İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş'ın emekliye ayrılması dolayısıyla veda yemeği düzenlendi.

Merter Polisevi'ndeki yemeğe daire başkanları, emniyet müdürleri, polis teşkilatı mensupları ve emniyet muhabirleri katıldı.

Yemekte konuşan Aktaş, daha önce katılımcılara pek çok farklı nedenle hitap ettiğini ancak bunun kendisi için en zor konuşmalardan biri olduğunu söyledi. Aktaş, Polis Koleji'ne 1979'da 15 yaşında girdiğini, 40 yılı aşkın mesleki hayatında birçok olaya tanık olduğunu anlattı.

Aktaş, "Gün geldi şehit tabutlarını omuzladım, gün geldi mesai arkadaşlarımın en mutlu günlerinde yanlarında oldum. Gaziantep'te, Diyarbakır'da, Ankara'da, Ordu'da, Mardin'de, Bolu'da, Muş'ta, Adana'da görev yaptım. Son olarak 15 Haziran 2020'de İstanbul Emniyet Müdürü olarak atandım. Medeniyetimizin baş tacı, şehirlerin sultanı bu eşsiz şehre hizmet onuruna eriştim." ifadelerini kullandı.

Her görev yerinde yeni dostlar kazandığını kaydeden Aktaş, "Elinize bir kağıt gelir, yaşayacağınız yere gidersiniz. Hainlerle, kötülerle mücadelenize kaldığınız yerden devam edersiniz. Zor muydu bunca yıl? Evet zordu ama görevini layıkıyla yapmanın verdiği mutluluk, bir anneyi evladına kavuşturmanın, bir katili yakalamanın, bir teröristi hain bir eylem öncesi kıskıvrak yakalamanın verdiği vicdani huzur tüm zorlukları sildi." diye konuştu.

Aktaş, polisliğin çok özel bir meslek olduğunu vurgulayarak, "Meslek diyorum ama bu öyle maaş için yapılacak bir meslek değildir. Başta adanmışlık ister. Vatan aşkı, bayrak aşkı, millet aşkı ister. Yüreğinde Allah korkusunu taşır polis. Çıkmaz sokaklarında dilinde dua, gözünde kararlılık vardır ve biz polislerin tek bir düşmanı vardır; kötülük. Sizler benim gözümde pelerin takmayan kahramanlarsınız. Başkalarının hayatını kendi hayatından önce tutanlarsınız. Başkaları evlatlarını doya doya sevsin diye siz gece-gündüz vatan nöbeti tutar, evlatlarınıza hasret kalırsınız. Bu yüzden yüreğim taşarak söylüyorum ki iyi ki varsınız, Allah hepinizden razı olsun." dedi.

İstanbul gibi bir şehrin emniyet müdürü olarak emekli olmanın büyük mutluluğunu ve onurunu taşıdığını kaydeden Aktaş, şöyle devam etti:

"Bu uzun yıllar içinde benden daha çok yorulan, birçok sorunu bana hissettirmeden çözen, hiçbir zorluk karşısında yılmayan sevgili eşime huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Onun destekleri olmasaydı uykusuz geceler çok daha zor geçerdi. Ve evlatlarım, belki çocukken sizlerle dilediğiniz kadar oynayamadım, Doğum günlerinizi kaçırdım, elinizden tutup doyasıya sinemaya, parka gidemedim. Sizler de hakkınızı helal edin. Ama biz, bu salonu dolduranlar gibi hep 'Önce vatan.' diyenleriz."

Aktaş konuşmasını, mesai arkadaşlarına kardeşlikleri, yol arkadaşlıkları ve mücadeleleri için teşekkür ederek sonlandırdı. / AA