Erdoğan: İçişleri Bakanımızın yanında olduk, yanındayız ve yanında olacağız
Erdoğan, "İçişleri Bakanı Soylu'yu hedef alan saldırıların gerisinde, ülkemizdeki güven ikliminden duyulan rahatsızlık olduğunu biliyoruz. Suç örgütleriyle mücadelesinde de İçişleri Bakanımızın yanında olduk, yanındayız ve yanında olacağız." dedi.
TBMM
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, salgının başladığı günden bu yana 661 milyar liralık bir kaynakla milletin her kesiminin, her bir ferdinin yanında olduklarını gösterdiklerini söyledi.
Erdoğan partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Ramazan ayı ve Ramazan bayramını geride bırakıp, Kurban bayramının heyecanının şimdiden duyulmaya başlandığı günlere girildiğini ifade etti.
"Salgın şartları sebebiyle, gönlümüzce bir Ramazan ve bayram geçirememiş olsak da hamdolsun sağlığımız, huzurumuz, umutlarımız dipdiri ayaktadır." diyen Erdoğan, yaklaşık 14 aydır devam eden salgın sürecinde, milletin hem sağlığını, hem güvenliğini, hem aşını ve işini korumak için devletin tüm imkanlarını seferber ettiklerini belirtti.
Gelişmiş ülkelerin dahi ciddi bocalama içine girdikleri bu netameli dönemi, Türkiye'nin en az sıkıntıyla atlattığını dile getiren Erdoğan, "Sağlık hizmetlerinde, kurduğumuz güçlü altyapı ve tahkim ettiğimiz yetişmiş insan kaynağı sayesinde, kayda değer sorunlar yaşamadık. Pek çok ülkenin aksine, kamu güvenliğini tehdit edecek herhangi bir olumsuzlukla da karşılaşmadık." dedi.
Üretimi ve istihdamı sürekli kılmak için her türlü kolaylığı gösterdiklerini, her türlü desteği verdiklerini dile getiren Erdoğan, "Salgın tedbirlerinden olumsuz etkilenen vatandaşlarımızı ve esnaflarımızı yalnız bırakmadık, hibe programlarıyla hep yanlarında olduk." diye konuştu.
Salgın destekleri
Salgın desteklerini bir kez daha özetlemek istediğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Merkezi yönetim bütçesinden ilaç, tıbbi malzeme, sağlık personeline ek ödeme, tarım üreticilerine sübvansiyonlu kredi desteği gibi kalemler için yaptığımız harcamalar yıl sonunda 104 milyar lirayı bulacak.
Yaklaşık 645 bin emeklimizin maaşını 1500 liraya çıkardık, tüm emeklilerimizin bayram ikramiyelerini de 1100 liraya yükselttik.
Ciro ve kira desteğinden bugüne kadar 1 milyon 200 esnafımız yararlandı.
Vergi indirimleriyle devletin 26 milyar lirayı bulan alacağından vazgeçerek, iş dünyamızı ve esnaflarımızı destekledik.
Kısa çalışma ödeneğiyle 3 milyon 768 bin, işsizlik ödeneğiyle 1 milyon, nakdi ücret desteğiyle de 2 milyon 806 bin vatandaşımıza hibe ödemesi yaptık. Bu desteklerin tutarı da Haziran sonu itibariyle 67 milyar lirayı buluyor.
Sosyal destek programlarıyla, düzenlediğimiz kampanyayla toplanan meblağı da ilave edecek olursak, 7 milyon haneye çeşitli defalar nakit yardımı gerçekleştirdik.
Sadece şu ana kadar saydığım ödemelerin tutarı, Haziran sonu itibariyle 181 milyar liraya ulaşacaktır.
Esnaflarımızın, KOBİ'lerimizin, ihracatçılarımızın ve vatandaşlarımızın bankalardan kredi alabilmelerini kolaylaştırdık. Yaklaşık 400 bin firmanın, 8 milyon vatandaşımızın ve 848 bin esnafımızın faydalandığı uygun maliyetli bu kredilerin toplamı 315 milyar lirayı geride bırakmıştır.
Buna ilave olarak, tarım kredi kooperatiflerinin, esnafların, mükelleflerin vergi ve sigorta pirimi ödemelerini erteledik, borçlarını yeniden yapılandırdık. Ertelenen borçların tutarı yıl sonunda 219 milyar liraya bulacaktır.
İki ayrı grup halinde 1 milyon 384 binden fazla esnaf ve sanatkarımıza 4 milyar 622 milyon liralık bir hibenin müjdesini de kamuoyuyla paylaştık.
Salgından etkilenen tüccar, sanayici ve büyük şirketlere yönelik nefes kredisi için de çalışmalara başlandı.
Çiftçilerimiz için de kabine toplantımızın ardından, sezonu açılan hububat ve bakliyat alım fiyatlarını ilan ettik.
Toprak Mahsulleri Ofisinin, sert ekmeklik buğday alım fiyatını ton başına bin 650 liradan 2 bin 250 liraya, arpa alım fiyatını bin 275 liradan bin 750 liraya yükselttik.
Aynı şekilde bakliyatta alım fiyatını kırmızı mercimekte 5 bin liraya, yeşil mercimekte 4 bin 150 liraya, nohutta 4 bin 50 liraya çıkardık. Çayda da üreticilerimizin yüzlerini güldürecek şekilde, desteklemeyle birlikte kilo fiyatını 4 lira olarak belirledik. Üreticiyi koruyan, tüketiciyi kollayan bu yeni sezon mahsul fiyatlarının, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Ayrıca kuraklıktan zarar gören çiftçilerimizin, Ziraat Bankasına veya Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının erteleneceğini de açıkladık.
Ezcümle, salgının başladığı günden bu yana 661 milyar liralık bir kaynakla milletimizin her kesiminin, her bir ferdinin yanında olduğumuzu gösterdik."
Erdoğan, Türkiye'nin 2021 büyüme oranının, tahminlerin çok ötesinde gerçekleşeceğine yürekten inandığını belirtti. "Finans piyasalarında zaman zaman görülen, ülkemizin ekonomik gerçekleriyle ilgisi olmayan, önemli bir kısmı manipülasyon ürünü kırılganlıkların önlenmesine yönelik ilave tedbirler alıyoruz." diyen Erdoğan, Ekonomi Reform Programı'nda yer alan hususlarla ilgili somut düzenlemeleri de çıkarmaya başladıklarını bildirdi.
AK Parti olarak en büyük başarılarının, hükümetleri döneminde tüm vatandaşlara çalışacak iş ve geleceklerine güvenle bakabilecekleri istikrarlı bir iklim sağlamak olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:
"Son dönemde ülkemizdeki güven ve istikrar iklimini özellikle hedef alan çok yönlü saldırıların gerisinde, insanımızın elindeki işte bu büyük imkanı alarak özellikle gençlerimizi karamsarlığa sürükleme gayesi olduğu açıktır. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle nice oyunları ve tuzakları bozduğumuz gibi, bu sinsi operasyonu da akamete uğratacağımızdan kimse şüphe etmesin. Biz birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıktığımız müddetçe hiçbir senaryo, ülkemizi hedeflerine ulaşmaktan alıkoyamaz, milletimizle aramızdaki uhuvveti bozamaz."
Erdoğan, Abdurrahim Karakoç'un "Beden ölür, çürür, cana bakın siz / Kim kiminle yürür, ona bakın siz / Bırakın dönsün dönme dolaplar / Haktan, hakikatten yana bakın siz." dizelerini okuyarak "19 yıllık iktidarımızın her anında yaptığımız gibi, sadece hakka ve hakikate bakarak yolumuza devam edeceğiz. Kimin terör örgütleriyle, suç çeteleriyle, yeminli Türkiye düşmanlarıyla yürüdüğünü milletimiz görüyor, biliyor. İnşallah, hep birlikte ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştıracak, evlatlarımıza 2053 vizyonlarını gerçekleştirebilecekleri büyük ve güçlü Türkiye’yi miras bırakacağız." diye konuştu.
"Üniversiteye girme şansı 10'da 10'a yükseldi"
Türkiye’ye, siyasetten teröre, ekonomiden dış politikaya kadar her alanda ağır maliyetleri olan 1990'lı yılların istikrarsızlık döneminin, 3 Kasım 2002 seçimleriyle sona erdiğini vurgulayan Erdoğan, milletin AK Parti'yi iktidara getirerek yeni bir dönemin perdelerini açtığını belirtti. Hükümeti devraldıklarında millete, Türkiye'yi dört temel sütun üzerinde yükseltme sözü verdiklerini, bunları da "eğitim", "sağlık", "adalet" ve "emniyet" olarak ifade ettiklerini anımsatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Eğitimde, derslik sayısını 330 bin ilaveyle 600 bine, öğretmen sayısını 693 bin ilaveyle 975 bine, üniversite sayısını 131 ilaveyle 207'ye çıkartarak sistemi tıkayan tüm kanalları açtık. İlköğretimden üniversiteye kadar her aşamada eğitim-öğretim görmek isteyen evlatlarımızın tamamını, ücretsiz ders kitaplarıyla, taşımalı eğitimle, şartlı yardımlarla, isteyen herkese burs-kredi imkanıyla, yurtlarla destekledik. Şahsen benim üniversiteye girdiğim dönemde, üniversiteye girme şansı 10'da 1'di. Ama şimdi hamdolsun bu 10'da 10'a yükseldi. Elbette eğitim yolculuğu, bitmeyen ve bitmeyecek olan bir mücadeledir. İnşallah önümüzdeki dönemde, muhteviyatı ön plana alan bir çalışmayla eğitim-öğretimde başlattığımız hamleyi daha da ileriye taşıyacağız."
"Salgın sürecinde sağlık sistemimizin gücünü ve etkisini bir kez daha test etme imkanı bulduk"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada, altyapısıyla ve sistemiyle Türkiye'deki sağlık hizmetlerini görüp de hayranlık duymayan kimseye rastlamadıklarını ifade ederek "Gelişmiş ülkelerde yıllar sonrasına randevu verilen sağlık hizmetlerini, bizim vatandaşımız başvurduğu anda alabilme imkanına sahiptir. Hatırlayın o günleri. Bizde de bir röntgen çektirmek için 7 ay sonrasına gün veriliyordu. Bay Kemal'in dönemi de böyle zaten. Yıllardır pek çok ülkeden heyetler Türkiye'ye gelerek bu altyapıyı ve sistemi kendilerine nasıl uyarlayabileceklerinin incelemesini yapmaktadır." dedi.
Salgın sürecinde sağlık sisteminin gücünü ve etkisini bir kez daha test etme imkanı bulduklarını dile getiren Erdoğan, "Hamdolsun bu imtihandan da alnımızın akıyla çıkmayı başardık." şeklinde konuştu.
Erdoğan, Türkiye'deki hastane ve tedavi kurumlarının sayısını 2 bin 600'den 4 binin, nitelikli yatak sayısını 88 binden 253 binin, yoğun bakım yatak sayısını 14 binden 48 binin üzerine çıkardıklarını kaydetti. Hastaneleri, ambulanstan teşhis ve tedavi cihazlarına kadar tüm unsurlarıyla en modern imkanlara kavuşturduklarının altını çizen Erdoğan, "Sağlık çalışanlarımızın sayısını 378 binden 798 bin ilaveyle 1 milyon 177 bine yükselterek, verilen hizmetlerin kalitesini artırdık. Muhalefetin diline doladığı, sürekli eleştirdiği şehir hastanelerimiz, salgın döneminde adeta destan yazan kurumlar haline dönüştü. İnşallah, sağlık alanındaki bu hizmetleri, her geçen gün daha da geliştirerek milletimize sunmayı sürdüreceğiz." dedi.
HSK seçimindeki uzlaşma için teşekkür
Adaletin, insanoğlunun yeryüzüne geldiği günden beri üzerinde en çok durduğu, en çok arayışında olduğu, en çok hassasiyet gösterdiği konu olduğuna dikkati çeken Erdoğan, pek çok hususta olduğu gibi adaletin temelinde de dışa bağımlılığı ortadan kaldırmanın bulunduğunu belirtti. Recep Tayyip Erdoğan, "Adaletin, daha doğrusu yargının dışa bağımlılığı nedir? Vesayete selam duran, darbelerin, darbe girişimlerinin aparatı olan, vicdanını ve aklını kiraya veren bir yargı, dışa bağımlıdır. Biz işte buna son verdik. Bu işi bitirdik." dedi.
Adaletin, mülkün temeli; bağımsız ve tarafsız yargının da adaletin temeli olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Geçmişte belli bir ideolojiye hizmet eden, adeta oligarşik bir yapının sözcülüğünü yapan Hakimler ve Savcılar kurullarını hatırlayın. Önce vesayet güçlerinin, ardından FETÖ'nün yargıyı araçsallaştırdığı, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun da bunun bekçiliğiyle görevlendirildiği dönemlerin acı tecrübelerini, hep birlikte ağır bedeller ödeyerek yaşadık. Bugün ise aynı kurulda milletin seçtiği Cumhurbaşkanı ve yine milletin seçtiği vekiller tarafından belirlenen üyeler var. İşte en son dün, parlamentomuzda gayet güzel, memnuniyet verici bir seçim gerçekleştirildi. Hakimler ve Savcılar Kurulu, hakikaten parlamentomuzu oluşturan milletvekillerinin iradesiyle tecelli etmiş oldu. Bu vesileyle Hakimler ve Savcılar Kurulu adaylarının belirlenmesinde uzlaşmayı öne çıkaran siyasi partilere ve milletvekillerine şahsım, partim adına, Cumhur İttifakı adına teşekkür ediyorum."
"Uzlaşma tablosu yeni anayasa çalışmaları için de ümit ve memnuniyet verici"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM'deki bu uzlaşma tablosunun, yeni anayasa çalışmaları için de fevkalade ümit ve memnuniyet verici olduğunu dile getirerek "Siyaset kurumunun, demokrasimizin kazanımlarını ve milli iradeyi siyasi tarihimize mühürleyecek yeni bir anayasa yapacağına inanıyorum." diye konuştu.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1921 Anayasası'nı "Taklit ile kanun olmaz. Kanun, kanun-u hakiki olmak lazımdır, kanun-u tabii olmak lazımdır. İşte efendiler! Teşkilat-ı esasiyemiz böyle bir kanun-u hakikidir. Çünkü milletimizin vicdanından, kanaatinden çıkmıştır." sözleriyle tanıttığını anlatan Erdoğan, "İnşallah, yeni anayasa da milletin vicdanından, milletin kanaatinden çıkacak; yarınlarımıza, gelecek nesillere bırakacağımız en değerli miras olacaktır." dedi.
Temel kanunların hemen hepsini yenileyerek, adalet teşkilatını özellikle bina, teknik altyapı ve insan kaynağıyla güçlendirerek, yargının işleyişini kolaylaştırdıklarını, hızlandırdıklarını belirten Erdoğan, reform çalışmalarında ilk sıraları daima adaletin en ideal şekilde tecellisini sağlayacak çalışmalara ayırarak milletin sesine kulak verdiklerini söyledi. Erdoğan, iki yıl önce duyurdukları Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin de milletin sesinin yankılarından biri olduğuna işaret ederek şunları kaydetti:
"Bu belge çerçevesinde üç yargı paketini kanunlaştıran Meclisimiz, ceza adaleti ile hak ve özgürlükler alanında çok önemli yeniliklerin hayata geçmesini sağlamıştır. Birinci yargı paketi ile ifade özgürlüğünün güvencesini artıran, tutuklama tedbirinin istisna olma özelliğini güçlendiren değişiklikler yapmış, seri muhakeme ve basit yargılama gibi adli süreçleri daha hızlı ve öngörülebilir kılan usulleri hukuk sistemimize kazandırmıştık. İkinci yargı paketinde, ceza adalet sisteminin özellikle infaz aşamasına ilişkin çözüm bekleyen konularını ele almıştık. Geçtiğimiz yıl temmuz ayında kanunlaşan üçüncü yargı paketinde ise hukuk davalarında yargılamanın daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesine yönelik reformlar yapmıştık. Hukuk mahkemelerine de teşmil ettiğimiz e-Duruşma uygulaması, salgın sürecinde yargının işleyişine büyük kolaylık sağlamıştır.
Eylem Planımızda milletimize taahhüt ettiğimiz gibi, daha fazla özgürlük ve daha güçlü demokrasi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Geçtiğimiz ay Resmi Gazete'de yayımlanan İnsan Hakları Eylem Planı da bu sürecin bir parçasıdır. Son olarak, reform çalışmalarımızın yeni bir halkasını oluşturan dördüncü yargı paketi de yakında Meclisimize sunulacaktır. Bu paketle idari yargıda vatandaşın işini kolaylaştıran, ceza yargılamasında güvenceleri artıran çok önemli yenilikler getirilmektedir. Hemen ardından beşinci yargı paketi için kolları sıvıyoruz. Adalet hizmeti, eser ve hizmet siyasetimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Amacımız, 15 Temmuz’da milletin yazdığı destanı hukukla taçlandıran, darbecilerden millet adına hesap soran yargının daha iyi işlemesi ve hukuk devletinin tüm unsurlarıyla tahkim edilmesidir."
"Suç örgütlerini, 19 yıl boyunca birer birer çökerttik"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suç örgütlerini, 19 yıl boyunca, ellerindeki tüm imkanları alarak birer birer çökerttik." diye konuştu.
Erdoğan, "Bir dönem ülkenin dört bir yanında türemiş, kerameti kendinden menkul, cafcaflı lakaplarla anılan sözde babaların racon kestiği Türkiye’yi, hukuktan başka yöntemlerin geçerli olmadığı bir seviyeye getirdik." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son 3,5 yılda 530 binin üzerinde operasyon yapılarak 750 bine yakın uyuşturucu suçu şüphelisi gözaltına alındı, bunlardan 85 bini tutuklandı." ifadelerini kullandı.
"Suç çetelerinin mensuplarını, dünyanın neresine kaçarlarsa kaçsınlar takip ediyoruz"
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
"İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'yu hedef alan saldırıların gerisinde, ülkemizde sağlanan bu huzur ve güven ikliminden duyulan bir rahatsızlık olduğunu biliyoruz. Terör örgütleri gibi, suç örgütleriyle mücadelesinde de İçişleri Bakanımızın yanında olduk, yanındayız ve yanında olacağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Binali Yıldırım arkadaşımızın da oğlu üzerinden hedefe alınması, asıl niyeti gösteren bir başka işarettir." dedi.
Erdoğan, "Suç çetelerinin mensuplarını, dünyanın neresine kaçarlarsa kaçsınlar takip ediyoruz. Tıpkı FETÖ’cüler gibi, tıpkı PKK'lılar gibi, bu suçluları da ülkemize getirip yargıya teslim edene kadar peşlerini bırakmayacağız." diye konuştu.
"Boşuna uğraşmayın, seçim Haziran 2023'tür"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdiye kadar nasıl şahsımız, partimiz ve çalışma arkadaşlarımız üzerinden ülkemize yönelik hiçbir saldırıya eyvallah etmediysek bu tezgahı da Allah'ın izniyle bozacağız, hiç endişeniz olmasın. Buradan sesleniyorum; Bay Kemal, Bayan Meral size buradan ekmek çıkmaz, boşuna uğraşmayın." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, "Boşuna uğraşmayın, seçim Haziran 2023'tür. Seçimin 2023'te yapılacağını defalarca tekrarlamış olmamıza rağmen, erken seçim teranesi tutturanların sufleyi nereden aldıkları açık." diye konuştu.
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milletimizin her bir ferdinin hakkını, hukukunu, geleceğini nasıl gözettiysek inşallah yarın da aynı şekilde halkımızın emrinde çalışmayı, mücadele etmeyi, yeni başarılara imza atmayı sürdüreceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP genel merkezi tacizcilerin, onları koruyanların işgali altında." dedi.
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
"Milletimiz, yularlarını terör örgütlerine, suç çetelerine, yeminli Türkiye düşmanlarına teslim edenlere hak ettikleri cevabı her zeminde ve her fırsatta vermektedir, vermeyi sürdürecektir."
"İnsansız savaş uçağımızı, 2023'te semalarımızda uçurmayı planlıyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Halihazırda, Türkiye ile birlikte dört farklı ülkede 180 adet Bayraktar insansız hava aracımız faaliyet göstermektedir." diye konuştu.
Erdoğan, "İnsansız savaş uçağımızı, inşallah 2023 yılında semalarımızda uçurmayı planlıyoruz." dedi.
Türkiye'nin Polonya'ya ihraç edeceği SİHA'lar hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu anlaşma, Türkiye’nin NATO ve Avrupa Birliği üyesi bir ülkeye yaptığı ilk yüksek teknolojiye sahip insansız hava aracı satışı olması bakımından da ayrıca önemlidir." açıklamasını yaptı.
"Türkiye’ye operasyon çekmeye çalışanları milletimiz gayet iyi görüyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "AK Parti üzerinden Türkiye’ye operasyon çekmeye çalışanları milletimiz gayet iyi görüyor, tanıyor, defterine yazıyor." dedi.
Erdoğan, "Milletimiz, günü-saati geldiğinde, tıpkı vesayet güçleri gibi, tıpkı PKK gibi, tıpkı FETÖ gibi, tıpkı DEAŞ gibi, tıpkı ekonomik tetikçiler gibi, bugünkü operasyon aygıtlarına da hak ettiği dersi verecektir." ifadelerini kullandı.
AA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.