Cumhurbaşkanı Erdoğan, MÜSİAD'ın düzenlediği iftar programında konuştu.

Dünyadaki hiçbir mazluma, hiçbir garibe sırtımızı dönme hakkımız yoktur. MÜSİAD üyesi tüm iş adamlarımızın ensar bilinciyle misafirlerimize sahip çıktıklarına inanıyorum. Ülkemiz misafir ettiği, sadece İstanbul bünyesinde barındırdığı 500 bine yakın muhacirle tüm dünyaya örnek oluyor. Rabbim ensar bilinciyle hareket eden herkesten razı olsun. Ramazan demek paylaşmak demek, hak ve hukuku gözetmek demektir. Bugünün dünyasında bu değerlerin sadece sözünü etmek dahi cesaret istiyor. 

Sayıları 100 civarında olan dolar milyarderlerinin sahip olduğu zenginlik dünyanın yarısı olan 3,5 milyar insanın toplam varlığına eşittir. Yani terazinin bir kefesinde yüz kişi diğer kefesinde 3,5 milyar insan. Biraz daha ölçüyü genişlettiğimizde terazinin bir kefesinde dünya nüfusunun yüzde 1'ini, diğer kefesinde 99'unu görüyoruz. Bu kadar büyük adaletsizliği dünya kaldırmaz. Dünyanın yüzde 99'u kalan yüzde biri için çalışıyor ve onları bir türlü doyuramıyorsa burada ciddi bir sorun vardır.
Bizim ülke ve millet olarak tarihimizde sömürgecilik lekesi yoktur. İnşallah hiçbir zaman da olmayacaktır. Kendimiz kalkınırken geride bıraktığımız yerleri enkaza dönüştürmedik.
Bizim medeniyetimizde veren el, alan elden üstündür.

Türkiye geçtiğimiz 14 yılda her alanda büyük bir başarı hikayesi yazmıştır. Birinci çeyrekte Türkiye'nin büyüme oranı 4,8. Nerede diğerleri? Nal topluyorlar.
6 yılda 10 milyar dolar mültecilere harcama yaptık. Keşke daha iyi, daha güzel hizmetler verebilsek. Hepsini konteynırlarda yaşatsak. Bunlar bize kaybettirmeyecek, kazandıracak.
Türkiye'nin 1985 yılında başlattığı ilk planlı kalkınma yardımlarının bütçesi sadece 10 milyon dolardı. 2014 yılında insani yardımlarımızın toplamı 6 buçuk milyar dolara ulaştı. Benzer bir tabloyu ülkemizdeki sosyal yardımlar konusunda görüyoruz.
Dünyadaki mazlumlara el uzatırken, ülkemizdeki mağdurları asla ihmal etmedik. Buna rağmen Türkiye büyümesinden de geri kalmıyor.

Son üç yıldır ülkemizde ardı ardına yaşanan hadiselerin ekonomiyi yorduğunun farkındayız ama küçülttüğünü asla kabul etmiyorum. Gezi olayları, 17-25 Aralık Darbe Girişimi, bölücü terör örgütünün eylemleri, ardı ardına yaşadığımız iki genel seçim, Suriye'deki gelişmeler, Rusya'yla yaşadığımız uçak krizi gibi sorunlar gerçekten yorucuydu. İnşallah artık bu dönemi yavaş yavaş geride bırakacak ve yeni bir heyecanla, yeni bir güçle 2023 hedeflerimize doğru süratle ilerleyeceğiz.

Yaşanan bunca hadiseden ders almayan birilerinin hala toplumun her kesimini tahrik ederek yeni huzursuzluklar peşinde koştuklarını biliyoruz. Bölücü terör örgütü ve onun siyasi destekçileri bölgede sokağa çıkamaz hale geldiler. Haliç'in karşısında Eyip Sultan Camii var. Dünyaya sesleniyorum, terörle mücadelemiz, bu operasyonlarımız sükun sağlanmadıkça durmayacaktır.

Türkiye'nin istikrar içinde büyümeye, üretmeye, kalkınmaya ihtiyacı var. Kendi aramızda kavgaya tutuşamayız. Gün birlik günüdür. Güçlü olma günüdür. Bir olacağız, beraber olacağız.
Son seyahatlerimizde Afrika'nın halini gördünüz. Afrika'da büyük imkanlar, bereketli topraklar var. MÜSİAD Afrika'dan çıkmamalıdır.