1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Erdoğan'dan önemli açıklamalar
Erdoğandan önemli açıklamalar

Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı aday tespit çalışmalarının son derece hassas şekilde ilerlediğini belirtti.

A+A-

Başbakan Erdoğan, televizyonlarda yayınlanan "Millete Hizmet Yolunda" konuşmasında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Çok zorlu meşakkatli, çetin bir seçim sürecinin ardından yeniden vatandaşlarla hemhal olmaktan mutluluk duyduğunu belirten Erdoğan, 30 Mart 2014 Mahalli İdareler Seçimleri'nin Türkiye'ye, millete, demokrasi ve şehirlere hayırlı olmasını diledi.

Erdoğan, 3 Kasım 2002'den bu yana geçen 12 yılda, 3 genel seçim, 3 yerel seçim, 2 halk oylaması olmak üzere milletin 8 defa sandığa gittiğini anımsatarak, bu süreçte Türkiye'nin 8 defa zorlu imtihanlardan geçtiğini, fakat 30 Mart yerel seçimlerinde gösterdiği yüzde 90 gibi yüksek bir katılımla, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokrasi rekoru kırdığına inandığını söyledi.

Türkiye'nin meselelerini sokakta, karanlık odalarda değil sandıkta çözüme kavuşturduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, "Ülkemiz tercihlerini, rotasını, istikametini sandıkta belirledi. Her seçimde kazanan, milli irade oldu, Yeni Türkiye oldu, kazanan demokrasi oldu. Vesayeti savunanlar, eski Türkiye'yi savunanlar, milli iradeyi ipotek altına almak isteyenler, her defasında hezimete uğradı, her defasında sandığa gömüldü" diye konuştu.

"İnsani hiçbir kutsalı tanımayan bir örgütün öncülüğünde, ülkemiz adeta esir alınmak istendi"

Başbakan Erdoğan, 30 Mart 2014'te gerçekleştirilen mahalli idareler seçiminde sözünü ettiği tablonun çok daha şedit, çok daha bariz biçimde ortaya çıktığına işaret ederek, şöyle devam etti:

"30 Mart seçimleri öncesinde yaşananları lütfen hatırlayın… Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine, şahsıma, çalışma arkadaşlarıma, hatta aileme yönelik son derece ahlak dışı saldırılar yapıldı. Milli iradeyi gölgelemek, demokrasiyi devre dışı bırakmak, hukuku çiğnemek suretiyle Türkiye, kutlu istikametinden saptırılmak istendi. 30 Mart öncesi yapılan saldırılar, sadece şahsımızı, sadece ailemizi, arkadaşlarımızı, hükümetimizi hedef almakla kalmadı. Ne acıdır ki ülke içindeki bazı ihanet şebekeleri ve ülke dışında bunlara lojistik sağlayan bazı örgütler tarafından, ülkemizin istiklali, istikbali, birliği, kardeşliği hedef alındı.

Her gün ortalığa saçılan ses kayıtlarıyla, montaj kasetlerle, kimi zaman görüntülerle, toplumsal değerlerimiz, dini ve manevi değerlerimiz açıkça ayaklar altına alındı. Hazreti Peygamberimizin dahi, kirli bazı örgütler tarafından son derece edepsiz biçimde istismar edildiğine, saygısızca kullanılmak istendiğine şahit olduk. Hiçbir değere hürmeti olmayan, dini, manevi, toplumsal ve insani hiçbir kutsalı tanımayan, helal ve haram kavramlarının sınırlarını kaybetmiş bir örgütün öncülüğünde, ülkemiz adeta esir alınmak istendi."

Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı odaklı olayların ardından 17 Aralık ve 25 Aralık darbe girişimlerinin hedefinin, mevcut Hükümeti zayıflatmak, yıpratmak ve ardından da iktidardan uzaklaştırmak olduğunu belirterek, sokakları hareketlendirmek, sosyal medya aracılığıyla gençleri sokağa dökmek, şiddeti körüklemek suretiyle huzuru bozmak, ekonomiyi durdurmak, tüm kazanımlarımızı yok etmek, Türkiye'nin istikrarla büyümesini yavaşlatmak isteyenlerin bulunduğunu söyledi.

"Türkiye demokrasisi olgun bir demokrasidir"

Küresel ölçekteki büyük projeleri olan hızlı tren, 3'üncü boğaz köprüsü, 3'üncü havalimanı, Marmaray gibi projelerin durdurulmak, Türkiye'nin küresel rekabetteki gücünün kırılmak istendiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Artık şehadet haberlerinin gelmediği, artık ölüm haberlerinin gelmediği, başarıyla ilerleyen çözüm sürecini akamete uğratmak, kardeşliğimize darbe vurmak istiyorlardı" diye konuştu.

Türkiye'nin 2023 hedeflerine doğru kararlılıkla ilerlerken, içeriden ve dışarıdan birilerinin, bu kararlı yürüyüşün önünü kesmek istediğini ifade eden Erdoğan, "İşte siz, bu saldırılara 'dur' dediniz. Siz, istiklalimize, yeniden istiklal mücadelemize sahip çıktınız. Sabrettiniz, tahammül ettiniz, sandığa gittiniz ve söyleyeceğinizi çok net biçimde sandıkta söylediniz. Sandıkta verdiğiniz kararla, yeni Türkiye ve büyük Türkiye hedefine sımsıkı sahip çıktınız, o hedefleri muhafaza ettiniz. Bir kez daha açık bir şekilde görülmüştür ki Türkiye demokrasisi olgun bir demokrasidir. Bir kez daha ortaya çıkmıştır ki halkımızı reşit olarak görmeyen, halkın iradesini, milletin iradesini vesayet altına almaya çalışanlar o irade karşısında hüsrana uğramışlardır" değerlendirmesinde bulundu.

"30 Mart seçimleriyle sizlerin bize verdiğiniz mesajı çok iyi okuduk, çok iyi anladık"

Erdoğan, 30 Mart seçimlerinde, milletin, demokrasiye inanmayanlara, halkın iradesine güvenmeyenlere asla unutamayacakları büyük bir ders verdiğini ve bundan dolayı millete şükranlarını sunduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"İradesine, ülkesine, bayrağına, istiklaline, demokrasisine sahip çıkan, İstiklal Mücadelesi ruhuyla sandığa giden aziz milletimize çok çok teşekkür ediyor, her birinizden Allah razı olsun diyorum. Şunu bir kez daha ifade etmek isterim ki 30 Mart seçimlerini kazanan, en başta aziz milletimiz olmuştur, en başta Türkiye olmuştur. Türkiye, 77 milyon her bir ferdiyle, bu seçimden kazançlı çıkmıştır. 30 Mart öncesinin demokrasi ve hukuk dışı tartışmaları sona ermiş, Yeni Türkiye ideali zaferini ilan etmiş, Türkiye kutlu yolculuğunda bütün vatandaşlarıyla yeniden güç ve motivasyon kazanmıştır.

30 Mart seçimleriyle, sizlerin bize verdiğiniz mesajı çok iyi okudu, çok iyi anladık. Şundan emin olunuz ki istiklalimizi, birliğimizi, kardeşliğimizi ve huzurumuzu tehdit eden çetelerle, örgütlerle mücadelemiz hiç hız kesmeden devam edecektir. Uluslararası merkezlerin maşası gibi çalışıp, kendi ülkesine ihanet eden örgütlerden, hukuk ve demokrasi içinde mutlaka hesap sorulacaktır. Sizler, 30 Mart'ta sandıkta bize bu yetkiyi verdiniz, bu talimatı verdiniz. Hiç endişeniz olmasın, bizler de vazifemizi bihakkın yerine getireceğiz."

Başbakan Erdoğan, 30 Mart'ta vatandaşların, hükümetin aktif dış politikasına, çözüm sürecine, küresel yatırımlara, özellikle de ekonomik politikalarına güvenoyu verdiğine işaret ederek, 12 yıldır olduğu gibi bundan sonra da dış politika, iç politika, sosyal politikalar ve ekonomi de halkın çizdiği istikamette yürümeye ve hizmet üretmeye devam edeceklerini dile getirdi.

"30 Mart'ta sandıkta sizler, huzur dediniz, kardeşlik dediniz, istikrar dediniz" ifadesini kullanan Erdoğan, kimsenin endişe etmemesini belirterek, Türkiye'nin gerilimlerin tarafı olmayacağını, huzurun, kardeşliğin, istikrarın bozulmasına asla göz yummayacağını söyledi.

Bütün arzularının, vatandaşın sandıkta ders verdiği muhalefet partilerinin de milletin mesajını okumaları ve gereğini yapmaları olduğunu söyleyen Erdoğan, "30 Mart öncesinde karanlık örgütlerin peşine vagon olan muhalefet partileri sizden zaten gereken cevabı aldılar. Muhalefetin de artık değişmesi, 2023 hedefleri doğrultusunda, yeni Türkiye hedeflerine ulaşma istikametinde vazifesini yapması 77 milyonun beklentisidir. Muhalefetin, 30 Mart öncesi düştüğü hatayı görmesini, bunu sorgulamasını, kendisini yenilemesini arzuluyor ve bekliyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçimi

Başbakan Erdoğan, 10 Ağustos'ta ilk turu yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine, tam bir dostluk, kardeşlik, sükunet ve suhulet havasında girmek istediklerini vurgulayarak, halkın ilk kez cumhurbaşkanını seçeceğini, bunun 2007'de yaptıkları Anayasa değişikliği ile anayasal hükme bağlandığını hatırlattı.

Erdoğan, "Ağustos ayında ilk kez bu seçimleri gerçekleştireceğiz. Bizim aday tespit çalışmalarımız son derece hassas şekilde ilerliyor. İnşallah, kısa süre zarfında adayımızı açıklayacak, Türkiye'yi 77 milyonuyla kucaklayan bir atmosferde seçimleri gerçekleştireceğiz. Ne seçim öncesinde ne seçim sonrasında bir belirsizliğin oluşmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye'nin ve ekonominin belirsizlik içine girmesine asla göz yummayacağız. İnşallah, Türkiye bu seçimlerden de güçlenerek çıkacak ve 2023 hedeflerine artık çok daha yakınlaşmış olacak" diye konuştu.
 

Erdoğan, bu ay içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 94. yıl dönümünü kutladıklarını belirterek, bu yıl dönümünün ülke, millet, cumhuriyet ve demokrasi açısından büyük önem arz ettiğine vurgu yaptı. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, milli iradenin tecelli ettiği yegane merkez olarak kabul edildiğine vurgu yapan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ankara'dan yayılan heyecan, sadece Misak-ı Milli sınırlarının içinde kalmadı. Hindistan'daki, Pakistan'daki, Afganistan'daki, Balkanlar'daki, Ortadoğu'daki, kardeşlerimiz bu sevince ortak oldu. Dünyanın dört bir yanından dualar edildi. Dünyanın dört bir yanından insanlar, kardeşlerimiz parmaklarındaki yüzükleri, kollarındaki bilezikleri çıkarıp, Meclis için Kurtuluş Savaşımız için gönderdiler. Türkiye Büyük Millet Meclisi, geniş medeniyet havzamızdaki mazlumların hepsi için bir umut ışığı oldu. Bu topraklar üzerinde yaşayan farklı renkler, farklı etnik gruplar, farklı mezhepler, yüreklerini, varını yoğunu ortaya koyarak, Meclis'in iradesi altında, Kurtuluş Savaşımız için ortak ideallerimiz için mücadeleye başladı. O kurucu Meclis'te yalnızca ve yalnızca millet egemenliği vardı. Hiç kimsenin dışlanmadığı, hiç kimsenin horlanmadığı, hiç kimsenin aşağılanmadığı, hiç kimsenin ötekileştirilmediği bir atmosfer vardı. İşte o birliktelik, o kenetlenme hali, o kardeşlik ruhu, o dayanışma iklimi, bizi bugünlere getirdi."

"23 Nisan 1920 ruhu, üzerinde hiçbir vesayet kabul etmeyecektir"

TBMM'nin çok büyük acılar neticesinde kurulduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu Meclis, şehitlerimizin, gazilerimizin, aziz milletimizin fedakarlıkları, cansiperane gayretleriyle kurulmuştur. Bu Meclis, bize Cumhuriyetimizi armağan etmiştir. 23 Nisan 1920 ruhu, üzerinde hiçbir vesayet, hiçbir gölge kabul etmemiştir, etmeyecektir. Zaman zaman, demokrasimizin kesintiye uğratıldığı, Meclis'in varlığının hiçe sayıldığı, milli iradenin yok sayıldığı dönemlerden geçtik. Demokrasinin, hukukun, milli iradenin hiçe saydığı o karanlık dönemlerde de Türkiye büyük acılar yaşadı. Ancak, aziz milletimiz, kendisini Meclis'in, milli iradenin üzerinde gören her gücü, her oluşumu, günü geldiğinde bertaraf etti."

"Şurası bir gerçek ki; Türkiye, aziz milletimiz, her meselesini Meclis yoluyla, demokrasi yoluyla çözmeye kararlıdır" diyen Erdoğan, Meclis'e el uzatan, Meclis'i sindirmeye çalışan hiçbir gücün, milletin vicdanında karşılık bulamadığını ve bulamayacağının altını çizdi.

"Türkiye düşmanları, Türkiye'nin medeniyet yürüyüşünü durduramayacak"

"Türkiye, demokratikleştikçe, Türkiye üstünlerin hukukundan hukukun üstünlüğüne doğru uzanan yolculukta mesafe kat ettikçe, daha da büyüyor, daha da gelişiyor, hedeflerine, hayallerine doğru daha bir kararlılıkla koşuyor" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Türkiye düşmanları, Türkiye'nin medeniyet yürüyüşünü durduramadı ve de durduramayacak da… Siz bize destek oldukça, biz, sizin hayallerinizi, sizin ideallerinizi, sizin hedeflerinizi gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Yatırımlarımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz, açılışlarımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, seçim sürecinde, gittiği her şehirde toplu açılışlar gerçekleştirdiklerini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Seçim sonrasında da bu açılış törenlerimize ara vermedik. 12 Nisan'da, İstanbul ve Marmara Denizi'nin temizliği için son derece önemli bir yatırımı, Ambarlı İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi'ni hizmete aldık. Bu arıtma tesisiyle birlikte, yıllık 54 bin 750 ton çamurun, 146 milyon metreküp atıksuyun Marmara Denizi'ne karışmasını engellemiş oluyoruz. Arıtılan suların bir kısmı çevre sulama ve sanayide kullanılabilir hale getirilecek. 5 yıllık işletme bedeli ile beraber 122 milyon 500 bin avroya mal olan bu tesis, enerjisini de kendisi üretecek. Ben, bu çevre yatırımının bir kez daha İstanbulumuza, Marmara Bölgemize hayırlı olmasını diliyorum. Bu vesileyle de İstanbul Büyükşehir Belediyemize teşekkür ediyorum."

"Sadece Amerika'da, Malezya'da, Fransa'da olan tünelden Türkiye'de de olmuş olacak"

Erdoğan, bir başka büyük yatırım olan Avrasya Tüneli'nin inşasında önemli bir aşamanın startını verdiklerini anımsatarak, "Bu proje bütünüyle tamamlandığında, inşallah, tıpkı Marmaray'da olduğu gibi, Kazlıçeşme-Göztepe arasında, denizin altından gidiş gelişli iki tüp yerleştirecek, lastikli araçların dakikalar içinde iki kıta arasında seyahat etmesini mümkün hale getireceğiz. Bu sayede, denizin altından lastikli araçların geçmesine imkan tanıyan ve sadece Amerika'da, Malezya'da, Fransa'da olan karayolu tünelinden Türkiye'de de olmuş olacak" dedi.

Toplam maliyeti 1 milyar 245 milyon dolar olan bu büyük projenin, 14,6 kilometrelik bir yoldan oluştuğunu anlatan Erdoğan, bunun, 5,4 kilometresinin, Boğaz'ın altından geçtiğini, geriye kalan 9,2 kilometrelik kısımda da yollar, geçiş tünelleri, köprüler, üst geçitler inşa edileceğini belirtti.

Kazlıçeşme ile Göztepe arasının 100 dakikada katedilebildiğini, Avrasya Tüneli tamamlandığında, bu mesafenin 15 dakikaya düşeceğini dile getiren Erdoğan, "Tünel ve yollar inşa edilip tamamlandığında, hem kendisini amorti edecek hem de yakıttan sağladığı tasarrufla ülkemize önemli getirisi olacak. İnşallah, Allah ömür verirse, yapının tamamlandığını da görecek, açılışını yine milletimizle birlikte gerçekleştireceğiz" diye konuştu.

Bu ay içinde ayrıca, Konya, Karaman ve Kayseri'de de açılışlar yaptıklarını ifade eden Erdoğan, 26 Nisan'da Konya ve ilçelerinde, 34 farklı yatırımdan oluşan toplam 169 trilyon liralık hizmet ve tesisin açılışını gerçekleştirdiklerini, aynı gün, Karaman'da, yapımı tamamlanan 268 trilyon liralık eser ve yatırımı hizmete aldıklarını aktardı. Bir gün sonra da, 27 Nisan'da, Kayseri ve ilçelerinde tamamlanan yatırımların resmi açılışını yaptıklarını kaydeden Erdoğan, bu sayede, bir gün içinde, kamu ve özel sektör yatırımlarından oluşan toplamda 72 farklı projeyi, 598 trilyon lira tutarındaki yatırımı Kayseri'ye kazandırmış olduklarına işaret ederek, "Tüm bu yatırımların, hizmet ve eserlerin hayırlı olmasını diliyor, Bakanlıklarımıza, Bakan arkadaşlarımıza, belediyelerimize, özel sektörümüze milletim adına teşekkür ediyorum" dedi.

"Dünyanın dört bir yanından gelen devlet adamlarını ülkemizde ağırladık"

Başbakan Erdoğan, bu yoğun gündem içinde, Nisan ayı boyunca, yurt dışı temaslarını da sürdürdüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:

"Kardeş ülke Azerbaycan'la her seçim sonrası ilk ziyaretlerimizi yapmak artık ülkelerimiz arasında bir gelenek oldu. 30 Mart seçimleri sonrası, Azerbaycan'ı ziyaret ettik ve orada ülkelerimizin geleceği adına önemli görüşmelerde bulunduk. Bu yurt dışı ziyaretimize ilave olarak, dış politikamız açısından çok önemli olan kabulleri de gerçekleştirdik, dünyanın dört bir yanından gelen devlet adamlarını ülkemizde ağırladık. Bu kapsamda, Letonya Cumhurbaşkanı Andris Berzins ile, Kenya Cumhurbaşkanı Uhuru Kenyatta ile, Malezya Başbakanı Necib Tun Abdurrezzak ile, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner ile, Hırvatistan Parlamentosu Başkanı Yosip Leko ile, Kırım Tatar Lideri Sayın Kırımoğlu ve Kırım Tatar Türk Meclisi Başkanı Çubarov ile, Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ile görüşmeler gerçekleştirdik. Tüm bu temasların da ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum."

Erdoğan, bugün itibariyle, Hicri 1435 yılının mübarek üç aylarına erişmiş bulunduklarını da belirterek, Müslümanlar ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini diledi. Erdoğan, "Rabbime, hepimizi Mübarek ramazana da eriştirmesi için dua ediyorum. Üç ayların ilk cuma akşamında, yani yarın, mübarek Regaip Kandili'ni de idrak edeceğiz. Regaip Kandili'nizi de şimdiden tebrik ediyorum" dedi.

"1 Mayıs'ın olumsuz imajından kurtulması en büyük arzumuz"

Başbakan Erdoğan, konuşmasında, çalışanlar için büyük önemi olan yarın gerçekleşecek 1 Mayıs kutlamalarına da yer verdi. 1 Mayıs'ı, "Emek ve Dayanışma Günü" olarak, 2008 yılında Hükümet olarak kendilerinin tatil ilan ettiklerini anımsatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"1 Mayıs'ın, şiddetten, vandalizmden, çatışmadan uzak şekilde, bir emek, demokrasi ve dayanışma şöleni olarak kutlanması en büyük arzumuz. Millet olarak, geçmişte yaşanan acı ve kötü manzaraların yaşanmasını hiç arzu etmiyoruz. 1 Mayıs'ın artık coşku içinde kutlanması, olumsuz imajından kurtulması en büyük arzumuz. İşçilerimizin, emekçilerimizin, tüm çalışanlarımızın, tahriklere boyun eğmeden, kendi günlerini bayram havasında kutlayacaklarına inanıyor; ben de tüm çalışanların Emek ve Dayanışma Günü'nü tebrik ediyorum. Bu düşüncelerle sözlerime son veriyor, ailelerinizle, sevdiklerinizle, sıhhat ve afiyet içinde yaşamanızı temenni ediyor, yeniden kavuşmak, yeniden buluşmak üzere, hepinize hayırlı akşamlar diliyorum."

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.