Dersimiz Türban

Türban konusu yeniden Türkiye’nin gündemine oturdu. Şimdilerde gündemimiz CHP’nin Çankaya Köşkü’ndeki Cumhuriyet Bayramı törenlerine katılıp katılmayacağı.. Aslında bu onların deyimiyle “BOYKOT” değil!  Çünkü isteyen parti üyeleri törene katılabilecek.

CHP bir kez daha ağzından çıkanların tam tersi davranışlar sergiliyor. “Türban konusunu bir tek biz çözebiliriz” diye söyleyen bir parti, Cumhurbaşkanı’nın eşi türban takıyor diye davete katılmayarak “boykot”  ediyor pardon adı boykot değil “tercih etme” oluyor kimi CHP vekiline göre...

Bu da ortaya CHP’nin türban meselesi konusuyla ilgili elle tutulur gözle görülür bir hazırlık yapılmadığını ve konu üzerinde farklı açılardan bir değerlendirme politikalarının da olmadığını gösteriyor.

Konuşuyorlar ama ne konuştukları konusunda fikir sahibi olmadan akıllarına geldiği gibi konuşuyorlar.

Geçtiğimiz günlerde aslında hepimizi utandıran bir açıklama geldi. Bu açıklama İngiltere’nin eski başkanı Blair’in baldızından geldi. Milyonların önüne başında örtü ile çıktı ve Hıristiyan olan bir ülkede Müslümanlığı seçtiğini söyledi.

Böyle bir açıklama Türkiye’de yaşayan bir kadın tarafından yapıldığı takdirde ne olurdu diye düşündüm?  Yer yerinden oynar mıydı acaba?  Ne yazık ki laiklik elden gidiyor diye söylemlerle ülke kaosa sürüklenirdi.

Acaba onlar mı gerici bir zihniyete sahip yoksa biz mi?  Bir kadın düşünün özgürlüğüne sahip değil ne farkı var bunun Doğu Anadolu’da yaşayan kadının özgürlüklerinin elinden alınmasından?

Zaten Türban 18 yaşında bir bireyin kendi iradesiyle, kararıyla alması gereken bir hak olmalı. Yani hiçbir güç bir kadının başını örtüp örtmemesine müdahil olmamalı, olamamalı. Ne aile ne de yaşadığı toplum böyle bir baskı kuramamalı kadın üzerinde..

Devlet uygulamayı kaldırdığı takdirde zaten çevresel baskıya maruz kalan her kadın iradesi dışındaki bir gücün onun üzerinde kurmak istediği baskıyı kabullenmeyecektir. Ama arada kalmış kendini dışlanmış hisseden her birey olduğu ortamı kabullenip onun savaşını verir; vermeye de devam edecektir..  Bu konuda düzeni sağlayacak merci ise devlettir.

Anladığım bir şey var ki; kadın olmak ve sesini yükseltip 'ben kendim için en doğru kararı verebilirim' diyebilmek şu anki sistemde çok zor!..

Günün Sözü:

“İnsanoğlunun değeri bir kesirle ifade edilecek olursa; payı gerçek kişiliğini gösterir, paydası da kendisini ne zannettiğini, payda büyüdükçe kesrin değeri küçülür.”

TOLSTOY