CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Basın Sözcüsü Haluk Koç, "Umarım can yakmadan bu süreçle yüzleşirler. Şiddete başvurmadan, zorbalık yapmadan, devlet terörünü yaratmadan bu yükselen demokratik taleplere kulak verirler." diye konuştu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Basın Sözcüsü Haluk Koç, Kağıthane ilçe teşkilatının açılış törenine katıldı. Açılışa makam otomobiliyle gelen Koç, seçim otobüsü üzerinden partililere seslendi. Koç, konuşmasının tamamını Gezi Parkı gösterilerine ayırdı. Demokrasinin kuralları ve kurumları olduğunu belirten Koç, "Demokrasilerde torbadan tavşan çıkartılmaz. Demokrasilerde sürprizlere yer yoktur. Her gelen kendine göre kural koyamaz. Bu gençlerin, bu insanların 'Yeter artık, yetti' diye sokağa çıkışını iyi okumak gerekiyor. Bir avuç çapulcudediler onlara. Kendini bilmez dediler. Bugün Adana'da aynı düşünceyi, aynı kelimeleri tekrar ediyor sayın başbakan." dedi.

Başbakan Erdoğan'ın "Üç beş çapulcunun dediğini mi yapacağız" dediğini hatırlatan Koç, "Böyle bir demokrasi olmaz. Tankların topların yürümesiyle, televizyonlar ve radyolarda kahramanlık türküleri okuması ile gelmez bir ülkeye. Faşizm bazen demokratik hak ve özgürlükleri kullanarak, sandıktan çıkanların o hak ve özgürlükleri ortadan kaldırarak budayarak, o şekilde de gelebilir ülkeye. Onun apoleti, postalı yoktur. Bugün yaşadığımız sivil faşist darbedir.

Koç, sözlerine "Şimdi ağızlarında bir sakız, 'Efendim Cumhuriyet Halk Partisi işi karıştırıyor. Efendim CHP bu işlere kol kanal geriyor.' Açıkça söylüyoruz. Bu bir partiler üstü sivil halk direnişidir. Toplum direnişidir." ifadesiyle devam etti. Koç'un sözleri, "Her yer Taksim, her yer direniş" sloganları ile kesildi.

CHP'nin de alacağı dersler olduğunu belirten Koç, şunları söyledi: "Bizim bir özeleştiri yapmamız gerekliBu gençlerin talepleri ile CHP'nin demokrasi ve özgürlük taleplerini örtüştürmemiz gerekiyor. O gençlik taleplerine sahip çıkmamız gerekiyor. Türkiye'ye sahip çıkmamız gerekiyor. Demokrasi ve özgürlük sadece Tayyip Erdoğan'ın kafasındaki şekli ile değildir. Bunun evrensel kuralları var. Bunlara sahip çıkmak zorundayız. Gençlerimizle yanyana olacağız. Çok geniş bir birliktelik oluşturmalıyız."

Son 10 günde farklı bir Türkiye'ye girildiğini ifade eden Koç, "Sağduyumuzu koruyacağımızı, hiçbir provakasyona gelmememiz gerektiğini sizlere hatırlatıyorum. AKP'yi de uyardık. Bizzat sayın genel başkanımız uyardı. Ben parti sözcüsü olarak çarşamba günü uyardım. Bütün bu provakasyonları boşa çıkartmak zorundayız. Abbas yolcu sevgili Kağıthaneliler, Abbas yolcu. Umarım can yakmadan bu süreçle yüzleşirler. Şiddete başvurmadan, zorbalık yapmadan, devlet terörünü yaratmadan bu yükselen demokratik taleplere kulak verirler. Bizler bütün olgunluğumuzla, Cumhuriyet Halk Partililere yakışan ağır başlılığımızla, demokrasiye olan inancımızla, özgürlüğe tutkumuzla bu mücadeleyi gençlerimizle beraber heb birlikte sürdüreceğiz." şeklinde konuştu.

Koç, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın Taksim Meydanı'na ilişkin dün yaptığı açıklamaları izlediğini söyledi. Açıklamadan memnuniyet duyduklarını belirten Koç, "Ancak Başbakan'ın inadı devam ediyor. Hiç demokratik olmayan bir tavır sergiliyor. Yani bu kadar itiraza, bu kadar yaşananlardan ders almamış, benim babam senin babanı döver mantığıyla, bir çocuk mantığıyla kitleleri karşı karşıya getirmeye çalışan bir anlayış var. Başbakan'a sağduyu tavsiye ettik. AKP içinde nazı geçenlerin onu ikna etmesi, böyle bir diyaloğa açık tutulması için gereğini yapmalarını rica ettik. Ancak Başbakan'ın bugün Adana'da Çapulcu sözünü söylemeye devam etmesi bu diyaloğa kapalı olduğunu gösteriyor. Başbakan söyledidaha önce. Bunların hepsi kayıtlar9da var. AVM yapılacak dedi. Otel yapılacak dedi. Residans yapılacak dedi. Kışla yapılacak dedi. Şimdi AVM için metre yetmez diyor. Otel, residans yapılmayacak, kışla yapılacak diyor. Yani dayatan bir başbakan. Demokrasilerde dayatma yoktur. Demokrasilerde hoşgörü, diyalog, uzlaşma arayışı ve kültürü yaşatma vardır. Malesef ki başbakanın şimdiye kadar gösterdiği tepkinin altında şu yatıyor. Ben bir talimat verdim. Benim talimatıma nasıl karışı çıkılır' psikolojisi içerisinde. Bunu kabul etmek mümkün değil. Bu ortamı hazırlayan medya ve onu bu yanlışları iletmeyen aydınlar, yourcular, gazeteciler, bunların hepsinin sorumlulukları var. Herkesin de bu açıdan bir özeleştiri yapması gerekiyor. Yani bu demokrasi canavarını siz yarattınız ama halk gömecek." dedi.

Koç, sabah erken saatlerde İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu tarafından sosyal paylaşım sitesinden atılan "Gençler,Gezi Parkı'nda kuş sesleri,ıhlamur kokusu ve arı vızıltısıyla huzurlu bir sabah varmış doğru mu?Aranızda olmak isterdim." şeklindeki mesajını da yorumladı. Başbakan Erdoğan'ın, Bülent Arınç'ın mesajlarını izlerken tableti kıracak kadar sinirlendiğini anlatan Koç, "Başbakan, sayın valinin bu mesajlarına da aynı tepkiyi göstermiştir. İçişleri Bakanının soyadı Güler, Vali Mutlu, yani soyadları. Ancak halk mutsuz, halk gülmüyor. Onun için bu tivitler, 'Geçti Bor'un pazarı, sür eşeğini Taksim'e' o şekilde söylüyorum." ifadesini kullandı. CİHAN