CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, temeli atılan Yavuz Sultan Selim köprüsünün ismi üzerindeki eleştirilere değindi. Hamzaçebi, “Sayın Başbakan orada bir kurnazlık yaptı, köprünün adını Sayın Cumhurbaşkanı’na açıklattı. Kendisi açıklayabilirdi, ama muhtemelen o konuda gelecek tepkilerin Sayın Cumhurbaşkanı’na gelmesini arzu etmiştir, diye düşünüyorum. Tartışma yaratmayacak isimler bulunabilirdi.” dedi.

CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hamzaçebi, temeli atılan 3. köprünün ismi konusunda yapılan spekülasyonların hatırlatılması üzerine, “Sayın Başbakan orada bir kurnazlık yaptı, köprünün adını Sayın Cumhurbaşkanı’na açıklattı. Kendisi açıklayabilirdi, ama muhtemelen o konuda gelecek tepkilerin Sayın Cumhurbaşkanı’na gelmesini arzu etmiştir, diye düşünüyorum. Tartışma yaratmayacak isimler bulunabilirdi. Neden mutlaka bir padişah ismi. İkinci köprüye İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’in ismini verdi. Hepimiz o isimle gurur duyuyoruz. Daha birleştirici isimler bulunabilir. Mimar Sinan köprüsü diyebiliriz, Mevlana köprüsü diyebiliriz, Yunus Emre köprüsü diyebiliriz, demokrasi köprüsü diyebiliriz, barış köprüsü diyebiliriz ama bu saydığım isimler ve kavramlar Sayın Başbakan’ın sözlüğünde yok. Onun terminolojisinde bu tip birleştirici isimler yok. Onun aklında sürekli toplumu bölme fikri var. Kendi inancını, kendi fikrini dayatma anlayışı var. Bu demokratik olmayan bir anlayıştır.” diye konuştu.

“BAŞBAKAN BİR BARDAK BİRA İÇENE AYYAŞ GÖZÜ İLE BAKIYOR”

Erdoğan’ın bir bardak içki içen kişiyi ayyaş olarak gördüğünü söyleyen Hamzaçebi, “Bir bardak bira içene ayyaş gözü ile bakan bir Başbakan var. Bu Türkiye Cumhuriyeti'nde ayyaşların olduğu hiçbir Parlamento hatırlamıyorum. Ama o bir bardak bira içene ayyaş gözü ile baktığı için herkesi ayyaş olarak görüyor. Ömer Hayyam’ın şiirlerini okumasını tavsiye ediyorum. O iki ayyaş kimdir, onu hiçbir zaman açıklayamayacak, ama onun ne demek istediğini herkes biliyor. Türkiye’de ayyaşların yasa çıkardığı dönem olmadı, ama softaların yasa çıkardığı dönemler var.” dedi.

“KASAPTAN HELAL ETİ İSTERLER AMA MASADA ÖLÜ ETİ YERLER”

Hamzaçebi başka bir soru üzerine, şunları dile getirdi: “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken bindiği o demokrasi treninden inmenin hazırlığını yapıyor. Son durağa geleceğimizi düşünüyor. Neden dinin emrettiği bir şeyi yasa yapmayalım, diyor. Demokrasilerde dini referans yaparak yasa yapılmaz. İslam içkiyi yasaklamıştır, içki haramdır. Ama devlet günah ve haram kavramından hareketle yasa yapmaz… İslam dininde domuz eti yemek de yasak. Ama domuz eti satan kasaplar var. Domuz eti ile yemek yapan restoranlar vardır, özel bildiğim bir yer yok ama... İslam dini faizi de yasaklamıştır, ama bankalar faize dayalı olarak bankacılık yapıyorlar. İslam infakı emreder. Yani bir insanın kazancının kendi ihtiyacından arta kalan kısmını ihtiyaç sahiplerine vermesi gerekir. İnfak insanların kazandığından fakirlerin de hakkı olduğu düşüncesi ile ihtiyaçtan fazlasını, ihtiyaç sahiplerine verilmesini emreder. Peki Sayın Başbakan bu infakın gereğini yerine getiriyor mu? Bunlar kasaptan helal eti isterler, ama masada ölü eti yerler.” CİHAN