemeyi sürdüreceğiz." diyen Erdoğan, bunun için gece gündüz çalıştıklarını bildirdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mesela yarın G-20 toplantısı ve resmi ziyaret için bir haftalık Japonya seyahatimiz var. Japonya seyahatimizi müteakip Çin'e ziyaret gerçekleştireceğiz. G-20'de en gelişmiş ülkelerin liderleri ve küresel kurumların temsilcileriyle, ikili ilişkilerimizi, dünyanın ekonomik ve siyasi gündemini konuşacağız. Türkiye ekonomisinin, dünyayla uyumlu şekilde büyümesine katkı sağlamak için görüşmeler yapacağız. Bakanlarımızla birlikte orada bu görüşmeleri yoğun bir şekilde ele alacağız.
Türkiye'nin güvenlik ihtiyaçları konusundaki çok yönlü arayışlarımızı sürdürüyoruz. Bu çerçevede sipariş ettiğimiz S-400 hava savunma sistemlerini inşallah önümüzdeki ay teslim almaya başlıyoruz. Güvenlik ihtiyaçlarımız konusundaki farklı tedarik seçeneklerine de kapılarımız daima açık olmuştur. Türkiye, kendi güvenlik gereksinimlerini karşılama konusunu hiçbir ülkeyle müzakere etmek, bu konuda izin almak, hele hele baskılara boyun eğmek durumunda değildir. S-400 meselesi, doğrudan egemenlik haklarımızla ilgili bir konudur ve bundan geri adım atmayacağız.
Temmuz ayı içerisinde Bosna Herkes'te Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği Girişimi Zirvesi'nde ülkemizin görüşlerini ifade edeceğiz. Eylül ayında, her yıl olduğu gibi BM Genel Kuruluna katılacağız. Genel Kurul çalışmalarında ülkemizi temsil etme yanında dünyanın dört bir yanından gelen devlet ve hükümet başkanlarıyla çok sayıda ikili görüşme gerçekleştireceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Körfez'deki gerilimin sadece Türkiye için değil tüm dünya için çok büyük bir tehdit kaynağı olduğunu vurgulayarak, "Bu gerilimin, bölge ülkelerinin hak ve hukukları gözetilerek geride bırakılması için üzerimize düşenleri yapıyoruz. Çin ve Amerika arasında süren ticaret savaşını herkes için kazanca dönüştürecek bir istikamete çevirecek tüm girişimlere destek veriyoruz. Dünya çapında İslama, Müslümanlara ve bunların en büyük temsilcisi olarak görülen Türklere karşı yürütülen husumet politikalarına en gür seda ile karşı çıkmaya devam ediyoruz. Kudüs'ün mahremiyetine ve Filistinlilerin haklarına yönelik tecavüzleri her platformda dile getirme kararlılığımızdan en küçük bir taviz vermedik, vermeyeceğiz." diye konuştu.
"Hep meydan okumayı tercih ettik"
Her alanda gelişen ve kalkınan Türkiye'nin, tabii olarak sürekli yeni ve daha büyük sınamalarla karşı karşıya geldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz bu sınamalar karşısında geçmişte olduğu gibi pısırık davranmak, kabuğumuza çekilmek yerine hep meydan okumayı tercih ettik." dedi.
Bölgeyi ve dünyayı ilgilendiren böylesine kritik gelişmelerin yaşandığı dönemde birilerinin yine Türkiye'yi "kendi içine hapsetmeye çalıştığını" vurgulayan Erdoğan, "Hedef, Türkiye'yi, yeniden düzenlenen küresel oyunun dışına itmektir. Biz, bu niyeti en başından gördüğümüz için hazırlıklarımızı yaptık. Ülkemizin temel diplomatik, güvenlik, ekonomik öncelikleriyle ilgili politikalarımızdan en küçük bir taviz vermeyerek, hiçbir tehdide boyun eğmeyerek, tavrımızı ortaya koyduk." diye konuştu.
Bölücü terör örgütünü yurt içinde ve yurt dışında etkisiz hale getirecek adımları kararlılıkla attıklarını söyleyen Erdoğan, yapılan operasyonlarla Kuzey Irak'tan Türkiye'ye yönelik terör tehditlerini kaynağında önleyecek başarılar elde edildiğini belirtti.
DEAŞ terör örgütünü yeniden diriltmeye ve Türkiye'nin üzerine salmaya yönelik oyunların birer birer bozulduğunu ifade eden Erdoğan, "Suriye'de terör örgütünün kazanımlarımıza yönelik saldırılarının tamamını da boşa çıkardık, Türkiye'yi bölgemizdeki krizin ve yıkımın bir parçası haline getirmeye yönelik tüm çabaları akim bıraktık. İmralı'daki terörist başının, son günlerde kamuoyuna yaptığı açıklamalar ve bununla ilgili değerlendirmeler, örgüt içinde hem iç politikada hem de bölge politikalarında ciddi görüş ayrılıkları ortaya çıktığının işaretidir." değerlendirmesini yaptı.
Kabine revizyonu
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndan çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin kabine revizyonuna ilişkin sorusu üzerine Erdoğan, "Böyle bir şey yapılması gerekiyorsa biz yaparız. Sipariş bu işler olmaz, hele hele bu vatanı sevenler olarak bunları sürekli gündemde tutmak şık olmaz, şık da değil. Böyle dışarıdan dayatmayla kabine değişikliği, şu bu, anlatabiliyor muyum." diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşme yapıp yapmadığı sorulan Erdoğan, "Telefonla görüşmemiz oldu ama tabii bir değerlendirmeyi yurt dışından geldikten sonra inşallah yine oturur yaparız." dedi.
G20 dönüşünde müjde vereceğini söylediği anımsatılarak, bunun ekonomiyle mi ilgili olduğu sorusuna Erdoğan, "Tabii ki ağırlıklı." karşılığını verdi.
"Türkiye ittifakı hep vurgulanıyor ama bu kapsamda liderlerle bir görüşme olabilir mi?" sorusu üzerine de Erdoğan, "Bu verdiğimiz sinyal onlara değil mi? Onlara. Bunların detaylarına, teferruatına ayrıca gireriz." ifadesini kullandı.
"Böyle bir liderler buluşması bekleyelim mi?" sorusuna karşılık Erdoğan, "Şu anda bir şey diyemiyorum, gelişmelere göre bu tür adımlar da atılabilir ama bunların tabii biliyorsunuz bizde belli sınırları var. Ona göre adımlar... Bizim birinci derecedeki şeyimiz halkımızla bu işi başarmaktır, sağlamaktır ama yine bir araya gelme durumu da olabilir." diye konuştu.
AA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.