KAÇAKÇILAR ROTA DEĞİŞTİRDİ!
KAÇAKÇILAR ROTA DEĞİŞTİRDİ!
KAÇAKÇILIĞIN DÜNÜ VE BUGÜNÜ
KOTRALI MÜŞAVİR
Değerli okurlarım; bu haftaki yazıma girmeden önce bende Manisa’nın Soma ilçesinde yaşanan maden faciasında hayatlarını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı dilemek istiyorum. Acı daha doğrusu ortak acımız çok büyük. Ancak şuna da kalpten inanıyorum. Bu büyük devlet ve ortak acılarda birbirine kenetlenen bu halk acıyı hafifletecektir. Şundan hiç şüphem yok ki, devlet Soma’da dul ve yetim kalmış vatandaşının yaralarını en kısa sürede saracak ve onları asla yalnız bırakmayacaktır. Şahsım ve Etki Haber ailesi olarakta, Soma’da ki bu derin acıyı yürekten paylaşıyor, madencilerimize tekrar Allah’tan rahmet diliyorum.
KAÇAKÇILIĞIN DÜNÜ VE BÜGÜNÜ
Bu haftaki köşe yazımda, sizlere kaçakçılığın dünü ve bu gününden biraz söz etmek istiyorum. Yani dün nelere tanık olurken, bugün neler yaşadığımıza… İsterseniz önce dünden başlayalım. Kaçakçıların gümrüklerde nasıl cirit attığını size örneklerle bir gösterelim.. Sayın Tevfik Usta’nın İstanbul gümrüklerinden sorumlu olduğu o günleri şöyle bir hatırlayalım.
‘Seccade Arası Kaçak Sigara’
Devlet kasasını hortumlamayı meslek edinmiş parazitler, o gün Ambarlı Gümrüğü’ne üşüşmüşlerdi.. Seccade diye gümrüğe beyan ettikleri kaçak sigaraları, gümrükten tereyağından kıl çeker gibi geçirip piyasaya sürecekleri ve milyonlarca lira haksız kazanç sağlayacaklarından eminlerdi.. Düşündükleri gibi de olur.Ambarlı Gümrüğü’ne seccade olarak beyan edilen ve her ne hikmetse sarı hat kriterleri uygulan dört konteynır kaçak sigara gümrükten düğün korteji gibi çıkar gider.
Gitmesine gider de, Allah’ın sopasını da unutmamak lazım. İstanbul Esenyurt’ta bir depoya konulmak istenen bu kaçak sigaralar, polis duvarına toslayıverir. Polis depoya baskın düzenler ve parazitlerin dört konteynır sigarasına el konulur. Tabii durum İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube’ye de bildirilir. Mali Şube akılcı bir sorgulama ile aynı parazitlerin Ambarlı Gümrüğü’nde olan dört konteynır sigarasına daha el koyar. Servetlerine kaçakçılık yaparak servet eklemek isteyen kişilerin hevesleri kursaklarında kalır böylece. İşte bu olaydan sonra da gümrük muhafaza yine Ambarlı Gümrüğü’nde iki konteynır kaçak sigara olayı daha ortaya çıkarır.
Sevgili okurlarım; sadece Ambarlı Gümrüğü’nde yaşanan bu seri kaçakçılık olayını lütfen geriye yaslanıp bir düşünün. Kaçakçıların ne kadar rahat olduğunu, nasıl rahat davrandıklarını kafanızda bir kurgulayın. Ambarlı Gümrüğü sanki kaçak sigaranın üssü olmuş!
Adamlar kaçak sigaraları gümrükten geçireceklerine o kadar eminler ki, tonlarca sigarayı bu gümrüğe korkusuzca indirebiliyorlar. Ya diğer gümrüklerde o zaman değişen bir şey var mıydı? Al birini vur öbürüne. Hemen hepsinde bu tür olaylar sıklıkla yaşanıyordu. Peki! Bu işler hepsini kastetmiyorum ama gümrükte çalışanlardan yardım alınmadan yapılabilir mi? Hepinizin Türk Sanat Müziği korosu gibi hep bir ağızdan ‘HAYIR’ dediğinizi duyar gibiyim. Diyeceksiniz ki “Aykut bey, bu kaçakçılığın perde arkası aralandı mı?”
Maalesef, maalesef, maalesef....
O dönemde görev yapan müdür görevine devam etti. Asli görevi kaçakçılığı önleme olan gümrük muhafaza kaçakçılık müdürlüğünün Ambarlı Gümrüğü’nde görevli amir ve memurları da sanki hiçbir şey olmamış gibi görevlerine devam ettiler. Ne garip değil mi?..
PEKİ, ŞİMDİ NE DEĞİŞTİ?
Gelelim günümüze… Yani gümrüklerde değişen bir şey var mı? Önce şunu yazmak zorundayım. Gümrüklerde üst düzey ve bölge müdür değişiklikleri ile bu olayların önüne geçilmesinde büyük başarı sağlandı. Başta sigara kaçakçılığı olmak üzere, diğer kaçakçılık olayları çorap söküğü gibi çözülmeye başlandı.
Örneğin; 07.10.2013 tarihinde Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğü’ne vekâleten Abdullah SOYLU getirilir. İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’ne de Nevzat ER gelir. Er gelir gelmez de, bölge müdürlüğünün Risk Analizi Şubesi’ni devreye sokar. Ambarlı Gümrüğü’ne gelen gemilerin yüklerinin riskli olanlarını mercek altına aldırır. Bu çalışma hemen semeresini verir.
D…. S….. Uluslararası Taş. Turz. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti.’ne Çin Halk Cumhuriyeti’nden gönderilen ve gümrüğe tepsi olarak beyan edilen dört konteynır X-ray’a gönderilir. Yapılan kontrolde önce eşyaların beyana uygun olarak tepsi olduğu fakat sonraki sıraların sigara olması şüphesi oluşturacak görüntü görülür. Fakat konteynır sıkı aramaya tabi tutulduğunda arkada kalan ürünlerde de gariplik olduğu fark edilir. Bunun üzerine devreye çay-tütün dedektör köpeği olan Lilly sokulur. Lilly ve gümrük çalışanlarının üstün gayretiyle dört konteynırda beyan harici yabancı menşeli tam 10 MİLYON liralık kaçak sigara ele geçirilir.
ÖZEL BİR NOT:
Şimdi sizlere soruyorum. Başta dik duran bir bölge müdürü olmak üzere diğer dürüst ve çalışkan görevliler olmasaydı, bu olay ortaya çıkar mıydı? Sizler de takdir edersiniz ki mümkün değil! Neden derseniz bu konuyla ilgili çok çarpıcı bir bilgiyi sizlerle paylaşmak isterim. Ambarlı Gümrüğü’nde görevli bir kişinin, bahse konu konteynırların durumunu Ankara’daki bir üst düzey bürokrata anlattığı için asli görevi kaçakçılığı önlemek olan kişilerce baskı altına alındığını biliyorum. İnsan bu satırları yazarken gerçekten çok üzülüyor; bu kişiler kim diye soracak olursanız onlar kendilerini Ankara’ya çalışıyor diye yutturanlar!....
AMBARLI’DAN ÇARK ETTİLER!
Ambarlıda son dönemde seri operasyonlar yapılıyor. En son yapılan operasyonda, bavul seti diye beyan gösterilen konteynırlarda kaçak saatler ortaya çıkartıldı. Ambarlı Gümrüğü’nde ortaya çıkartılan bu kaçakçılık sonrası, bu işlerle uğraşanlar parazitler bu gümrüğün dışında gümrük aramaya başladılar. Zannettiler ki, ‘orası olmazsa bir başka yerden soyguna gayet güzel bir şekilde devam edebiliriz.’ Ama kazın ayağı hiçte öyle değil! Hele ki son dönemlerde şerefiyle, namusuyla çalışan gümrükçüleri sakın göz ardı etmeyin.
Örneğin; yakın tarihte bu arkadaşlarım risk analiz çerçevesinde Haydarpaşa Gümrüğü’nde beyanı kimyasal madde olan konteynırı incelemeye alırlar. Konteynırın içinden beyan harici piyasa değeri 1.518.978 TL olan 52 bin 295 adet yabancı menşeli parfüm - 623 tişört - 370 adet spor ayakkabı ortaya çıkartılar.
MERSİN’DE DE DUVARA TOSLADILAR!
Gümrükçü dik durdukça kaçakçı da tabiî ki çare arayacak. Örneğin, son zamanlarda İstanbul’da gümrükçülerden tokat üstüne tokat yiyen kaçakçılar yelkeni Mersin’e çeviriler. Ama orada da koca kafalarını duvara daha doğrusu namuslu, çalışkan ve dürüst gümrükçünün kalkanına çarptılar. Parazitler Mersin’de gümrüğe altı konteynır ‘PVC hammaddesi getirdik’ diye beyan verdiler. Beyanları buydu ama bizim gümrükçüler bunu yemedi tabii. Bir konteynır beyana uygun çıkarken, diğer beş konteynırda sıkı durun 19,2 MİLYONLUK yabancı menşeli sigara ele geçirildi.
Kan Değişimi Başarıyı Da Beraberinde Getirdi
Şunu herkes biliyor ki, bu tip kaçakçılıkların son dönemde ortaya çıkartılmasında en önemli etken son dönemler de yapılan kadro değişikliği yani kan değişiklikleridir. Devletin kasasını soyan bu şebekelerle daha ciddi anlamda mücadele verilmek isteniyorsa, İstanbul olmak üzere kaçakçılık şubelerinin gözden geçirilmesi olacaktır. Şayet bu adımlar kısa sürede atılmazsa, özellikle İstanbul’da görev yapan bazı şahısların başta Tahtakale olmak üzere bazı gümrük müşavirlik firmalarından çıkmayanların yakın tarihte yapılan bu başarılı operasyonlara gölge düşüreceğini özellikle belirtmek isterim.
KOTRALI MÜŞAVİR
Size büyük olasılıkla önümüzdeki haftaki yazımda, bir gümrük müşavirliği firmasından söz edeceğim. Ama ne gümrük firması bir görün! Bu gümrük müşavirlik firmasının işleri Allah daha çok versin ama bayağı iyi.
Amaaa gelgelelim verdiği vergi ise deve de tırnakmış. Durun sevgili okurlarım daha bitmedi. Bu bizim gümrük müşavirlik firmasının sahibi eskiden kaloriferciymiş. (Vallahi billahi öyleymiş. Bilmeyen yok!..) Bu kerata vergi felan da ödemiyormuş ama yata binmesini de iyi biliyormuş. Kendisine öyle bir yat almış ki, görenler parmak ısırıyormuş. Yatını İstanbul Ataköy Marina’ya bağlayan bu keratanın misafirleri de çok özel misafirlermiş. Kim mi bu kerata? Dedim ya önümüzdeki hafta bu köşede inşallah!
YAZARIN SON DAKİKA İSTANBUL NOTUDUR!
1-) Dahilde işleme izin belgesi kapsamında, Halkalı Gümrüğü’ne verilen teminat mektuplarına dikkat!..
2-) Halkalı Gümrüğü’nde açık bulunan 1500 adet NCTS beyannamesi niçin kapatılmıyor?
-YAZARIN NOTLARI-
1-) Bundan önceki yazımda, sizlere bahsetmiş olduğum kumaş ithalatları yaptıkları iddia edilen firmaların özellikle son 5 yıllık ithalatlarının mercek altına alınmasında fayda var diye düşünüyorum ve buradan yetkililere duyuruyorum. İşte Kumaş İthalatlarını Gerçekleştirdikleri İddia Edilen O Gümrük Müşavirlik Firmaları:
1-) Ç......N Gümrükleme 2-) G…Y Gümrükleme 3-) K..N Gümrükleme
4-) K…R Gümrükleme 5-) G….A Gümrükleme 6-) A……..F Gümrükleme 7-) K…S Gümrükleme
2-) Bundan önceki yazımda, Orta Anadolu Gümrük Ticaret Müdürlüğü bağlantısı Gar Gümrük Müdürlüğü’nden bir gün sonra Esenboğa Gümrük Müdürlüğü’ne verilen bir bayan memurdan sizlere söz etmiştim. Bu memurun yakınlarından biri bana göndermiş olduğu mailinde, annelerinin rahatsız olduğundan bahsetmiş ve onun için de Ankara’ya tayininin yapıldığından söz etmiş. Bakın bu okura şöyle cevap vermek istiyorum; ben burada Ankara içi tayininden bahsediyorum yazımı tam anlamamışsınız herhalde. Bu memurla ilgili bir diğer iddia ise, aynı gün içerisinde Ankara Tır Gümrük Müdürlüğü’nden tam 3 şehire refakatçi gönderilmesi ve yine bir diğer iddiada 23 BİN TL yolluk aldığıdır!! Sağlık sorunu olduğu iddia edilen bu kişi, nasıl oluyorda aynı gün içerisinde 3 şehire gidebiliyor? Soruyorum..
3-) Orta Anadolu Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’nde asil personel şube müdürü dururken, bir şefe müdürlük yaptırılması ne kadar etiktir? Ve bu konuda personel dairesi başkanlığının yazısı niçin uygulanmamaktadır?
4-) Çok ama çok yakında bakanlığın yemek işine de el atacağım!!.. (Bu konuyla ilgili tarafıma çok mail geliyor, duyurulur)
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.