Gazi'nin dediği gibi 'Ya istiklal ya ölüm!'
Terör saldırıları ile ilgili konuşan Başbakan Yıldırım, "Hiçbir alçak girişim bizim kardeşliğimizi bozamayacak. Saldırılar bizi yıldıramaz. Bu terör örgütlerine topyekün savaş açtık. Kurtuluş Savaşı'nda Gazi'nin dediği gibi 'Ya istiklal ya ölüm!" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ile görüştü. Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde, basına kapalı gerçekleşen görüşme yaklaşık 1 saat 20 dakika sürdü.Görüşme sonrası ilki başbakan ortak basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan Başbakan Yıldırım terör saldırılarına değindi. "Hiçbir terör örgütü Türkiye'yi esir alamaz" diyen Yıldırım'ın açıklamalarının satır başları şöyle: Terör örgütü ne yaparsa yapsın, canımızı yakabilir, şehitlerimiz olabilir, ancak şehitlerimizi bağrımıza basacağız. Kalleş terör örgütünü sevindirmeyeceğiz. Hiçbir terör örgütü Türkiye Cumhuriyeti'ni esir alamaz. Bu terör örgütlerine topyekün savaş açtık. Kurtuluş Savaşı'nda Gazi'nin dediği gibi 'Ya istiklal ya ölüm!' Ve 79 milyonun kardeşliğine kast eden bu alçaklara her türlü hak ettikleri cevabı vereceğiz. Bugün büyük bir eseri tamamlayıp milletimizin hizmetine sunarken kalleş terör örgütü bildik icraatlerini yapmaktan geri durmadı. Milletimizin geleceği için, ülkemizin refahı için 2023 hedeflerimizin yılmadan bir yandan çalışacağız. Yeni projeleri hayata geçireceğiz bir yandan da bu ülkenin başına bela olan terör örgütünü çökerteceğiz. Yapacakları hiçbir alçak girişim bizim kardeşliğimizi, birliğimizi bozmayacaktır. Bu mücadele de asla bizi yıldırmayacaktır.
Değerli dostum Boyko ile Türkiye Bulgaristan arasındaki konuları konuştuk. Türkiye-Bulgaristan komşu değil, aynı zamanda iyi birer müttefiktir, dosttur. Çünkü ikili ilişkilerimiz gittikçe gelişmektedir, NATO'da ve birçok uluslararası organizasyonda birlikte çalışıyoruz. Bölgesel işbirliklerinde uyumla birlikte hareket ediyoruz. Sayın Borisovla sürekli her konuyu zaman mevhumu olmaksızın görüşüyoruz, sorunlara müdahale ediyoruz, her iki ülke halkının istediklerini geciktirmeden çözüme kavuşturuyoruz. Bulgaristan ile geliştirdiğimiz bu ikili ilişkileri, tabiki Avrupa Birliği ile ilişkilere olumlu yansımaktadır. Bilindiği gibi Türkiye, Ortadoğu'da uzun süredir devam eden içsavaş nedeniyle 3 milyona yakın mülteciye evsahipliği yapmaktadır. Mültecilerin her türlü ihtiyaçlarını karşılıyoruz, bunu da severek yapıyoruz. Çünkü bizim geleneğimizde zorda, darda kalan insanlara yardım etmek esastır. Bu sorunun bölgesel ve küresel bir sorun olduğunu asla akıldan çıkarmamız lazım.
Avrupalı dostlarımızın mülteci sorunu çözümü konusunda daha fazla sorumluluk alma zamanı gelmiş ve geçmektedir.Ekim ayı sonunda yürürlüğe girmesi beklenen vize serbestisi ve geri kabul anlaşmasının mutlaka sonuçlandırılması hayati öneme sahiptir. Bu anlaşmaların bir şekilde yapılamaması halinde, mülteci sorunu artık Türkiye'nin sınırları içerisinde değil, bütün Avrupa'yı da ilgilendirecek bölgesel soruna dönüşme riskini içermektedir. Bu meseleyi değerli dostum Boyko'ya detaylı bir şekilde aktardım, Avrupa Birliği yetkilileriyle görüşmesi olacak, onlara aktarır.
Avrupa Birliği ile yaşadığımız sıkıntıların ötesinde, ondan bağımsız olarak, Bulgaristan'ın bu yükü, bu sıkıntıyı hafifletmek için elimizden gelen her türlü gayreti göstermeye hazırız. Bu konuda ilgili makamlarımız zaten çalışmalara başladılar. Ümit ederim ki kısa zamanda bu konuda müspet bir sonuç elde edilir, böylece yükleri, sorunları paylaşarak aşma imkanı sağlanmış olur.
Bulgaristan'la aramızdaki mülteci sorununu çözmemiz, sorunun tamamen çözümü anlamına gelmiyor. Avrupa bu tehditten bu şekilde kurtarma şansı yok. Çünkü bölgede, Suriye'de, Irak'ta işler gittikçe daha zora giriyor. Biz yeni dalgaların oluşmaması için güney sınırımızda bazı tedbirler aldık. Buradaki DAEŞ ve diğer terör unsurlarını bölgeden temizliyoruz ki oradaki sivil insanlar evlerinden, barklarından tekrar göç etmek zorunda kalmasın. Ancak sorunun bütün Avrupa Birliği düzeyinde kapsamlı olarak ele alınma ve acilen çözüm üretme ihtiyacı var.
CİZRE SALDIRISI AÇIKLAMASI
Sabah 07.00 sıralarında Cizre polis merkezine bir intihar saldırısı, patlayıcı yüklü bir kamyonla bir intihar saldırısı oldu. Şehitlerimiz var, yaralılarımız var. Bu hiç şüphesiz, alçak PKK bölücü terör örgütünün hain saldırılarından bir tanesi
FIRAT KALKANI OPERASYONU
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Başbakan Yıldırım,
(Der Spiegel'in hedef Kürtler ve uzun süreli işgal yorumunun sorulmasın üzerine) Bu dergi herhalde bir başka gezegende yaşıyor. Dünyadan haberi yok ya da kuyruklu yalan haberler yapmayı kendine iş edinmiş. Hiçbir şey yapmayı bilmiyorsa ABD Başkan yardımcısının, AB liderlerinin açıklamaları dinlesin. Ona göre haber yapsın. Türkiye bir yanda IŞİD’le mücadelede zayıf kalıyor diye yalan iddialarda bulunacaksınız, IŞİD’in üzerine gidip masum insanların hayatını kurtarınca da böyle yazacaksınız. Yemezler. Bunları aslı astarı yoktur. Bizim askerimizin görevi sınırlarımızın güvenliğini sağlamak ve vatandaşlarımızın can ve mal emniyetini teminat altına almaktır. Türkiye’nin yaptığı budur. Bunun dışındaki bütün haberler, yorumlar zırvadır. Baştan beri Türkiye’nin ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Terör örgütlerinin amacı hem Türkiye’de hem Suriye’de bölücülük yapmak, buralarda devlet kurmak. Öyle bir hayalin peşindeler ama asla bunu başaramayacaklar. Biz sınırlarımızın güvenliğini, vatandaşlarımızın emniyetini yüzde 100 sağlayıncaya kadar, DAEŞ unsurlarını bölgeden çıkarana kadar operasyonlara devam edeceğiz.
TÜRKİYE NE ZAMANA KADAR BU MÜLTECİ AKIŞINI ENGELLEYECEK?
Mülteci sorununa değinen Bulgaristan Başbakan Boyko Borisov mülteci konusunda büyük tehlikeye dikkat çekti. Başbakan Borusov'un açıklamalarının satırbaşları ise şöyle:
"İlk olarak, gelişen son olayla ilgili Türk halkına başsağlığı diliyorum. Özellikle şehitlerin ailelerine duygularımızı iletmek istiyoruz. Bugünkü ziyaretimizin amacı, açılacak olan 3. köprü. Böylece bizim yollarımız da bu projeye bağlanmış olur. Özellikle Türk meslektaşıma teşekkür etmek isterim. Önemli konuları konuşma fırsatı bulduğumuz için teşekkür ederiz. İyi ilişkilerimiz var, konuştuğumuz konular net ve açık konuşuldu. Sayın Başbakan'a teşekkür etmek istiyorum, özellikle mülteci konusunda vardığımız görüş birliği ve Türk tarafına yapılacak katkılardan dolayı teşekkür etmek istiyorum.
Türkiye pek çok adım attı ve bu engelli geçişler engellendi. Çok ayrıntılı bilgilere ulaştık, haritalar üzerinde konuştuk. Artık mevcut olan 3 milyon mülteci. biz Avrupa'da çok net bir hesap yapmak zorundayız. Mart'ta imzalanmış olan anlaşma konusunda çok iyi bir değerlendirme yapmak zorundayız. Yapılacak oylama için çok iyi bir analiz yapmak zorundayız. Sorulması gereken asıl soru, Türkiye ne zamana kadar bu mülteci akışını engelleyebilecek.
Bulgaristan ve Yunanistan bu süreçte en büyük tehlike altındaki ülkelerdir. Bizim komşularımızla birlikte bir uzlaşma sağlamamız asıl amaçtır. O zaman katıldığım toplantıda bu anlaşmayı desteklediler. Artık diplomatlar çözümü bulmak zorundalar. İyi bir savaş yoktur, bu problemi çözemezsek bir savaş çıkma ihtimali çok büyüktür. Avrupa da bu uygun bir siyasi tavırdır. Bu kişiler her gün ölümle karşı karşıya geliyorlar. Biz bir angajman kabul ettik ve bu angajmanı destekledik. Hukuksal devletler olarak, imzalanan angajmanlar ve anlaşmalar üzerinde durup, uygulamaya mecburuz. Türkiye'ye bazı itirazlarımız olmuştur, izah etmişizdir.
ABD Başkan Yardımcısı açıkça söyledi. Bir reaksiyon oldu. Kabul edilebilir bir tavırdır. Bulgaristan ile Türkiye yakın devletlerdir. İçişleri Bakanlarımız bu çalışmaya katılırlar. Üçlü mekanizma, Bulgaristan-Yunanistan ve Türkiye çalışır vaziyettedir. Türkiye'nin negatif hiçbir şey yaratmak istemiyoruz.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.