Malatya Sağlıkçılar Derneği (SADER) üyesi doktorlar, tarihi ve doğal güzellikleriyle adeta keşfedilmeyi bekleyen hazine konumundaki Bosna-Hersek’i gezdi.

SADER tarafından yoğun iş temposunda hem zihinsel hem bedensel anlamda yorulan sağlık çalışanları için 4 günlük Bosna Hersek gezisi düzenlendi. Tıp dünyası mensuplarının moral düzeyini artırarak üyeler arasındaki iletişimi geliştirmek amacıyla düzenlenen gezi, 400 yılı aşkın Osmanlı döneminden kalan zengin tarihi ve kültürel mirasa ait çok sayıda esere sahip olan ve Milyeçka Nehri'nin ikiye ayırdığı Saraybosna'dan başladı. Geziye katılan 20 kişi, başkentin ardından Poliçelli, Travnik ve Mostar'ın tarihi turistik mekanlarını ziyaret etti. Tarihi ve kültürel bağların olduğu topraklardaki doğa güzellikleri görülerek oradaki insanların yanlarında olunduğu vurgulandı. Ayrıca, Bosna Sema Eğitim Kurumları tarafından 9 yıl önce oluşturulan ve Boşnak, Sırp ve Hırvat çocuklarının birlikte ilahiler söylediği Fatih Sultan Mehmet Korosu katılımcılara konser verdi.

Sağlıkçılar Derneği Başkanı Dr. Necmeddin Gürbüz, dernek olarak ihtiyaçlara yönelik hem sosyal destek hem sağlık hizmeti desteği sunduklarını söyledi. Bu çerçevede, yurt içi ve yurt dışında çeşitli projeleri hayata geçirdiklerini anlatan Gürbüz, “Toplumla iç içe oluyoruz ve toplumun yararına olan her güzelliğin yanındayız. Sağlık çalışanlarının kaynaşması, moral değerlerinin ve motivasyonlarının artması adına bu tür geziler verimli olmaktadır.” dedi.

Bosna Hersek gezisine değinen Gürbüz, şöyle devam etti: “Bosna-Hersek gezisi gerçekten dolu dolu geçti. Özellikle başkent Saraybosna’da çok güzel izlenimler edindik. Hem Osmanlı hem de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu mirasıyla Doğu ile Batı'nın buluştuğu şehir olan Saraybosna, insanlar için görülmesi gereken önemli değerler sunuyor. Yemyeşil doğasıyla diğer mevsimlerde çok sayıda insanı çeken Saraybosna’yı, barındırdığı kültürel değerler bakımından ‘ruhu olan şehir’ diye nitelendirmek doğru olur. Yaklaşık 200 metrekare alanda cami, kilise ve sinagog bir arada bulunduğu için ‘Avrupa'nın Kudüs'ü’ tanımı da yapılabilir. Buraları görmek bizim için hem güzel bir turizm aktivitesi hem de kültürel bir gezi kazanımı sağladı.”


CİHAN