Beraberindekilerle birlikte madene gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, maden girişinde yürütülen çalışmaları inceledikten sonra işçilerle görüşüp, Başbakan Ahmet Ahmet Davutoğlu ve bakanlardan ve diğer yetkililerden bilgi aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, incelemelerin ardından yaptığı açıklamada, devletin tüm imkanlarının seferber edildiğini söyledi. Erdoğan, 'Olay Ankara geldiği andan itibaren gerek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız gerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız gerekse birlikte Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız hemen olay yerine intikal ettiler. Yine bugün gerek Başbakanımız gerek Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız da Ankara'daki törenlerden sonra yine olay yerine intikal etmiş durumdalar. Ve milletvekili arkadaşlarımızla birlikte şuanda olay yerinde bütün ailelerle birlikte belde sakinleriyle iç içe şu anda süreci takip ediyorum. Tabi süreçle ilgili olarak başta AFAD merkezden ve çevre illerden gelen uzman personeli ve çok sayıda aracıyla burada görev yapıyor. Genelkurmay
Başkanlığımız 2 uçak ve 2 helikopterle burada teyakkuzda bulunuyor. Kızılay'ımız aynı şekilde devrede. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız gerek personeli gerek araçlarıyla burada. Aynı şekilde Sağlık Bakanlığımızın burada hazır olduğunu görüyoruz. Tabi burada İstanbul Büyükşehir Belediyemizin aynı şekilde Ankara Büyükşehir Belediyemizin yine çevreden Konya Büyükşehir Belediyemiz personelleriyle araçlarıyla burada. İzmir Büyükşehir Belediyemiz aynı şekilde çalışmalara iştirak ediyor. Tabi Karaman ve ilçelerinden gelenlerde var. Toplamda yoğun bir ekip burada çalışma halinde' dedi.

'SON DERECE DİKKATLİ, SABIRLI, KARARLI BİR ÇALIŞMA YÜRÜTÜLÜYOR'

Madende mahsur kalan 18 işçinin bulundukları yerden çıkarılmaları için son derece dikkatli, sabırlı, kararlı bir çalışma yürütüldüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Bildiğiniz gibi özellikle ülkemizde madencilikle ilgili yapılan çalışmaların Soma olayından sonra çok daha farklı bir şeklide ele alınmasına yönelik bir dizi yasal düzenleme yaptık. Bu yasal düzenlemeyle birlikte tabi buralarda çalışan işçilerimize çok daha farklı imkanlar getirdik. Tabi bunu hazmeden veya hazmedemeyen işverenler var. Tabi işverenlerin bunları hazmedemeyişi ne yazık ki bazı sıkıntıları doğuracağı belliydi. Tabii bütün bunlara karşı her olay sorumluluğumuzu mükellefiyetimizi devlet olarak daha da arttırıyor. Burada da şu andaki mevcut gelişmeler ve çalışan ki; burada 180 çalışan sigortalı işçi söz konusu. Peki, 180 çalışan işçi acaba bu ocaklarda her türlü hakkını tam manasıyla alabiliyor mu? Sosyal haklarını alabiliyor mu? Ücretlerdeki durumları ne merkezde? Bildiğiniz gibi mesai saatini 8 saatten 6 saate indirirken burada bir ağır iş yükü olması hasebiyle bunu düşünerek böyle bir adımı attık. Ama gel gör ki yine burada edindiğimiz bazı bilgiler bizi ciddi manada bunun işin üzerine daha da farklı gidilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. İşte bu olayın olduğu anda özellikle yemeğin aşağıda yenmesine yönelik baskılar böyle bir sıkıntıyı doğurmuştur. Nedir, ha bu 8 saatten 6 saate inmesi bu tür işveren anlayışını bir defa farklı ele almamızın gerektiğini ortaya koyuyor. Yani bu 6 saat kendisinin orada çalışma olayıdır. Ama siz kalkıp buradaki yemekle ilgili olayını bu 6 saate yedirmeye kalkarsanız bunun hesabını devletin sorması gerekir. Çünkü siz bu hakkı ondan alamazsınız. Aynı şekilde servise yönelik şikayetler var. Buna yönelik Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız gerekli tetkikleri yapıyor' diye konuştu.

'ADLİ VE İDARİ SORUŞTURMA BAŞLAMIŞ DURUMDA'

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Tabii burada şimdi adli ve idari soruşturma başlamış durumda. Adli ve idari soruşturmalarda ne çıkacak bunu göreceğiz. Hemen süratle bunun takibi ve bunun neticesini de tabi almamız gerekiyor. Ve bu neticeyi alacağız. Çünkü iş sağlığı ve güvenliği noktasında yapılan düzenlemelerin harfiyen uygulamaya girmiş olması ve bu noktada da özellikle bakanlığımızın bunu takip ettiğini bilmenizi isterim. Tabi burada vatandaşlarımızı dezenformasyonla yanlış bilgilendirenler de ne yazık ki oluyor. Bu noktada yine tüm çalışanlara ve işverenlere eğer işçi işveren münasebetlerini sağlıklı yürümesini istiyorsak, burada farklı imkanları veya böyle bir beldede bunu 'nasıl sömürürüz' anlayışıyla hareket etmeyi doğru bulmayız. Eğer biz buradaki oluşan bu yasayla bu uyumu bu iş bölümünü tam manasıyla gerçekleştirebilirsek bu türden acı hadiseleri asgariye düşürmüş oluruz. İşverenlerimizden ve işveren örgütlerimizden bu acı olayların önüne geçecek daha sıkı tedbirler almalarını uygulamalarını bekliyoruz. Tabi burada biz de üzerimize düşen görevlileri çok daha hassas bir şekilde özellikle hükümetimizin takip edeceğine olan inancım tamdır.'

'UMUTLARIMIZI MUHAFAZA ETMEK İSTİYORUZ'

Tüm işçilerden ve işçi sendikalarından kendi sağlıkları, kendi hayatları, aileleri ve çocukları adına güvenlik tedbirlerine dikkat etmelerini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Eksikliklere de mutlaka dikkat çekmelerini buradan hatırlatmak istiyorum. Mahsur kardeşlerimiz konusunda umutlarımızı elbette muhafaza etmek istiyoruz. Bu hususta bizler elimizden gelen son gayreti vermek suretiyle devam ediyoruz. Bakan arkadaşlarım bu işi sonuna kadar burada takip edecekler. Kurumlarımız yine aynı şekilde burada tüm ekipleriyle süreci takip edecekler. İşçi kardeşlerimizi kurtarmak için fedakarca çalışan tüm arkadaşlara başarılar diliyorum. Kazadan kurtulmuş olan işçi kardeşlerime, madende çalışan tüm işçilerimize geçmiş olsun dileklerimi ifade etmek istiyorum. Yakınları aşağıda olan ailelere sabırlar diliyorum. Şu anda içinde bulundukları haletiruhiyeyi anlamamak mümkün değil. Tabii ki onu da anlıyoruz ve çalışmaları dünden itibaren Ankara'da, bugün de yerinde inceledik. Bu saatten itibaren de çalışmaları yakından takip edeceğim. Milletimize geçmiş olsun diyor, 18 işçi kardeşimiz için hayırlı bir netice için dua ediyor, sizlere de teşekkür ediyorum' dedi.