1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. "Kimseye eyvallahımız yok, dönmeyiz bu yoldan"
Kimseye eyvallahımız yok, dönmeyiz bu yoldan

"Kimseye eyvallahımız yok, dönmeyiz bu yoldan"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 998 gün sonra AK Parti'nin kongresinde kürsüye çıktı!

A+A-

CUMHURBAŞKANI Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle: Sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Allah'ın selamı, rahmeti bereketi, hepinize, hepimize olsun. Partimizin 3. Olağanüstü Büyük Kongresi'nin tüm dost kardeşlerimizi için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.  Ankara'ya hoş geldiniz diyorum. AK Parti teşkilatında görev almış, genel başkanlarımıza, kurucularımıza, MKYK üyelerimize, bakanlarımıza, milletvekillerimize, il, ilçe belde başkanlarımıza, belediye başkanlarımıza, üyelerimize, köy, mahalle temsilcilerimize burada ifade edemediğim tüm gönüldaşlarımıza şükranlarımı sunuyor, her birini ayrı ayrı selamlıyorum.

KADINLARA SESLENDİ!

Hanım kardeşlerim, sizlere ayrı bir hitabım olacak. Türkiye'de hanımları siyasetin asli unsuru haline getirmiş bir partinin kurucusu olarak ilk günden beri, siz hanım kardeşlerimle beraber yol yürüyor olmanın memnuniyeti ile şükranlarımı sunuyorum. Sizlerin emeğinin bu parti için ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyorum ve hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. 

"998 GÜN SONRA YENİDEN BİR ARADAYIZ"

AK Parti; yolu da, kaderi de, ülkemizle, milletimizle bütünleşmiş bir partidir. Bizim huzurumuz için görev yapan polislerimize teşekkür ediyorum. Terör örgütleri ile mücadelemize önemli katkı sağlayan korucularımıza teşekkür ediyorum. Hangi kurumda nerede görev yaparsa yapsın, milletimizin büyümesi için emek veren tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. Tabii en büyük teşekkürü, en büyük takdiri 80 milyonun tamamıyla milletimiz hakediyor. Bize destek verdiği, en zor zamanda dahi yanımızda yer aldığı için milletimin her bir ferdine yürekten teşekkür ediyorum. 19 Mayıs'ı geride bıraktık, 8 gün sonra İstanbul'un Fethi'ni 564. yıl dönümüne ulaşacağız. Süleyman Şah'tan, Osman Gazi'ye, Fatih Sultan Mehmet Han'dan, Gazi Mustafa Kemal'e kadar tüm abide isimler rahmetle anıyorum. Yaklaşık 3 yıl önce sizlerle helalleşerek ayrılmıştık. Bu sadece hukuki bir ayrılıktı. Gönüllerimiz hiçbir zaman ayrı düşmedi. Sevinçlerimizi de hüzünlerimizi de hep tek yürek olarak yaşadık.

"BUGÜN BESMELE ÇEKEREK YENİ BİR GÜN BAŞLANGIÇ YAPIYORUZ"

Tam 998 gün sonra yine aynı salonda, 'Nerede kalmıştık' diyerek yeniden bir aradayız.  Yeni bir başlangıç yapıyoruz. 16 yıl önce çıktığımız bu kutlu yolda sadece rabbimizden yardım istedik. Milletimizden destek talep ettik. Milletimizin hayır dualarına en az sandıkta kullandığı oy kadar önem verdiğimiz için 16 yıldır sürekli büyüyerek bugünlere geldik. Gönül kazanmayı oy kazanmak kadar önemli gördüğümüz için içeride ve dışarıda maruz kaldığımız onca saldırıya rağmen dimdik ayakta durabildik. Bu ülkede güvenlik kaygılarıyla demokrasi taleplerinin aynı anda karşılanabileceğini gösterebildiğimiz için 81 vilayetin tamamında karşılık bulan tek parti olabildik. Hangi il olursa olsun ulaştık. Hepsine hizmet götürdük bundan sonra da götürmeye devam edeceğiz. Eğitimden sağlığa, adaletten emniyete tüm hizmetleri götürmek suretiyle herkesi bu ülkenin 1. sınıf vatandaşı haline getirdik. 16 yıl sonra dahi hala, 'AK Parti nedir?' diye sonralar varsa, AK Parti işte budur."

"BÜYÜK KONGRELERİMİZ MUHASEBE YAPMANIN DA VESİLESİDİR"

Değerli kardeşlerim, büyük kongrelerimiz hasret giderme ve parti organlarında görev alacak arkadaşlarımızı belirleme yayında kapsamlı bir muhasebe yapmanın da vesilesidir. 2001 yılının ağustos ayında AK Parti'yi kurarken partimizi her şeyi ile milletimize hizmetkar olacak bir anlayışla dizayn ettik. Tepeden tabana doğru değil, tabandan tepeye doğru gerçekleştirilmiş ilk ve tek parti AK Parti'dir. Bunun için 'AK Parti milletin partisidir' diyoruz. 16 yıla yakın zamanda milletimizin emanetinin hakkını vermenin gayreti içinde olduk. Faaliyete başlamasından 16 ay gibi kısa bir süre sonrasında iktidara gelen pek az parti örneği vardır.Üst üste yaşadığımız krizler sebebiyle ekonomimiz batmıştı. Kuyrukları hatırlayın. Salonun yarıya yakını bu kuyrukları hatırlamıyor. En ağırı, 28 Şubat müdahalesi sebebiyle demokrasimiz ağır yaralar almıştı. Siyasi partilerin milli iradeleri ile irtibatı neredeyse tamamen kesilmişti. Devlet ile siyaset, siyaset ile ahlak arasındaki ilişki kirlenmişti. Milletimiz güven, istikrar, huzur istiyordu. Her konuda özgürlük istiyordu, milletimiz yatırım istiyordu. Çöp dağlarından geçilmeyen İstanbul'u hatırlayın, susuluğa mahkum olmuş İstanbul'u hatırlayın. Milletimiz yarınından kaygı duymak değil, geleceğinden emin olmak istiyordu"

"KİMSEYE EYVALLAHIMIZ YOK DÖNMEYİZ BU YOLDAN"

Biz Allah'tan başka hiçbir gücün önünde eğilmedik, eğilmeyiz. Bu böyle biline. AK Parti milletimizin işte tüm bu taleplerinin, beklentilerinin, umutlarının bir tezahürü olarak ortaya çıkmıştır. Bugün de aynı tarifi yapmaktadır. AK Parti'yi var eden de, bunca yıldır ayakta tutan da bu umuttur. Geçtiğimiz 15 yılda Türkiye'nin gündemi, öncelikleri, beklentileri değişmiştir. Değişmeyen tek şey bunları karşılayabilen tek partinin AK Parti olduğu gerçeğidir. AK Parti reformun adresidir.Kerameti hiçbir zaman kendimizde görmeden, işin sırrının yaptığımız hizmetler olduğunu görerek mücadeleden mücadeleye koştuk. Elbette yorulanlar oldu, elbette yolunu kaybedenler oldu, çeşitli sebeplerle eksilenler oldu. Ne milletimizle aramızdaki rabıta zayıfladı. Bu yolun uzun ince bir yol olduğunu, daha çok kateceğimiz yol olduğunu bildik. Rabbim ömür ve imkan verdikçe milletimize hizmet yolunda çalışmayı sürdüreceğiz. Çünkü bu kutlu bir yoldur. Kim dönerse dönsün, biz dönmeyiz bu yoldan. İster 3 Kasım 2002'de olduğu gibi Meclise  sokmasınlar, ister 2008'de olduğu gibi partimizi kapatmaya çalışsınlar, ister  2013'te olduğu gibi sokakların altını üstüne getirsinler, ister 15 Temmuz'da  olduğu gibi darbe yapıp canımıza kastetsinler. Ne yaparlarsa yapsınlar biz bu  yoldan dönmeyeceğiz

"ERDOĞAN'IN MİLLETİN HAYRINA OLMAYAN BİR SÖZÜNÜ DUYARSANIZ..."

 Mazlumun, mağdurun hakkını korumak  görevimizdir. Ama bu, mazlum kılığına girmiş zalimlerin oyunlarına teslim  olacağımız anlamına asla gelmiyor. Takiyeyle, yalanla, dolanla, iftirayla  yıllarca milletimizin tertemiz duygularını istismar edenlerin yüzlerindeki maske  düşmüştür. Şu saatten sonra da ülkem, milletim için,  ümmetimiz için, insanlık için hayırlı olmayan hiçbir şeyin bizim nezdimizde yeri  yoktur, olamaz. Buradan milletime sesleniyorum, eğer bu kardeşiniz Tayyip  Erdoğan'ın ülkesinin ve milletinin hayrına olmayan en küçük bir tavrını,  davranışını, icraatını, sözünü duyarsanız, bugüne kadar yaptığı her şeyi bir  kenara bırakın ve gereğini yapın. Böyle bir yanlışın içine düşen Tayyip  Erdoğan'ın tüm hakları size helaldir.

Türkiye'nin ve Türk milletinin, bu örgütün bir  başka ihanet teşebbüsüne daha tahammülü yoktur. Eğer bu mücadele gerektiği gibi  güçlü şekilde yürütülmezse ülkemiz çok daha büyük tehlikelerle karşı karşıya  kalacaktır. Bunun için herkesi, ucu en yakınlarımıza dokunsa bile, bu mücadeleye  destek vermeye davet ediyorum. Avukatlar aracılığıyla yürütülen kirli  pazarlıklarla, göz boyamaya yönelik itirafçılık oyunlarıyla bu mücadelenin  sulandırılmasına izin vermeyeceğiz. FETÖ ile mücadelenin, milletimizin  fedakarlıklarına layık olacak ve maşeri vicdana halel getirmeyecek yöntemlerle  sürdürülmesi şarttır.

"BUNLARIN İÇİNDE SAMİMİ PİŞMANLIK YOK"

Örgütün mensuplarını tanıyanlar çok iyi bilirler ki bu yapı içindeki kimselerde samimi bir pişmanlık yoktur. Kamudan yapılan ihraçlar, soruşturmalar bir mecburiyettir. Türkiye'nin bir ihanet teşebbüsüne daha tahammülü yoktur. Güçlü şekilde yürütülmezse ülkemiz çok daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalacaktır. Herkesi bu mücadeleye destek vermeye davet ediyorum. Kirli pazarlıklarla, itirafçılık oyunları ile mücadelenin sulandırılmasına izin vermeyeceğiz. FETÖ ile mücadelenin maşeri vicdana halel getirmeyecek yöntemlerle sürdürülmesi şarttır. Bu konuda önümüzdeki günlerde çok daha kararlı mücadele yürütülmesini temin edeceğiz. Pensilvanya'da niçin besleniyor?"

Kürt kardeşlerim kendileri için fedakarlık yapanın örgüt değil, devlet olduğunu açıkça görmüştür. İradelerini götürüp örgüte teslim edilenlerin esamesi okunmuyor. Ağır darbeler alan terör örgütünü, destekçilerini her bakımdan çok daha zor günler bekliyor, bu da böyle biline. Türkiye ayağıdaki bu bölücü terör prangasından kurtulma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Dedik ya; inlerine gireceğiz. Ülkemin sınırları içinde Tendürek'te, Gabar'da, Cudi'de 65'i aşkın mağaralara girildi. 600'ü aşkın terörist oralarda etkisiz hale getirildi. Silahlar ifade edemeyeceğim kadar. Bundan sonraki süreç bunları yok etme sürecidir. Yılmadan, askerimizle, polisimizle bu hayata geçiyor. Bir terör oluşumu organize etmeye çalışanlar bu ülkenin istikbali için neler yapabileceğini görmek istiyorlarsa geçmişe baksınlar. Meramımızı er meydanından başka yerde aramaktan başka çaremiz kalmıyor demektir. Namert kaçar mert dövüşür. Bölgede kiminle yol yürüyecekleri konusunda kafası karışık olanlar şu gerçeği bilsinler. 1000 yıllık geçmişi ile Türkiye, diğer yanda terör örgütleri var. Tercih işte bunlar arasında yapılacaktır. Terör örgütlerinin hiçbiri ile meselem şahsi değildir. Buradaki mesele ülkemizin istiklali, istikbali meselesidir. Her ne yapıyorsak ülkemiz için yapıyoruz. Ne kadar ihanet içinde olursa olsunlar tüm terör örgütleri ile mücadelemizi hukuk içinde yürüttük, yürütüyoruz. Dünyada Türkiye'nin yaşadıklarını yaşayıp da hukuk devleti ilkesi içinde bu denli bağlı olabileceklerini sanmıyorum. Biz asla onlar gibi olmadık, olmayacağız.

"NEDEN OHAL KALKSIN?"

'OHAL ne zaman kalkacak' diyorlar? Benim ülkemde devlet yıkılmaya çalışılıyor, siz bize hangi yüzle soruyorsunuz. Kalkmayacak. Ne zamana kadar? Durum huzura kavuştuğumuz ana kadar. Neyiniz eksik? Fabrikalarınız mı çalışmıyor, neden OHAL kalksın? Abdullah Bey'in başbakanlık dönemiydi, 1 ayda OHAL'i kaldırdık. Biz OHAL'i ülkemizin huzuru için uzattık, uzatıyoruz.

RABİA TÜZÜĞÜMÜZE GİRDİ!

Bayrağımıza karşılık paçavra asanlar, onlara haddini bildirmek görevimizdir. Böldürtmeyiz. Böldürmeye gayret edenler bedel ödemeye devam edeceklerdir. Onlar da bunu böyle bile. Türkiye'den başka devletimiz yok. Kimse devletimize alternatif üretmeye kalkmasın. Bu tüzüğümüze de aynen böyle girmiştir; Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet.

"TEŞKİLATLARDA YENİLİK YAPACAĞIZ"

Şimdi hedefimiz, inşallah bu yıl sonuna kadar  teşkilatlarımızda ciddi bir yenileşmeye gitmektir. İnşallah bu Olağanüstü Büyük  Kongreyle beraber il, ilçe, belde teşkilatlarımızda süratle bir yenilenmeye  gideceğiz. Ardından 6 aylık bir yol haritasını da halkımızla inşallah  paylaşacağız. 18- 25 yaş aralığındaki genç kadrolarımızın il, ilçe belde teşkilatlarımızda yer almasını istiyorum. 

TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ

Avrupa Birliği'nin artık ülkemizin ve  milletimizin onurunu hiçe sayma noktasına gelen iki yüzlü tavrına daha fazla  tahammül etmek zorunda da değiliz. Avrupa Birliği ya bize verdiği sözleri tutar,  serbest dolaşımı getirir, sığınmacılar için taahhüt ettiği yardımları gönderir,  fasılların açılıp kapanması önündeki engelleri kaldırır ya da herkes kendi  bildiğini yapar. Bizim tercihimiz her şeye rağmen yolumuza Avrupa Birliği ile  devam etmektir. Burada kararı verecek olan Avrupa Birliğidir.

"SEÇİM İÇİN ŞİMDİNE ÇALIŞMAYA BAŞLAMALIYIZ"

AK Parti olarak işimiz daha zor. Artık çıta yüzde 50 artı 1'dir. Ne kadar zor olduğunu önce Cumhurbaşkanlığı seçiminde sonra 16 Nisan'da hep birlikte gördük, tecrübe ettik. Çalışmaya başlamalıyız. Hazır mıyız buna. Genel Merkez'deki, TBMM'deki, belediyelerdeki tüm arkadaşlarımızın bu bilinçle görev yapmaları gerekir. Basit hataların nelere malolabildiğini en son 16 Nisan'da bizzat gördük.

"KALKINMA ALANINDA DAHA BÜYÜK HAMLELER BAŞLATACAĞIZ"

Üye sayısı 10 milyona ulaşan bir parti 80 milyona ulaşmada sıkıntı çekemez, çekmemelidir. Hiçbir şey insani temasın, yüz yüze görüşmenin yerini tutamaz. Her vatandaşımızın halini hatırını sormaktan derdini dinlemeye her yöntemle kendileri ile alakadar olmalıyız. Önümüzde önce mahalli idareler seçimleri, ardından milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Ramazan ayını çok iyi değerlendirmeliyiz. Kalkınma alanında daha büyük hamleler başlatacağız. Vatandaşlarımızın özgürlük alanını mümkün olan en üst seviyeye çıkarmakta kararlıyız.

"AK PARTİ'Yİ BELEDİYELERDE ELDE ETTİĞİMİZ BAŞARILARIN ÜZERİNDE KURDUK"

Türkiye’de artık hiçbir şeyin 15 Temmuz öncesi gibi olmayacağı bilinmelidir. Bu ülkeye silah doğrultan onları teşvik edenlere karşı en ufak bir müsamahamız olamaz. Yeni yönetim sistemiyle ilgili maddeleri 2019 Kasım’da yürürlüğe girecek olsa da milletimizin 16 Nisan’daki iradesi çalışmalarımız konusunda bize güç vermiştir. AK Parti olarak artık işimiz daha zor. Artık yüzde 34 ile hatta yüzde 49,5 ile iktidara gelme şansımız kalmadı.Artık çıta yüzde 50+1’dir… Bunun ne kadar zor olduğunu önce cumhurbaşkanlığı seçiminde ardından 16 Nisan referandumunda gördük. 2 ayaklı bir program yürüteceğiz. Bir yandan demokratik kazanımlarımızı daha ileri götürürken diğer yandan ekonomik yatırımlarımızı artıracağız. Bugün de en önemli güç kaynaklarımızdan biri belediyelerimizdir. AK Parti vizyonuna uygun belediye başkanlarına ihtiyacımız var. Şehirlerine ve partimize yük olan değil şehirleri ve partimizi omuzlayan belediye başkanlarımızla yola devam edeceğiz.AK Parti'yi belediyelerde elde ettiğimiz başarıların üzerinde kurduk. Bunu böyle söylersem yeridir. Belediyelerimiz hem mahalinde hizmetleri yürüttüğümüz organlardır hem de sinir uçlarımızdır. En büyük reformları gerçekleştirdiğimiz alanlardan biri de belediyelerdir. Büyükşehir belediyeleri, il özel idareler kanunlarını yenileyerek mahalli yönetimlerin hukuki altyapısını güçlendirdik.

YENİDEN DİRİLİŞ...

Bu kongre AK Parti için bir yeniden diriliş yeniden kuruluş kongresidir. Ak Parti 80 milyon vatandaşımızın partisidir.
Hiç kimse kendisini ötekileştirmiş hissetmesin, kimse özgürlük alanın tehdit altında görmesin, kimse geleceğinden endişe duymasın. Bu ülkede tüm bireyler birinci sınıf vatandaştır. Kimseden illa bizi sevmesini isteyemeyiz ama herkesten bizi dinlemesini, anlamaya çalışmasını istemek hakkımızdır. FETÖ ve PKK gibi DEAŞ gibi terör örgütlerinin zehirlerini vücudumuzdan temizledikçe dış politikada da daha sağlıklı bir zemine oturacağımıza inanıyorum. Bir kez daha hoş bulduk diyorum.
/MİLLİYET

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.