HANİ İSMİNİZ YOKTU?
HANİ İSMİNİZ YOKTU?
-İşte O Hayali İhracatın İddianamesi-
Gazetelerin günlerce yazdığı, televizyonların birinci haber olarak kamuoyuna sunduğu, Alman gümrükçülerini bile şaşırtan o hayali ihracatın iddianamesi tamamlandı. Tabi iddianameyi ve ana detaylarını yazmakta bendeniz Aykut Onur Kalaycı’ya düştü! İddianame çok önemli!!
Devlet peşini bırakmıyor!..
Çünkü gerçekten devlet ciddi şekilde zarara uğratılmış, kandırılmaya çalışılmış, fakirin fukaranın boğazından geçecek lokma çalınmaya çalışılmıştır. Bu nedenle özellikle devletin üst düzey yöneticilerinin de yakinen bu soruşturmayı takip ettiklerini biliyorum. Devlet elbette ki üzerine düşeni yapıp, kendi kasasını hortumlamaya çalışanların peşini bırakmayacaktır. Nitekim iddianamenin de kabul edilişi başta bu gibi dalavereler içine girmek isteyenlere korku salarken, gümrüklerde dürüst ve namuslu kişilikleriyle çalışmak isteyenlere de cesaret veriyor. Her şeyden önce başta çok büyük çaptaki bu hayali ihracatı ortaya çıkartan İstanbul Polisi ile onların amiri konumundaki Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nı kutlamak gerekir.
Sözüm ‘İDDİANAMEDE BEN YOKUM’ diyenlere…
Böylesi haberlerde yazdığım bir cümleyi, tekrardan kullanarak konuyla ilgili yazıma girmek istiyorum. Diyorum ki, ‘O suçludur, bu suçludur, bunu ben bilemem. Kararı her zaman ki gibi YÜCE TÜRK ADALETİ' verecektir. Ben sadece ve sadece kamu görevi yapan bir gazeteci olarak halkı bilgilendiriyorum. Kısacası kimseyle alıp veremediğim yok”
Evet! Sevgili okurlarım. Son yılların en büyük hayali ihracat soruşturmasında kamuoyu tarafından merakla beklenen 75 ŞÜPHELİ ile ilgili iddianame mahkemeye sunuldu. İddianamede devleti hile ve hurdayla dolandırdıkları iddia edilen kişiler tek tek yer alırken, hangi suçlamalarla karşı karşıya oldukları da belirtildi. Bu iddianamenin detaylarını önümüzdeki yazılarımda size aktaracağım. Ancak benim öncelikle değinmek istediğim konu şu: ‘Bizim Adımız Bu İddianamede Geçmiyor!!’ diyen bürokratlara... Başlayalım mı sevgili okurlarım yazımıza buyurun lütfen…
İddianame bürokratlar için şöyle diyor:
İddianamenin bizzat satırlarından aktaracağım bu bölümü size. Okuyun ve o bürokratlarla ilgili kararı siz verin. Savcının ayırma kararına istinaden hazırladığı evrakta aynen şu cümleler geçmektedir:
“Yukarıda açık kimliği yazılı olan şüpheliler hakkında yapılan suç örgütü kurmak, üye olmak, örgüt faaliyeti kapsamında kaçakçılık sahtecilik ve rüşvet suçlarını işlemek ile ilgili soruşturmada adı geçen Ziya A., Neşet A., Mehmet A. Y. (vefat etmiştir), Cafer Ş., Atanur Ö., Aziz C., Gümrükler Genel Müdürlüğü’nde daire başkanı ile çok sayıda gümrük muayene memuru ile suç örgütüyle irtibatlı olduğu hususunda şüpheli bulunan kamu görevlilerinin farklı bir soruşturma usulüne tabi olma ihtimali ile asıl soruşturmamızın tutuklu iş olması nedeni ile sürüncemede kalmasının mağduriyete neden olabileceği düşünülerek bu kişilerle ilgili soruşturmanın asıl soruşturmadan tefrikine; Ziya A., Neşet A., Mehmet A. Y. (vefat etmiştir), Cafer Ş., Atanur Ö., Aziz C., Gümrükler Genel Müdürlüğü’nde daire başkanı ve çok sayıda gümrük muayene memuru ve diğer kamu görevlilerinin eylemlerinin değerlendirilmesi suç teşkil eden eylemlerinin vasıflandırılması için şimdilik görevi kötüye kullanma suçu açısından soruşturma evrakı soruşturma defterinin 2012/19068 numarasına kayıt edilmesine karar verilmiştir.”
Karar açık ve net herhalde okuyan anlayacaktır. Yani iddianamede de bürokratların adları açıkça yazılmaktadır!
Bakanlığa Gönderildi!
Bu bölüm Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanlığı’na gönderildi. Yani kısacası savcılık, kamu görevlilerinle ‘İLGİLEN’ dedi. Bakanlıkta konunun takibi için önceki yazılarımda belirttiğim üzere hemen iki müfettiş görevlendirdi. Peki! Sonra ne oldu? Onu da yazalım. Örneğin; bu müfettişler ne yapıyor işte birazda onlardan bahsedelim.
MAAŞ KESME İSTEDİLER!!
Müfettişler, suç örgütü lideri konumunda olan B. H. A. ile halen görevde olan gümrük başmüfettişi C. Ş.’in ifadesine başvuruyorlar önce.. İddiaya göre müfettişler, Gümrük Başmüfettişi C. Ş. ile ilgili olarak maaş kesme cezası talebinde bulunuyorlar. Bu kararın Rehberlik Teftiş Kurulu Başkanı tarafından da onaylanıp esas kararın Yüksek Disiplin Kurulu’nda olduğu da bakanlık kaynaklarınca söyleniyor.
İstanbul’da da ifadeler alındı..
Peki! Müfettişler, bir tek gümrük başmüfettişinin üzerine mi gidip ifade almışlardır? Tabii ki HAYIR! Geçen hafta İstanbul’da çok sayıda gümrük muayene memuru, hayali ihracatların gerçekleştiği gümrüğün müdürünün de ifadeleri alınmış; ifadelerden sonra hazırlanacak rapor da Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanlığı’na iletecek. Ben burada bir parantez açmak istiyorum. Maaş kesme cezası istenilen Gümrük Başmüfettişi C. Ş.’e bir süre soruşturmalarını geciktirdiği iddia edilen 4 firma ile ilgili sorular da sorulmuş, başmüfettiş ise, konuyu vergi müfettişlerine intikal ettirdiğini belirtmiş!!
‘O FİRMALAR’
Peki, ‘Bu firmalar hangileridir?’ diye merak edecek olursanız! Bir tanesi İstanbul’da yerleşik AS..T GÜMRÜK MÜŞAVİRLİK LTD.ŞTİ, diğeri G…Y GÜMRÜK MÜŞAVİRLİK LTD.ŞTİ. Kalan iki şirkette yazımıza konu olan hayali ihracattaki örgüt lideri konumunda olan kişilere ait olduğu söylenen şirketlerdir!!
İddia odur ki, yukarıdaki firmaların ihracatları başta Ambarlı Gümrüğü Halkalı Gümrüğü ve Karaköy-Zeyport Limanı’ndan yapılan ihracatlarla ilgilidir. Bu gümrüklerden ne kadar hayali ihracat gerçekleştirilmiştir? Oralarda görev yapan gümrük muayene memurları hakkında yasal bir işlem başlatılmış mıdır? Veya müfettiş, bu şahıslarla ilgili bir tahkikat yürütmüş müdür; yürütüyor mu? Bu gümrüklerdeki hayali ihracatların ortaya çıkmasından sonra, hangi gümrük muayene memurları memuriyetten istifa etmişlerdir? Bütün bunlarında bir bir cevaplanması gereken sorulardır.
Peki, gümrük müfettişi hakkında, Yüksek Disiplin Kurulu Kararı uygulanırsa ne olacak derseniz? Hemen aydınlatayım sizi sevgili okurlarım. Gümrük Başmüfettişi uzmanlık görevine atanacaktır. Yazımın başında da söylediğim üzere, bazı gümrükteki orta düzeydeki yöneticilerin de bu olayla ilgili olarak ifadelerine başvurulmaktadır. Konuyla ilgili yani soruşturma ve ifadelerle ilgili bilgileri size en yakın zamanda yine ben aktaracağım. Soruşturmanın yakın takipçisiyim olacağım.
İncelemeyi vergi müfettişleri yapıyor!..
Peki! İddianamede başka nelere yer verilmiştir? 75 şüpheliden biri olan vergi müfettişi A. C. ile ilgili de hazırlanan iddianamede çok çarpıcı bölümler yer almaktadır. İleriki yazılarımda bu konuyu da ayrıntılarıyla işleyeceğim. Niye diye soracak olursanız, yukarıda bahsettiğim hayali ihracatların incelenmesini biliyorsunuz vergi müfettişleri yapmaktadır.
Şüphelilerin sıralamasında 59. sırasında yer alan ÖMER UĞURLUEL de iddianamede örgüt üyesi olarak söz edilmektedir. Bu kişiyi yazıma neden taşıdığımı soracak olursanız onu da belirtmek isterim. ÖMER UĞURLUEL hayali ihracat organizasyonunu devlete yardım ederek kendisinin çıkardığını iddia ediyor. İddianamede bu kişiyle ilgi şu satırlara yer veriliyor.
İDDİANAMEDEN...
Ö.U.’in örgütün tercih ettiği MERKAN GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİ unvanlı firmanın yetkilisi olduğu; B.H.A. ile F.İ. isimli örgüt liderlerinin talimatları ve yönlendirmesi ile hareket ettiği, örgüt tarafından kullanılan teminat mektuplarının sahte olduğunun gümrük idaresince anlaşılması üzerine şahsın ilk önceleri bu konuda bir dilekçe verilmesi istenilmesine rağmen B.H.A. aracığıyla F. İ. ve S.Ş. isimli şahıslarla görüşerek bundan vazgeçtiği ve belli bir süreye kadar bu işlerin üzerinin kapatılması için dilekçe vermediği, buna karşılıkta F. İ. ve S. Ş.’in kendisine bir araba teklif ettiği ve şahısların anlaşmaya vardığı tespit edilmiştir. Ayrıca örgüt lideri B.H.A. ile yapmış olduğu görüşmelerden örgüt faaliyetlerinden haberdar olduğu ancak yetkili mercilere yalan beyanda bulunarak bunu gizlediği tespit edilmiştir. Ayrıca şahsın işyeri çalışanları ve kendisinin gümrükteki işlemleri için kamu görevlilerine rüşvet verdiklerine dair görüşmeler mevcuttur. Şahsın örgüt faaliyetleri kapsamında MERKAN Gümrük Müşavirliği tarafından beyannamelerden sorumlu olduğu” belirtilmektedir.
İddianameyi bir de siz okuyun!..
Değerli okurlarım, örgütün çeşitli faaliyetleri iddianamede ayrıntılı şekilde anlatılmaktadır. Bütün bu detayları zaman içerisinde birer birer siz değerli okurlarımla paylaşacağım. Ancak yazımın başında da belirttiğim üzere, ulusal basında da görmüşsünüzdür zaten ‘BİZİM BU HAYALİ İHRACAT OLAYIYLA İLGİLİ OLARAK HİÇBİR ŞEKİLDE NE İDDİANAMEDE NE DE BAŞKACA BİR YERDE ADIMIZ GEÇMEMEKTEDİR’ diyen üst düzey bürokratlara sesleniyorum: Gazeteci olarak iddianame benim elimde mevcut. Bu iddianameyi kendi müfettişlerinden de bizzat bulabilir adınızın geçip geçmediğini rahatlıkla öğrenebilirsiniz. Şimdilik sağlıkla ve mutlu kalın. Hikâyenin pardon iddianamenin diğer bölümlerinde görüşmek üzere hoşça kalın.
-YAZARIN NOTLARI-
1-) İstanbul’da gıda ithalat ve ihracat işleriyle uğraşan Türkiye’nin çok büyük bir şirketinin gümrükleme işlemlerini AS..T şirketine verilmesi için devreye gümrükte hangi üst düzey yetkili girmiştir?
2-) Yine İstanbul’da markalı ihracat için yol veren gümrük yetkilisi kimdir? Daha sonra bu uygulamadan niçin vazgeçmiştir?
3-) Ankara gümrükleriyle ilgili olarak çok ciddi mailler almaktayım; özellikle de bu yolluk meselesi Ankara Gümrüğü’nün bir hayli başını ağrıtacağa benziyor benden söylemesi..
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.