Fatih Erbakan ile çok özel!
Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan, özel yaşamını ve dünya görüşünü anlattı!...
Saadet Partisi Genel Başkanı Başdanışmanı Milli Görüş Lideri Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan, kişisel hayatına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
SP’de herkesin kendisinden ’babası gibi’ olmasını beklediğini söyleyen oğul Erbakan, "Herkes babam gibi olmamı bekliyor ama kimse yetki vermiyor" eleştirisinde bulundu.
Özel hayatına ilişkin de itiraflarda bulunan Erbakan"Hiç kız arkadaşım olmadı" dedi.
Habertürk’ten Kübra Par’a konuşan Erbakan’ın o açıklamaları:
Necmettin Erbakan’ın vefatından sonra milli görüş artık düşüş yoluna mı girdi?
Saadet partisinin az oy alması milli görüşün modasının geçtiği anlamına gelmez. Günümüzde de gelecekte de geçerli bir zihniyet olacaktır.
Oy oranının düşmesini nasıl açıklıyorsunuz?
Bu zihniyeti temsil eden kuruluşlardaki temsil zafiyetleri , yapılan teknik hatalar, usulde yapılan yanlışlıklar ve Milli Görüş’e konulan ambargolar yüzünden zaman zaman oylarının düşmesi çok doğal. Yeniden çalışıp eski günlerine kavuşması lazım.
Reform yapacak mısınız?
Esas değişmeden teknik konularda revizyon yapılabilir. İnancımızın ve değerlerimizin insanlara daha etkin bir şekilde aktarılması için çalışmalar yapılabilir ama emperyalist güçlerle işbirlikçiliğine doğru kayılmamalı.
Bugün Milli Görüş’ü kim temsil ediyor?
Rahmetli babam Saadet Partisi kongresinde, “buranın dışında kim ben de milli görüşçüyüm derse palyaçoya benzer” demişti. Milli görüşün asıl yeri kendisinin genel başkanlığını yaptığı Saadet partisidir.
Oğuzhan Asiltürk milli görüşü kendisinin temsil ettiğini söylüyor. Kabul ediyor musunuz?
Milli Görüş’ün yegane lideri Erbakan hocamızdı. Onun arkasından gösterdiği 8 istişare kurulu üyemiz var. Bunların arasında sıralama yapmak veya milli görüşün temsilini sadece birisine yüklemek doğru değil.
Asiltürk ile aranızdaki çekişme partide yeni bir parçalanmaya yol açar mı?
Açmayacağını tahmin ediyorum.
Erbakan yaşasaydı şu anki durumdan memnun olur muydu?
Usül açısından Erbakan hoca gibi mükemmel bir insandan sonra bazı eksiklikler olabilir, esas açısından bir hata olduğunu düşünmüyorum.
“GENÇKEN DAHA RADİKALDİM”
Erdoğan ile Erbakan’ın ayrılma sürecini bir çocuk gözüyle nasıl görmüştünüz?
Aslında 20 yaşındaydım, yani çocuk sayılmazdım. İçimizden bazı kimseler 40 senelik hareket boyunca yaşanan haksızlıklara, ambargolara, çile bir yolculuğa daha fazla dayanamayacaklarını söylediler ve çizgiyi biraz daha yumuşatmaları halinde bir takım mevkileri daha kolay elde edebileceklerini düşündüler.
Siz ne hissettiniz o zaman? Gençler biraz daha isyankâr olur. “Ben de daha yumuşak bir çizgiye geçsem” diye aklınızdan geçtiği olmadı mı?
Tam tersi o zaman daha da radikaldim ve çok suçlamıştım onları.
Peki bugün baktığınızda onlara hak verdiğiniz olmuyor mu?
Teknik açıdan yaptıkları bazı şeyler yerinde. Seçim kampanyalarını profesyonelce yürütüyorlar. Teşkilat güçlü. Sayın Başbakan yaşının ötesinde çok çalışkan ve motivasyonu yüksek bir insan.
“HİÇ KIZ ARKADAŞIM OLMADI”
Kamuoyuna yansıyanlar dışında Fatih Erbakan nasıl bir adam?
3 yaşında ikiz kızlarım var. Kız çocuğu babaya düşkün oluyor. Onlara çok zaman ayırıyorum.
Kızlar büyüyünce aykırı tipler olurlarsa nasıl karşılarsınız?
İnşallah olmazlar!
Sorumluluk sahibi bir veliaht durumunda olmak ağır gelmiyor mu? Hiç gülerken ya da espri yaparken görmüyoruz sizi…
Tam tersine çok espriliyimdir! Hatta rahmetli babam çok az konuşurdu ama ben çok konuşan bir insanım. Siyasi konularla gündemde olduğum için o yönüm fazla ön plana çıkmıyor.
Bugün de hiç gülümsemiyorsunuz!
Düğünümde de gülümsememişim hiç! Hâlbuki orada yorgunluktan ve biraz heyecandan oldu. Sonra düğün fotoğraflarıma baktığım zaman üzüldüm. Sanki zorla evleniyormuşum gibi görünmüş!
Sebebi çocukluktan itibaren fazla sorumluluk hissetmeniz olabilir mi?
Olabilir. Çünkü Erbakan hocanın evladı olmak büyük bir şeref, büyük bir mutluluk ama aynı zamanda büyük bir sorumluluk… Beklentilerin yüksek olması insan üzerinde bir yük. Hemen babamla kıyaslıyorlar. “Şurada şöyle davranman lazım çünkü hocamız olsa böyle davranırdı” diyorlar. Ben de diyorum ki “bütün sorumluluklarını yüklüyorsunuz ama yetkilerini vermiyorsunuz!”
İçten içe isyan ediyor musunuz bu duruma?
Zor ama beklentinin yüksek olması aynı zamanda motive edici…
Babanız siyasetçi olmasaydı yine de siyasete atılır mıydınız?
Hiç düşünmedim.
Önceden dikte edilmiş bir kaderi yaşamak zorunda olan mutsuz biri gibisiniz sanki…
Kendim istemesem yapmazdım. Ama zor olduğunu kabul ediyorum. Yapıma uygun olmadığı tarafları oluyor. Rahmetli babam çok rahat bir insandı. Ben öyle değilim.
Kamuoyuna ‘lüks arabalarla gezen, şımarık genç çocuk’ olarak yansıdınız.
Şimdiye kadar sadece 4 arabam oldu ve aynı anda birden fazla olmadı. “Araba meraklısı, hız düşkünü” demek çok haksızlık olur!
O arabalara binip nerelere gidiyordunuz?
Restoranlara kafelere gidiyorduk arkadaşlarımızla.
Kimlerle arkadaşlık ediyordunuz? Sizin gibi olmayan arkadaşlarınız varmıydı?
Lisedeyken çok samimi olduğum Alevi bir arkadaşım vardı.
İçkili restoranlara gitmeme konusunda bir tavrınız var mı?
Hayır, gidiyorum, hatta gençken daha çok gidiyordum. Tabi gitmemek daha iyi…
İçki kullanıyor musunuz?
Hayır, asla! Kokusunu bile bilmem.
Huqqa gibi muhafazakarlara hitap eden yeni lüks mekanlarla aranız nasıl?
Huqqa’ya gözlem amaçlı gittim. Siyasi ve ekonomik açıdan güç merkezi İslami hassasiyetleri olan kesime kaydı. Huqqa gibi yerler de bunun bir göstergesi...
İyi bir gelişme mi bu?
Müslümanların iyi yaşaması, kaliteli şeyler kullanmasının mahsuru yok. Önemli olan asıl ideolojilerinden ödün vermeden helal yoldan para kazanmaları, sadakalarını zekatlarını vermeleri…
İslam ile kapitalizm arasında bir çelişki olmadığını düşünenlerdensiniz.
İslam’da herkesin hak ettiğini kazanması ve hak ettiği kadar yaşaması esas. Çok zengin peygamberler var. Dolayısıyla zenginlikle İslam bağdaşmaz demek çok yanlış olur.
Gençken Rock müzik dinlediğiniz doğru mu ?
Hayır, asparagas bir bilgi. (Gülüyor)
Bizi şaşırtacak bir özelliğiniz yok mu hiç?
3 tane kedim var, kızlarım kadar seviyorum!
Sizin için “lisedeyken kendi tipindeki kızları çeken bir mıknatıs gibiydi” yazmışlar!
Kızlar beni sever miydi bilmiyorum ama hiç kız arkadaşım olmadı!
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.