Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Taksim'de yapılması düşünülen projelerle ilgili detayları paylaştı. Gezi Parkı'na kurulması planlanan Topçu Kışlası'nın şehir müzesi olacağını söyleyen Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nin de opera binası yapılacağını bildirdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Rixos Otel'de düzenlenen Belde Belediye Başkanları Toplantısı'na katıldı. Burada konuşan Erdoğan, Taksim Gezi Parkı olaylarına değindikten sonra Taksim'deki yeni projeler ile ilgili de bilgi verdi.

TOPÇU KIŞLASI İÇİN PLEBİSİT YAPILACAK

Topçu Kışlası ile ilgili dün görüştüğü eylemci heyetine "Bu konuda bu kadar hassas mısınız? Bu konuda bu kadar direniyor musunuz?" diye sorduğunu belirten Erdoğan, "O zaman bu konuda bir plebisit yapalım. Referandum sadece anayasa değişikliklerinde uygulanır. Ama plebisit o ildeki belediyenin yapabileceği bir uygulamadır. Yani kendi halkına bunu sorar. Bunu Beyoğlu'nda da yapabilir daha geniş çerçevede İstanbul içinde de yapabilir. Ona göre sandıklarını oluşturabilir. Bunlar Yüksek Seçim Kurulu ile ilgili olan bir iş değil. Yerel yönetimlerde yanılmıyorsam 15. maddede belirlenmiş bir şeydir. Bu adımı bu şekilde atabiliriz. Gelen arkadaşların bir kısmı buna sevindi, bir kısmı sıcak bakmadı. Ya buna 'evet' diyeceksin ya da uygulamamıza 'evet' diyeceksin. Çünkü ben aslında bunun uygulamasını, kamuoyu araştırmasını 2011 seçimlerinden öncesinde yaptım. Yaptıktan sonra İstanbul'a yedi dev proje dedik. 'Çılgın Proje' dedik hatırlayın. Onlardan birisi de Taksim'e Topçu Kışlası'ydı. 3 bin kişinin karşısında basına açıkladık. Ben açıklayınca salon ayakta alkışladı. O günden bugüne olumsuz bir yaklaşım duymadık." dedi.

TOPÇU KIŞLASI ŞEHİR MÜZESİ OLACAK

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi diyorlar ki nefes alacak yerimiz yok. Burada ağaçlar kesilmiyor. Burada şu an bulunan toplam ağaç sayısı yaklaşık 600'e yakın. Bunun içinden 70-80 tanesi kesilmiyor, sökülüyor. Bunlar söküldükten sonra Topçu Kışlasının çevresine dikiliyor, yeni yayalaştırma projesi ile Taksim Meydanı'nın uygun yerlerine dikiliyor. Daha önce egzoz kokusundan geçilmiyordu. Herkes çoluğu çocuğuyla tamamıyla o Taksim Meydanı'nda dolaşacak. Taksim Meydanı'nın Gezi Parkı dahil toplam metrekaresi 100 bin metrekaredir. Topçu Kışlasının oturduğu alan 11 bin metrekaredir. Yani yaklaşık yüzde 10'u. Şimdi bu Topçu Kışlası'nın içinde o diğer 70-80 ağacın dışındaki ağaçların tamamı kalacak. Fakat Topçu Kışlası kapalı değil, kışlaya ana giriş açık tutulacak. Yani İstanbul halkı Topçu Kışlası'nın içine rahatlıkla girebilecek. Peki işlevi ne olacak? Türkiye'de şehir müzemiz yok, İstanbul şehir müzesi olacak. Şu anda bizim birçok Topkapı müzesinde olsun, Dolmabahçe'de olsun binlerce objemiz var ki depolarda çürüyor. Biz bunları şehir müzesinde sergileme imkanı bulacağız. Ve yerli yabancı herkes burayı ziyaret edecek. Ve herkes inanıyorum ki o güzel projenin önünde resimler çektirecek, çok farklı bir işleve sahip olacak. Buna olan inancım, bunu adeta şu anda görüyor gibiyim. Bundan İstanbullu kazanacak, İstanbul kazanacak. Bütün o çevre kazanacak."


Atatürk Kültür Merkezi ile ilgili projeler hakkında da bilgi veren Erdoğan, "Burası depreme dayanıklı değil, şu anda yıkıldı yıkılıyor. Güçlendirelim dediler, ben karşı çıktım. Fakat arkadaşımız ısrar etti ve şimdi yeni bakanımıza talimatı verdik, durduruldu. Buradaki hedefimiz de biz burayı yıkalım ve yerine yanındaki boşlukları dahil ederek boşlukları da dahil ederek ulusal uluslararası bir proje yarışması yapalım ve burada dev bir opera binası yapalım. Bununla da Türkiye'de bir ilki yapacağız çünkü bizim böyle bir büyük bir opera binamız yok, küçüğü de yok zaten. 2 bin 500 - 3 bin izleyiciye imkan tanıyacak bir opera binası yapmamız, iktidarımızın damgası olacak aslında. Buna haset edenler, kıskananlar, bunları yapamayanlar bizim karşımıza dikiliyor. 'AK Parti bunu nasıl yapar ya. Hayret, olur mu böyle bir şey? Bunların önünü keselim.' Çevrecilikse çevreciliği bizden daha iyi bilemezsiniz."

CHP SETA'NIN YIKILMASINA KARŞI ÇIKMIŞTI

Erdoğan, bu sözlerini ise Kocaeli'deki Seta Kağıt Fabrikası'nın yıkılması olayını örnek vererek savundu: "Biz Seka Kağıt Fabrikası'nı yıkacağız deyince karşımıza kim çıktı, CHP çıktı. O zamanın genel başkanı yanına milletvekillerini aldı, orada gösteriler yaptı. Biz ne dedik, buraya park yapacağız, yeşil alana dönüştüreceğiz dedik. Peki şimdi Seka'nın yerinde ne var? Dev bir park var ve bir de ufak müze var. E, şimdi kim samimi, kim dürüst? Seka'dan itibaren o sahiller, tamamıyla yemyeşil alanlar, park alanları halka arz edilmiş durumda. Bunu yapan AK Parti iktidarı, AK Parti belediyesi. Biz yaptık. Biz halkımızın hakkını gasp etmeye müsaade etmeyiz."

HİLTON'A YEŞİL ALANI VERMEDİM

Erdoğan, bir başka örneği ise İstanbul'daki Hilton Oteli'nden verdi: "Bakınız Hilton. Hilton'un yanındaki yeşil alan vardır, epeyce büyüktür. Hilton'un sahipleri bu yeşil alanı Hilton'a ilave etmek istediler. Şişli Belediyesi ile ilgili bununla ilgili girişimlerde bulundular. Büyükşehir Belediye Başkanım durumu aktardı. Dedim ki 'asla müsaade etmeyeceksin. Biz orada o yeşil alanı kurutmayız.' Şu andaki binasını restore edebilir, renavasyon yapabilir, ne yaparsa yapsın, ancak o yeşil alana dokundurtmayız. 'Ben burayı bunu düşünerek aldım bilmem ne yaptım' Bize mi sordun kardeşim? Burası yeşil alan burada böyle bir şeye müsaade etmeyiz."

KOÇ ÜNİVERSİTESİ'NE ELEŞTİRİ

Erdoğan'ın bir başka örneği ise ormanlık alanın katledilerek oluşturulduğu Koç Üniversitesi oldu: "Kendi üniversitesinin öğrencilerini bu gösterilere gönderen bir üniversite, 10- 15 yaş üzerinde ağaçları on binlerce ağacı kesmek suretiyle oraya üniversite yapan bir gruptur. Öğrencilerini buraya gönderiyor. Şu anda oradaki üniversite mahkemeler neticesinde 'burası devletindir' neticesinin çıktığı bir üniversitedir. Ama oradaki orman onlar tarafından katletilmiştir. Şimdi bizim karşımıza çevreci diye çıktı. Allah aşkına sen nasıl çevrecisin? Bunlar bir garip, bunlara karşı duyarlı olmamız, dikkatli olmamız lazım. Kim çevreyi sever, kim yeşili sever bunu da çok iyi bilmemiz lazım."

ATATÜRK HAVALİMANI YERİNE ORMAN YAPILACAK

Başbakan Erdoğan ayrıca, üçüncü havalimanının yapılmasıyla yükü azalacak olan Atatürk Havalimanı'nın alanına bir orman kurulacağı müjdesini de verdi: "Üçüncü havalimanı açıklamasını yapınca bir şey daha söyledim. Atatürk Havalimanı'nında belli bir kısmı küçük bir havalimanı olarak kalacak ama gayet büyük bir kısmını da biz orada inşallah orman haline getireceğiz. Bunu da söyledik. Bir park orman haline getireceğiz dedik. Buna rağmen istemezük istemezük…Tamam o zaman plebisit yaparız, neticesinde ne çıkıyorsa o. Bununla ilgili olarak genişletilmiş il başkanları toplantısında belediye başkanım da burada olacak, gerekli talimatı vereceğiz."

MAHKEMENİN OLAYLAR PATLAK VERİNCE KARAR ALMASI MANİDAR

Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı olayları başladığı zaman yürütmeyi durdurma kararı alan mahkemeyi de sert bir şekilde eleştirdi: " Bu arada yürüyen bir idari mahkeme var, bunun da neticesini görelim istiyoruz. Sonuna kadar devam ettireceğiz, neticesini takip edeceğiz. Bir üzüntüm de şudur: İdari mahkeme bunu, Gezi Parkı olaylarının patlak verdiği anda o akşam açıklaması manidardır. Bir diğer özelliği de şu; yürütmenin savunmasını verinceye kadar yürütmenin durdurulmasına diye bir kararın verilmesi de manidardır. Bir defa ortada ihalesi yapılmış bir proje mi var? Yok. Ne yapılacağı belli olan bir süreç mi var? Yok. Bir kişi size yazı yazıyor siz bunun üzerinden böyle bir karar veriyorsunuz. Nasıl böyle bir karar veriyorsunuz? Bu ülkenin böyle hale gelmesine nasıl zemin hazırlarsınız? Ha böyle bir adım atılır, ihale yapılır. Yürütmeyi durdurmayı verirsiniz. Ne ihale var, ne proje var siz bir şey yokken siz karar veriyorsunuz. Bu düşündürücüdür."

SANATÇILARA BASKI YAPILIYOR

Türkiye'de sokakta hesap görme döneminin kapandığını söyleyen Erdoğan, "Milletin iradesini sokakta gasp etme dönemi kapanmıştır. Milleti sindirme korkutma ürkütme dönemi kapanmıştır. Dün akşam sanatçılar geldi. Çok ilginç şeyler söylediler. Dediler ki ulusal ve uluslararası bu sanatçılarımıza çok ciddi baskılar yapılıyor. Eğer oraya gidecek olursanız Başbakan'a bütün anlaşmalarınızı iptal ederiz, reklam vermeyiz, yayın politikalarınızı gözden geçirin. Hani siz demokrattınız, hani özgürlükçüydünüz? Niye bu baskıları yapıyorsunuz, nasıl oluyor bu iş? Benim Belediye Başkanı'ma diyorsunuz ki zorla işçileri dışarı döktünüz. Ya pazar gün zaten tatil, hür iradesiyle oraya gelen işçiye kim karışabilir? Bizi buraya getiren millettir. Millet dur derse dururuz, kal derse kalırız, başka da hiç kimsenin dayatmasına kulak asmayız. Milletim şu anda sokaklarda olanları çok iyi görüyor, sabırla izliyor. Biz demkrasi diyeceğiz, sabır diyecek ve hesabımızı sandıkta göreceğiz."

CİHAN