Erdoğan: Her alanda yerli ve milli imkanları en üst seviyeye çıkarmakta kararlıyız
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gemi makinelerinden deniz toplarına, füzelere, torpidolara, elektronik sistemlere kadar her alanda yerli ve milli imkanları en üst seviyeye çıkarmakta kararlıyız." dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MİLGEM Projesi kapsamında üretilen 4'üncü ve son Ada sınıfı korvet gemisi olan TCG Kınalıada'nın (F-514) Deniz Kuvvetlerine teslimi töreni ile Pakistan MİLGEM Korvet Projesi 1'inci Gemi Sac Kesme Töreni'ne katıldı.
"Türkiye savaş gemisini milli imkanlarıyla tasarlayan 10 ülkeden biri"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, teslim töreni için bir araya gelinen 4. milli gemi Kınalıada Korveti'nin, Türkiye'ye, millete ve denizcilere hayırlı olmasını dileyerek, sac kesme törenini gerçekleştirecekleri geminin de dost ve kardeş Pakistan devletine hayırlı olmasını temenni etti.
Bu gemilerin ve içinde yer alan tüm sistemlerin tasarımından inşasına, üretimine kadar her aşamasında emeği geçenlere şükranlarını sunan Erdoğan, 27 Eylül Preveze Deniz Zaferi'nin yıl dönümünü ve Deniz Kuvvetleri Günü'nü kutladı.
Bu savaşın Barbaros Hayrettin Paşa komutasında büyük bir düşman donanmasına karşı verildiğini hatırlatan Erdoğan, kazanılan zaferin ardından Osmanlı Devleti'nin, Akdeniz'deki hakimiyetini perçinlediğini, Türk donanmasının gücünün tüm dünyaya gösterildiğini anlattı.
Bu vesileyle Barbaros Hayrettin Paşa'yı ve tüm denizcileri rahmetle yad eden Erdoğan, "Tarihi şanlı zaferlerle dolu olan Deniz Kuvvetlerimiz, devraldığı bu mirası daha da güçlendirerek geleceğe taşıyor. Deniz Kuvvetlerimiz, birikimi, donanımı, disiplini, nitelikli personeli ve üstlendiği tüm görevlerinde elde ettiği başarılarla bizleri gururlandırıyor." dedi.
Erdoğan, Sahil Güvenlik ile Türkiye karasularında, donanmayla dünyanın dört bir yanında tüm insanlığın huzuru, adalet ve barışı için çalıştıklarını, çalışmaya devam edeceklerini dile getirdi.
"Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salah." diyen ecdada kulak vererek, eksikleri sürekli tamamladıklarını belirten Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Son dönemde dünya ve özellikle Akdeniz'de yaşanan hadiseler, bize her alanda olduğu gibi denizlerde de çok daha güçlü olmamız gerektiğini işaret ediyor. Bu sebeple karada ve havada devreye aldığımız nice savunma ve taarruz sistemlerimiz gibi MİLGEM gemilerimizi de kararlılıkla inşa ediyor, denizlere uğurluyoruz. Türkiye bugün dünyada bir savaş gemisini milli imkanlarıyla tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülkelerden biri olmuştur. Bu kapsamda hepimiz, ürettiğimiz Heybeliada'yı 2011'de, Büyükada'yı 2013'te, Burgazada'yı da 2016'da denize indirmiştik. MİLGEM Projesi'nde yıllar içinde edinilen tecrübeyle, yerlilik oranını yüzde 70 seviyesine kadar yükselttik ve böylece onu denize indiriyoruz."
Kınalıada'nın tasarım, inşa ve entegrasyon faaliyetlerinin, İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda yürütüldüğünü aktaran Erdoğan, "Bu süreçte ihtiyaç duyulan tasarım, araştırma, geliştirme, tedarik ve hizmet alım işleri, Savunma Sanayi Başkanlığımız tarafından yerli ve milli imkanlarla gerçekleştirildi. Gemimizin platform sistemleri ve dizayn sistemleri, STM, silah ve sensör sistemleri ASELSAN, savaş ve yönetim sistemi HAVELSAN tarafından sağlandı. Bu firmalarımızın altında 50'yi aşkın yerli firma, alt yüklenici olarak görev yaptı."
"Her alanda yerli ve milli imkanları en üst seviyeye çıkarmakta kararlıyız"
Erdoğan, MİLGEM Projesi'nin 4'üncü Gemisi Olan "TCG Kınalıada'nın (F-514) Hizmete Giriş Töreni" ve Pakistan MİLGEM Korvet Projesi 1'inci Gemi Sac Kesme Töreni'nde yaptığı konuşmada, bu projede 50'yi aşkın yerli firmanın alt yüklenici olarak görev yaptığını söyledi.
MİLGEM Ada sınıfı korvetlerin ilk üçünden farklı olarak Kınalıada'nın ROKETSAN tarafından milli imkanlarla geliştirilen Atmaca füzesini kullanacağını dile getiren Erdoğan, "HAVELSAN ve Deniz Kuvvetlerimizin birlikte geliştirdikleri "Advent" adı verilen savaş yönetim sistemi de ilk kez Kınalıada gemisinde yer alacak. Böylece geminin yerlilik oranı daha da arttırılmış oldu. MİLGEM Projesi'nin 5. gemisi ve Ada sınıfı korvetlerin devamı niteliğindeki İ sınıfı fırkateynlerin ilkinin inşasına da Savunma Sanayi Başkanlığımız ile STM arasındaki sözleşmenin imzalanmasıyla başlandı." diye konuştu.
Erdoğan, hizmete giren korvetlerin bugüne kadar çok sayıda milli ve uluslararası tatbikatta yer alarak kendilerine verilen görevleri başarıyla yerine getirdiklerini vurguladı.
Birçok devletin ilgisini çeken bu korvetlerin görevlerindeki başarılarıyla dünyadaki benzer sınıftaki gemiler arasında en üst sıralarda yer aldığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bugün denize iniş töreni için bir araya geldiğimiz bu gemimizin de denizlerdeki gücümüze güç katacağına yürekten inanıyorum. Deniz Kuvvetlerimizi güçlendirmeye yönelik daha pek çok projemiz vardır. Ülkemiz ile dost ve kardeş devletlerin ihtiyaçlarını karşılayacak olan dizel-elektrikli denizaltı projesiyle ilgili çalışmalar da sürüyor. İzmir tersanesini deniz kuvvetlerimize daha iyi hizmet verebilmesi için altyapı ve yüzer havuzlarla güçlendiriyoruz. Buradaki ilk yüzer havuzu önümüzdeki kasım ayında hizmete alıyoruz. Askeri ve sivil tersaneler arasındaki iş birliğini artırarak büyük bir potansiyelin olduğu dünya piyasalarındaki yerimizi genişletmeyi planlıyoruz. Gemi makinalarından deniz toplarına, füzelere, torpidolara, elektronik sistemlere kadar her alanda yerli ve milli imkanları en üst seviyeye çıkarmakta kararlıyız."
"Kendi savaş uçağımıza da kavuşacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin savunma sanayi alanında kat ettiği mesafenin istiklaline ve istikbaline daha güvenli bakmasını sağladığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Geçmişte arzu ettiğimiz, gemileri, uçakları, araç/gereçleri paramızla dahi alamadığımızı asla unutmadık, unutmayacağız. Son olarak proje ortağı olduğumuz F-35 uçakları konusunda yaşananlar bizim bu alandaki kararlığımızı daha da arttırmıştır. Nasıl korvetlerimizi kendimiz inşa ettiysek, nasıl Atak helikopterlerimizi kendimiz yapabildiysek, nasıl İHA'larımızı, SİHA'larımızı, uydularımızı geliştirip, uçurduysak inşallah kendi savaş uçağımıza da kavuşacağız. Zaman yakındır."
"Savunma sanayinde dışa bağımlılık yüzde 30'lara indi"
Savunma sanayinde dışa bağımlılığın azaldığına vurgu yapan Erdoğan, "Savunma sanayinde dışa bağımlılığımızı yüzde 80'lerden, yüzde 30'lara indirerek gerçekten önemli mesafe katettik. Daha önce neredeyse yok denecek seviyede olan savunma sanayindeki araştırma, geliştirme harcamaları bir buçuk milyar dolara yaklaştı." dedi.
Türkiye'de 700 ayrı savunma sanayi projesi yürütüldüğünü ifade eden Erdoğan, proje hacmi itibarıyla sektörde 60 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşıldığını kaydetti.
Recep Tayyip Erdoğan, "İhale sürecindekilerle bu rakam 75 milyar dolara çıkacak. Bugün dünyanın en büyük 100 savunma şirketi arasına giren 5 firmamız bulunuyor. İnşallah bu sayı sürekli artacaktır. Hedefimiz 2023 yılında savunma sanayinde dışa bağımlılığımızı tamamen ortadan kaldırmaktır." şeklinde konuştu.
"Madem uyuyan devi uyandırdılar, sonuçlarına da katlanacaklar"
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yürüttüğümüz çalışmaların sonuçlarını kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın yanında, dostlarımız ve kardeşlerimizle paylaşıyoruz. Savunma ve havacılık ihracatımız, geçtiğimiz yıl itibarıyla yaklaşık 2 buçuk milyar doları buldu. Biz tüm bu yatırımları, dostlarımızın emin olmasını sağlamak, birliğimize ve bütünlüğümüze göz dikenleri caydırmak için yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Esasen, özellikle son 6 yıldır bir biri ardına yaşadığımız sıkıntıların gerisindeki sebeplerden biri de Türkiye'yi işte bu hedeflerine ulaşmaktan alıkoymak olduğu açıktır. Hep söylediğim gibi, başaramayacaklar. Madem uyuyan devi uyandırdılar, sonuçlarına da katlanacaklar. Madem bizim açık ikazlarımıza rağmen üzerimize, üzerimize geliyorlar, bunun da sonuçlarına katlanacaklar. Türkiye'yi ve Türk milletini hala tanıyamamış olanlara kendimizi tanıtmaya devam edeceğiz demektir."
Pakistan Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın törende yaptığını konuşmaya değinen Erdoğan, "Bakın bir şeyden bahsetti. Nedir o? Cammu Keşmir'den bahsetti. Şimdi, burada cereyan eden olayların ne anlama geldiğini iyi bilelim. 8 milyon insan adeta bir açık hava hapishanesinde şu anda yaşamaya mahkum ediliyorlar. Her türlü işkenceye maruz bırakılıyorlar. Bakınız, Cammu Keşmir'deki bu olayın bir diğeri nerede yaşanıyor? Filistin'de yaşanıyor. Filistin'de yaşananlar da bunun aynısı. Orada da açık hava cezaevinde yaşıyormuş gibi insanlar ne yazık ki topraklarından çıkıp bir başka yere gidemiyorlar. Şimdi Cammu Keşmir'deki olaylar bunun bir değişik versiyon. Peki insanlık buna karşı ne yapıyor? Dünyadaki bu güçlü ülkelere acaba buna karşı ne diyor? Sesleri çıkıyor mu? Hayır. Sadece biz konuştuk, sadece Malezya konuştu. Kimse konuşmuyor. Niye? Maalesef, herkesin zihinlerinde başka senaryolar var. Ama bizim zihnimizde tek senaryo var. Biz hakkın ve haklının yanında olmaya devam edeceğiz. Mazlumların yanında olmaya devam edeceğiz. Güçlünün yanında değil, çünkü bizim inancımızda güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir dünya var, biz buna inanıyoruz. Ve buna da böylece devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Kınalıada gemisinin Türkiye'ye kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gemimizin yolu açık, denizleri sakin, pruvası neta olsun diyor, hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum." dedi.
Erdoğan, Pakistan MİLGEM korvet projesi 1. gemisinin ilk kaynağını yaptı
TCG Kınalıada korvetinin teslimi ve Pakistan MİLGEM korvet projesinin ilk gemisinin sac kesimi amacıyla düzenlenen törene, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanvekili Celal Adan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Pakistan Deniz Kuvvetleri Komutanı Zafar Mahmood Abbasi, Binali Yıldırım, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak da katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan resmi törenle karşılanırken, Erdoğan askerleri "Merhaba Bahriyeli. Nasılsınız?" diyerek selamladı.
Pakistan milli marşı ve İstiklal Marşı'nın okunması ve protokol konuşmalarıyla başlayan törende, MİLGEM, Kınalıada korveti ve Pakistan MİLGEM korvet projesi hakkında bilgi verildi.
TCG Kınalıada Komutanı Deniz Albay Erhan Fıçıcı'ya, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından hizmet belgesi takdim edildi. Albay Fıçıcı, hizmet belgesini ant içerek aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının ardından kask, kaynakçı eldiveni ve gözlük takarak, Pakistan Deniz Kuvvetleri Komutanı Zafar Mahmood Abbasi ile birlikte Pakistan MİLGEM korvet projesi 1. gemisinin ilk kaynağını yaptı.
Törenin ardından TCG Kınalıada personeli gemideki yerini alarak göreve başladı.
AA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.