EY HDP, BAŞKA VATAN YOK..!

TERÖR BAŞLARININ ERDOĞAN SÖYLEMLERİ...

AAA.. AKARYAKIT OLDUĞUNU BİLMİYORMUŞ..!

MERSİN'İN İŞLERİ BIRAKIN BU İŞLERİ...

MERSİN'İN İŞLERİ HEP ÇETREFİLLİ İŞLERİ

KAPATIN GÜMRÜK LABORATUARLARINI RAHAT ETSİN KAÇAKÇILAR

Önce Ankara'daki kanlı pazarı yazalım. Kanlı pazarı yazalım da bu akıtılan kanda birilerinin de ne yapması gerektiğini vurgulayalım. Ülkemin başkentinde eli kanlı, çocuk katili PKK, 5 ayda 3 kanlı eylem gerçekleştirdi. Canlı bombalarla gerçekleştirilen bu katliamlarda genç-yaşlı hatta ana karnındaki bebek bile hayatını kaybetti. Şiddetle kınıyorum, lanetliyorum.. Şunu çok iyi biliyor ve biliyoruz ki terör örgütü yanına Türkiye'yi yıkmak, bölmek isteyen diğer terör örgütlerini de alıp, Ankara’da karanlık senaryolarını uyguluyor. Zaten terör örgütü başlarının açıklamalarından da bunu çok net anlayabiliyoruz.

AMAÇ; ERDOĞAN VE AK PARTİ'Yİ BİTİRMEK!

Ama ben derim ki gelin bu açıklamalardan örgütün bize ne demek istediğine bir bakalım... Örgüt aynen şunu diyor: Bizim hedefimiz Erdoğan’ı ve AK PARTİ’yi bitirmek. Onun için topyekun savaşa hazırız. Yani amaç kan dökerek seçilmişi devirmek. Pekiii.. Niye kan dökerek? Çünkü şu çok açık ve nettir ki; ' Bizim legal bir uzantımız var.. Adı HDP ama onunla bu iş olmuyor..Yıkamıyoruz Türkiye Cumhuriyetini de, yıkamıyoruz AK Parti iktidarını da. Örgüt liderlerinin anlatmaya çalıştığı açık ve net mesaj bu sevgili okurlar. Peki, böylesi ürkütücü hatta şöyle diyeyim düşündürücü açıklamalar karşısında şapkasını alıp, önüne koyup düşünmesi gereken kim? HDP...

AVUCUNUZU YALARSINIZ

Bakın HDP yöneticileri hani o koruduğunuz, üzerine toz kondurmadığınız, gençlerimiz dediğiniz, birlikte fotoğraflar çektirdiğiniz örgütünüz böyle diyor.. Peki! Sizin yapmanız gereken nedir? Başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerden destek alan HDP’nin ne yapması gerekir? Ben yazayım ama ne yapmanız gerektiğini sizlerde biliyorsunuz.

Ey halkın oyu ile halkın parası ile milletvekilliği yapan HDP milletvekilleri çıkın ortaya önce o eli kanlı terör örgütünüzün katliamlarını kınayın. Kan dökerek hiçbir terör örgütünün bir yere gelmediğini bebek katili örgütünüze anlatın. Okulundan, kursundan çıkmış, hastaneye nöbete giden, anasını, babasını, kardeşini ziyarete giden, evine gitmeye çalışan masum insanların vebalini boynunuza asmayın.. Gün birlik, beraberlik günüdür. Size güç veren şer odaklarınıza, Avrupalı dostlarınıza şunu söyleyin: 'Bu ülke türkü, kürdü, lazı, çerkezi, alevisi, sünnisiyle bir bütündür. Bizim dedelerimiz Çanakkale'de birlikte savaştılar. Biz sizin kanlı emellerinizde yokuz' deyin.. Sonra mı? Sonrada halkın oyuyla iktidar olmuş bir partiyi, yine halkın oyuyla iktidardan indirmeye çalışın... Uğraşmayın Erdoğan'ı, AK Parti'yi kanlı emellerinizle iktidardan indirmeyi. Avucunuzu yalarsınız, benden söylemesi...

‘AAA AKARYAKIT OLDUĞUNU BİLMİYORDUM’

Bu kaçakçıları Allah ıslah etsin, Allah akıl versin. Bu tipler kendilerini o kadar akıllı, karşılarındakileri de o kadar aptal zannediyorlar ki sormayın gitsin. Bakın bizim meşhur İstanbul'dan bir örnek vereyim sizlere.. Tabi! Bu işlere adeta ön ayak olan uygulamaları da yazmak istiyorum izninizle.

İstanbul’da yerleşik M… Kimya İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, gümrüğe 'İran’dan 3506.99.0090.19 Gtipinde tutkal getirdim' diye başvurusunu yapar. Yapmasına yapar da tam ithalatlarını gerçekleştirip malı antrepodan çekecekleri gün gümrük muhafaza kaçakçılık istihbarat ekipleri çıkagelirler. Gümrük muhafaza ekipleri ithalatçı firma yetkililerine, antrepoda görevli yetkilendirilmiş gümrük müşavirinin yardımcısına 'Eşyadan numune alacaklarını, tahlile göndereceklerini' söylerler. Dediklerini de yaparlar. Üründen üç şişe numune alarak her numuneyi ayrı, ayrı mühür tatbik ederler. 38498 numaralı mühür tatbik edilen şişeler laboratuara 02.12.2015 tarih ve 2132782 sayı ile gönderilir.

BAKIN TUTKAL NE ÇIKAR SEVGİLİ OKURLAR?

Gönderilen numuneler için cevap İstanbul Laboratuar Müdürlüğü’nce 10.12.2015 tarih, 12350766 sayılı yazı ve ile ilgili birimlere gönderilir. Raporda, gümrüğe 'tutkal' olarak bildirilen ürün hakkında şöyle yazılır:

'Analiz raporunda gönderilen numunelerin 271019480019 G- tipinde petrol yağları ve bitümenli minerallerden elde edilen yağlar cinsi eşya olduğu ve düşük devirli makinelerde direk kullanılabileceği gibi özel işlemlere tabi tutulduktan sonra yakıt olarak kullanılabilir'

Rapor ithalatçı şirkette telaşa neden olurken, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı da konu ile ilgili 2015/44625 tarih ve sayı ile soruşturma başlatır. Gümrük ve savcılık şirketin ortaklarının ifadesine de başvurur. Şirket yöneticilerinden biri verdiği ifadede, “Biz malı İran’dan mal mukabili tutkal getirdik” diye belirtir. Ayrıca eşyanın akaryakıt çıkmasına da şaşırdığını söyler. Bu ifade yıllarını bu tür işlere vermiş savcı ve gümrük muhafaza görevlilerini tabii ki şaşırtmaz. Dosyayı tamamlayan ekipler eşyalarla ilgili 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 127/1 maddesi gereğince el konulması ister. Olaya konu petrol yağları cinsi eşyaya Büyükçekmece 1.Sulh Ceza Hâkimliği'nin 12.12.2015 tarih ve 2015/569 nolu kararıyla el konulur. Bizim şaşkın şirket ortaklarının işlemlerini takip eden gümrük müşaviri hakkında 5607 sayılı Kaçakçılık Kanunu’ndan işlem başlatılır.

BAKIN BEN NE DİYECEĞİM..!

Nasıl senaryo, söylemler hep aynı değil mi? İzninizle konuşmak istiyorum bu konu ile ilgili biraz. Bu konuda benimde bir kaç sözüm olacak. Tabi hiçbir zaman gümrüklerde bu tip eşyaları getirenler suçlamaları kabullenmezler. Hep şaşırırlar işler ters gidince. Hemen karşı savunmaya geçer tosuncuklar... İlk işleri de olayı ortaya çıkaranları suçlarlar. Gümrük laboratuarını da tanımaz utanmazlar. Çünkü o laboratuarda işler şaşmaz... Ya ne yaparlar? Kendilerine uygun rapor verecek yerleri isterler.

BU İŞLER O KADAR UCUZ DEĞİL!

Gümrük laboratuarlarını sevmez böyleleri. Gümrük yöneticilerinden kapatmalarını isterler laboratuarların. Yok öyle yağma.. Gümrük laboratuarları kapatılsın, isteyen istediği tarifeden malını getirsin, gümrük yolgeçen hanı olsun. Yok, beyler bu işler bu kadar ucuz değil! Şarapçı gider bilmem ne üniversitesinden rapor alır, akaryakıt kaçakçısı gider ODTÜ’den istediği raporu alır. Sonra hortumla garip gurabanın hakkını, sömür sömüre bildiğin kadar devletin parasını.. Yazılarımdan çok iyi biliyorsunuz ki sevgili okurlar, geçmişte bunların örneklerini çok gördük. Ve bu nedendir ki görevini namusuyla, şerefiyle yapan gümrük çalışanların yanında olmamız gerekir. Çürük elmalar mı? Korkmayın her kurumda olduğu gibi o elmalarda dalından düşer, ayıklanır...

Bu olayın sonuna notumuzu da düşelim. Söz konusu akaryakıt kaçakçılığı öyküsünün diğer çok ve önemli bölümlerini ayrıntılarıyla, belgeleriyle ilerleyen günlerde köşeme taşıyacağım. Bekleyin!

MERSİN'İN İŞLERİ ŞAŞIRTIR HEP BİZLERİ

Hemen hatırlayacaksınız... Bundan önceki yazılarımın birinde Mersin Gümrüğü’nde ortaya çıkarılan, menşei değişikliği yapıldığı iddia edilen kumaş olayını ortaya çıkaran bir muayene memurundan söz etmiştim sizlere. O olayda kumaş üzerinden yapılan yolsuzluk iddialarını ortaya koymuştum. Şimdi o yolsuzluk benzeri olay daha da genişlemiş. Bana gelen ciddi istihbarat bilgileri var baştan söyleyeyim. Kumaş vurguncuları şimdi rotayı başka ülkeye çevirmiş. Mısır menşeli olarak gösterilip, aslı Çin olan kumaşlardan çok miktarda Mersin Gümrüğü’nden sokulduğu iddia ediliyor.

Durun daha bitmedi..Yaptığım araştırmada daha önce İstanbul’da görev yapan bir gümrük görevlisinin bu konularda işin bizzat içinde olduğu da yine iddialar arasında.. Kumaşların ülkemize giriş işlemlerini yapan gümrük müşavirlik şirketi de İstanbul Şirinevler’de faaliyet gösterdiği iddia edilen G.... Müşavirlik Şirketi deniliyor. Tam bir bomba.. Burnuma pis kokular geliyor. Sizinde geliyor mu Ankara'daki ilgililer.. Hayır, gelmiyorsa mevsimseldir, grip veya nezlesiniz de ondan sordum... Bakın gelin bu soruların cevabını arayın...Durun kocaman yazayım biraz..

GELDİĞİ İDDİA EDİLEN BU KUMAŞLARIN İŞLEMLERİ NİÇİN İSTANBUL GÜMRÜKLERİ’NDEN YAPILMAMIŞTIR?

NİÇİN MERSİN TERCİH EDİLMİŞTİR?

Hadi birlikte arayalım bu soruların cevabını... Var mısınız?

ŞARAPÇI ŞİRKETTEN CEVAP VAR!

'İçkide baş döndüren vurgun' başlıklı yazıma iddialara muhatap olan firma açıklama yaptı. Her ne kadar firma ismini açık yazmama karşın telefon ile beni arayarak kendilerinin de söyleyeceklerin olduğunu belirttiler. Saygı duyarım. Söz konusu açıklamayı gazetecilik etiği çerçevesinde köşeme taşıdım. Açıklamadan da anlaşılacağı üzere gümrükte yapılan tüm işlemler firma tarafından açıklanmış. Firmanın aktardığı konuların hepsi de zaten yazımın içerisinde mevcut. Fakat firma numunelerini Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği bölümüne göndererek kendi tarifelerinin doğru olduğunu yazılarında açıklamışlar.

Ne diyelim… Diyeceğimizi baştan söyledik. Yine kocaman kocaman yazayım...

GÜMRÜK LABORATUVARLARINI KAPATIN! HERKES İSTEDİĞİ YERDEN RAPORU ALSIN, MALINI DA ÇEKSİN VE RAHATLASIN! VERGİ VERMESİN ÖTV ÖDEMESİN AMAN SIKINTIYA DÜŞMESİNLER!

Son Söz: Genelleme yapıyorum. Vergisini ödemeyen, gümrüğü yanıltarak mal getiren kişiler benim gözümde bir hiçtir. Bu ülkede tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını yiyenlerden er geç yüce Türk Adaleti önünde hesap vereceklerdir. Hepinize baki selamlar sevgili okurlarım...

YAZARDAN SON DAKİKA FLAŞ NOTLAR

- MERSİN MERSİN MERSİN -

1-) Mersin Tarım İl Müdürlüğü’nde tanzim edilen uygunluk belgelerinin sahtesi yapılarak Mersin Gümrüğü’nde 8 ithalat işleminin gerçekleştiği yönünde bazı iddialar söz konusu…

2-) Mersin Gümrük Müdürlüğü’nde yeni bir uygulama başlatıldığı, 40’a yakın kadrolu muayene memuru olmasına rağmen sadece 3 muayene memurunun Kırmızı Hat’a görevlendirildiği, bunların sadece ithalat işlemlerine bakacakları tekstil işlemlerinde adı sıkça gündeme gelen muayene memurunun da Kırmızı Hatta görevlendirildiği… İdarenin amacı nedir bilinmez ama BİLGE sistemini amacı istenen muayene memuru ile işlem yapılması mıdır? Bu olasılıklar düşünülmekte midir? Beyanname Sarı da çıksa, Kırmızı Hat'a yönlendirilse bile sistemin atayacağı 3 muayene memuruna beyanname düşecektir.