GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ!

AH SENİ FETÖ'CÜ BÜROKRAT

                                     - İŞTE HAKKIMDAKİ O KARAR -

'Güneş Balçıkla Sıvanmaz' demişler eskiler... Ne yaparsanız yapın, ister sinsi-alçakça planlar, isterseniz iftira ve bin bir çeşit yalan söndüremezsiniz o aydınlığı, o bütün kalleş saldırılara karşı etrafına ışık saçmaya devam eder. Yaklaşık 11 yıl boyunca gümrükleri yazıyorum siz okuyucularıma.. Biliyorum yazılarımda pek övgü bulamıyorsunuz. Kaleme aldığım satırlarda genelde yolsuzluk, usulsüzlük bilgileri yer alıyor. Bazen bende üzülüyorum bu duruma ah çekerek... Diyorum ki gümrüklerde hep iyiyi hep güzeli yazsam diye… Ama olmuyor, olamıyor güzel memleketimde...

HAL BÖYLE OLUNCA...

Hal böyle olunca da başlıyor it sürüsü havlayıp, diş göstermeye. Yazılarım devam ettikçe kesiliyor mamaları.. Çalamıyorlar devletimin kasasından yetimin, fakirin, öksüzün parasını. Sonra... sonra başlıyorlar bel altı vurmaya. Kendi omurgasız yaşantıları arasına almaya çalışıyorlar seni. Mamalarını kestin ya 'rüşvetçi' diyorlar sağda solda, devletin kasasını hortumlatmadın ya 'çeteci' oluyorsun biranda...

İşte bana da öyle dediler bundan 10 yıl önce o çakal takımı. Hakkımda asılsız ihbarlar, ayak oyunlarıyla yazılarıma son vermek, verdirtmek istediler. Davalar açtırdılar sırtımı yere getirmek için ama dedik ya 'güneş balçıkla sıvanmaz' diye..İşte öyle oldu bütün davalar takipsizlikle sonuçlandı. Yüce Türk Adaleti kanmadı o şerefsizce atılan iftiralara...

YILLARDAN O YIL

Bakın size en sonuncusunu yazayım o iftiralardan, o kumpasın adalet içerisinde nasıl un ufak olduğunu okuyun. Yıllardan o yıl. Sene 2010.. Aylardan Mart ayı... O ay ki yazılarımdan biri başta Ankara ve İstanbul'da olmak üzere büyük etki tarattı. 'MERMİ GİBİ İDDİALAR” başlıklı yazımda, İstanbul Atatürk Havalimanı Kargo Gümrüğü'nde İstanbul Emniyet Müdürlüğü KOM Şubesi Mali Büro ekipleri tarafından yapılan ve birçok gümrük görevlisinin tutuklandığı ve cezalar aldığı operasyonun detaylarını yazmıştım.

Aynı yazımda tarafıma gelen ihbarları da kamuoyu ile paylaşmıştım. Anlayacağınız hortumun bağlı olduğu çeşmenin musluğunu kapatmıştım.  Ama gelin görün ki, bir müfettiş çıktı ortaya.. Efendim sen misin çeşmeyi kapatan!

NE ÇIKTI O MÜFETTİŞ BİLİYOR MUSUNUZ?

Konu ile ilgili bir de rapor hazırlamış o müfettiş. Raporun her bölümünde ben varım. Sanki operasyonu yazan, ihbarları yazan ben değilmişim gibi. Söz konusu raporda rüşvetçi de olmuşum, çete üyesi de.. Neymiş efendim ben yazımın devamını getirmemişim. Yani bir takım şerefsizlere hizmet etmişim. Ha unutmadan ‘bu müfettiş de kim?’ diyorsanız söyleyeyim. Adına benim köşe yazılarımda sıkça rastlamışsınızdır.

Adı Murat Kahraman. Hani şu eli kanlı terör örgütü FETÖ'den tutuklanan 'Kahraman Murat' var ya işte o.

Deli saçmalarıyla hiçbir zaman uğraşmayan yüce Türk Adaleti çok geçmeden o raporu kocaman bir hiç sayarak bir köşeye atıverdi. Ama musluğu kesen bendim ya hakkımda hiçbir yasal işlem yapılmayınca öfkelendi, köpürdü devletin kasasını sömüren şerefsizler.

KUMPASA DEVAM

Ben yazdıkça öfkeleri daha da artıyordu sülüklerin. Sonunda devreye kaçak FETÖ'cü savcı Zekeriya Öz'ün kankasını soktular. ETKİ HABER COM. adlı sitemizin telefonları hatta faksını bile dinlemeye aldılar. Sonuç; dedik ya dostlar, sevgili okurlar 'Güneş balçıkla sıvanmaz' diye işte aynen öyle oldu. Savcılık kumpasa 'dur' dedi. Savcılık asıl kendileri rüşvetçi ve çeteci olan kişilerin iftiralarına takipsizlik kararı verdi.

Savcılık yazısında aynen şöyle dedi:

ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI

‘KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARAR’

SORUŞTURMA EVRAKI İNCELENDİ!

Şüpheliler hakkında 2011 yılında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, örgüt kapsamında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na Muhalefet, rüşvet ve görevi kötüye kullanmak suçundan soruşturma başlatılmış ise de; ismi geçen 24 şüpheliden suç ve suç unsuru tespiti yapılamamış, yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı şüphelilerin üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair soyut iddia dışında dava açmaya yeter kanıt ve emare bulunmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle şüpheliler hakkında yüklenen suçlardan 'KAMU ADINA KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA' karar verilmiştir.

FETÖ'DEN KUŞKULANIYORUM..

İşte sevgili okurlarım; yüce mahkemenin hakkımda verdiği karar.

İşte sevgili Etki Haber dostları mahkemenin iftiracı, kumpasçılara verdiği tokat gibi karar. Diyeceksiniz ki 'Kim bunlar Aykut bey, kimler bu asıl çete'? Büromuzun faksına Bursa'dan gelen ihbarı bile ele geçiren bu şebekenin kim ve kimler olduğunu 3 MART 2012 TARİHLİ “BURSA’NIN UFAK TEFEK TAŞLARI” yazımda bulabilirsiniz!! Bu olay, bu kumpas ya da adına ne derseniz deyin her şeyiyle FETÖ kokuyor. İşin diğer bir parçası yani kaçak FETÖ'cü savcı Zekeriya'nın kankası da bu işlerin içinde. Bu zavallı bürokrat üst düzey bürokratların da olduğu bir ortamda avazı çıktığı gibi bağırıyormuş: ‘BEN BU GAZETECİYİ DİNLETİYORUM’ diye. Ah zavallı bürokrat, seni FETÖ'cü seni. Aldın mı boyunun ölçüsünü. Ah seni ah mamacı. Bak ne demişler 'Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste………….'

Duyduğuma göre sıra sana da geliyormuş. Benden söylemesi.. Ah seni ah!..