1. YAZARLAR

  2. Aykut Onur KALAYCI

  3. GÜMRÜĞÜN 'AŞÇI'SI
Aykut Onur KALAYCI

Aykut Onur KALAYCI

Yazarın Tüm Yazıları >

GÜMRÜĞÜN 'AŞÇI'SI

A+A-

GÜMRÜĞÜN 'AŞÇI'SI

 

Yok öyle...! Hemen hafife almayın bakalım. Aşçı ama müsteşar gibi. Anladınız mı? Hani dediği dedik, yaptığı yaptık cinsinden. Yeri geldi mi kimseyi de tanımaz. Kimseyi tanımadığı gibi yargı kararı da onun için hava, civa yani. Aşçı ama müsteşar gibi... Anladınız mı?

 

DEVLET ÖDÜYOR DERLER AMA...

 

Bizim gümrüğün Aşçı'sı merak ettiniz değil mi? Hadi o zaman anlatmaya başlayalım. Örneğin 'Aşçı'nın lojman zaferinden girelim söze. Girelim ki, sizde okuyun bakalım hafife alınacak 'Aşçı' mu bu.. Efendim...! Bülent Tüfenkçi'nin bakan olduğu dönemdir. Sayın Bülent Tüfekçi bakan olduğunda kendisine Eskişehir yolunda, korumalı hani parkı, bahçesi olan mütevazı bir lojman tutulur. Aman o da ne? Bizim 'Aşçı' bunu duyunca eksik kalacak hali yok ya koca bakandan. ‘Bende isterim, bende isterim' der. 'Yav yapma, etme, devletin parası derler ama ıııııh... Nuh der peygamber demez bizimkisi. Vazgeçiremezler anlayacağınız ısrarından. Aşçı'ya da aynı yerden lojman tutulur devlet kesesinden. Ee boşuna değil 'Aşçı' ama müsteşar gibi..

 

İYİ DE KAÇAK KUMAŞLAR NEREDE ÇIKTI?

 

Uygulamaları da parmak ısırtan cinsindendir bizim gümrüğün aşçısının. Örneğin, adam seçmedeki ya da görevlendirmelerindeki kriterleri. Mesela Muratbey Gümrüğü'ne yapılan görevlendirme gibi..

Hani İstanbul'da dürüst, namusuyla, şerefiyle çalışan gümrük müdürü yokmuş gibi Sayın 'Aşçı' kadrosu taaaaa Gaziantep' de olan bir kişiyi Halkalı yani Muratbey Gümrüğü'ne atıyıverir. Ama gelin görün ki, bomba çabuk patlar. 'Aşçı'nın taaaaa Antep'ten atadığı müdürün sorumluluğundaki bir antrepoya bizim gümrük muhafaza kaçak şubedeki çocuklar bindiriverir. Antrepodan top, top kaçak kumaşlara el konulur. Kimse birşey demez bizim 'Aşçı'ya.

Çünkü 'aşçı' ama hani müsteşar gibi. Yaşanılan utanç, tablo onu hiç ilgilendirmez. Ben şöyle düşündüğünü zannediyorum 'Aşçı'nın ' Burası bizim çocuğa uğurlu gelmedi. İşleri yaver gitmedi. Ne yapsam ki' Kısa sürede 'ne yapsam ki'nin çaresini bulur bizim 'Aşçı' Öyle ya 'Aşçı' ama müsteşar gibi.

Balya, balya kaçak kumaş yakalanan antreponun sorumluluğunu taşıyan o ismi Samsun'a postalayıverir... Yaa ne 'Aşçı' ama 'Müsteşar' gibi değil mi?

 

'AŞÇI' DİYOR Kİ; YASA ETMEM ONU TASA

 

Yahu aynen öyle diyor... Dedim ya 'Aşçı' ama 'müsteşar gibi' diye. Durun anlatayım bakın. Hem de elimdeki belgeye dayanarak anlatacağım hani kanun tanımayan uygulamayı..

Tekirdağ'da gümrük müdürü olarak görev yapan bir kişi, FETÖ'den meslekten atılan bölge müdürünün, gümrük müfettişinin yazılı olarak sorduğu sorulara cevap vererek gümrük müdürü kişiyle ilgili olumsuz görüş bildirmesi sonucunda, bizim gümrük müdürü müfettiş raporuyla soluğu şube müdürü olarak Bursa'da alır.

Ee doğal olarak gümrük müdürü de boş duracak değil! O da yasal hakkını arayacaktır elbet! Söz konusu müdür hemen karşı atağa geçerek Tekirdağ İdare Mahkemesi'ne başvurur. Yaşanılan mahkeme süreci sonrasında, mahkeme heyeti müdürü haklı bulur. Mahkeme 30.03.2018 tarihli ve E:2016/1056 K:2018/464 kararı ile dava konusu işlemin iptaline hüküm verir.

Yani kararın özetinde bakanlığa der ki; 'Ey bakanlık söz konusu müdürün atamasını gümrük müdürü' olarak yap. Bak şimdi sen. Mahkemenin yaptığına bakın hele. Yahu karşınızda gümrüğün aşçısı var olacak iş mi bu şimdi. Dinler mi sizi bizimki. Dinlemez elbet. Çünkü o 'Aşçı' ama 'Müsteşar' gibi... Yüce Türk mahkemesinin kararı bir köşeye itilir. Verilen hüküm uygulanmaz. O dönemde çok sayıda müdürlük boş olmasına karşın özellikle ve özellikle de 'Aşçı'ya yakın olan bir kişinin vekâlet ettiği Kütahya Gümrük Müdürlüğü bile hukuk savaşını kazanan müdüre çok görülür. Mahkeme kararına rağmen, haklı davasını kazanan müdür Kars'a gümrük müdürü yapılır. Peki, bu haksız uygulamanın altında kimlerin imzası vardır?

O DÖNEMDEKİ PERSONEL DAİRE BAŞKANI ASIM KANDEMİR, MÜSTEŞAR YARDIMCISI İSMAİL YÜCEL, OLUR'U VEREN İSE MÜSTEŞAR CENAP AŞÇI'DIR. ONAY TARİHİ 26.06.2018

Hay Allah, ben ağzımdan bir şey mi kaçırdım!...

 

‘BAŞIN SAĞOLSUN MEHMET ÇAVUŞ’

Yazımı yazdıktan hemen sonra aldım kara haberi. Mehmet Çavuş'un oğlu Sri Lanka'da ki terör saldırısında hakkın rahmetine kavuşmuş. Henüz gencecik bir mühendis 25 yaşında YİĞİT ALİ hayatının baharında başarılı bir mühendis. Elim ayağım boşaldı, yutkunamadım, bulunduğum yere oturuverdim. Oğlunu tanırım ama Mehmet Çavuş'u çok daha iyi tanırdım.

Esalı bir devlet görevlisi, kamu çalışanıydı. Haksızlığa hukuksuzluğa boyun eğmediği için başına da gelmedik kalmadı. Özellikle kanlı terör örgütü, darbeci FETÖ'cülerin saldırısına uğradı Mehmet bey. Tam 6 yıl o mahkeme senin bu mahkeme benim koşturup durdu hakkını aramak için. Davalarını kazandı ama FETÖ'cüler ve bir takım yöneticiler ona karşı zalim ve hukuksuz tavırlarını sürdürdüler.

Mehmet bey şimdi evladını, canını kaybetti Sri Lanka'da. 25 yaşında, gencecik bir mühendis vatan evladı toprak oldu. Ne diyeceğimi, titreyen ellerimle ne yazacağımı bilemiyorum. Başın sağ olsun Mehmet bey!... Evladının mekanı cennet olsun. Allah sizlere sabır ersin...

NOT:

12 ARALIK 2016 tarihinde Sayın Mehmet Çavuş ile ilgili yazdığım yazıyı da anımsatmak istedim sizlere. Mehmet Beye çektirilen zulmü okumanızı istedim.

'Gazetecilik yaşantıma başladığımdan bu yana yazarım bizim Mehmet beyi. Onun başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir inanın. Çok çektirdiler bizim bahtı kara Mehmet Çavuş'a.. Üstelik çektirenler kendi camiasından, yani gümrük camiasından, kendi amirlerinden.. 6 yıldır hak peşinde koşar bizim vicdanlı, namuslu gümrük çalışanı Mehmet bey.. 6 yıldır da ben Mehmet Çavuş'un nasıl haksızlığa uğradığını yazarım. Yazmaya da devam edeceğim. Bakın size şimdi Mehmet beyin ile ilgili son durumu paylaşayım. Okuyun ve sizde bu dürüst gümrük çalışanının uğradığı haksızlığı, verdiği savaşı anlayın...

BİR EVET VERİLİR BİR RET

Görevini sürdürürken bir takım insanların kıyımına uğrayan Mehmet Çavuş uzun süren yargı mücadelesinin ardından İstanbul Kadıköy 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/103 sayılı kararı ile beraat eder. Yargıdan aldığı beraat kararı ile göreve döneceği günün hesaplarını yapan Mehmet Bey, İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nin kapısını çalarak 'ben geldim' der. Heyet Mehmet Çavuş'un başvurusu üzerine bekleme kararı alır. Ama dedik ya 'bahtı kara’diye... Çavuş beklemeye başlarken 8.İdare Mahkemesi’nin bütün heyetinde değişikliğe gidilir. Gelen yeni heyet ise beraat kararını dikkate almayarak, Mehmet Çavuş'un işe dönüşü için ret verip, kapıyı kapar.

TAM 6 YILLIK HUKUK MÜCADELESİ

Alışıktır böyle durumlara bizim Mehmet bey.. Dile kolay 6 yıldır hukuk mücadelesinin içerisinde kendisi. Çavuş hemen kararı Danıştay 12. Dairesi’ne taşır. Taşır taşımasına ama buradan da temyiz başvurusu reddedilir. Yargı da bu süreç yaşanırken, o gümrükte de Mehmet Çavuş ile ilgili hareketli saatler yaşanmaktadır. O dönemde Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nda Mehmet Çavuş ile ilgili karar verilmek üzere Müsteşar Maksut Mete başkanlığında, üyeler Teftiş Kurulu Başkanı Sezai Uçarmak,1. Hukuk Müşaviri Nevin Kan, Gümrükler Genel Müdür Vekili Umman Hamitoğulları, Personel Dairesi Başkanı Abdullah Soylu toplanırlar.

Toplantı bayağı çetin geçer. Masadakilerden 4 kişi Çavuş'un meslekten çıkarılmasını ister. Dönemin Personel Dairesi Başkanı Abdullah Soylu ise öyle çabuk pes etmez. Soylu, Mehmet Çavuş'a yöneltilen suçların hemen tamamına yakınının kanaate ve üçüncü kişiler arasında yapılan görüşmelere dayandırıldığını, Çavuş'un yaptığı telefon görüşmelerinin TASİŞ yani kendi personeli ile yaptığı telefon görüşmeleri olduğunu, öte yandan Mehmet Çavuş'un, M.N. adlı TASİŞ çalışanının kurum içerisinde bir takım yasadışı işler organize ettiğini bildiğini, Çavuş'un bu oluşumdan menfaat sağladığı ve eylem birliği içerisinde olduğuna dair somut, açık ve inandırıcı deliller olmadığını, bu nedenle Mehmet Çavuş'un devlet memurluğundan çıkarılma cezası ile tecziye edilmesine ilişkin çoğunluk görüşüne katılmadığını söyler. Bizim Bahtı Kara Mehmet beyin gümrükteki durumu böyle sonuçlanır.

GELELİM ŞİMDİKİ ZAMANAAAA….

Sevgili okurlarım, sayın yol arkadaşlarım şimdi gelelim Mehmet Çavuş olayı ile ilgili şimdiki zamana. Yani o kanlı darbe girişimini sonraki günlerine. Biliyorsunuz ki, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın sıkı talimatı ile 15 Temmuz sonrası bütün kamu kurum kuruluşlarında FETÖ temizliği başlatılır.

Diyeceksiniz ki bunun 'Mehmet Çavuş'un yaşadığı dram ile ne ilgisi var' diye. Durun bitmedi anlatacaklarım sevgili okurlarım. Hani şu İstanbul 8. İdare Mahkemesi var ya.. Hani şu ağır ceza mahkemesinin kararına karşın Çavuş'a geçit vermeyen mahkeme.

İşte o mahkemenin başkanı Mustafa Uyar ve üye Hamdi Demir HSYK tarafından 24.08.2016 tarik ve 2016/426 sayılı kararı ile meslekten men edilmişler. Her iki hâkim yalnızca meslekten men edilmekle de kalmamışlar. Üstelik bir de tutuklanmışlar. Durun, durun bitmedi. Hani bizim bahtı kara Mehmet bey'in başvurusunu ret eden Danıştay 12. Dairesi var ya. Evet, o dairenin Raportör Tetkik Hâkimi Harun Samsa, üye Hasan Turgut da FETÖ üyesi oldukları iddiası ile HSYK tarafından 24.8.2016 ve 2016/426 sayılı kararla meslekten men edilip, tutuklanmışlar. Ah Mehmet Bey, vah Mehmet bey sizinle kimler uğraşmış böyle.

SAHİP ÇIKIN PERSONELİNİZE!

Gördünüz değil mi sayın okurlarım, bunca yıldır neden yazıyorum şu FETÖ denen örgütün gümrüklerdeki yapılanmasını. Görüyorsunuz değil mi bu acımasız örgüt nasıl uğraşıyor kendinden olmayanla. Nasıl uğraşıyor çocuklarının boğazından geçecek lokma için namusu ile çalışan gümrük personeli ile. Bakın gümrüğün üst düzey yetkilileri, elinizi lütfen vicdanınıza götürün. Yıllardır mesleğine dönmek için hukuk mücadelesi veren fakat her adımında FETÖ'ye çarpan bu çalışanınıza sahip çıkın! Adamcağızı FETÖ'nün adaletine bırakmayın.

Sevgili okurlarım; Mehmet Çavuş ile ilgili yazıma şimdilik son verirken şunu da ayrıca hatırlatmak isterim. Köşem başta olmak üzere haber sitemiz, böylesi haksızlığa uğramış herkese sonuna kadar açıktır. Bilginize sunarım...'

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
29 Yorum