İşte demokratikleşme paketi
Başbakan Erdoğan, beklenen demokratikleşme paketini açıkladı.
Demokratikleşme Paketi'ni Başbakan Tayyip Erdoğan, Yeni Başbakanlık binasında "Demokratikleşme Paketi"ni açıkladı.
Günlerdir heyecanla beklenen açılımın önemli ayaklarından Demokratikleşme Paketi, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından açıklanıyor. Açıklama Arapça, İngilizce ve Kürtçe olarak da yayınlandı.
Yeni Başbakanlık binasındaki toplantıya, yazılı ve görsel basının genel yayın yönetmenleri ile Ankara temsilcileri de davetli..
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları...
Demokratikleşme paketinin birliğimiz ve kardeşliğimiz için hayırlara vesile olmasını tememni ediyorum. Paketin hazırlanmasında katkı sunanlara şükranlarımız sunuyorum.
2002 seçimlerinde ve daha sonra bizi sürekli destekleyen bizi koruyan, desteklerini esirgemeyen aziz milletimize teşekkür ediyoruz.
Türkiye'nin kalkınması, özgürleşmesi adına mücadele vermiş herkese milletçe minnettarlığımızı sunuyoruz.
ŞEHİTLERE ADADI
Birazdan açıklayacağımız paket elbette 11 yıllık uzun soluklu sürecin sadece bir safhasıdır. Türikye'nin terörle mücadele kadar demokratikleşme hafızasını da kaydeden Kamu Güvenliği Müşteşarlığımıza teşekkür ediyorum.
Özellikle şükran ve minnetimizi hak eden bir bir kesim var. Her bir şehidimiz kahramanca canını veren, ülkesinin huzur ve istikrar içinde yaşamasını arzu ediyordu. Terörün son bulması, akan kanın durması, gözyaşlarının dinmesi, öncelikle şehit ailelerinin tememnisidir.
Bu paketle şehitlerimizin uğruna can verdikleri milletimizin birliğini kardeşliğini pekiştiriyoruz. Vasiyetlerini yerine getirdiğimiz şehitleri bir kez daha anıyor ve mekanları cennet olsun diye dua ediyoruz.
İLK DEĞİL SON DA OLMAYACAKTIR
Bugün açıklayacağımız demokratikleşme paketi bir ilk değildir, bir son da olmayacaktır. 1950'de başlayan demokratikleşme tarihi boyunca nice önemli adımlar atılmıştır. 3 Kasım 2002 seçimleriyle oluşan parlemento ve iş başına gelen hükümetimiz çok önemli reformlar gerçekleştirmiştir. Bugün açıklayacağımız paketi 11 yıllık sürecin tabii bir sonudur. Değişim devam edecektir. Bütün tortuları temizleyecek bir paket değildir. Ancak nihai hedefe ulaşmak için çok önemli bir eşik noktasıdır. Bugün açıklayacağımız reformları da son nokta olarak görmüyoruz. Şartlar iyileştikçe, siyaset bir hak arama yöntemi olarak daha fazla güç kazandıkça yeni reformlar Türkiye gündeminde yerini alacaktır.
Bütün beklentileri karşılayan bir paket rasyonel değildir. Türkiye siyasetinin buna müsayit olmadığını aziz milletim gördü. Bir paketle tüm sorunların çözülmesi mümkün değildir.
REFORM YAPMAK ÇOK ZOR
Çözümsüzlüğün bir siyaset tarzına dönüştüğü bir ortamda reform yapmak son derece zordur. Biz 11 yıl boyunca bu dirence rağmen reformlar yaptık. Anayasadan yasalara, bürokrasiden stklara, medyadan iş dünyasına uluslararası tertiplere karşı çok büyük dirençlere karşı bir cesaretle reformlara sahip çıktı.
Darbe senaryolarına rağmen, parti kapatma tehditlerine karşı yolumuzdan dönmedik, Partimize yönetik doğrudan terör eylemlerine karşı reformlardan vazgeçmedik. Hertürlü kışkırtmaya karşın biz sandıktan, demokrasiden geri adım atmadık.
ARTIK GERİ DÖNÜLEMEZ
Demokratikleşme paketleri milletimizin yüzünü güldürür, darbecilerin uykusuzu kaçırır. Biz milletimizi memnun edecek, mutlu edecek ne varsa onu yapmaya devam edeceğiz. Bu bir son değildir, bir nihayet değildir. Bir son nokta asla değildir. Türikye artık geri döndürülemez biçimde demokrasi istikametinde yürümektedir. Bundan sonrada demokrasinin derinleştirilemsi için hak talepleri devam edecektir.
Esas olan hak taleplerinin siyasetle yapılması şiddet ve silahtan uzak durulmasındır. Hiçbir şiddet demokratik hak talebinin yerini tutamaz. Yumruklar sıkılıysa ellerin tokalaşması mümkün değildir. Fikirler değil silahlar konuşuyorsa oradan çözüm sadır olmaz. 11 yılda amacımız sıkılı yumrukları çözmez, silahların susmasını sağlamak olmuştur.
DEVLET ÖZÜNE DÖNMÜŞTÜR
Oturdukları yerden ahkam kesenler önce halkın rızasını almalıdır. Halka rağmen ileri adımlar atmak da mümkün değildir. Tek tipçi de demokratik rejimde halka rağmen başarılı olamaz.
2002 sonlarında AB yollarına düştüğümüzde zihniyet değişiminin gerektiğini konuşmuştuk. Bu paket Türkiye'nin ulaştığı seviyenin bir karşılığıdır. Vatandaşlarının kökeniyle, inancıyla uğraşan birdevlet yoktur. Artık vatandaşının ihtiyaçlarına, çığlığına kulak tıkayan, vatandaşını asimile eden bir devlet anlayışı yoktur. Bu ülkede kamu alanını otoriter kılan, vatandaşa cehennem haline dönüştüren bir anlayış yoktur.
Devlet özüne aslına dönmüştür.
SESSİZ DEVRİM
Son 11 yılda yaşadığımız sessiz devrimle kibirli bir devlet ve siyaset anlayışı tarihin çöp sepetinde yer almıştır. Bütün vatandaşlarına karşı aynı mesafede duran bir devlet vardır. Milletine hizmetkar olma anlayışıyla yola çıkmış bir devlet vardır.
1960 müdahalesiyle vatandaşın talepleri ağır baskı altına almıştır. 27 Mayıs'ın kara bulutları bugün hala milletin üzerindedir. 27 Mayıs halen yaşatılmak istenmektedir. Türkiye'de değişimin önündeki en büyük engel açıkça ifade ediyorum. 27 Mayıs'ın karanlık gölgesi, yaşatılan zihniyetidir.
O günlerde atılan gazete manşetlerine bakınca bugün bile atılan manşetlerin aynı olduğunu görünüyorum. Bu zihniyet değişmediği müddetçe değişim zor olmaya devam edecektir.
AYNI ELEŞTİRİLERİ YENİDEN YAPACAKLAR
Türkiye'de millet zamamın ruhunu kavramayı her zaman başarmış, siyasetin önünde ilerlemiştir. Milletimiz siyaseti dönüştüren olmuştur. Şuandan itibaren aynı zihniyetin 27 Mayıs'ın zihniyetiyle aynı korkuları yeniden gündeme getireceği bellidir.
11 yılda yapılanlara karşı söylenenlerin hepsi yeniden gündeme gelecektir. 11 yılda Türkiye parçalanıyor, bölünüyor dediler, bugünden itibaren yine milleti korkutmaya çalışacaklar. Değişimin hep karışsında olanlar, bugünde duvar gibi değişimin karşısında duracaklar.
MUHALEFETE ELEŞTİRİ
2013 yılı yaşanırken, muhalefetin 1960'da duran saate takılan bir muhalefet anlayışı olmamalıdır.
İleri standartlardan korkanlar 1 milim bile ilerleyemezler. Türkiye'nin bölünme diye bir sorunu yoktur ama muhalefet diye bir problemi vardır. Yapılmak istenen herşeye karşı duran muhalefetle yola devam etmek zordur. Muhalefetin artık korku söylemini bir kenara bırakması, değişimin önünde engel olmaktan çıkması gerekiyor.
Büyük Türkiye vizyounna uygun bir muhalefet Türkiye'nin ihtiyacıdır.
ALKIŞ BEKLEMİYORUZ
Başba bir zihniyet ise insanoğluna 'ölümsüzlük iksiri' bekleyenler irrasyonel bir bekleyişin içindeler. Hayal kırıklığına uğrayacaklar. Sadece bizi taşa tutanlarla bundan sonra da yapılanları küçük göstermeye çalışacakları açıktır. 11 yıldır yaptığımız hiçbir reforma destek olmayan zihniyetin bugünkü reformları alkışlamasını da beklemiyoruz.
Bu bir aşamadır, bir basamaktır. Türkiye siyasetin, hukukun demokrasinin rehberliğinde bu günlere ulaşmıştır. Bu paket birilirenin dediği gibi dayatmanın eseri, müzakerenin eseri, pazarlığın eseri değildir. 11 yıl boyunca hiçbir reformu dayatmayla baskıyla bir şey yapmadık. Biz milletimiz için hayırlı olan neyse ona kulak verdik ve gereğini yaptık.
MESELE İPE UN SERMEK
Paketin kamuoyunda paylaşılmadığı eleştirisini kabul edilemez. Paketteki konular sürekli konuşulan sorunlardır. Tüm tartışmalar görüş ve tavsiyeler dikkate alınmış ve çözümler üretilmiştir. Bütün bu sorunların kaynağı olan anayasa keşke yeniden yapılabilseydi ne güzel olurdu. Sizin sayınızın 220 olması bizim sayımızın 326 olması çalışmaya engel değil dedik. Biz 3 üye verirken, 220'lik muhalefet 9 üyeyle katıldı. Bir uzlaşma yok. Şan da 59 maddede uzlaşıldı. 15 gün içinde Meclis'ten geçilerim dedik. Komisyon çalışmalara devam etsin dedik. Yaklaşmadılar. Niye? Mesele ipe un sermek. Bugün çözüm girişimini sabote etmek için çalışan bir muhalefetle anayasa da mümkün olmadık.
Aday ülke olduğunuz AB Müktesebatı bizim referansımızdır, Akil İnsanlar çalışması bizim referansımızdır. Burada özellikle bir noktanın altını çiziyorum .1 yıl önce 30 Eylül gününde partimizin büyük kongresini gerçekleştirdik. 63 madde halinde 2023 vizyonunun açıkladık. Bir yıl içinde 63 maddenin önemli bir çoğunluğunun yerine getirdiğimizi gördünüz. Her bir madde seçimlerde milletimden onayı almıştır.
MİLLETE SESLENDİ
Bu ülkede ay yıldızlı bayrağımız altında biz beraberiz, kardeşiz ve birlikte Türkiyeyiz. Bize oy verenlerle yada vermeyenlerle birlikte yürüdüğümüz bir yoldayız. Her bir vatandaşın korkusu da bizim için son derece önemlidir. Biz gelip geçiciyiz, kalıcı olan milletttir, eserlerdir. Biz saedce bizi sevenler tarafından değil, muhaliflerimiz tarafından da takdir edilmeyi istikamet tarzı olarak belirledik. Biz 76 milyonun nazarımızda bir ve beraber olduğunu bilen bir iktidarız. Siyasi görüşler farklı olabilir, sorunlar sıkıntılar, kaygılar farklı olabilir. Ortak olan birşey var. Aynı geminin içindeyiz aynı limana, aynı büyük türkiye hedefine birlikte yürüyoruz. Her yaşam tarzına saygılıyız. Bugüne kadar bunu yaptık, bundan sonrada bunu muhafaza edeceğiz.
Bin yıldır bir beraber yaşadığımız bu topraklarda aynı hedefler doğrultusunda ebediyen bir ve beraber olacağımız. Birbirmiize yüreklerimizi açmamız gerekir. Vandallığı, siddeti, silahları elimizin tersiyle iteceğiz, konuşarak sorunlarımızı çözeceğiz.
11 yılda olmaz denilenler oldu, imkansızlıklar olur hale geldi. Bu paketin onyılların sorunlarına çözüm ürettiği açıkça görülecektir. Ülkemiz, milletimiz, bölgemiz için yeni bir sürecin kapılarını aralamasını umut ediyorum.
PAKETTE NELER VAR?
Paketteki reformların bir kısmı yasal düzenleme, bir kısmı ise idari düzenlemeyle hayata geçebilecek.
Yasal düzenleme gereken değişiklikler.
Siyasi hakları genişletiyoruz. Bu kapsamda seçim sistemini değiştirmek için önemli bir adım adıyoruz. Seçim sistemini özellikle 12 Eylül müdahalesinin ardından tartışma konusu olduğunu biliyoruz.
Mevcut seçim sistemi. Yüzde 10 barajı AK Parti'nin getiridği sistem değildir. Biz 2002 seçimlerine girerken bu sistem uygulanıyordu. Yüzde 10 barajı vardı. Daha partimizi kurarken sistemin değişmesi gerektiğini biz de ifade ettik. Siyasi vizyon belgesinde açıkladık.
Yeni seçim sisteminin nasıl olması gerektiği konusunda bir tek seçenek sunmuyoruz. 3 farklı alternatif sunuyoruz. Mevcut sistemle yüzde 10 barajıyla devam edebiliriz.
İki barajı yüzde 5'e çekebiliriz. Beşli bölgeyle daraltılmış seçim sistemini uygulayabilir. Ülke genelinde dar bölge seçim sistemini getirip barajı kaldırabiliriz. Önümüzdeki günlerde bu sistemleri tartışacağız.
3 YENİ SEÇİM SİSTEMİ ÖNERİSİ
Mevcut seçim sistemi. Yüzde 10 barajı AK Parti'nin getiridği sistem değildir. Biz 2002 seçimlerine girerken bu sistem uygulanıyordu. Yüzde 10 barajı vardı. Daha partimizi kurarken sistemin değişmesi gerektiğini biz de ifade ettik. Siyasi vizyon belgesinde açıkladık.
Yeni seçim sisteminin nasıl olması gerektiği konusunda bir tek seçenek sunmuyoruz. 3 farklı alternatif sunuyoruz. Mevcut sistemle yüzde 10 barajıyla devam edebiliriz.
İki barajı yüzde 5'e çekebiliriz. Beşli bölgeyle daraltılmış seçim sistemini uygulayabilir. Ülke genelinde dar bölge seçim sistemini getirip barajı kaldırabiliriz. Önümüzdeki günlerde bu sistemleri tartışacağız.
Siyasi partilere devlet yardımını değiştiyoruz. Mevcut siyasi partilerden yüzde 3'ü aşan alanlara devlet yardımı yapacağız.
Teşkilatlanmalara da kolaylıklar geliyor. İlçelerde teşkilatlanma için beldelerde teşkilatlanma zorunluluğunu kaldırıyoruz. Beldelerde teşkilat kurma zorunluğunu kaldırıyoruz
ANADİLDE SEÇİM PROPANGASI
Seçim kanunun 15'nci maddesine ek yapıyoruz. Partilere eş genel başkanı sistemi uygulama sistemini getiiryoruz. Siyais partilere üyelikte engelleri kaldırıyoruz. Siyasi partilere üye olmayı daraltan engelleri kaldırıyoruz. Oy verme hakkına sahi olan herkesin siyasi partilere üye olmasının önünü açılıyoruz. 6 kısıtlayıcı engeli ortadan kaldırıyoruz. Farklı dil ve lehçelerde siyasi propaganda izni çıkıyor. Türkçe yanında farklı dil ve lehçeler kullanılabilir.
Nefret suçlarına düzenleme geliyor. Bu sebeple işlenen suçlarda cezaları 1 yıldan 3 yıla kadar arttırılıyor.
DİNİ ENGELLEMEK SUÇ SAYILACAK
Dini inancın gereğiinin yerine getirilmesinin engellenmesini de ceza kapsamına alıyoruz. Dini ibadetlerin yasal olarak yapılmasının engellenmesini de ceza kapssamına alıyoruz . 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası getiriyoruz.
Belirli haftlerin kullanılmasından kaynaklaranan bazı harflerin cezaya tabi olması kaldırılıyor. Klavyelere özgürlük getiriyoruz.
Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununda değişiklik. Mülkü amir stkların görüşlerini alıp karar vercek. Açık yerlerde güneşin batışına bir saate kadar yapılan gösteriler güneş batmadan önce, kapalı yerlerdeki toplantılar 24.'e kadar yapılacak. Hükümet komiseri uygulaması bitiyor. Düzenleme kurulları tarafından bu görev yerine getirilecek.
Konsey gerekli hallerde dağılma kararı alacak. Kanuna aykırı bir durumda kurul gösteriyi bitirecek.
Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açıyoruz. Farklı dil ve lehçelerin okullarda öğretilebilmesinin yolunu açmıştık. Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açıyoruz. Kanuna yapılan bir ek ile farklı dil ve lehçelerde özel öğretim kurumu açılabilecek. Bakanlar Kurulu'nca dil ve lehçeler belirlenecek. Bakanlar Kurulu yönetmelikle içerik ve esasları belirleyecek. Kurallar MEB tarafından belirlenecek. Belirli dersler bu okullarda Türkçe olarak okutuluacak.
KÖY İSİMLERİ
Yasal engeller kaldırılıyor. İl İdaresi Kanunu'ndaki dayatma ibaresi kaldırılıyor. 1980'e kadar kullanılan isimlerin yeniden alınmasını mümkün kılıyoruz. İl ve ilçe isimlerinin değiştirilmesi için yasal düzenleme yapılacak.
Nevşehir Üniversitesinin ismini Hacı Bektaşi Veli ismiyle değiştiriyoruz.
ÖZEL BİLGİLERİN SAKLANMASI
Kişilerin özel bilgileri başkaları ulaşamayacak.
Yardımların toplanması THK'ya görev verilmesi insan haklarına aykırdır. Yasal olarak bu düzenlemeyi kaldırıyoruz. Vatandaşımız hür iradeyle yardımını istediği yere yapabilecek.
Bu reformlar belirli bir takvim içinde yasal düzenleme gerektiriyor.
İDARİ DÜZENLEME GEREKEN
Kamu Kurum ve kuruluşlarında kılık kıyafetteki düzenleme kaldırılıyor. Resmi elbise giymek zorunda olanlar, yargı, hakim, tsk ve polisleri bu kapsamın dışında tutuyoruz.
ANDIMIZ KALDIRILIYOR
Andımızı kaldırıyoruz. Bu uygulama zaman zaman kaldırıldı. 12 Mart ve 12 Eylül'de devam etti. Ortaokullarda geçen yıl kaldırmıştık. İlkokullarda bu uygulamayı kaldırılyoruz
Mor Gabriel arazisi Süryani cemaatine teslim ediyoruz.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.