GÜMRÜKTE ÇİFTE DİSİPLİN STANDARDI

BİLİRKİŞİYİ, BİR TEK GÜMRÜK TANIMIYOR!..

-İHRACATÇIDAN KIRMIZI HAT İSYANI-

Bilirkişi sözünü birçok yerde duymuşunuzdur. Gündelik yaşantımıza da sıkça girer bilirkişi terimi. Örneğin karıştığınız bir trafik kazasında veya genelde adli davalarda sıkça duyarsınız bilirkişi sözünü. Peki! Bilirkişi kime denir? Bilirkişi neden tayin edilir? Bilirkişinin raporu önemli midir? Yoksa olsa da olur olmasa da olur cinsinden midir? Bu hafta bilirkişi veya bilirkişi raporunu anlatayım sizlere.. Tabi bizim gümrüklerden bir de örnek vereyim ki iyice anlayasınız bilirkişinin ne demek olduğunu veya yazdığı raporun ne derece dikkate alındığını.. Bakın bakalım bizim gümrükçüler bilirkişi ve raporunu nasıl değerlendiriyor.

Başvurulan Kimse

Önce BİLİRKİŞİ nedir? Bilirkişinin iki ayrı anlamı vardır. Bunlardan birincisi belirli bir konudan iyi anlayan ve bir anlaşmazlığı çözümlemek için kendisine başvurulan kimse ya da çözümlenmesi özel veya bilimsel bilgiye dayanan konularda oyuna ve düşüncesine başvurulan kimseye denir.

Bilirkişi raporu gümrükte işlemez mi?

Yani tanımından da anlayacağınız gibi, bilirkişi aslında özellikle de yargı sürecinde önemli kişidir. Bu kişinin hazırladığı bilirkişi raporu da özellikle yargı kararlarında önemli bir yer tutar. Ama bazen bizim gümrükte olduğu gibi ne hikmetse dikkate bile alınmaz. Örnek mi vereyim! Buyurun sevgili okurlar..

Rapor ne diyor, ne yapılıyor?

İstanbul Kargo Gümrüğü Operasyonu bugüne kadar gümrük camiasında yapılan önemli ve en kapsamlı operasyondur. Dava halen Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etmektedir. Ancak mahkeme sürecinde önemli bir gelişme başta mahkeme heyeti olmak üzere bazı kesimleri aldığım bilgilere göre rahatsız etmiştir. Şöyle ki; 2011/136 E tarih ve numaralı dosyada görülen lüzum üzerine bilirkişi tayin edilir. Bilirkişiden istenen ise, ‘resmi belgede sahtecilik-eşyayı sahte belge kullanmak-gümrük vergilerini ödemeksizin ithal etmek konularının araştırılmasının’bir rapor halinde hazırlanarak mahkemeye sunulmasıdır.

BİLİRKİŞİ RAPORUNDA MUAYENE MEMURLARI

Tayin edilen bilirkişi yaptığı kapsamlı araştırma ve belgeler üzerindeki incelemelerinden sonra konuyla ilgili 25.05.2012 tarihinde raporunu düzenleyip Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunar. Bilirkişi raporu A dan Z’ye birbirinden ilginç çarpıcı tespitlerle doludur. Raporun altı çizilecek bir bölümü ise soruşturma kapsamında yargılanan muayene memurlarıyla ilgili olan bölümdür. Raporda,E.U. veÖ.Y. adlı muayene memurlarının görev eksikliğinin bulunmadığı ve gümrük mevzuatlarına uygun hareket ettikleri açık bir dille ifade edilir.

Gel de şaşma bu kurula..

Şimdi bu bölümü iyi okuyun sevgili okurlar. Yukarıda kodlayarak isimlerini verdiğim iki muayene memuru bilirkişi raporuna göre hiçbir suçları görülmezken yakın tarihte yapılan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nca memuriyetlerine son verilir. Yani başka bir deyişle yargılandıkları 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin görev verdiği bilirkişi raporu Yüksek Disiplin Kurulu’nca dikkate dahi alınmaz. Ancaaaakkkkk! Yine aynı davada yargılanan M.A.K. ile ilgili olarak hem iddianamede hem de gümrük müfettişleri tarafından hazırlanan raporda bu kişinin suç örgütü ile ortak hareket ettiği vurgulanmasına rağmen aynı kurul bizim M.A.K’yi adeta bir melek ilan eder. Bu kişiyi memuriyetten atılma cezası ile cezalandırılmaz!

Bakın M.A.K için ne diyor belgeler?

M.A.K’yi merak ettiniz değil mi? En azından o belgelerde memuriyetten atılmayan M.A.K için neler yazdığını mutlaka merak etmişinizdir. Bakın o kişi için ne diyor devletin resmi belgeleri.. Müfettişler tarafından hazırlanan 26.08.2011 tarihli soruşturma raporunun, 184. sayfasından bir bölümü aynen sizlere aktarıyorum:

Tayin konuşmaları

(Mahkemece yasal izni alınmış telefon dinlemelerinden)

“Gümrük memuru M.A.K. yaptığı telefon görüşmesi tape kayıtları görüntülü görüşme kayıtları takip-tarassut çalışmalarıyla ilgili taraflardan alınan bilgi ve beyanlar ile yapılan tespitlerin değerlendirilmesi sonucu, o dönemde Halkalı Gümrük Müdürlüğünde görevli olan M.A.K’nin AHL Kargo Gümrük Müdürlüğü’nde görevli olan muayene memuru E.U. ile sık sık görüştüğü ve bazı hususları cep telefonundan görüşmemeye özen göstererek sabit telefonlardan görüşme yaptığı, İstanbul Gümrük Muhafaza Baş Müdürü L.E. ile de sık sık görüştüğü, adı geçen başmüdür ve diğer gümrük müdürleriyle (örneğin H.E., S.E., İ.Ş.) arasında amir-memur ilişkisinin ötesinde bir irtibatın söz konusu olduğu, tayin işlemleri konusunda da müteakip defalarca görüşmeler yaptığı, telefonda yapılan tayin görüşmelerinden 2-3 gün sonra ilgili kişilerin telefonda belirtilen gümrük müdürlüğünde göreve başladığı (örneğin gümrük memurları M.A.K, M.D.), tayin işleminin gerçekleşmesine müteakip ne kadar büyük işler başardığına ilişkin telefon görüşmelerinin yapıldığı, M.A.K ile gümrük muayene memurları E.U., S.. ve gümrük memuru M.A.Y. arasında yapılan telefon görüşmelerinde artık bir gümrük idaresinde de beraber çalışmanın zamanının geldiği yönünde görüşmelerin yapıldığı, (söz konusu görüşmelerin haksız menfaat temin etmeye yönelik örgüt kurma faaliyetlerine ilişkin olabileceği değerlendirilmektedir) gümrük müdürlerinin bile (örneğin H.E.) tayin işlemleri konusunda bir gümrük memuru olan M.A.K ile görüşmelerde bulunduğu’

Var mı bunun bir açıklaması?

Müfettişlerin raporlarına giren polisin dinleme tapelerini size daha sayfa sayfa yazabilirim. Her bölümde bizim meşhur M.A.K’ın icraatlarını kolaylıkla görebilirsiniz. Anlamak zor bilirkişi raporunda ‘alakaları yoktur’ denilen memurlar meslekten atılırken, müfettiş raporlarında ve polisin dinleme tapelerinde adı sıkça anılan M.A.K için memuriyete devam kararı veriliyor. Neden? Evet! Soruyorum neden? Var mı bunun bir açıklaması. Durum böyle olunca insan sormadan, söylemeden edemiyor. Acaba bu gümrük memurunun, o dönemin İstanbul’daki gümrük üst düzey yöntemine yakın olmasının veya Ankara’da büyük ağabeylerinin olması Yüksek Disiplin Kurulu kararında etkili olmuş mudur? olmamış mıdır? Sizce sayın okurlarım. Ya diğerleri alelacele memuriyetten çıkarılan kişilerle ilgili olarak, mahkemenin alacağı kararın beklenilmesi daha doğru olmaz mıydı? Neden ama neden Yüksek Disiplin Kurulu’nda çifte standart yaratılmaktadır? Var mı cevabı olan..

NEDEN TARTMADINIZ O KONTEYNIRI?

Mersin Gümrüğü tam anlamıyla karıştı. Geçtiğimiz günlerde yurt dışına bir konteynır gitmiş ve bu konteynırın içerisinden silahlar çıkmıştı. Sayın Hayati Yazıcı konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada ‘GÖREV ZAAFİYETİ VAR!’ demişti. Sonrasında da müfettişler Mersin’e gelmiş ve araştırmaya koyulmuşlardı. Diğer yazılarımda yazdım şimdi avazım çıktığı kadar bağırmak üzerine basa basa yazmak istiyorum. Bu konteynırı neden TARTMADINIZ? Hadi var mı bu sorumun cevabını verecek babayiğit çıksın ortaya bir görelim.

Size sesleniyorum Sayın Başbakanım; Bakın bu silah kaçakçılığından sonra neler yaşanıyor o bölgede anlatayım sizlere. Dürüst, namusuyla para kazanmak isteyen, ülkesine döviz sokmak isteyen ihracatçının çilesini bir görün. Bu olaydan sonra Orta Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlülüğü’nde ne ihraç ederseniz edin, bütün işlemler Kırmızı Hat’a yönlendiriliyor. Peki ihracatçı zaten zor şartlar altında çalışırken, bir de ek konteynır indir-boşalt gibi masraflar kendisine fatura ediliyor. Kısacası ihracatçı mağdur edilirken bazılarını cebi ise dolarlarla doluyor.

Kimlere rant sağlanıyor?

Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Hayati Yazıcı’ya buradan sesleniyorum. Orta Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü yetkililerinin geçmişte yaptıkları hatanın bedelini ihracatçılara ödetiliyor. İhracatçının ürünü kırmızı hatta yönlendiriliyor. İhracatçı daha malını göndermeden bu uygulama yüzünden üstelik dolar ile bazı kesimlere para ödüyor. Bu hak mıdır? Lütfen bu soruna çözüm bulun!.. Çünkü aldığım bilgiye göre, ihracatçılar bu bölgede patlama noktasına geldi. İnanıyorum ki yetkililer bu konuya bir çare bulacaklardır.

YAZARIN NOTU

İstanbul içi atamaları, yazılarımda sıkça işlemekteyim. Ambarlı Gümrüğü’nde görev yapan bir gümrük muayene memuru 6 ay havalimanında görev yaptıktan sonra, önceden 3 yıl görev yaptığı Ambarlıya tekrar gönderiliyor. Bu tayinin mantıklı bir açıklaması olabilir mi? Yaptığım geniş çaplı araştırmaya göre, böylesi kritik görevlerde bulunan çalışanların bulundukları yerlerde 1 yılı doldurmalarına müteakip görev yerleri değişir. Yoksa iç rotasyona ne gerek var? Bu kişi kim mi? Vallahi isteyen olursa hemen söyleyebilirim. Duyurulur!