1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Erdoğan Batı'ya resti çekti!
Erdoğan Batıya resti çekti!

Erdoğan Batı'ya resti çekti!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MÜSİAD'ın toplantısında işadamlarına seslendi.

A+A-

Erdoğan, CNR EXPO Fuar Merkezinde düzenlenen MÜSİAD EXPO ve 20. Uluslararası İş Forumu Kongresi'nde açılışında yaptığı konuşmada, enerji projelerinin Türkiye'nin çok iddialı olduğu bir alan olduğunu dile getirdi.

İnşası süren Mersin Akkuyu Nükleer Santrali'ni 2023'te hizmete sunmayı planladıklarını aktaran Erdoğan, "Önceki gün Ankara'da toplam yatırım bedeli 5 milyar dolar olan 158 elektrik santralinin toplu açılışını gerçekleştirdik. Şu anda 78 bin megavat olan kurulu gücümüzü yeni yatırımlarla 2023'te 125 bin megavata çıkarmayı hedefliyoruz." diye konuştu.

Kentsel dönüşüm çalışmalarıyla 20 yılda 6,5 milyon konutu yenilemeyi hedeflediklerini, bunun da yaklaşık 400 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğü ifade ettiğini aktaran Erdoğan, "Türkiye'nin yatırım ve proje listesi öylesine uzun ki, inanın anlatmaya günler yetmez. Siz iş adamlarına ve dostlarımıza mesajım şudur: Bu ülkenin kendisine güvenen, inanan, yatırım yapan hiç kimseyi hiçbir kurumu mahcup etmediğinden, etmeyeceğinden emin olun." vurgusunu yaptı.

MÜSİAD'ın daha önceki fuar ve forumları gibi bu etkinlikte de Afrika'ya ve Asya'ya özel önem verildiğine dikkati çeken Erdoğan, "Afrika ve Asya konusu Batılı zihinlerin kendilerini merkeze alarak yaptıkları, coğrafi konumlandırmayla ifade ettikleri Doğu veya Şark meselesi gerçekten çok önemlidir. Yanılmıyorsunuz. Doğru yoldasınız. Bence aynı kararlılıkla devam edin." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2005 yılını "Afrika yılı" ilan ettiklerini ve bu konuya özel önem verdiklerini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"O zaman bizim 12 büyükelçiliğimiz vardı. Şimdi 39 büyükelçiliğimiz var. Hedef, Afrika'nın tümüne büyükelçiliklerimizi açmak. Bu yıl oraya yoğunlaşıyorum ve burada kışken ben Afrika'nın ülkelerini inşallah dolaşacağım ve oralardaki büyükelçiliklerimizi ziyaret edecek ve iş adamlarımızla birlikte, o ülkenin iş adamlarıyla da ortak forumlar yapacağız. Bunu gerçekleştirmemiz lazım. Oralara bizim yönelmemiz lazım, oralara ağırlık vermemiz lazım. Oralarda da biliyorsunuz, malum yapının oralardaki tahrikini ortadan kaldırmak suretiyle oraların inşa ve ihyası için MÜSİAD, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'yle birlikte adımını atmalıdır."

Batı'nın Doğu'ya bakışını hala oryantalizm anlayışının belirlediğini vurgulayan Erdoğan, "Batılılıların önemli bir bölümü için Doğulu demek, Ortaçağ karanlığında yaşayan geri fikirlerin, ilkel adetlerin, kapalı düşüncenin temsilcisi demektir. İnsanlığın en eski kültürlerine, medeniyetlerine beşiklik yapmış Doğu'nun beklentilerinin ve sıkıntılarının, bu anlayışın değerler skalasında hiçbir yeri yoktur. Ne yaparsanız yapın, ekonomik, kültürel, siyasi, ticari olarak ne kadar ileri giderseniz gidin, Batı'nın gözünde ikinci sınıf olmaktan kurtulamazsınız. Biz bu acı gerçeği yarım asırdır, her türlü engellemelere rağmen ısrarla devam ettiğimiz veya ettirdiğimiz Avrupa Birliği'ne üyelik sürecimizde defaatle yaşadık, yaşıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

BUMERANG GİBİ SİZİ VURACAK

Son dönemde yaşanan olaylara da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Görmüyor musunuz son zamanlarda olanları? Bu ülkenin içinde yaşayan, Kandil'deki teröristlerin, PKK'nın parlamentodaki uzantılarına yönelik yargımızın attığı bir adım var. Burada dokunulmazlıklar kalktı mı? Kalktı. Sadece onların değil, diğer siyasi partilerden de hemen hemen birçoğunun dokunulmazlıkları kalktı. Bu dokunulmazlıklar kalktıktan sonra yargı üzerine düşen görevi yapıyor. Yargı üzerine düşen görevi yaparken bunların bir kısmı kaçıp, Batı'ya gitti mi? Avrupa'ya gitti mi? Buradan kaçıp giden teröristlere kim kapısını açıyor? Bakıyorsunuz Batı'nın yöneticileri, cumhurbaşkanları, başbakanları, bakanları kapı açıyor. Acaba Türkiye, Batı'nın teröristlerine kapısını, onların anlayışıyla açacak olsa bunların duruşu nasıl olurdu? Ben bunu merak ediyorum. Fakat şunu bilmelerini istiyorum, bu bumerang gibi sizi vuracaktır ve çok kötü vuracaktır. Bir taraftan PKK'yı terör örgütü ilan edeceksin, öbür taraftan terör örgütü PKK'nın yöneticilerine, mensuplarına Avrupa Parlamentosu'nun kapılarını, koridorlarını açacaksın. Bu ne menem iş? Böyle sakat bir anlayış olabilir mi? Buna evet demek mümkün mü? Bu iki yüzlülüğün ta kendisidir. Dürüst olun dürüst. Siyaseti dürüst yapın."

BATI'YA REST! UTANMADAN SIKILMADAN...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, birçok ülkeler için gündeme dahi getirilmeyen meselelerin, önemsenmeyen şartların konu Türkiye olunca birden vazgeçilmez hale geldiğine dikkati çekti.

Bu anlayışın son örneğini vize serbestisi görüşmesinde, terörle mücadele konusunda tecrübe ettiklerini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Utanmadan sıkılmadan kalkmış ne diyorlar? 'Türkiye'nin Avrupa Birliği müzakereleri gözden geçirilmelidir?' Geç kaldınız, hadi bir an önce gözden geçirin. Bir an önce gözden geçirin ama gözden geçirdiğiniz zaman ertelemeyin, nihai kararınızı verin. Eğer Türkiye terörle haysiyetli onurlu bir şekilde mücadele ediyor diye siz Avrupa Birliği müzakereleri konusunda bunu gözden geçirecekseniz, geç kaldınız. Biz terörle mücadeleyi sonuna kadar vereceğiz. Sonuna kadar. IRA ile mücadele edenler, Batasuna ile mücadele edenler bu mücadeleyi nasıl ettiyseler biz de ediyoruz ve edeceğiz. Biz yüzlerce, binlerce şehit verdik. Onlar, böyle ölüm hadiseleriyle karşı karşıya kalmadılar. Dolayısıyla biz bunu görmezden gelemeyiz.

Biz kapıları açtık, 'Gelin, ne yapacaksanız siyasette yapın.' dedik. Anladılar mı bunu? Anlamadılar. Adamlar parlamentoya girdi, devlete meydan okuyor. 'Sen beni sorguya çağıramazsın.' diyor. Kimsin sen? Dokunulmazlığın kaldırılmış, tabii ki yargı seni sorgulayacak. Dokunulmazlığın kalktığı andan itibaren sen aynen normal bir vatandaş gibisin ve bunun hesabını da vereceksin. Vermediğin takdirde bedelini de ödeyeceksin. Bak, siyasi parti liderleri bile gidiyor, aynen ifadesini veriyor. Ondan sonra da tekrar işinin başına dönüyor. Sen de aynısını yapsaydın. Niye yapmadın? Siz meydan okudunuz, 'Bizim arkamızda PKK var' dediniz, 'Bizim arkamızda PYD var' dediniz, 'Bizim arkamızda YPG var' dediniz. Gelsin onlar sizi kurtarsın. Bizim arkamızda terör örgütleri yok. Bizim arkamızda Hak var, halk var, farkımız bu. Kendileri terörle mücadele konusunda her türlü adımı atar, gereken önlemleri en sert şekliyle alırken, Türkiye'nin terörle mücadele hakkını açıkça engellemeye çalışıyorlar. Esasen bu tavır yeni de değil"

GELSİN PYD/PKK KURTARSIN SİZİ

Dokunulmazlığın kaldırılmış. Tabii ki yargı seni sorgulayacak. Sen aynen normal bir vatandaş gibisin bunun hesabını vereceksin, vermezsen bedelini ödeyeceksin. Siyasi parti liderleri bile gidiyor aynen ifadesini veriyor. Siz meydan okudunuz bizim arkamızda PKK, YPG, PYD var dediniz, gelsin onlar sizi kurtarsın. Bizim arkamızda terör örgütleri yok bizim arkamızda halk var Hakk var, farkımız bu. Kendileri her türlü adımları atar. Gereken önlemleri sert biçimde alırken bizimkini engellemeye çalışyorlar, bu tavır yeni değil.

ŞİMDİ DERTLERİ BU

"Özellikle Suriyeli ve Afrikalı göçmenlere yönelik tutumun, Batı'nın gerçek yüzünü ifşa etmesi açısından son derece ibretlik olduğunu düşünüyorum. 6 yıldır Suriyeli kardeşlerimiz, adeta bir varlık-yokluk mücadelesi veriyor. 600 bin insan devlet terörünün ve terör örgütlerinin canice eylemleri sonucu hayatını kaybetti. 12 milyon insan yerinden, yurdundan oldu. Binlerce yıllık şehirler, camiler, kütüphaneler, hastaneler enkaza döndü. Hal böyleyken Suriye krizinin başından bu yana insan hakları, demokrasi, özgürlük gibi sözüm ona batılı değerler, Avrupalı ülkelerin gündemine dahi gelmedi. Suriye halkı, özgürlük mücadelesinde yapayalnız bırakıldı. Suriyeli mazlumlar, 6 yıldır siviller üzerinde kimyasal dahil her türlü silahı kullanmaktan çekinmeyen hatta bununla da gurur duyan, ölen çocukların acılarını umursamayan bir rejimin insafına terk edildi. Biz şunu da biliyoruz; hangi ülke bu teröristlere silah veriyor, bunları biliyoruz. Hepsinin adresi bizde şu anda biliniyor. Son günlerde bize güya insan hakları ve demokrasi dersi veren batılı vicdan, yıllardır Akdeniz'in ve Ege'nin karanlık sularında yitip giden on binlerce insan için bir damla gözyaşı döktü mü?"

AVRUPA'DAKİ SARAYLARDA SÜKLÜM PÜKLÜM AĞIRLANMAKTAN GURUR DUYUYORLAR

"Yiyecek ekmek bulamadıkları için kapılarına gelenlere bir lokmayı çok görenlerin, terörist yardakçılarını saraylarında ağırlamasının başka izahı yoktur. Kendi ülkesinde sağa, sola hırlayan o terörist yardakçıları da Avrupa'daki saraylarda süklüm püklüm ağırlanmaktan gurur duyuyorlar herhalde."

ABD SEÇİMİ: HAYRA YORMAK İSTİYORUM

Bu tercihle birlikte Amerika'da yeni bir dönem başlıyor. Bu tercihi hayra yormak istiyorum. "Malum Amerika bir seçim geçirdi ve bu seçimle birlikte Amerika'da demokratlar iki dönemden sonra tekrar cumhuriyetçilere iktidarı devretti. Amerikan halkı böyle bir tercihi gerçekleştirdi ve bu tercihle birlikte Amerika'da yeni bir dönem başlıyor. Temenni ederim ki Amerikan halkının bu tercihi dünyaya gerek temel hak ve özgürlükler noktasında gerek demokrasi noktasında gerekse bölgemizdeki gelişmeler noktasında hayırlı adımların atılmasına vesile olur. Ben, şahsım ve milletim adına Amerikan halkının bu tercihini hayra yormak ve başarılarla dolu bir gelecek temenni ediyorum." (MİLLİYET)

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.