"Bugün bir gazetede 'Gümrükte Paralel Üs' başlığıyla yayınlanan haberde “Mersin KOM şubedeki paralel yapılanma, işbirliği yaptığı savcılarla gümrükte yasa dışı takip ve dinleme yaptı. Siyasileri de izleyen şebeke elde ettiği bilgileri ihracatçı firmalara baskı için kullandı.” şeklide iddialara yer verilmiştir. 

Bu yayın kişilik haklarına, hukuk kurallarına aykırı, nesnel ölçülerden yoksun, tek taraflı kanaatları içerir niteliktedir. Haber katıksız, yorum özgür olmalıdır. Bu haberde bu en basit gazetecilik ilkesi hiçe sayılmıştır.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın çok önemli bir birimi olan Orta Akdeniz Gümrük Ticaret Bölge Müdürlüğü’nde hukuk dışı işlemlerin yapıldığı, adeta hukuksuzluğun egemen olduğu bir ortam varmış gibi kamuoyuna takdim etmenin büyük bir yanılgıya dayalı haksızlık olduğu düşüncesindeyim.
 
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yolsuzluk ve suiistimallere karşı son derece hassas ve etkin bir politika izlemektedir. Bunun sonuçlarını da gümrükte iş ve işlem yapan herkes bilmekte ve takdir etmektedir.

Haberin  bir ihbarı doğru kabul ederek yapıldığı anlaşılmaktadır. İhbar Bakanlığımıza ulaşmış ve somut bir takım iddiaların öne sürülmüş olması dikkate alınmak suretiyle teftiş kuruluna talimat verilmiş, iddiaları her yönüyle incelemek ve gerekmesi halinde soruşturma konusu yapmak üzere müfettişler görevlendirilmiştir.

Yanlış yapan, etik kuralları ihlal eden, kanunları çiğneyen her kim olursa olsun toleransımızın sıfır olduğunu herkes bilmektedir. Ama dürüst çalışan, hakka-hukuka riayet eden, görevini kamunun çıkarlarını gözeterek yapan bütün çalışanlarımızın hukukunu da korumak Bakan olarak benim görevimdir. Dolayısıyla iddiaların doğru olup olmadığı, iddia edildiği gibi bir takım  işlemler yapılıp yapılmadığı hukuk devletinde denetim sonucu ortaya çıkar. Kanıtları ve belgesi olmadan insanların kişilik haklarını zedeleyici, yaralayıcı, itham edici yayın yapmanın ne kamu çıkarıyla ne kişi haklarıyla bağdaşır hiçbir yanının bulunmadığı açıktır.

Hele hele emniyet mensuplarının gümrüklü yer ve sahada işlem yaptıklarının iddia edilmesi ve gümrük personelinin teknik takip yapıyor şeklinde bir iddianın öne sürülmesi gerçeklikle asla bağdaşmamaktadır. Bilinmektedir ki teknik takip yapma yetkisi  mevzuatımıza göre polis, jandarma ve MİT’e aittir. Bunun dışında hiçbir kurumun teknik takip yapma yetkisi yoktur. 

Haberin sunuş başlığında verilen “Gümrüğün dinleme Üssü olarak Kullanıldığı” iddiası buna en güzel örnektir. Söz konusu dinlemeler ve x ray taramaları; Cumhuriyet Savcılığı koordinesinde Gümrük Muhafaza ekiplerinin Polis ve Jandarma birimlerinin desteğiyle gerçekleştirdiği uyuşturucu operasyonu neticesinde 110 kg kokain yakalanması hadisesidir.

Şunun altını özellikle çizmek gerekir ki; Gümrük Muhafaza personelimiz ceza muhakemesi kanununa göre suç konularına ilişkin çalışmalarını adli kolluk sıfatı altında yapmaktadır. Suç işlendiği iddialarıyla bağlantılı olarak savcının görev ve yetkisi çerçevesinde savcı talimatıyla çalışarak onlara yardımcı olan kolluk kuvvetleridir. Konusu itibariyle ve gerekmesi halinde diğer kolluk kuvvetleriyle işbirliği içerisinde çalışmalar yapılması da gayet sıradan ve doğaldır.

Yakın bir zamanda Mersin Limanı Yolcu Salonu Gümrüğünde bir takım kişilerin etik kurallara aykırı işlemler yaptığı ihbarları üzerine görevlendirdiğim denetim elemanları gerekli teknik incelemeleri yapmış sonuçta yoğun şüphenin teknik takiple somutlaşabileceği kanısına vararak yetkili cumhuriyet savcısına konu intikal ettirilmiştir. Cumhuriyet savcısı ise gerekli teknik takibe izin verdikten sonra incelemeler yapılmış ve elde edilen kanıtlarla operasyon yapılmıştır. Bu operasyon basın organlarında geniş biçimde yer almıştır. 
Yayının dayanağı ihbar mektubunda belirtilen tedarikçi akaryakıt firmalarından birisine 22 Şubat  2014 tarihinde Pozantı mevkinde operasyon gerçekleştirilmiş, kaçak akaryakıt ile ilgili araç gereç ve ekipmanlara el koyulmuştur.

Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarım"

Hayati Yazıcı
T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanı