Davutoğlu'ndan müjdeli açıklama
Davutoğlu çözüm sürecine ilişkin, "İnşallah bu bahar, Türkiye'de siyasi ve sosyal ortamda güzel bir bahar havasının gelmesini sağlayacak gelişmelere sahne olur" dedi.
Davutoğlu, Devlet Tiyatroları Kültür Merkezi'nde, Doğu Karadeniz Projesi Eylem Planı'nı (DOKAP) açıkladıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Giresun-Ordu havaalanı açılışına siz ve Cumhurbaşkanımız ile çevre ülkelerin devlet başkanları katılacak mı?" sorusu üzerine Davutoğlu, Ordu-Giresun Havalimanı'nın, gurur duydukları bir proje olduğunu söyledi.
Olağanüstü bir hal olmazsa kendisinin de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da açılışta Ordu'da bulunacağını anlatan Davutoğlu, "Ama bu güzel bir düşünce. Belki komşu ülkelerden de katılımlar olması yönünde bir çalışma yapabiliriz ama iftihar ettiğimiz bir havalimanı projesidir, denize dolguyla, dünyada örnek teşkil eden. Bu da Türkiye'nin ulaştığı kapasiteyi açıkçası gösteriyor" diye konuştu.
Çok daha zor şartlarda, çok daha büyük projelere imza atmaya hazır olduklarını dile getiren Davutoğlu, "Bu Karadeniz Ekonomik İşbirliği anlamında bütün Karadeniz havzasının da en güzel, en özgün ve dünyada en fazla etki yapacak projelerinden biridir" değerlendirmesinde bulundu.
"Şu saatten ve şu dakikadan itibaren hissedilecek"
Davutoğlu, "DOKAP'ın ne zaman hissedileceğine" ilişkin soruya da şu yanıtı verdi:
"Bugünden itibaren, şu saatten ve şu dakikadan itibaren hissedilecek inşallah. Biz hiçbir zaman böyle bir eylem planını sadece kağıt üzerinde kalsın, güzel bir tanıtımla kamuoyuna yansıtılsın diye yapmıyoruz. Hangi eylem planı olursa olsun, bütün bakanlıklarımız arasında çok sağlam bir koordinasyonla önce etüt ediliyor. Dikkat ederseniz son 5-6 ay içinde birçok eylem planı açıkladık, hep Bakanlarımızla birlikte açıklamaya özen gösteriyorum. Çünkü nihayetinde bu eylem planını takip edecek olan onlar, bir aksaklık olacak olursa da hesap soracak olan biziz."
Kurumların yoğun şekilde bir arada çalıştığını vurgulayan Davutoğlu, belli aralıklarla da bu eylem planının geldiği aşamayı kamuoyuyla paylaşacaklarını bildirdi.
DOKAP ile ilgili 6 ayda bir toplantı yapılacağını belirten Davutoğlu, "DOKAP'ta, DAP'ta, KOP'ta, GAP'ta ve 6 ayda bir kamuoyu, bu anlamda koordine edilip bilgilendirilecek. Bu toplantılara katılarak, bu gelişmeleri bizzat takip etmek ve kamuoyumuzla paylaşmak konusunda kararlıyım. Yani bugünden itibaren hissedilecek. Nasıl Karadeniz dalgaları hemen hissedilir ya da yaylalarda rüzgarları, mutlaka hissedilecek inşallah" ifadelerini kullandı.
"Çözüm sürecinin sabırla yürütülmesi gerekir"
Başbakan Davutoğlu, "çözüm sürecine ilişkin toplantıların artması"na ilişkin bir soru üzerine ise çözüm sürecinin, sabırla yürütülmesi gerektiğine işaret etti.
"Nitekim, 2005 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır konuşmasından bu yana bütün bu dönemde, yaklaşık 10 yıldır, her türlü yöntemi ve her türlü çalışmayı sürdürerek nihayete eriştirmek istediğimiz hayati, milli bir projedir" diyen Davutoğlu, son iki yıl içinde bu konunun önemli bir ivme kazandığını vurguladı.
Davutoğlu, "Ama maalesef özellikle 2013 Mayısında tam da silahlı unsurların Türkiye'yi terk etmesi ve silahlı mücadeleye son verilmesi beklentisi oluşmuşken, önce Gezi olayları dolayısıyla ortaya çıkan provokatif atmosfer daha sonra Türkiye'ye ve hükümetimize dönük birçok komplo girişimleri, 17, 25 Aralık gibi bu süreçte bazı aksamalara yol açtı" diye konuştu.
Geçen yıl bu konudaki en önemli adımın, haziran ayında yasal bir çerçevenin çıkarılmasıyla atıldığını dile getiren Davutoğlu, "6-7 Ekim olaylarının olumsuz etkileri aşıldıktan sonra, biz hükümet olarak yasanın gerektirdiği çözüm süreci kurullarını oluşturduk ve yoğun bir tempoyla da bu konularda mesafe kat edilmesi için çalışmaları sürdürdük" dedi.
Son haftalarda bu temponun arttığını vurgulayan Davutoğlu, iki gün önce Ankara'da tekrar Çözüm Süreci Kurulu'nu topladığını ve son gelişmeleri değerlendirdiklerini söyledi.
Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Artık özellikle de Türkiye'de bütün siyasi görüşlerin rahatlıkla katılabildiği, serbest seçimlerin gerçekleşebileceği bir ortama girmişken beklentimiz ve olması gereken şey, Türkiye'de artık hangi görüş olursa olsun, demokratik siyaseti benimsemesi ve silahlı mücadeleden veya silahlı yöntemlerden tümüyle uzaklaşması lazım. Bu açık iradeyi görmek arzusundayız. Bu açık irade ortaya çıktığında Türkiye'de demokratik siyasetin alanı da genişleyecek, her şey çok daha rahat şartlarda konuşulur hale gelecek.
Ama 6-7 Ekim olaylarında olduğu gibi tekrar provokatif şiddet ortamına dönülmesi yönünde bir eğilim olursa tabii bu konuda tavrımız da açık ve nettir. Ümit ederiz ki herkes bütün bu yaşanan süreçlerden gerekli dersi almıştır ve önümüzdeki günlerde kamuoyumuzda önemli yankılar yapacak, güzel gelişmelerin olması yönünde gerekli adımlar atılır."
Hükümet olarak bütün bu konularda hazırlıklarını yaptıklarını, her türlü çalışmanın yürütülmesi konusunda gerekli talimatları verdiklerini, bu anlamda birkaç kanaldan çalışmaların sürdürüldüğünü anlatan Davutoğlu, çalışmaların neticelerinin hep birlikte görüleceğini söyledi.
Davutoğlu, "İnşallah bu bahar, Türkiye'de çok daha güzel bir siyasi ortamda da sosyal ortamda da güzel bir bahar havasının gelmesini sağlayacak gelişmelere sahne olur" dedi.
Doğu Karadeniz Projesi Eylem Planı'nı açıkladı
Başbakan Davutoğlu, Devlet Tiyatroları Kültür Merkezi'nde, Doğu Karadeniz Projesi Eylem Planı'nı (DOKAP) açıkladı.
Türkiye'de bir ülke ölçeğinde yürüttükleri kalkınma programları, büyük projeler ve hamlelerin yanı sıra bölge bazında geliştirdikleri programların da bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, bugün bunların en önemlilerinden birinin açıklanacağını, geniş bir katılımla bundan sonra atılacak adımlar konusunda istişarelerde bulunulacağını söyledi.
Türkiye'nin son 12 yılda, Cumhuriyet tarihinin en büyük kalkınma hamlelerini gerçekleştirdiğini vurgulayan Davutoğlu, bu kalkınma hamlelerinin muhtevası kadar yönteminin de önem taşıdığını dile getirdi.
Davutoğlu, "2002'den bu yana yürütülen bütün faaliyetlerde Türkiye, ülke ölçeğindeki kalkınma planlamaları ile bölge ölçeğinde yürüttüğü çalışmalar arasında entegre bir stratejiyi çok başarılı bir şekilde hayata geçirdi" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"62. Hükümeti kurar kurmaz 1 Eylül 2014'te açıkladığımız Hükümet Programı'nda bir hususu çok güçlü bir şekilde vurguladık. Ve dedik ki 'Bu Hükümet Programı, 2015 Haziran'ına kadar yürüyecek olan bir dönemin Hükümet Programı değildir. Bir geçiş ya da geçici Hükümet Programı da değildir.' Aksine 2023 yılına kadar 9 yıllık bir program çerçevesinde bu programın ilk aşaması olarak 62. Hükümet Programı'nı ilan ettik. Şunu ısrarla vurguladık: Bu dönemde 2023 planları ki Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde, çok kapsamlı bir vizyon olarak ortaya konmuştu, hayata geçirilmesi için makro ekonomik politikalar, Türkiye'nin reel sektörleriyle ilgili takip edilen stratejiler ve sosyal alanda sağladığımız gelişmeler, hepsi birlikte bir büyük makro stratejik çerçeve oluşturuyor. AK Parti hükümetleri hiçbir şeye konjonktürel bakmadı, hiçbir gelişmeyi konjonktürel olarak değerlendirmedi ve hiçbir programı da genel makro stratejik yaklaşımın dışında münferit olarak ele almadı."
"İstikrar, güven, süreklilik ve reform"
Davutoğlu, "Bu çerçevede de son 12 yıl içinde milli gelirimiz dört misli artarken neredeyse, ihracatımızda olağanüstü gelişmeler, olumlu gelişmeler yaşanırken, dünya ekonomik krizle boğuşurken biz ekonomik krizi aştığımız gibi bütçe dengeleri itibariyle dünyanın örnek ülkelerinden biri haline gelirken, hep istikrar ve güveni öne çıkardık. İstikrar, güven, süreklilik ve reform" değerlendirmesinde bulundu.
İstikrar ve güvenin olduğu ortamlarda, gelecek perspektifiyle planlama yapılabileceğini belirten Davuoğlu, "Sizin planlama yapmanız yetmez. Daha önceki hükümetler de birçok plan gerçekleştirmişlerdi ama hayata geçirme noktasında yeterli güç ve kapasiteye ulaşamamışlardı ya da süreklilik ifade edememişlerdi" ifadesini kullandı.
Davutoğlu, "Bizim 2002 yılından bu yana güven ve istikrarla topluma verdiğimiz güçlü mesaj, toplumun bütün bu kalkınma hedefleri yönünde harekete geçmesi çerçevesinde olağanüstü bir ivme katmıştır" dedi.
Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Sadece Türkiye içinde değil, Türkiye dışında da uyguladığımız programların bir kredibilitesinin, itibarının olması lazım. Türkiye'nin, Türkiye dışındaki itibarı aslında dışarıdan Türkiye'ye gelen yatırımlarla da Cumhuriyet tarihinin bir toplamının 10 misli kadar yatırımı neredeyse 14 milyar dolar civarında olan bütün yatırımları bizim iktidara kadar, bizde 146, 150 milyar doları aştı 12 yılda. Bütün bunlar Türkiye'deki güven ve istikrar ile dünyadaki itibar arasında kurulan sağlam ilişkinin yansımaları. Biz, dünya ekonomisindeki gelişmeler, Türkiye'nin bu gelişmeler içindeki yerini tayin ederken belli düzlemlerden bakarak bir planlama yapıyoruz. Küresel ekonomi nereye seyrediyor? Hele bu sene G 20 Dönem Başkanı olarak bunu daha da fazla tartışacağız. G 20 Dönem Başkanı olarak küresel ekonominin seyrini Türkiye belirleyecek. Küresel ekonominin hemen alt tabakasında, düzleminde Türkiye'nin yoğun ekonomik ilişkiler içinde olduğu AB ve çevre bölgelerdeki gelişmeleri gözönüne alıyoruz. Türkiye'nin hemen çevre bölgelerle olan irtibatını kurmaya çalışıyoruz."
"Bölgesel kalkınma planları ve detaylı eylem unsurları kamuoyuyla paylaşılacak"
Davutoğlu, "Yani Trakya ile ilgili bir projemizin Balkanlarla, Doğu Anadolu ve Karadeniz'le ilgili bir projemizin Karadeniz'in çevre ülkeleriyle ve Kafkaslarla, yine Güney Doğu Anadolu'da, Akdeniz'de kurduğumuz ilişkilerin de Akdeniz ve Ortadoğu stratejileriyle bütünlük arz etmesi lazım" dedi.
Daha sonra ülke genelinde takip edilen ve onu tamamlayan bölgesel kalkınma projelerinin bulunduğunu dile getiren Davutoğlu, "GAP, bizden önce başlamış bir önemli bölgesel kalkınma projesiydi ki dünyada da çok önde gelen projelerden biridir hala bölgesel kalkınma anlamında. Ona biz DOKAP'ı, KOP'u, DAP'ı ekledik. Doğu Anadolu Planı, Doğu Karadeniz ve Konya Ovası. Bütün bunlar ülkenin makro kalkınması ve stratejik bütünlüğü içinde bölgelerimize verdiğimiz önemi gösteriyor" diye konuştu.
Daha alt düzeyde ise il bazında her bir ilin, Türkiye'nin 2023 perspektifinde ne şekilde bu kalkınmanın içinde yer alacağıyla ilgili de kent ekonomileri anlamında çizdikleri perspektiflerin bulunduğunu belirten Davutoğlu, "Dolayısıyla bizim iktidarlarımız, tesadüfi gelişmelerle politikalarını belirleyen bir iktidar değildir. AK Parti hükümetleri, mikro ölçekten makro ölçeğe ve küresel ölçeğe, birbirleriyle tutarlı, bütünlük arz eden bir perspektifle ekonomik kalkınmaya bakmaktadır" görüşünü dile getirdi.
Bu anlamda Doğu Anadolu Projesi, Doğu Karadeniz Projesi, Konya Ovası Projesi bölge kalkınma idarelerini kurduklarını anımsatan Davutoğlu, önümüzdeki birkaç hafta içinde DOKAP'tan başlayarak, bu bölgesel kalkınma planlarının ve detaylı eylem unsurlarının kamuoyuyla paylaşılacağını söyledi.
"Doğu Karadeniz bölgesiyle ilgili 2023 planımızı ortaya koyuyoruz"
Davutoğlu, "DOKAP, Artvin, Bayburt, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize, Samsun ve Trabzon illerini kapsıyor. Yani Sarp Kapısı'ndan, Samsun'a kadar olan sınır ve arkasında Bayburt ve Gümüşhane de olmak üzere bütün bu havzanın birlikte kalkınmasını planlamak üzere bu Doğu Karadeniz bölgesiyle ilgili 2023 planımızı ortaya koyuyoruz" ifadesini kullandı.
Haziran seçimlerinden sonra odaklanacakları iki temel hususun olacağını belirten Davutoğlu, şu bilgileri verdi:
"Şimdiden ilan ediyorum. Bunlardan birisi, bölgeler arası kalkınma farklılıklarını gidermek. Dolayısıyla Türkiye'de 60'lı, 50'li yıllardan bu yana yaşanan dengesiz bölgesel göçleri durduracak, hatta her bölgeye uygulayacağımız bölgesel kalkınma planları ve teşvik programlarıyla geriye göçü ya da belli bölgesel ekonomik çekim havzaları oluşturmak suretiyle daha dengeli bir ekonomik kalkınmayı sağlamak. Diğer bir önemli hedefimiz de değişik gelir grupları arasındaki gelir farklarını giderecek şekilde çalışmaları sürdürmek ve kalkınmadan bütün toplumumuzun eşit oranda pay almasını sağlayacak bir sosyal adalet perspektifini ortaya koymak. Biz hem Ankara'da hükümet programları ve son ilan ettiğimiz 25 sektörel dönüşüm programıyla bu perspektifi planlar ve geleceğe doğru adımlar atmaya başlarken hem de bu istişareleri topluma yayıyoruz."
Bugün burada bakanlar, milletvekilleri, bölgedeki üniversitelerin rektörleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile çok geniş kapsamlı bir istişari platformunun da oluşturulduğunu aktaran Davutoğlu, "Bundan sonra da sadece bölgesel kalkınma planlarını açıklamakla yetinmeyeceğiz. Sık sık bir araya gelerek, bu bölgesel kalkınma planları nereye doğru seyrediyor, bunun takibini yapacağız" diye konuştu.
"25 sektörel dönüşüm programının, bölgesel kalkınma programlarıyla uyumu çok önemli"
62. Hükümet olarak son 3 ay içinde, 3 paket halinde, 25 sektörel dönüşüm programını açıkladıklarını ve ilan ettiklerini anımsatan Davutoğlu, "Makro ekonomik istikrar ile ilgili olan hususlar, reel sektörü teşvik ve dinamik nüfus yapısını da koruyacak şekilde sosyal hayatı, eğitimi kapsayan eylem planları" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin, G 20 bünyesinde bu çapta program açıklayan ilk ülke olduğunu vurgulayan Davutoğlu, ülke ölçeğinde ilan ettikleri bu 25 sektörel dönüşüm programının, bölgesel kalkınma programlarıyla uyumunun çok önemli olduğunu belirtti.
Davutoğlu, "Bütün bölgesel kalkınma planını uyguladığımız yerlerde, GAP'da, KOP'da, DAP'da, DOKAP'da inşallah önümüzdeki dönemde Batı Karadeniz'le ilgili de böyle bir çalışma yapmayı planlıyoruz, bütün bu alanlarda bu 25 sektörel dönüşüm programının gelecekle ilgili perspektifinin alana yansıması önem taşıyor" dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.