1. YAZARLAR

  2. Aykut Onur KALAYCI

  3. İŞTE 2. MEKTUBUM Sayın Canikli
Aykut Onur KALAYCI

Aykut Onur KALAYCI

Yazarın Tüm Yazıları >

İŞTE 2. MEKTUBUM Sayın Canikli

A+A-

İŞTE İKİNCİ MEKTUBUM SAYIN CANİKLİ

BAKANLIK ÖRGÜTLENMESİ YANLIŞ

O SAVCI İLE KANKİLERMİŞ!

    ŞİMDİKİ YAPI GEVŞEK

İlk mektubumu yazarken size ikinci mektubumun da olacağını yazmıştım hatırlarsanız. Şimdi de diyorum ki, bu gidişle üç hatta dört beş mektup yazacak gibiyim size.. Sakın yanlış anlamayın Sayın Nurettin Canikli, amacım ne gümrüklerde karamsar bir tablo çizmek; ne de onu bunu karalamak. Bir tek amacım var; yalnızca bir tek amacım o da yıllarımı verdiğim gümrük teşkilatının ülkenin geleceğine parlak imzalar atan şu hükümet döneminde bütün sorunlarından arınıp, çalışanlarının geleceğe ümitle bakmasıdır.

GÜMRÜK STRATEJİLERİ VE POLİTİKALARI

Sevgili Bakanım; sözü fazla uzatıp değerli zamanınızdan çalmak istemiyorum. Bu nedenle izninizle ivedilikle ikinci mektubuma geçmek istiyorum. Sizinle bu mektubumda teşkilatın eski bir çalışanı olarak, teşkilatın genel kapsamlı stratejileri ve politikaları hakkında fikirlerimi paylaşmak istiyorum. Malumunuz olduğu üzere, bu konular üzerinde günlerce tartışılabilecek mahiyette olmakla birlikte, bilimsel kriterleri dikkate alarak ancak okuyucumuz açısından çok kolay anlaşılabilecek bir yazı kaleme alma arzusunu taşımaktayım. Gelen yorum, öneri ve eleştirilere göre ilerde fikirlerimi daha da detaylı açıklama hakkımı da saklı tutmaktayım.

'MADDELERLE ÖZETLEDİM'

İzninizle, kendi düşüncelerimi, okurlarımdan aldığım önerileri, yorumları ve hatta iddiaları da belirterek ve ağırlıklı olarak gümrük teşkilatını ele alarak madde madde özetlemek istiyorum:

BAKANLIK ÖRGÜTLENMESİ YANLIŞTIR

1-) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı örgütlenmesi tamamen yanlıştır; bu iki kurumun ayrılması ya da gerekiyorsa başka bakanlıklara bağlanmasının uygun olduğunu düşünmekteyim. Kamuoyu ve teşkilatımızdaki temel algı, kabinede istenilmeyen iki kurumun birbirine bağlandığı şeklindedir. Aslında bu iki kurum da, temel olarak hatalı strateji ve politikalar ile idare edilmeleri ve bir önceki yazımda belirttiğim üzere idari kadrolarındaki yetersizlikler nedeniyle bu hale gelmiştir.

GEVŞEK KURALLARA UYMAYAN YAPI

2-) Tüm dünyadaki gümrük idarelerinin temel stratejisini, yasal ve gayrı meşru ticaret arasındaki hassas dengenin başarı ile korunması oluşturmaktadır. Türkiye açısından değerlendirildiğinde, önceleri tamamen sıkı kurallara dayanan devlete hizmeti öne çıkaran bir yapı söz konusu iken, günümüzde gelinen nokta da gereğinden fazla gevşek kurallara dayanan bir yapı. Sonuç ise kamuoyunda gümrükler yol geçen hanı algısının oluşması. Çözüm, vatandaşa hizmet odaklı ve modern çalışma yöntemlerini benimseyen bir teşkilat. 

Burada bir parantez açmak istiyorum. Bilindiği üzere, Türkiye gümrük kanunu kendisi icat etmemiştir, gümrük birliği nedeniyle şuan yürürlükte olan kanunumuz AB Mevzuatından alınmış ve tam uyum zorunluluğu olan bir kanundur. Bu nedenle, gelişmiş Avrupa ülkeleri ile yakın temas kurmak, onların uygulamalarını incelemek ve başarılı uygulamaların ülkemize kazandırılması temel hedef olmalıdır. Evet, sanırım bu amaçlar doğrultusunda, kurmay heyeti sayısız yurt dışı ziyaretler gerçekleştirmektedir.

O SAVCIYLA KANKİLERMİŞ!

Şimdi Sayın Bakanım, size okurlarımdan bana gelen birkaç soruyu sormak iddiayı iletmek istiyorum.

Acaba, "meşhur savcıyla" çektirdikleri fotoğraflarla hava atan, "kanki" olduklarını iddia eden, çocukları malum okullarda tahsil eden ve devletin (ki özel şahısların olanaklarının da kullanıldığı iddia edilmektedir) ile sık sık çocuklarını bulunduğu illere, çoğunlukla da hafta sonları, kapalı olan gümrük idarelerini denetime giden üst düzey görevliler kimlerdir?

Bu görevlilerin torpili ile atanan (ki bunların bazıları da devletin olanakları ile yabancı dil kurslarına ya da yüksek lisans  eğitimlerine yurt dışına gitmiş, bunların bazıları "yes" ya da "no" haricinde yabancı dil konuşamazken bazıları "hipi" olarak gelip Ak Parti iktidarında hacı olmayı başarmış; bazıları ise hiç yabancı dil bilmedikleri halde, çoğunlukla da tek başlarına vahiy yoluyla elde ettikleri bilgilerle ülkemizi başarı ile temsil etmiş ve yurt dışına gitme rekorları kırmıştır) ya da daha üst düzey görevlere vekâlet verilen görevliler kimdir?

Adı geçen bürokratlar arasındaki bu güçlü bağlantı, askerlik arkadaşı olmadıklarına göre acaba nedir? Bu bürokratlar, mevzuat gereği gerek yurt içi gerek yurt dışı ziyaretleri sonlarında ve belirli bir süre zarfında rapor hazırlamak zorundadır. Vatandaşın vergileri ile saltanat süren bu görevliler, tamam süre şartını geçtik, yaptıkları ziyaretlerden sonra rapor vermişler midir? Verdiler ise yurt içi ziyaretlerde gümrük kanunun "g" sini bilmez iken nasıl bir denetim yapmışlardır ve yurt dışı ziyaretlerde yabancı dil bilmediklerini göre nasıl ve ne yazmışlardır? Rapor vermediler ise, ki bu mevzuatımıza göre bir zorunluluktur, bu raporlardan sorumlu kurmaylar acaba gereğini yapmışlar mıdır?  Yoksa "fotoğraflardan ve bağlantılardan" çekinip, "güvercin" olmaya devam mı etmişlerdir?

Devlet içinde devlet bağlantılarının temizlendiği, liyakat ve kaliteli bürokratların olduğu bir teşkilatta, gümrük uygulamalarında, bırakın onu strateji ve politikalarının tespit edilmesinde Amerika’nın yeniden keşfine gerek yoktur. AB mevzuatı, uygulamaları, strateji ve politikaları, tabi ki ülkemizin konum ve ihtiyaçlarını da göz önünde alınarak uygulandığında, teşkilatımızın şuan içinde bulunduğu sorunların büyük bir bölümü kendiliğinden çözülecektir. AB ülkeleri ile ilişkilerin biran önce eski seviyelerine çıkarılması önem arz etmektedir. Bir dönem AB bütçesinden ağırlıklı olarak gümrükler muhafaza olmak üzere 20 milyon Euro destek alan bu kurum ki kamu teşkilatları arasında parmakla gösterilmekteydi, acaba bugün AB'den ne kadar destek alır hale gelmiştir?

RASTGELE SORULAR SORUN

Başlangıçta belirttiğim üzere, AB ülkeleri uygulamalarında  bu sorunları modern çalışma yöntemleri ve risk analizleri gibi oluşturdukları yöntemlerle  çözmüşlerdir. Ancak bu aşamaya gelmeden önce ilgili şahısların en azından gümrüğün anayasası olan kanunu ve yönetmeliğini yeterince bilmeleri ve mantığını anlamaları gerekmektedir.

Sayın Bakanım, sizden ricam ilk "staff" toplantısında özellikle dışarıdan gelen üst düzey görevlilerinize gümrük kanun ve yönetmeliğinden rastgele sorular sormanızdır. Bakalım gümrük teşkilatının senelerdir kaymağını yiyen bu bürokratlar gümrüğün "g" sini öğrenebilmişlerdir. Nitekim daha bunu senelerdir öğrenmemişler ise, onlara uluslararası alanda çok moda olan, çok kullandıkları ama ne yazık ki ne olduğunu bilmedikleri kavramları sormanın da bir manası olmayacaktır. Ben gene de bu yazdıklarımı bu görevlilerin okuyacağını bildiğimden onlara da bir ipucu vermek istiyorum. Beyler, modern çalışma yöntemleri sandığınız gibi bilgisayar ve teknoloji kullanımı ile sınırlı değildir, risk analizleri de bugün kar yağma olasılığının yüzde olarak ifadesi değildir. Sadece bu iki kavramın bile binlerce sayfalık mevzuatı bulunmaktadır. Sayın Bakanım,teşkilat içinden gelen bürokratlarınıza da mesela risk profili, hedeflemesi nedir gibi sorular sorarsanız, "staff"ınızın halini siz de net olarak göreceksiniz.

PERSONEL, EN BİRİNCİL SORUN

3-) Gümrük teşkilatının temel sorunlarına bakıldığında en önemli hususlardan birinin de personel olduğu görülecektir. Açık ve net olarak ifade edilmesi gerekir ise, bu teşkilatın bu personel sayısı ve kalitesi ile görevlerini yerine getirmesi beklenemez. Nitekim benzer iş hacmine sahip dünyadaki diğer ülkelerin personel sayısı incelendiğinde, personel sayılarının en az 4, 5 kat olduğu görülecektir. Diğer yandan, personelin eğitim ve kalitesi de büyük önem arz etmektedir. Modern gelişmiş ülkelere bakıldığında yaptıkları iş itibarıyla (Bu gümrüklerde rüşvetin önlenmesi için de bir adımdır.) gümrük görevlileri hem diğer kamu görevlilerinden göreceli olarak daha fazla maaş almakta, hem de özellikle hizmet içi eğitimlerine daha büyük önem verilmektedir. Bu teşkilat bırakınız kaliteli yeni personel istihdamını sağlamayı, elindeki mevcut kaliteli ve eğitilmiş personelini de bu şekilde kaybetmeye devam ettiği müddetçe, korkarım kalanlardan hiçbir fayda sağlayamayacak, adı sadece rüşvet ve olumsuz uygulamalar ile anılan bir kurum olmaya devam edecektir. Çözüm, gümrük çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi, sayısının acilen arttırılması ve kalitenin gerek hizmet içi eğitim gerek ise personel alımlarında iyi eğitilmiş olmalarına dikkat edilmesidir. Doğal olarak, özlük hakları iyileştirilmiş, göreceli olarak daha yüksek maaş alan bir kuruma kaliteli yeni personel alımı ve bu personeli elde tutmak da daha kolay olacaktır.

Bu başlık altında atama ve görevde yükselme mevzuatının da sil baştan ele alınması gerektiğini düşünmekteyim. Zira teşkilat içinde bu konuda büyük bir şikâyet mevcuttur ve çalışanların genel olarak uygulamalardan bir hoşnutsuzluğu vardır. Bu arada özellikle mahrumiyet bölgelerinde çalışan personele yönelik güvenlik, maaş artışı, sosyal imkânlar ve lojman gibi unsurlarında acilen dikkate alınması gerekmektedir. Çözüm, yeni bir mevzuat ve liyakat ile kalite sahibi idareciler.

RÜŞVET, RÜŞVET YİNE RÜŞVET

4-) Bir diğer husus rüşvetle mücadeledir. Uzun bir zamandır, kamuoyu gündeminde "ekonomik suça ekonomik ceza" olarak adlandırılan ve kimi zaman da hangi hukuk doktrininde yer aldığı bilinmemekle birlikte, bir hukuk ilkesi olarak sıkça gümrük kurmayları tarafından da dile getirilen bu husus, ne yazık ki mevzuatımıza da girmiş bulunmaktadır. Bizim bildiğimiz genel ilke cezaların caydırıcı olmasıdır. Acaba, bu konuyu gündeme getirenler kaçakçılara "on defa kaçakçılık yap bir defa yakalanırsın en fazla, bir ya da ikisini ceza olarak ödersin geriye kalanı yarı yarıya kırışırız" mı demek istemektedir. Bu kapsamda üzerinde durulması gereken bir diğer uygulama da geçici görevlerdir. Bu çözüm kesinlikle bir istisna olmalı ve mümkün ise hiç uygulanmamalıdır. Zira bugün mevcut geçici görevlilere bakıldığında, nerede rüşvet ve torpil olduğunu anlamak mümkün hale gelmiştir. Çözüm, gümrük ve kaçakçılık suçlarında sadece maddi cezalara yer verilmemesi, hürriyeti bağlayıcı cezalarının da gündeme getirilmesidir.

Teknolojinin ve bilgisayar sistemlerinin kullanımı ile vatandaş ile gümrük personelinin yüz yüze gelmesini mümkün olduğunca engellemek de bir adımdır. Ancak, akılda tutulması gereken gerçek en son teknolojiyi de kullansanız nihayetinde temel unsur yine de insan olmaya devam edecektir. Burada yeşil kırmızı ve sarı hat uygulamasını, ancak nöbetçi memurların varlığını dolayısıyla hala istediğiniz memurla "çalışma" olasılığının bulunduğuna dikkat çekmek isterim.

ESKİ LAKABINI ARATIR HALE GELDİ

5-) Bir diğer husus kaçakçılıkla mücadeledir. Aslen bu husus benim de zamanında ekmeğini yediğim gümrükler muhafaza teşkilatı tarafından icra edilmektedir. Zamanında "Allah Muhafaza" gibi lakaplara layık görülmüş bu teşkilat, özellikle AB destekli GÜMSİS Projesi'nin hayata geçirilmesi ile bir dönem önemli bir rol oynamış; kamuoyunda gümrüğün olumlu bir imaja yönelmesini sağlamış, lakin yetişmiş kalifiye personelinin gerek görevden alınması gerek teşkilattan kaçmaları nedeniyle son dönemde eski lakabını da aratır bir hal almıştır.

ABD ÖRNEĞİ

Bir örnek vermek istiyorum; Amerika'dan kişisel çabalar ile uğraşılar ile ilk defa ülkemiz tarafından hem de hibe olarak temin edilen mobil nükleer dedektör ve X-Ray cihazının, "anadan üryan gösteriyor" denilerek yıllarca park halinde tutulması. Acaba röntgen görüntüsünden tahrik olan bürokratların varlığı ki bazıları halen idare de yer almaktadır; cihazın mı bu teşkilatın mı talihsizliğidir. Madem anadan üryan göstermektedir, o zaman neden üzerinden yıllar geçtikten sonra, iş işten geçtikten sonra bugün kullanılmaktadır.

Bu teşkilat, aslında büyük bir fırsata sahiptir. Zira başta Ortadoğu ve komşularımızda ortaya çıkan sorunlar, terör, ülkemizde de olumsuz etkileri artarak görülen uyuşturucu kaçakçılığı, kara para ile ilişkilendirilen petrol kaçakçılığı ve bombalama eylemleri güvenlik endişelerini had safhaya getirmiştir.  Buna ilaveten, bir fırsat olarak teşkilatın adli kolluk olduğunu da hatırlatmak isterim.

YAZARIN NOTU

Birikti de birikti. Bir yandan minik kuş başımın etini yiyor bir yandan siz. Haklı olarak diyorsunuz ki; ‘Aykut bey nerede size gönderdiğimiz belgeler, bilgiler. Yazmayacak mısınız bütün bunları?’ Yazmaz olur muyum sevgili okurlarım tabiî ki yazacağım. Ama önce Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Nurettin Canikli’ye mektuplarımı bitirmek zorundayım. Çünkü pırıl pırıl bir ismin, genç, dinamik ve eğitimli bir bakanın kanayan yara haline gelen gümrüğün sorunlarını çözeceğini umut ediyor ve inanıyorum. Sizlerden ricam lütfen biraz sabır….

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
21 Yorum