Dünya Kupası'nın unutulmaz golcüleri
İşte Dünya Kupası tarihinin, elde edilen zaferlere büyük katkı sağlayan, attıkları gollerle milyonlarca futbolseveri coşturan en iyi 11 golcü oyuncusu.
2014 FIFA Dünya Kupası, 12 Haziran-13 Temmuz tarihlerinde Brezilya'nın evsahipliğinde düzenlenecek.
Görev yaptıkları mevki gereği, sonuca doğrudan etki etme özelliği taşıyan hücum oyuncuları, Brezilya 2014'te de takımlarının en büyük kozları olacak. Uluslararası alanda en büyük futbol organizasyonu olan Dünya Kupası'nda, Brezilyalı Pele, Alman Gerd Müller ve Arjantinli Mario Kempes gibi birçok yıldız isim, yıllar boyunca attıkları gollerle ülkelerinin başarılarında kilit rol oynarken, kazanılan kupalarda da ön plana çıkmayı başardı.
Dünya Kupası tarihinin, elde edilen zaferlere büyük katkı sağlayan, attıkları gollerle milyonlarca futbolseveri coşturan en iyi 11 golcü oyuncusu şöyle:
Giuseppe Meazza (İtalya):
Topla ceza sahasının içinde buluştuğunda rakip takım savunmasını kaosa sürükleyen Meazza, futbol tarihinde adını, son derece yetenekli ve gol yollarında usta bir futbolcu olarak duyurdu. Saha içindeki şovmenliğinin yanı sıra saha dışındaki renkli hayatıyla da bilinen Meazza, 1934 ve 1938'de Dünya Kupası'nı kaldıran İtalya Milli Takımı'nın en çok hatırlanan ismi.
Teknik direktör Vittorio Pozzo, İtalya Milli Takımı'nın formasıyla çıktığı 53 karşılaşmada 33 gol atan futbolcu için ''Eğer Meazza varsa, maça 1-0 önde başlıyorsunuz demektir'' ifadesini kullanmıştı.
Ferenc Puskas (Macaristan):
Real Madrid'in efsanevi ismi Puskas, Macaristan Milli Takımı'nın uluslararası alanda en başarılı olduğu dönem olan 1950'li yıllarda, ülkesinin en ünlü ve yetenekli futbolcusu olarak tarihe geçti.
Milli takımıyla 1954'teki Dünya Kupası'nda final oynayan ve 1962'deki kupada da takımdaki yerini alan Puskas, futbol tarihinin en iyi golcüleri arasında sayılıyor.
Real Madrid'deki takım arkadaşı Alfredo Di Stefano'nun, ''süper yetenek'' diye bahsettiği oyuncu, sadece futbol tarihinin değil, tüm 20. yüzyılın en ünlü Macarı olarak övülüyor.
Just Fontaine (Fransa):
Fas doğumlu Just Fontaine, 1958'deki Dünya Kupası'na kadar milli takımın formasını sadece iki kez giydi.
Takım arkadaşı Rene Bliard'ın sakatlanmasıyla 1958'de oynama fırsatı bulan Fontaine, Paraguay ile yapılan açılış maçında 3 gol birden atarak ilk 11'i çoktan hak ettiğini herkese gösterdi. Oynadığı tek Dünya Kupası olan İsveç 1958'de rakip filelere 13 gol gönderen Fontaine, bir turnuvada en fazla gol bulan oyuncu konumunda.
Pele (Brezilya):
Futbolda tüm zamanların en iyi futbolcularından biri olarak gösterilen Pele, 4 kez katıldığı Dünya Kupası organizasyonlarında 12 gol attı ve Brezilya'nın 3 Dünya Kupası kazanmasında başrolü oynadı.
1958'deki Dünya Kupası'nda, henüz 17 yaşındayken forma giyen Pele, yarı final maçında ''hat-trick'' yaptı ve İsveç ile oynanan final maçında, hafızalardan silinmeyecek güzellikte bir gol atarak takımını galibiyete taşıdı.
Eusebio (Portekiz):
Portekiz Milli Takımı,1966'da katıldığı ilk Dünya Kupası'nda 9 gol atan Eusebio'nun büyük katkısıyla yarı finale kadar yükseldi.
Hızı ve sert vuruşlarıyla kaleci ve savunmacıların kontrol etmekte zorlandığı futbolcuların başında gelen Eusebio, sadece 1966'da boy gösterdiği Dünya Kupası'ndaki performansıyla unutulmazlar arasına girdi.
Gerd Müller (Batı Almanya):
Batı Almanya'nın efsanevi teknik direktörü Helmut Schön'ün, ''küçük gollerin adamı'' diye nitelediği futbolcu, iki organizasyonda (1970 ve 1974) oynadığı 13 maçta 14 ''küçük'' gol attı.
Ülkesinin 3. olduğu 1970'teki Dünya Kupası'nda rakip ağları 10 kez havalandıran Müller, her ne kadar futbolcu fiziğine sahip olmasa da gol yollarındaki müthiş becerisi ve topla doğru yerde, doğru zamanda buluşmasına olanak sağlayan güçlü hisleriyle Almanya için her zaman önemli bir oyuncu oldu.
Paolo Rossi (İtalya):
Rossi, 1982'de Dünya Kupası'nı kazanan İtalya Milli Takımı'nı attığı 6 golle zafere taşırken, kariyerini Altın Top ve Altın Krampon ödülleriyle süsledi.
İlk kez 1978'deki organizasyonda, henüz 21 yaşındayken attığı 3 golle parlayan golcü futbolcu, 1980'de adının karıştığı bahis skandalı nedeniyle 3 yıl futboldan men edilmesine rağmen, cezasının 2 yıla indirilmesinin ardından 1982'deki Dünya Kupası'nda oynama şansı buldu.
Bu süreyi, yerel bir takımla antrenmanlara çıkarak geçiren Rossi, 1982 Dünya Kupası'nda her ne kadar iyi bir başlangıç yapamasa da kendisini Brezilya'ya attığı 3 golle kanıtladı. Yarı finalde Polonya'ya 2 gol atan Rossi, Batı Almanya ile oynanan ve 3-1 İtalya'nın üstünlüğüyle sona eren final maçında da perdeyi açan gole imza attı.
Romario (Brezilya):
Kariyerinde binden fazla gol atan Romario, takım arkadaşı Bebeto ile sağladığı uyum neticesinde Brezilya'ya 1994 yılındaki Dünya Kupası'nı kazandıran isim oldu.
Müthiş bir gol önsezisi bulunan futbolcu, Johan Cruyff ve Diego Maradona gibi birçok yıldızın övgüsünü kazanırken, öz güven sahibi olduğunu, kendisine ait ''penaltı bölgesinde 1 numarayım'' diyerek gösterdi.
İtalya 1990'da sadece 65 dakika forma şansı bulan, ancak ABD 1994'te takımın değişmez oyuncusu olarak göze çarpan Romario, Brezilya'nın yetiştirdiği en büyük yetenekler arasında gösteriliyor.
Ronaldo (Brezilya):
Gerd Müller'in, Dünya Kupaları'nda en çok gol atan oyuncu olma unvanını 15 golle elinden alan Ronaldo, çoğu kişiye göre dünya futbolunun en iyi golcüsü olarak gösteriliyor.
Yıldız futbolcu, 1998'de 4, 2002'de 8, 2006'da 3 gol atarak adını futbol tarihine altın harflerle yazdırdı.
Mario Kempes (Arjantin):
Güney Amerika futbolunun yetiştirdiği önemli yeteneklerden biri olan Mario Kempes, 1978'deki Dünya Kupası zaferinde büyük rol oynadı.
Arjantin'de düzenlenen turnuvada seyircisi önünde harika bir performans sergileyen Kempes, finalinde Hollanda'ya karşı iki gol kaydettiği turnuvayı 6 golle tamamlayarak, Altın Ayakkabı ödülünün de sahibi oldu. Kempes kariyeri boyunca 1974, 1978 ve 1982 yıllarında olmak üzere üç Dünya Kupası'nda mücadele etti.
Miroslav Klose (Almanya):
Gol vuruşu anlamında futbol dünyasının sayılı oyuncuları arasında yer alan Klose, Ronaldo'nun (15) ardından 14 golle Dünya Kupası tarihinin en golcü ikinci futbolcusu konumunda.
Aktif futbolculuk kariyerine devam eden 35 yaşındaki oyuncu, 2002, 2006 ve 2010'da forma giydikten sonra aday kadrosunda yer aldığı 2014 Dünya Kupası'nda Ronaldo'nun rekorunu geride bırakmaya çalışacak.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.