“HALKALI HALKALI OLALI BÖYLE VURGUN GÖRMEDİ”

ÇOCUKLAR HALKALI'DA 8 MİLYON DOLAR GÖTÜRDÜ!

HALKALI'DA BÜYÜK SKANDAL

HAYALİ İHRACATTA ‘ŞİFRELİ VURGUN’

HALKALI GÜMRÜĞÜ'NDE BÜYÜK ŞOK!!

GÜMRÜK MEMURLARININ ŞİFRELERİNİ ÇALARAK, HAYALİ İHRACAT BEYANNAMESİ DOLDURDULAR. SAHTE İHRACAT BEDELİNİN DEVLETE FATURASI İSE 8 MİLYON DOLARI BULDU.

Merhaba sevgili okuyucularım. Hepinize iyi haftalar diliyorum. Yukarıdaki başlıklarımızı okuyup hayrete kapıldığınızı biliyorum. Hatırlayacak olursanız sizlere bu olayı ilk olarak 11 Mart 2010 tarihinde ‘Halkalı Gümrüğünde Skandal’ manşetiyle duyurmuştuk. Hatta Gümrük Muhafaza Kaçakçılık İstihbarat Şubesi tarafından soruşturma başlatıldığını da yazmıştık.

Ürküttük Tosunları

Bu haberimizden hemen sonra bazı uyanıklar çıktı da 'Yahu yok öyle bir şey' falan, filan dediler. Diyecekler tabii. Bekliyorduk zaten böyle demelerini.. Ne de olsa Aykut abiniz ürkütmüştü tosunları. Yazıdan sonra telaşa kapılıp benimle görüşenler bile oldu. Hemen karşı taarruza geçtiler 'Vallaha da billaha da böyle bir olay yok.. ' Bende elimle beş karış yapıp 'nah yok' diyeceğim ama ona da terbiyem müsaade etmez. Neyse biz böyle bir olay 'balllll gibi var' deyip yeni haftaya bomba gibi bir köşe yazısıyla başlayalım.

Halkalı Halkalı olalı böyle vurgun görmedi!!

Cumhuriyet tarihinin en ilginç ve filmlere konu olabilecek hayali ihracat olayı öncelikle bir gümrük görevlisinin şifresinin çeşitli ihracatlarda kullanılmasıyla başlandı. Ancak kısa süre sonra, gümrük memurlarının bazılarının da şifreleriyle ard arda ihracatlar gerçekleştirildiği görüldü. İhracatların ardı arkası kesilmeyip birde ihbarcı ortaya çıkınca,  Ankara olaya el attı. Yapılan titiz inceleme sonucunda ;Halkalı Gümrüğü'nde iş yapan bazı gümrük komisyoncularının nasıl oluyorsa, gümrük görevlilerine Ankara'dan yazıyla verilen şifreye ulaştığı ve yine nasıl oluyorsa merkezi Ankara'da bulunan Gümrük Müsteşarlığı'nın web sayfasındaki ilgili yere girerek sahte ihracat beyannamesi doldurdukları belirlendi.

Aslında şu 'nasıl oluyorsa' dediğimiz bölümü açık açık yazalım. Yapılan çalışmada, gümrük komisyoncularının ne yazıktır ki şifre sahibi olan bazı gümrük memurlarıyla anlaşıp, devletin kurumunun web sayfasına da girerek devleti dolandırdıkları apaçık ortaya çıktı!!

441 BEYANNAME TESPİT EDİLDİ

Yapılan incelemelerde, gümrük görevlilerinin şifreleriyle P İ, V., M. isimli firmaların Gümrük Müsteşarlığı'nın resmi kayıt sistemine girerek toplam 441 ihracat beyannamesi doldurdukları, fakat ihracat yüklerinin tırlarla sevk edilmesi gerekirken bu işin yerine getirilmediği belirlendi. Ekiplerin yapmış olduğu titiz çalışmalar neticesinde, bu işlemlerin hangi memurların bilgisayarından yapıldığı da ortaya çıktı. Vurgunun boyutu ise,  kulağıma geldiği kadarıyla oldukça büyük KDV DÂHİL 8 MİLYON DOLAR.

16–17 Yaşındaki Çocuklar

Olayla ilgili birçok mail ve telefon alıyorum. İddiaların arkası bir türlü kesilmiyor. Hatta beni telefonla arayan bir okuyucum, 441 beyannamenin dışında teşebbüste de kalan 5 bine yakın hayali ihracat beyannamesi olduğunu belirtiyor. Yine olayı soruşturan müfettişlerin, Halkalı Gümrüğü'nde çalışan personelin vesikalık resimlerini istediği de bana gelen iddialar arasında..

Ama iddialar arasında biri var ki o en üzücüsü en korkuncu. İddiaya göre; devletin kasasını soyan bu sülükler pis işlerinde genelde daha az ceza alacak olan ya da tutuklanmayacak olan 16–17 yaş arasındaki çocukları seçiyor. Bazı gümrük komisyoncuları bu çocukları yanlarında çalıştırıp kullanıyor.

“Dostlarım da anlattı”

Bir İstanbul ziyaretimde, gümrükte doğru düzgün iş yapan bir takım dostlarım da bu iddiayı gündeme getirmişlerdi. “Firmaların, şirketlerin haberi olmadan onların bilgilerini ele geçiren genç iş takipçilerinin, bazı gümrük görevlilerinin şifrelerini kullanarak ihracat beyannameleri açtıkları..” şeklinde sözler söylemişlerdi. Gençlerden birinin yaşının 17 olduğu, suçu üstlenmesi için de başlangıçta 50 bin dolar verilerek ailesine bakılacağına dair sözler verildiği de bana aktarılan iddialar arasındaydı..

Sizin anlayacağınız rezaletin bini bin para sevgili okuyucularım. Olayın bir bölümü yargıya taşınmış durumda.. Tabii tutuklamaların olduğu da gelen bilgiler arasında. Ama bu vurgunda yalnız komisyoncular mı suçludur??

Tabiî ki Hayır.

Bütün bu olaylar meydana gelirken dönemin gümrük müdürü, müdür yardımcısı ve diğer görevlileri ne yapıyordu?, Bir memurun gizli şifresi nasıl çalınabiliyor? Bu başlı başına soruşturulacak olay değil mi?, Memurlara ve muayene memurlarına verilen bu şifre, Ankara’dan verilmiyor mu? Acabaaa... Karaköy, Ambarlı ve Haydarpaşa gibi diğer gümrüklerde de evraklar baştan aşağıya incelense böylesi bir olay oralarda da var mıdır yok mudur?

Değerli dostlar cevaplanması gereken soru bir hayli çok. Bu işin sıkı bir takipçisi olacağımı belirtir; en kısa sürede konuyla ilgili son gelişmeleri yine bu sütunda sizlere aktaracağımı bilmenizi isterim. İyi Haftalar..